Görüş Bildir

ifşa Haberleri

ifşa ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. ifşa ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

'Muhteşem Yüzyıl' 126. Bölüm 2. Fragmanı
‘Muhteşem Yüzyıl’ 126. bölüm 2. fragmanı yayınlandı!Muhteşem Yüzyıl’da bu hafta, Bayezıd ve Selim arasında kılıçlar çekiliyor!Hürrem, Cihangir’in ölümünün ardından kaderine sitem ederken, Süleyman çilehanede acısıyla başa çıkmaya çabalıyor. Selim ve Bayezıd cenazede herkesin gözü önünde birbirine giriyor.Mustafa’nın ölümünün ardından saflar değişiyor. Hürrem’in canını yakmak isteyen Fatma, Selim’i desteklemeye karar veriyor. Bayezıt ve Huricihan’ın evliliğini öğrenen Selim, Nurbanu’nun yardımıyla bu evliliği ifşa ediyor! Mihrünnisa ve Mahidevran, Hürrem’le yüzleşmek için payitahta geliyor.Nisa herkesin gözünün önünde Hürrem’i şok eden bir hamle yapıyor. Atmaca ise Rüstem’i öldürmek için harekete geçiyor. Rüstem’in canından can kopuyor! Selim, Hürrem’in Bayezıt’ı korumasını hazmedemiyor. Bayezıt’ın hayatını tehlikeye atacak öyle bir tuzak kuruyor ki, iki kardeş arasındaki masumiyet sona eriyor! Çilehanedeki günlerini tamamlayan Süleyman, Mustafa’nın ölümüyle yüzleşmek için Amasya’ya gelir. Taşlıcalı’nın yazdığı mersiyeyi okuyan Süleyman’ın Taşlıcalı hakkında vereceği karar merak konusu olur.Nisa ve Mahidevran Hürrem’den hesap sormak için payitahta gelir.Nisa’nın Hürrem’in gözlerinin önünde yaptığı hamle herkesi şok ederken, Mahidevran evlat acısıyla Hürrem’in üstüne yürür. Fatma ise Hürrem’in taht adayının Bayezıt olduğunu bildiğinden Selim’in yanına geçer. Kara Ahmed’in gelişiyle itibarını iyice kaybeden Rüstem saraydan kovulur. Atmaca’nın kendisine kurduğu tuzağı fark edemeyen Rüstem, sevdiği birinin ölümüne şahit olur. Bayezıt’ın Huricihan ile evliliğini öğrenen Selim, kardeşine bir oyun oynar. Hürrem ise var gücüyle iki oğlu arasında sulh sağlamaya çalışır. Hürrem’in kendisinden desteğini çektiğini anlayan Selim, Bayezıt’a ölümcül bir tuzak kurar. Selim’in attığı adım ile iki kardeşin savaşı başlar…‘Muhteşem Yüzyıl’ yeni bölümüyle Çarşamba akşamı saat 20.00′de Star TV’de!‘Muhteşem Yüzyıl’ın 126. bölüm 2. fragmanını izlemek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Türk Havucunu Çaldılar
Çokuluslu Biyoteknoloji Şirketi Monsanto, bitki çeşit hakkını talep ettiği Türkiye kaynaklı Mor havucu pazara sürüyor... Hint asıllı tohum aktivisti ve yazar Vandana Shiva tarafından Buğday Derneği'ne iletilen yazıya göre, Çokuluslu Biyoteknoloji Şirketi Monsanto, bitki çeşit hakkını talep ettiği Türkiye kaynaklı Mor havucu pazara sürüyor. GDO'ya Hayır platformunun bir parçası olan Buğday Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Güneşin Aydemir, konuyla ilgili şöyle görüş bildirdi: “Yerli çeşitlerimiz sadece kültürel çeşitliliğimizin bir parçası veya gıda güvenliğimizin garantisi değildir. Yerli çeşitler aynı zamanda üreticiler elinde sürekli olarak kendilerini yenileyen ve ekolojik şartlara uyum sağlayan tohumları içerir. Dolayısıyla tohumlar, onları eken çiftçiler, ekildikleri coğrafya ile bir bütündür. Biyo-korsanlık, çeşitleri sadece genetik malzemeler olarak görmeye, toplumun bütününe ait olan -dolayısıyla da kimseye ait olmayan- bu zenginliği kendilerine mal etmeye, çiftçiliği köleleştirmeye çalışmanın adıdır ve ekolojik yaşam mücadelesi