Görüş Bildir

Sahibinden Haberleri

Sahibinden ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sahibinden ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Nasıl Kısa Film Çekilir?
Kısa Film her geçen gün Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlıyor, yeni kısacılar gün yüzüne çıkıyor. Bu yazımızda “Nasıl Kısa Film Çekilir” sorusunu ele alacağız ve kısa film çekmek isteyen gençlerimize elimizden geldiğinde yardımcı olmaya çalışacağız. Öncelikle kısa film çekmek için bir fikre ihtiyacınız var. Eğer ki fikrim yok diyorsanız, müzik klibi çekebilirsiniz. Fikriniz varsa eğer ilk şart bu fikrin kısa filme uygulanabilir uzunlukta olması gerekmektedir. Adından da anlaşıldığı gibi kısa film pek uzun sayılmaz, yirmi dakikayı geçmez. Bu yüzden fikrinizi, çektiğiniz kısa filmde izleyiciye hızlıca anlatmanız gerekmektedir. Sonra ise bütçe, film için gerekli bütçeyi bulmanız lazım. Ne yazık ki bu Türkiye’de kısacılar için zor bir nokta, bütçe bulmak oldukça zor. Eğer fikrinize güvenen, filmi başarıyla çekebileceğinize inanan bir yapımcınız varsa şahane! Yoksa başka yöntemler bularak bütçe sorununu çözmeniz gerekmektedir. Siz fikrinize inanıyorsanız ve bütçe bulamadıysanız, kendi birikiminizle filminizi çekin! Ayrıca Kültür Bakanlığı tarafından düzenli aralıklarla verilen desteklere de başvurabilirsiniz. Bütçeyi bir şekilde ayarladınız diyelim, sonraki iş ekipman ayarlamak. Asıl ihtiyacınız olan şey kameradır. Kamerayı ister kiralayın, isterseniz katkıda bulunabilecek -az sayıda olsa da- kurumlardan yardım alın. Bu kurumların başında Mithat Alam Film Merkezi gelmektedir, bakınız. Ekipmanı da ayarladınız, sonraki adım oyuncu kadrosu! Hepimiz isteriz, filmlerimizde sinema yıldızları yer alsın ama bu istek kısa filmciler için pek mümkün değil. Bu yüzden tiyatro okul öğrencileriyle iletişime geçip onlardan filminizde oynamasını isteyebilir, yardım talep edebilirsiniz. İnanın bu konuda çok yardımseverlerdir. Oyuncuları ayarladınız, kadraj önü tamam! Şimdi sırada kadraj arkasındaki ekibi oluşturmaya geldi. Çevrenizdeki arkadaşlarınızdan yardım isteyin ya da sosyal medya ağları üzerinden deneyimli insanlarla iletişime geçip kısa film projenizde yer alıp almayacaklarını sorun. Geldik filmin çekileceği mekâna. Ulaşım sorunu yaşamayacağınız ve güvenliğini tehdit etmeyecek mekanları seçmeniz doğru olacaktır. Ayrıca şunu da unutmayın; çekim yapacağınız mekanın sahibinden izin almanız gerekmektedir. Sonra başınız ağrımasın! Ve artık çekime başlayabilirsiniz. Ama bitti mi? Maalesef. Asıl şimdi başlıyor tüm sıkıntılar. Eğer ki sette deneyimli insanlarla çalışıyorsanız, sorunlarınızı çabuk çözüme kavuşturabilirsiniz. Çekimler bittikten sonra sırada kurgu aşaması başlıyor. Bunun için bir kurgu programına ihtiyacınız var, internetten araştırabilirsiniz. Kurguda önemli olan şey filmin süresi, Türkiye’deki kısa film festivalleri yirmi dakikayı geçmemiş filmleri kabul ediyor. Bu yüzden filminizi yirmi dakikanın altında tutmaya özen gösterin. Kurguyu da tamamladığınıza göre filminizi paylaşabilirsiniz. Kısa filminizi festivallerde gösterebilirsiniz: !fİstanbul, Akbank gibi. Bununla birlikte birçok üniversitesinin düzenlediği festivallerde mevcut. Tüm kısa filmci arkadaşlara başarılar dileriz. Sağlıcakla kalınız.
