Psikolojiye Göre Zeki İnsanların En Sevdiği Renk Belli Oldu
Modern iş dünyasında, eğitim kurumlarında ve sosyal platformlarda renkler; netlik, yaratıcılık ve ciddiyet mesajlarını iletmek için stratejik birer araç olarak kullanılır. Doğru tonu seçmek, yalnızca başkalarının sizi nasıl gördüğünü değil, aynı zamanda sizin kendinizi nasıl hissettiğinizi de değiştirir. Bir sunumda veya mülakatta seçilen renk, özgüveninizi pekiştirerek fikirlerinizin daha etkileyici bir şekilde kabul görmesini sağlayabilir. Peki zekasıyla ön plana çıkan bireylerin ve köklü kurumların en çok tercih ettiği renkler hangileridir?Detaylar 👇Kaynak
Psikolojiye Göre Odanın Kapısı Açık Uyumak Ne Anlama Geliyor?
Herkesin kendine has, bazen anlamlandırmakta zorlandığı gece rutinleri vardır. Kimimiz zifiri karanlık ararken, kimimiz ise mevsim ne olursa olsun oda kapısını ardına kadar açık bırakmadan uyuyamaz. İlk bakışta sadece bir havalandırma tercihi gibi görünen bu alışkanlık, aslında karakterimizin derinliklerine dair ipuçları barındırıyor. Psikologlar, kapısı açık uyuyan kişilerin paylaştığı temel kişilik özelliklerini şu şekilde sıralıyor 👇Kaynak: 1, 2
Ne Yaparsa Yapsın Hayatta Bir Türlü Mutlu Olamayan Erkeklerin 6 Yaygın Alışkanlığı
Uzmanlara göre derin tatminsizlik yaşayan erkekler mutsuzluklarını nadiren kelimelerle ifade eder. Yıllarca süren kariyer ve ilişki incelemeleri, bu memnuniyetsizliğin kişinin kendisinin bile farkında olmadığı, yavaş yavaş gelişen altı davranış kalıbıyla dışa vurduğunu gösteriyor. İşte duygusal bir boşluğun sinsi işaretleri olan o altı alışkanlık. 👇Kaynak
Psikologlar, Sürekli Siyah Giyinen İnsanlar Hakkındaki Asıl Gerçeği Açıkladı!
Moda dünyasının zamansız klasiği siyah, psikologlara göre sadece bir stil tercihi değil, kişinin derin duygusal ihtiyaçlarının ve sosyal algı arayışının bir dışavurumudur. Uzmanlar, sürekli siyah giymeyi seçenlerin bu tercihi, bilinçli bir karardan öte, kendini ifade biçiminin güçlü bir uzantısı olarak görüyor. Peki bazı insanların sürekli siyah giymesi ardındaki nedenler ne?Detaylar 👇Kaynak
Tamamlanmamışlığın Cazibesi: Mükemmeliyetçilik Paradoksu
Murakami, Sahilde Kafka adlı eserinde; “Franz Schubert’in D Major Sonatı son derece zordur. Dört perdeyi sıralı olarak, bütünlüğü sağlamak niyetiyle çalıp başarılı olabilen yoktur. Çünkü parçanın kendisi tamamlanmış değildir. Bir tür tamamlanmamışlık barındıran eserler, o tamamlanmamışlıklarından ötürü güçlü bir cazibe yaratırlar. Üstün nitelikli tamamlanmamışlık konsantrasyon yeteneğimizi artırır. İnsan yeteneğinin sınırlarını hissedilebilir kılar. Bu da mükemmelliğin, aslında eksikliklerin üst üste yığılmasıyla ortaya çıktığını keşfettirir.” der. Seanslarda danışanlarıma geleceğe dair hedeflerini, yaşamlarını anlamlı kılacak unsurları sorduğumda genelde aldığım cevaplar “mutlu olmak”, “başarılı olmak” ile özetleyebileceğim cevaplar oluyor. Duygularımızın son derece değişken olduğunu düşünürsek mutluluk duygusunun hedef halini alması “şimdi” içindeki olumsuz anları seçerek hep “daha iyi” olanı hedeflememize sebep olur.“Daha iyi” nin bir sınırı yoktur ve geleceğe dair bir kavramı ifade eder. Hep daha iyisini hedefliyor olmanın dozunu kaçırdığımızda her zaman peşinde olduğumuz ancak ulaşamadığımız bir ütopya halini alır. Bu da motivasyon eksikliğine sebep olarak yapmayı istediğimiz şeylere başlamamıza ya da devam ettirmemize engel olur. Davranışa dönüştüremediğimiz zihnimizde dönüp duran hayaller yetersizlik inancını artırır.
Onlar da Bizim Gibi! Araştırmalara Göre Kedilerin 5 Farklı Kişilik Tipi
Eğer bir kedi sahibiyseniz ya da kedilere yakından baktıysanız, onların kendine özgü davranış biçimleri ve bireysel mizaçları olduğunu bilirsiniz. Bazı kediler size çok bağlıyken, diğerleri her gün mama kabını tam aynı saatte doldurduğunuz sürece, yaşamanız veya ölmeniz umurlarında değilmiş gibi davranır. Bazıları kendi gölgelerinden korkarken, bazıları cesurca bir köpeğe saldırabilir. İşte kedilerin farklı kişilik tipleri... 👇
Sosyal Medyada Akıl Sağlığınızı Yitirmemek İçin Yapmanız Gerekenler
Sabah uyanır uyanmaz telefonunuza bakmak, gün boyunca her boş anınızı ekran başında geçirmek ve gece yatmadan önce “son bir kontrol” demek… Eğer bunlar size tanıdık geliyorsa, modern çağın en yaygın bağımlılıklarından biri olan sosyal medya bağımlılığına sahipsiniz demektir.Peki sosyal medyanın ve gündemin hayatımızı ele geçirmesine izin vermeden, akıl sağlığımızı yitirmeden dengede kalmak mümkün mü?Buyrun detaylara 👇