içinde olan herkesin bu konuda uyanık olması gerekir. Mor havuç örneği tohumların sadece çiftçilikle devam ettirilmesi değil aynı zamanda genetik materyal olarak topluma ait olması gerektiğini çok güzel anlatıyor. Yerli çeşitlerin sahiplenilmesi ile ilgili hukuki mevzuatın bu bağlamda ele alınması zaruridir.” Biyoçeşitlilik, tarım, biyogüvenlik gibi konularda danışmanlık hizmeti veren Prickly Research’ın (www.pricklyresearch.com) Genel Müdürü, 1994 yılından beri biyoçeşitlilik üzerinde çalışmalar yürüten Edward Hammond’ın 20 Şubat 2014 tarihinde kaleme aldığı yazı aşağıdaki gibi: 'Çoğu insan havucun turuncu olduğunu düşünür. Bu daha çok, 16. ve 17. yüzyıllarda Hollandalı bitki ıslahatçılarının, Hollanda krallığının rengini öne çıkarmak için havucu bu renkte üretmeleri ve böylece, havucun geleneksel rengi olarak turuncu rengin kabulüne yol açmış olmalarının sonucudur. Bitki ıslahçılarının 300 yıldır üzerinde durmadığı mor havucu, Monsanto’nun bağlı kuruluşu Seminis neden şimdi yeniden üretmeye kalkışıyor? Sebebi yoğun bitki yetiştiriciliği mi? Hayır. Genetik mühendislik mi? O da değil. Seminis, mor havucu pazara çıkarmak için dünyada renkli havuç üretimine ara vermemiş bir yer olan Türkiye’nin güneyine giderek buralı çiftçilerden tohum satın aldı. Basit bir eleme sürecinden sonra, şirket bu havucun kendisine ait olduğunu iddia etti ve hem ABD’de (US PVPA Sertifikası 200400327) hem de AB’de (EU CPVO Sertifikası 20050779) bitki çeşit hakkını (PVR) aldı. Sertifika, 1999 yılının Kasım ayında, eski bir Seminis temsilcisi John Wester’in Adana, Türkiye’de bir çiftçi pazarından açık tozlaşma ile üremiş yerel, yani çiftçiye ait havuç tohumu satın aldığını, bu tohumu Seminis havuç yetiştiricisine gönderdiğini, tohum paketinin üzerinde isim yazmadığını, bu nedenle “Türkiye menşeli Siyah Havuç” olarak isimlendirildiğini ifade ediyor. Ardından, kendi talebinden utanmışçasına, tohum derlemeyi aşağıdaki şekilde tarif ederek, köy pazarlarındaki tohumun kendi fikri mülkiyet hakkı için satın alınmış olmasını haklı gösteriyor. ‘’ABD tarım bakanlığının ve uzak, izole bölgelerden yabani bitki gen kaynakları toplayan bu gibi çalışmaları, yeni ve heyecan verici bir çeşitlilik sağladığından çok değerli çalışmalardır.” Yeni ve heyecan verici çeşitlilik deniyor, ama Seminis’in durumunda, tohum derlemesi çeşitliliği korumak amaçlı değil, fikri mülkiyet hakkı ve kar için yapılmıştı. Şunu da belirtmek gerekir ki Seminis, tarım alanın merkezinde yer alan 1,5 milyon nüfuslu Adana’yı uzak ve izole bölge olarak ileri sürmesi doğru değildir. “Türkiye menşeli Mor Havuç” olarak adlandırılan yerel çeşidin, Seminis’in fikri mülkiyeti olan Anthonina’ya dönüşmesi süreci hiç de karmaşık değildi. Mor Havuç herhangi bir türle melezleştirilmedi. Seminis yalnızca Türk tohumunu ekti ve filizlenenler arasından çabucak kendi amacına en uygun olanları, yani istenen kök şeklini sağlayan ve mor renkli bitkileri seçti. 