Aracınızı Satarken, En Doğru Fiyatı Nasıl Belirlersiniz?
Türkiye’nin en büyük araba ilan sitelerinden Tasit.com, internette araçların daha hızlı satılmalarını sağlayan ve ilan verirken dikkat edildiğinde büyük fark yaratan detayları açıkladı.Satışa çıkarmak istediğiniz otomobilinize en doğru fiyatı belirlemek biraz sanat sayılır.  Eğer fiyatınızı doğru belirlemişseniz, aracınızı hızla elden çıkarabilirsiniz, ama fiyatınız doğru değilse beklediğiniz haber haftalarca gelmeyebilir. Buradaki öneriler, doğru fiyatı belirleyebilmekte ve aracınızın hızlı ve değerinde satılmasında size yardımcı olabilir.Hedefiniz elbette aracınızı diğer benzer marka ve modellerle benzer fakat fiyat aralığının daha üst sınırlarında fiyatlandırmak olmalı. Elden çıkarmak isteyebileceğiniz rakamı düşünerek, üzerine pazarlık payı koymak en sağduyulu yaklaşım. Lüks otomobillerde pazarlık payı olarak ayırdığınız rakam, haliyle biraz daha fazla olacaktır.Piyasayı her zaman dikkate alınAracınız sizin gözünüzde benzersiz ve çok kıymetli olabilir ama Pazar durumuyla ilgili gerçekçi olmak, satışın gerçekleşme şansını ciddi ölçüde artıracaktır. Aracınıza talep var mı, en yüksek ne kadar isteyebilirsiniz, satmak için zamanlamanız doğru mu gibi sorular aracınızı satışa çıkarmadan önce araştırmanıza değer. Örneğin yılsonları insanların daha çok sıfır otomobillere yöneldiği ve otomobil markalarının da stoklarını eritmek için çok avantajlı kampanyalar düzenlediği bir dönemdir. İlanınızın bu dönem göreceği ilgi, diğer zamanlardakinden daha az olabilir.İkinci elde ve sıfırda araba almak için en uygun zaman?Sedanlar genel olarak her zaman talebin daha fazla olduğu, ekonomik olmaları nedeniyle firmalarca da sıklıkla tercih edilen araçlar olduklarından satışları da görece daha kolay gerçekleşir.En çok satılan Sedan OtomobillerSpor otomobiller, üstü açık modelleri havanın daha güzel olduğu ilkbahar yaz aylarında satmak daha kolay olabilir. Sonbaharda ve kış aylarında ilanınız uzun süre bekleyebilir.İnsanların iş için kullandıkları minivanlar, panelvanlar  gibi hafif ticari araçların satışları çok hızlı gerçekleşebilir ve bazı modeller ve donanımlar fiyatta da çok rekabetçi olabilir, hafif ticariyi küçümsemeyin.Elinizdeki eğer koleksiyonerlerin ilgileneceği tür veya klasik bir otomobilse hızla satmak mümkün olmayabilir ve fiyatlandırmak da biraz daha ince hesap gerektirebilir.Her tür yakıtın son derece pahalı olduğu ülkemizde, yakıt tasarrufu yapabilen otomobiller daha fazla talep gördüklerinden, bu tür bir araca daha fazla istemeniz mümkün.En Popüler ve En Çok Satılan SUV’lar ve FiyatlarıBüyük SUV’lar yakıt tüketiminde oldukça yukarılarda kaldıkları için daha kısıtlı alıcıları olabilir. Fakat Kompakt SUV lar hem Dünya’da hem de ülkemizde yükselen bir segment haline geldi.Objektif olunAracınızın durumunu değerlendirmek en objektif olmanızı gerektiren fakat genelde en sübjektif olunan aşamadır. Burada