2000 yılı sonları ve 2004 yılı başları arasında Kaliforniya’da altı nesil üretilmesi sonrasında, Mor Türk havucundan Anthonina’nın dolaysız elemesi tamamlanmış oldu. Bunun ardından Seminis, önce ABD’de, sonra da AB’de bitki çeşit hakkına başvurup bunu elde etti. Mor Türk Havucunun geçmişi hakkında başka neler biliyoruz? Bitki Çeşidi Hakkı savunucuları muhtemelen, Türkiyeli çiftçilerin Mor Türk Havucunu ekmeye devam edebileceklerini söyleyerek Monsanto’nun Anthonina’yı kendine mal etmesinde yanlış bir şey olmadığını savunacaklardır. Zarar verildi mi? Hayır. Türkiyeli çiftçilerin kendi havuçlarını ekmeye devam edebilecekleri doğru olsa da, konu bu değil. Tartışma bazı kritik konuların etrafından dolanıyor: İlk olarak, Seminis havucu kendine mal etmek için fazla bir işlemden geçirmiş değil. Anthonina, özellikle havucun en çok pazarlanabilir özelliği olan rengi açısından, özünde Türkiyeli çiftçilerinin melezlemiş olduğu tohum ile aynı. Monsanto esasen kendi melezlemediği şeyin Bitki Çeşit Hakkı’na sahip. İkinci olarak, fayda-paylaşımı da tamamen göz ardı edilmiş. Monsanto’nun, genetiği Türkiye’de olan kaynaklara (havuç tohumlarının ABD’ye gönderilmesinden iki yıl önce, 1997 yılında Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni imzalamıştı) erişebilmiş olması ve bunlardan yararlanmaya devam etmesi mor havucu melezlemiş olan çiftçilere herhangi bir yarar sağlamıyor. Monsanto’nun, başka birinin getirdiği yeniliği sahiplendiğini belgeleyen bu olayda tohumun kaynağına ilişkin kilit detaylar ifşa oldu. Bitki çeşit hakkına başvuranların daha ağzı sıkı olduğu veya kaynak tohumları nereden elde ettiğinin sorulmadığı durumlarla ise daha sık karşılaşılıyor, bu da bitki çeşidi koruma yasasındaki çiftçilerin kaynaklarının ve getirdiği yeniliklerin çalınabilmesine yol açan kabul edilmez bir eksikliktir.”
'Muhteşem Yüzyıl' 128. Bölüm 2. Fragmanı
‘Muhteşem Yüzyıl’ 128. bölüm 2. fragmanı yayınlandı!Muhteşem Yüzyıl’da bu hafta, şehzadeler savaşında ilk kurban veriliyor!Hürrem, Süleyman’ı Selim ve Bayezıd arasındaki savaşı körüklemekle suçluyor! Bayezıt kendisine tuzak kuranların peşine düşerken, Selim ifşa olmaktan korkuyor! Süleyman, isyana destek veren Mahidevran’ın tüm servetine el koyuyor. Bayezıt’a tuzak kuranın Selim olduğunu öğrenen Hürrem oğlundan hesap soruyor!Rüstem, Selim’i ifşa etmemek için Hürrem’e şart koşuyor. Fatma ise Nurbanu ve Huricihan’ı birbirine düşürüp haremi birbirine katıyor! Süleyman, isyanın arkasındaki Kara Ahmed’in idamına hükmediyor! Gazanfer’in Nurbanu’ya olan aşkına öyle biri şahit oluyor ki Nurbanu olayı kapatmak isterken kan dökülüyor! Şehzadeleri arasında tercih yapmamaya yemin eden Hürrem taht adayını seçiyor! Süleyman’ın taht varisi olarak Selim’i seçmesi Hürrem’i deliye döndürür. Süleyman’ı iki oğlunun arasındaki savaşı başlatmakla suçlar. Süleyman ve Hürrem arasındaki uçurum gitgide derinleşir.Bayezıt, Rüstem ve Atmaca, Bayezıt’a tuzak kuranların peşine düşer. Selim, Bayezıt’ın adım adım kendisine yaklaştığının farkındadır. İsyana destek verenin Selim olduğunu öğrenen Hürrem deliye döner. Anne oğul arasında kıyamet kopar. Rüstem, isyana destek verenin Kara Ahmed olduğunu ortaya çıkarır. Süleyman, Kara Ahmed’in idamına hükmeder. Kötü günleri geride bırakmak için şehzade Murad’ın sünnet düğününün yapılmasına karar verilir. Gazanfer, Nurbanu’ya ilanı aşk eder.Bu ana Nurbanu’nun bir düşmanı tanık olunca ipler kopar. Sarayda kan dökülür. Hürrem ise ettiği yemini bozar ve gönlünde yatan taht varisini açıklar….‘Muhteşem Yüzyıl’ yeni bölümüyle Çarşamba akşamı saat 20.00′de Star TV’de!‘Muhteşem Yüzyıl’ın 128. bölüm 2. fragmanını izlemek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Savcılık 'Kayıtlar Gerçek mi' Diye Sordu
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında dinlettirdiği, Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalarla ilgili tapeleri sordu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun, ses kaydını partisinin grup toplantısında dinletmesi ve seçim mitinglerinde okuması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan avukatları aracılığıyla yaptığı suç duyurusunda, tapelerin savcılık tarafından Kılıçdaroğlu’na sızdırıldığı iddiasında da bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan’ın suç duyurusunu işleme koydu. Savcılık, UYAP üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak dinleme kayıtlarıyla ilgili bilgi istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin 17 ve 25 Aralık soruşturma dosyalarında yer alıp almadığı, iddia edilen kayıtların gerçek olup olmadığı, gerçekse dosyada gizlilik kararı bulunup bulunmadığı”nı sordu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelecek yanıt, “tapelerin montaj olup olmadığı, soruşturma kapsamında kayıt yapılıp yapılmadığı” iddialarına da ışık tutacak. HUKUKA AYKIRILIKTAN İŞLEM Kılıçdaroğlu ve diğer şüpheliler hakkında, “Haberleşmenin ve soruşturmanın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi, yargı görevini yapanı etkileme ve kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla işlem yapılması isteniyor.Fevzi KIZILKOYUN / Hürriyet 
iPhone'u Hızlandırmak İçin 5 Pratik Yol
iPhone ‘unuzun yavaşladığını mı düşünüyorsunuz? iPhone ‘u hızlandırmak için beş pratik işlem sayesinde cihazınızda gözle görülecek hızlanma sağlayabilirsiniz. 1) Tüm gereksiz uygulamalardan kurtulun Boş alanın fazla olması her zaman telefonun daha hızlı çalışmasını sağlar. Küçük ve gereksiz bir uygulama ise sandığınızdan çok daha fazla yer kaplayabilir. Ayarlar’dan Genel’i seçtikten sonra Kullanım’a tıklayıp gereksiz tüm uygulamaları silebilir, iPhone’uzda boş alan açabilirsiniz. 2) Tarayıcı geçmişini silin iPhone ile internette gezinti yaptığınızda, tarayıcınız sitelerle ilgili bilgileri, fotoğrafları, adresleri, çerezleri, şifreleri… otomatik olarak kaydeder. Tarayıcı geçmişini silmeniz telefonunuzun hızlanmasını sağlayacaktır. Ayarlar’dan Safari’yi (Ya da kullandığınız diğer tarayıcının ismini) seçip önce “Tarihçeyi sil”e, sonra da “Çerezleri ve verileri sil”e tıklayın. 3) Mesajla gelen fotoğraf ve videoları silin iPhone’unuzun mesaj özelliği ile size yollanan fotoğraflar ve videolar da telefonunuzda yer kaplıyor. Mesajlaşma kutusunu açıp size yollanan video ve fotoğrafları seçip silebilirsiniz. Mesajlar da başlı başına yer kaplar. Kısaca tüm mesajlarınızı silmeniz telefonunuzu hızlandıracaktır. 4) Otomatik güncellemeleri kapatın Otomatik güncellemeler IOS7′nin kolaylıklarından biri fakat aynı zamanda bataryayı oldukça zorlayan ve telefonu da yavaşlatan bir özellik. Bunu kapatmanız, telefonun daha hızlı çalışmasını sağlayacaktır. Ayarlar’dan iTunes ve Appstore’u seçip bu özelliği kapatabilirsiniz. 5) Konum Servislerini kapatın Konum Servisleri de bataryanın ömrünü hızlı tüketen ve telefonu yavaşlatan özelliklerden biri. Ayarlar’dan önce Gizlilik, sonra Konum Servisleri’ni seçip bu özelliği kapatabilirsiniz. Hem durduk yere bulunduğunuz yeri ifşa edip istenmeyen bazı olayların da önüne geçmiş olursunuz.