sizin otomobiliniz olmadığını düşünerek değerlendirmeye çalışmanız en doğrusu. En yüksek fiyatı isteyebilmek için genellikle aracınızın da en iyi durumda olması gerekir. Yani lastikler yıpranmamış ve tek takım, tüm periyodik bakımları zamanında yapılmış, içi dışı hasarsız ve boyasına hiçbir müdahale olmamışsa en yüksek fiyattan satma şansınız olabilir demektir. Aracınızı satıştan önce muayeneye götürseniz geçer miydi diye düşünmeniz objektif olmanıza yardımcı olabilir.Rekabetinizi TanıyınHem aracınızın sıfır fiyatını hem de sizinkiyle aynı model ve donanımdaki araçların online ilanlarını incelemek iyi bir başlangıç noktası olabilir. Sadece kendi markanız olarak düşünmeyin, aynı sınıftaki diğer araçların fiyatlarını da inceleyin. Tasit.com’da her marka ve modelden yüzbinler ilan bulunuyor, aracınızın ikinci el ilanlarına göz atarak, piyasası hakkında hızlıca bir fikir edinebilirsiniz. Fakat bu rakamların sonuçta gerçek satış fiyatları değil, araç sahiplerinin “istediği” rakamlar olduklarını aklınızdan çıkarmayın. Ayrıca araçların durumunun da fiyatlarını önemli ölçüde etkilediğini unutmayın. Türkiye Sigorta Birliği’nin ve farklı referans kaynaklarını da kullanabilen diğer sigorta firmalarının online kasko değer listelerine göz atmak da oldukça aydınlatıcı olabilir.Değerlendirmelerimizi Takip EdinDönem dönem, Tasit.com’da yer alan yüzbinlerce ikinci el otomobil ilanını inceleyerek, sahibinden ikinci el otomobil arayanlara yol gösterebilecek araştırmalar paylaşıyoruz. Kadınların ve erkeklerin ikinci el otomobillerdeki yaklaşımlarından, yaşa göre değişen tercihlerden, o dönemi etkileyen gelişmelerden ve en popüler araçlardan bahsettiğimiz bu incelemeler aracınızı satarken işinizi kolaylaştırabilir. Güncel değerlendirmelerimizi Facebook üzerinden, Twitter'dan veya Google Plus'tan da takip edebilirsiniz.Pazarlık Payı KonusuSiz pazarlık yoktur son fiyattır deseniz de çoğu alıcı pazarlık etmeden bir şey almamayı alışkanlık edinmiştir, hele ki söz konusu otomobilse bu daha da belirginleşebilir. Fiyatınıza en az %10 pazarlık payı koymanızda yarar var. Temel pazarlama stratejilerinin etkisini küçümsemeyin, yani 20.000 yerine 19.900 yazmak fiyatınızı potansiyel alıcıların gözünde daha uygun hale getirebilir. Galeri ve bayiler bunu abartıp 19.999 gibi rakamlar yazabiliyorlar, bir galeri gibi görünmek istemiyorsanız 19.500, 21.750 gibi daha yuvarlak küsüratlı rakamlar seçmenizi öneririz.Sezgilerinize GüveninTüm araştırmayı yapıp, bilgileri değerlendirdikten sonra sezgilerinizi dinleyin. Belki daha yüksek isterseniz alabileceğinizi hissedebilir veya tam o sıra satmanız gerektiğini hissediyor olabilirsiniz. Şansınızı deneyin. Fiyatı yüksek tutmuşsanız indirme şansınız olabilir ama gereğinden düşükse belki hızlı satarsınız ama aracınızın tam değerini alamayabilirsiniz.Eğer satması gerçekten kolay olmayan bir aracınız varsa müzayedelerdeki araçları inceleyebilir, teknik uzmanların da görüşünü almak isteyebilirsiniz.- See more at: http://www.tasit.com/oto-bilgileri/oto-haberleri/aracinizi-satarken-en-dogru-fiyati-nasil-belirlersiniz.html#sthash.JmcngzJU.dpuf