2 Milyonun Bildiği 'Devlet Sırrı'
Sınav sorularını ‘gizli bilgi’ kapsamına sokan ÖSYM, YGS sonrası kendisi tarafından açıklananların dışındaki soruları paylaşan kişi ve siteler hakkında suç duyurusunda bulundu Bu yıl ilk kez üniversite sınav sorularını açıklamama kararı alan ve Bilgi Edinme Kanunu ile bile soruların öğrenilmesini yasaklayan ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonrası, kamuoyuna açıklanan sorular haricindeki soruları “gizlilik kararına” rağmen paylaşan bazı kuruluşlar ve web siteleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Sınavdan sonra “akılda kalan” soruların, adaylar tarafından sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılmasının suç olduğunu bildiren ÖSYM, söz konusu suçun cezasının “2 yıldan 5 yıla kadar hapis” olduğuna dikkati çekti.‘Bilgi Edinme’den çıkarıldı ÖSYM’nin bu açıklaması, cezanın kaynağının ne olduğu konusunda soru işaretlerine yol açtı. ÖSYM’nin Teşkilat Kanunu’nda yer alan ve önceki yıllarda soruları sızdıranlara ve sınavdan önce temin edenlere karşı uygulanan “gizli bilgileri temin” kapsamına sınava giren adayların akıllarında tuttukları soruları da dahil ettiği anlaşıldı. Buna göre, akılda tuttuğu soruları paylaşan üniversite adayları, neredeyse devlet sırrını ifşa edenlerle benzer cezalar alabilecek. TCK’da, devletin güvenliği ile ilgili gizli bilgileri temin edenlere 3 yıl ila 8 yıl hapis öngörülürken, girdiği sınavın sorusunu paylaşan aday da 5 yıla kadar hapis cezası alabilecek. 2 milyonu aşkın adayın girdiği sınavda okuyup yanıtladığı soruların sadece idari kararla bu kapsama alınabilmesi ise yeni bir tartışma başlattı. ÖSYM Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un, “sınav güvenliği”ni düzenleyen 9. maddesinde, “Soru havuzundaki sorular hiçbir koşul altında kısmen ya da tamamen üçüncü şahıslara verilemez. Sorular ve cevapları, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabilir” ifadeleri yer alıyor. Aynı maddede, geçtiğimiz ağustos ayında yapılan kanuni düzenlemeye kadar, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun hükümlerinin saklı olduğu” belirtiliyordu. Yapılan düzenleme ile ÖSYM tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevaplar Bilgi Edinme Kanunu kapsamından çıkarıldı. Soruları açıklamama ve sonraki yıllarda kullanma kararı alan ÖSYM’nin bu adımı atarak, yapılan sınav sorularını da “gizli bilgi” kapsamına soktuğu anlaşıldı. ‘Gizli bilgi’ kategorisinde ÖSYM, pazar günü yapılan YGS sonrası soruların yüzde 20’lik dilimini oluşturan 32 soruyu internet üzerinden yayımlarken, mevcut sorular dışında kalan tüm soruların yazılı, görsel veya işitsel olarak herhangi bir yolla bir bütün olarak veya kısmen paylaşılamayacağını bildirmişti. Duyuruda, söz konusu soruları paylaşan kişi ve kuruluşlar hakkında yasal işlemlerin başlatılacağı açıklamıştı. AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU | Milliyet
Washington Post: 'Erdoğan Putin'e Pabucunu Ters Giydirebilir'
Amerikan gazetesi Washington Post, Türkiye’de yerel seçim öncesi yaşanan siyasi karmaşayı başyazısına taşıdı. ’ Türkiye Başbakanı iktidarına tutunmak için çaresizce hareket ediyor ‘ başlıklı yazıda, ‘ Tayyip Erdoğan’ın otoriterlik açısından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e pabucunu ters giydirebileceği ‘ yorumu yer aldı. Başyazıdaki yorumlar özetle şöyle: Erdoğan geçen hafta Twitter’ı kapatmaya çalıştı ve başarızı oldu. Türkiye ordusu daha şanslıydı; pazar günü kısa süreliğine Türkiye hava sahasını ihlal eden iki Surye uçağından biri uyarılara aldırış etmeyince düşürüldü. Türkiye’deki birçokları, uçağın düşürülmesinin Erdoğan’ın itibarını yeniden kazanma ve dikkatleri Twitter fiyaskosundan başka yöne çekme girişimi olduğunu söylüyor; bu belki de pek adil bir yorum değil. Gerçek şu ki, Erdoğan iktidarına tutunmak için acımasız bir kampanyaya girişmiş durumda ve bu kampanya, hem ülke içindeki hem de dışındaki muhaliferi açısından tehlikeli. Seçimler yaklaşırken, Erdoğan azalan şansını çiğ güç gösterileriyle tersine çevirmeye çalışıyor. Burada tek hasar gören şey zaten hiçbir sempatiyi hak etmeyen Suriye diktatörü Beşar Esad’ın malları değil; aynı zamanda, Türkiye’nin Arap Ortadoğu için bir zamanlar model olarak gösterilen demokratik sistemi de zarar görüyor. Partisinin 2002′den bu yana üç ulusal seçim kazanmasına ve hâlâ geniş çaplı desteğinin bulunmasına rağmen, Erdoğan’ın içiçe geçmiş iki sorunu var. Biri, hükümetindeki derin çürümeyi ifşa eden ve kendi ailesine uzanan yolsuzluk soruşturmaları. İnternete konulan ses kayıtlarından birinde, Erdoğan’ın oğluna yasadışı yollardan elde edilen nakit parayı saklama talimatı verdiği iddia ediliyor. Erdoğan’ın diğer sorunuysa şu: 2015′te görev süresi doluyor; zira parti tüzüğündeki dönem sınırlaması ya iktidarı bırakmasını ve belki de kendisini savcılara teslim etmesini gerektirecek, ya da yetkileri genişletilmiş bir cumhurbaşkanı olmak için Putin tarzı bir manevraya yapmasını. Tüm bunların sonucunda, Rusya’nın otokratını bile etkileyebilecek türden otokratik bir tavır ortaya çıktı. Erdoğan suçlamalara, sayısız savcı ve polisi kovup yargı üzerinde kontrol elde etmeye çalışarak yanıt verdi. Zaten onlarca gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede, eleştirel medyayı korkutup susturmaya çalıştı. Ses kayıtları nedeniyle, 12 milyon kullanıcısının çoğunun yasağı aşmasına rağmen, Twitter’ı da engelledi. Twitter’a yönelik saldırı, Avrupa hükümetlerinin yanı sıra Erdoğan’ı bir zamanlar dost olarak gören ve ihlalleri karşısında şaşırtıcı bir suskunluk sergileyen Obama yönetiminden de eleştiri getirdi. Fakat çoktandır Amerikan karşıtı demagojiyi benimsemiş olan Erdoğan’ın, otoriter yöneliminden vazgeçmesi muhtemel görünmüyor. Demokrasilerini, yaklaşan seçimlerde oy kullanarak veya bu başarısız olursa barışçıl direniş sergileyerek kurtarmak halka kalmış durumda. Twitter olayının da gösterdiği gibi, Erdoğan için bir uçağın düşürülmesi talimatını vermek, birbiryle temas halinde olan ve harekete geçmiş durumdaki vatandaşları susturmaktan daha kolay. Kaynak: Diken
İşte Türkiye'nin Google'dan Çıkarmasını İstediği İçerikler
Türkiye'de yetkililer, Twitter ardından YouTube'a erişimin engellemesine en büyük neden olarak mahkemelerin kararlarının bu sitelerce uygulanmamasını neden gösteriyor. Mahkemelerin bazı içeriklerin kaldırılmasını istediği teknoloji şirketleri içerisinde yalnızca bu iki şirket bulunmuyor. Dünyanın en büyük internet arama motorundan da bazı içeriklerin kaldırılması isteniyor. Diğer teknoloji ve iletişim şirketleri gibi Google 'da yalnızca Türkiye değil tüm dünyada hükümet yetkililerinden ve mahkemelerden bazı içeriklerin kaldırılması ya da gözden geçirilmesi yönünde taleplerle karşılaşıyor. Google yayınladığı raporda Ocak-Haziran 2013 arasında ülke ülke hangi içeriklerin kaldırılmasının istendiğine ve bu isteklere nasıl yanıt verdiğine de yer veriyor. Hükümetlerin istekleri ise çeşitli nedenlere dayanıyor. Örneğin bazı hükümetler iftira iddiası ile içeriklerin çıkarılmasını isterken bazıları da nefret söylemi ya da yaşça sakıncalı içerikler nedeniyle bu taleplerde bulunuyor. Raporda Türkiye'nin de bu dönem içerisinde hangi içeriklerin kaldırılmasını istediği ve bu isteklerin karşılanıp karşılanmadığına da yer veriliyor. Raporda Türkiye'nin talepleri ve verilen yanıtlar şu şekilde dile getiriliyor: Bir politikacı ve seks skandalları hakkında bilgilere bağlantı veren tüm arama sonuçlarının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Söz konusu arama sonuçlarını kaldırmadık. Bir devlet kurumundan, Kürt partisi ve Kürt eylemcileri hakkında bilgi içeren bir blog'un yanı sıra Kürdistan haritasını gösteren bir Google+ profil resminin kaldırılmasına yönelik iki talep aldık. Söz konusu blog'u veya profil resmini kaldırmadık. Bir devlet savcısının işlerinin kalitesini eleştirerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog'un kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilen bir mahkeme emri aldık. Söz konusu blog'u kaldırmadık. Pek çok devlet görevlisinin özel e-postaları, telefon numaraları, banka hesabı bilgileri ve resmi kimlik numaralarını içeren çok sayıda blog yayınının kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü taraflara yönlendirilen üç mahkeme emri aldık. Ürün politikalarımızı ihlal ettikleri için blog yayınlarının büyük çoğunluğunu kaldırdık. Devlet kurumlarından, 5651 numaralı yasayı ihlal ettiği iddia edilen Blogger, Google+ ve Web Araması'na ilişkin toplam 1345 öğenin kaldırılmasına yönelik 1126 talep aldık. Ürün politikalarımızı ihlal eden 188 öğeyi kaldırdık. Devlet kurumlarından, Atatürk'e yönelik eleştiriler içeren toplam 17 