Flappy Bird’lü iPhone’a Rekor Fiyat
Geliştiricisi Dong Nguyen tarafından saplantı derecesinde bağımlılık yaptığı gerekçesi ile resmi uygulama mağazalarından kaldırılan Flappy Bird, hâlâ gündemde kalmaya devam ediyor. Oyun, üçüncü parti uygulama mağazalarından indirilebilmesine rağmen, insanlar Flappy Bird’ün yüklü olduğu cihazlarını değerinin üç-dört katı üzerinde satmaya çalışıyor. Flappy Bird yüklü cihaz ilanlarının sayısı, Sahibinden.com’da her geçen gün artıyor. Sitede yer alan ilanlarda, Flappy Bird yüklü iPad’ler 7 bin 900 TL civarında satılırken, iPhone 5s’ler ise 6 bin ile 6 bin 300 TL arasında fiyat etiketlerine sahip. Flappy Bird’ün geliştiricisi Vietnamlı Dong Nguyen, oyunu insanların boş zamanlarında eğlenceli vakit geçirmeleri için tasarladığını ancak oyunun bağımlılık boyutuna dönüşmesinden rahatsızlık duyduğunu belirterek geçtiğimiz ay uygulama mağazalarından kaldırmıştı. Nguyen, Flappy Bird üzerinden reklam geliri elde etmeye devam ediyor.
Flappy Bird Yüklü Tablet ve Telefonlar Satılıyor!
Çok kısa sürede popüler olan, yapımcısına günlük 50 bin dolar kazandıran ve bir süre önce uygulama mağazalarından kaldırılan Flappy Bird’ün kurulu olduğu tablet ve cep telefonları rekor fiyatlara sahibinden.com’da satılıyor. sahibinden.com aracılığıyla satışa sunulan Flappy Brid uygulamalı ikinci el tablet ve cep telefonları büyük ilgi görüyor. Milyonlarca insanın oynadığı dünyanın en sevilen mobil oyunlarından Flappy Bird’ün 2014 Şubat ayı itibarıyla uygulama mağazalarından kaldırılmasıyla, oyunun yüklü olduğu tablet ve cep telefonu fiyatlarında büyük artış yaşandı. sahibinden.com’da yer alan ilanlarda Flappy Bird yüklü iPad’ler 7 bin 900 TL, iPhone 5S’ler ise 6 bin 300 TL gibi rekor fiyatlara satılıyor. Yüklü olduğu cihazları koleksiyon değerine yükselten Flappy Bird uygulamasının geliştiricisi, oyunu insanların boş zamanlarında eğlenceli vakit geçirmeleri için tasarladığını ancak oyunun bağımlılık boyutuna dönüşmesinden rahatsızlık duyduğunu belirterek geçtiğimiz ay uygulama mağazalarından kaldırmıştı.WeBeyn.com
Evde Yapılabilecek İşler
Evde Yapılabilecek İşler Bir ev hanımı için evde yapabileceği sayısız iş imkanı bulunmaktadır. Bu iş imkanlarını değerlendirmek tamamen kişinin kendisine kalmıştır. Editörlük Yapmak Eğer kaleminize güveniyorsanız ve uzman olduğunuz yada araştırmayı sevdiğiniz, ilgi duyduğunuz konular bulunuyorsa yazı yazabileceğiniz konularla ilgili sitelere editörlük yapabilirsiniz. İkinci El Ürünler Satmak İnternet çok geniş bir mecra ve etkili kullanabilmek tamamen sizin elinizde. Uygun fiyata ikinci el eşyalar satın alıp, tekrar satabilirsiniz. Ancak bunun için bir internet canavarı olmanız gerekiyor. Anket Doldurarak Para Kazanmak Mailinize