YouTube videosunu ve 109 blog yayınını kaldırmaya yönelik 37 talep aldık. Topluluk Kurallarımızı ihlal eden 10 videoyu kaldırdık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %966 oranında artmıştır. Peki Türkiye dışındaki ülkeler hangi taleplerde bulunuyor ve Google'ın bu ülkelere yanıtı Türkiye ile kıyaslandığında nasıl? Raporda diğer ülkelerin taleplerine ve aldıkları yanıta da yer veriliyor: ABD Federal bir devlet kurumundan ticari marka haklarını ihlal ettiği iddia edilen 89 uygulamanın Google Play Store'da askıya alınmasına yönelik 27 istek aldık. Söz konusu uygulamaları inceledikten sonra, ilgili ticari markalar lehinde karar vererek 76 uygulamayı kaldırdık. Yerel bir kolluk kuvveti görevlisinden, kendi memuriyet sicili hakkındaki bir haber makalesine bağlantı veren bir arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu arama sonucunu kaldırmadık. Bir şirketin yasa dışı faaliyetlere karıştığını öne sürerek şirket hakkında iftirada bulunduğu iddia edilen haber makalelerine ve Ripoff Report web sitesi iddialarına bağlantı veren altı arama sonucunun kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilen bir mahkeme emri aldık. Ripoff Report'a bağlantı veren arama sonuçlarını kaldırdık, ancak söz konusu haber makalelerini kaldırmadık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %70 oranında artmıştır. Arjantin Bir politikacının adını yasa dışı bir uyuşturucuyla ilişkilendiren bir Google Otomatik Tamamlama girişinin kaldırılmasına ilişkin bir telefon çağrısı aldık. Söz konusu girişi kaldırmadık. Bir aktörü pornografiyle ilişkilendirdiği iddia edilen bilgilere bağlantı veren 1385 arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Söz konusu arama sonuçlarını kaldırmadık ve itirazda bulunarak emri iptal ettirdik. Bangladeş Bir düzenleme kurumundan, 'Müslümanların Masumiyeti' adlı filme ait klipler içeren dört YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu videoları kaldırmadık. İngiltere Eski bir Parlamento Üyesi'ni temsil eden bir hukuk firmasından, söz konusu Parlamento Üyesi'nin yasa dışı faaliyette bulunduğunu öne sürerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir ön izlemenin Google Kitaplar'dan kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu ön izlemeyi kaldırdık. Yerel bir devlet konseyinden, konseye iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog yayınını kaldırmaya yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bolivya Yasama meclisinden, telif hakkını ihlal ettiği iddia edilen bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını inceledikten sonra, yayının politik konuşma içerdiğini gördük ve yayını kaldırmadık. Brezilya Yerel bir devlet görevlisinin yasa dışı eleman alımı iddiasıyla eleştirildiği bilgilere bağlantı veren 107 blog yayınının ve arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrinde bunun yasa dışı olduğu belirtilmediğinden emre itiraz ettik ve söz konusu içeriği kaldırmadık. Bir seçim mahkemesinden, hem bir adayı hem de orijinal içerik kaldırma emrini yayınlayan hakimi eleştiren bir blog yayınını kaldırmaya yönelik bir mahkeme emri aldık. İçeriğin, Brezilya Anayasası'nda yer alan düşünce özgürlüğü kapsamında korunduğunu dayanak göstererek yaptığımız itiraz başarısız olunca söz konusu blog yayınını blogspot.com.br alan adından kaldırdık. Yerel bir yargıçtan, kendisini yolsuzlukla suçlayarak iftira attığı iddia edilen 68 blog yayının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Yerel bir resmi görevlinin göreviyle ilgili performansını eleştirerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog yayınının kaldırılması için üçüncü bir tarafa yönelik bir mahkeme emri aldık. Konuyla ilgili itiraz hakkı kullanılmış olduğundan ve mahkeme emri nihai karar olduğundan söz konusu blog yayınını blogspot.com.br alan adından kaldırdık. Bir yargıçtan, kendisini eleştiren bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bir kamu şirketinin müdürünü eleştiren bir blog'un kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bir belediye başkanını eleştiren 220 blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Çin Eski bir yerel görevlinin temsilcilerinden yolsuzluk suçlaması hakkındaki haber makalelerine bağlantı veren arama sonuçlarının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Talep, yerel resmi görevlinin iddia edilen suçlarla bağlantısını gösteren yeterli kanıt olmadığı sonucuna varan 2007 yılına ait bir mahkeme emrini esas alıyordu. Bu talebi değerlendirerek arama sonuçlarını kaldırmadık. Endonezya Endonezya Başkonsolosu'nun, altı YouTube videosunu kaldırmamız için telif hakkı şikayeti gönderme sürecimiz üzerinden ilettiği bir talep aldık. Konsolosluk için çok önemli olduğu anlaşılan videoları kaldırmadık. Ermenistan Bir politikacıdan, kendisiyle ilgili kaba bir dil kullanılan üç YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu videoları kaldırmadık. Fransa Bir kolluk kuvvetinden, mahkeme kararlarının resimlerini içerdiği için Google Görsel Arama'dan resimlerin kaldırılmasına yönelik bir istek aldık. Söz konusu resimleri kaldırmadık ve web sitesi sahipleriyle doğrudan iletişim kurmalarını istedik. Yerel resmi görevlilerden, kendi şehirlerine, belediye başkanlarına ve seçimle gelmiş diğer resmi görevlilere iftirada bulunduğu iddiasıyla şehirleri hakkındaki altı blog yayınını kaldırmaya yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %81 oranında artmıştır. Güney Afrika Karşı İstihbarat Ajansı'ndan, ajans tarafından yayınlanmış bir basın bültenini eleştirerek telif hakkını ihlal ettiği iddia edilen bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Güney Kıbrıs Rum Kesimi Uyuşturucuyla Savaş Konseyinden, Google Haritalar'daki ihtilaflı bölgelerin adlarının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Bu isteği uygun bulmadığımız için hiçbir bölgenin adını kaldırmadık. İtalya Bir kolluk kuvvetinden, bir hastanın tartışmalı ölümüyle ilişkilendirilerek yerel bir doktora iftirada bulunduğu iddia edilen 11 blog'un kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilmiş bir mahkeme emri aldık. Emrin kapsamına girdiğini belirlediğimiz dokuz blog'u blogspot.it alan adından kaldırdık. Japonya Yerel bir kolluk kuvvetinden, polisin arama emri olmadan bir evde arama yaptığı iddiasıyla söz konusu arama eylemini anlatan bir blog yayınını kaldırmamıza yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Maldivler Bir kolluk kuvvetinden, gizli bilgileri ifşa ettiği iddiasıyla bir YouTube videosunun kaldırılması için, telif hakkı ihlali bildirimine yönelik çevrimiçi araç üzerinden bir talep aldık. Polis için çok önemli olduğu anlaşılan videoyu kaldırmadık. Mısır Düzenleme kurumlarından, 'Müslümanların Masumiyeti' filmine ait klipler içeren 15 YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik iki talep ve iki mahkeme emri aldık. Söz konusu videoların Mısır'da görüntülenmesini kısıtladık. Pakistan Şu dönem içinde bir Google ürünü veya hizmeti kesintiye uğradı: Peru Yerel bir devlet görevlisinden yerel konseyi ve üyelerini eleştirdiği için bir Google Sitesi'nin kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu siteyi kaldırmadık. Rusya Yerel bir devlet kurumundan, kurumun kendisine ait olduğunu öne sürdüğü bir fotoğrafı içermesi nedeniyle telif hakkı ihlalinde bulunduğu iddia edilen bir YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu video, ayrıca ilgili kurumu eleştiriyordu. Telif hakkı politikamız uyarınca videoyu kaldırdık. Telekom, Bilgi Teknolojileri ve Kitle İletişiminde Yetkili Federal Denetim Servisinden ve diğer devlet kurumlarından, Bilgi, Bilgi Teknolojileri ve Bilginin Korunmasına ilişkin Federal Yasa'yı ihlal eden içerik barındırdığı iddia edilen 235 blog yayını, Google Play uygulaması, YouTube videosu ve resmin kaldırılmasına yönelik 235 talep ve mahkeme emri aldık. Ürün politikalarını ihlal etmeleri nedeniyle 115 içeriği kaldırdık ve 84 içeriğin yerel olarak görüntülenmesini kısıtladık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %125 oranında artmıştır. Suudi Arabistan Bir devlet kurumundan, bazı resmi görevlilere iftirada bulunduğu ve söz konusu görevlilerin gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla iki YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik olarak, telif hakkı ihlali için çevrimiçi bildirim aracı üzerinden bir talep aldık. Resmi görevliler için çok önemli olduğu anlaşılan söz konusu videoları kaldırmadık. Tayvan Bir Parlamento Üyesinden, kendisine iftirada bulunduğu iddia edilen bir haber makalesine bağlantı veren bir arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu arama sonucunu kaldırmadık. Bilgin Gözel Özel Haber / WSJ