belirli aralıklarla belirli firmalardan anketler gelmektedir. Bu anketleri düzgün bir şekilde doldurarak ek gelir elde edebilirsiniz. E-Kitap Yazarak Para Kazanmak Eğer uzman olduğunuz bir konu bulunuyorsa bu konu hakkında bir elektronik kitap hazırlayarak satabilirsiniz. Örneğin; güzellik üzerine ipuçları ve püf noktaları hakkında bir e-kitap hazırlayabilirsiniz. Kazanç Platformları Gittigidiyor ve sahibinden gibi internet sitelerinden ürün satışı yaparak ciddi bir ek gelir kazanabilirsiniz. Örneğin; resim çizme ve tasarım yeteneğiniz bulunuyorsa sıradışı t-shirtler tasarlayıp, satabilirsiniz. Evde para kazanmak ve bu işlerden birini yaparak ek gelir elde etmek için makale yazımızın altında yer alan yorum bölümüne adınızı, soyadınızı ve mail adresinizi yazarak firmaların size ulaşmasını sağlayabilir ve Evden para kazanmaya başlaya bilirsiniz. Ancak kötü amaçlı kullanımlara yol açmamak için telefon numarası bırakmamanız rica olunur. İşveren firmalar sizinle bu bilgiler doğrultusunda iletişime geçecektir.
Perihan Mağden'den Deneme: 'Tehlikeli Temayüller'
Perihan Mağden’in Tehlikeli Temayüller adlı deneme kitabı Everest Yayınları’ndan çıktı. Tehlikeli Temayüller – Sahibinden Sıfır Kilometre Yazılar Perihan Mağden’in sadece bu kitap için kaleme aldığı 25 yazı ve makaleden oluşuyor. Kimi yazılarda popüler kültürün etkileri gibi güncel temaları işleyen Mağden , kimi yazılarda da zaman dışı ya da güncelliğini her dönemde koruyan meseleleri irdeliyor. Hayvan severlerin hayat felsefesinden günümüze has aile içi dinamiklere, canlı ve enerjik görünme saplantısından yaş yalanlarına kadar birçok farklı konuyu ele alan Mağden, ne yazarsa yazsın, hangi konuyu işlerse işlesin Perihanmğadence olmaktan asla ödün vermiyor. Tehlikeli Temayüller – Sahibinden Sıfır Kilometre Yazılar’da küçük detaylardan, gündelik yaşama dair önemsiz gibi görünen anekdotlardan yola çıkıp hayati meselelere açılıyor Perihan Mağden. Örneğin kapısına dadanan bir sokak kedisi günümüzün boğucu ikili ilişkilerini, şoför ile işveren arasındaki ilişki ise bize has serf toplumu üzerine düşünmeye itiyor onu. Milletçe hakikat sevmez oluşumuz, giderek mankafalaşmamız ya da popüler kültürün yaratıklandırdığı yeni nesil, onun keskin zekâsının ağlarına takılmaktan, kendine özgü hicvinden nasibini almaktan kurtulamıyor. Perihan Mağden bu kitapta yer alan yazılarda sadece eleştirmekle kalmıyor. İçinde yaşadığımız boğucu kültürden, bizlere zorla dayatılan sahte yaşam biçiminden çıkış yolları da sunuyor. Her zaman olduğu gibi kendine has sivri kalemi, keskin zekası ve o çok renkli hicviyle eleştiriyor, düşündürüyor, güldürüyor; ancak belki de en önemlisi –hele içinde yaşadığımız bu günlerde-, samimiliği, hayat sevgisi ve asla ödün vermediği duruşuyla, tek kelimeyle ferahlatıyor. Perihan Mağden, 1960’ta İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Mezunu. Uzun yıllar köşe yazarlığı yapa Mağden’in makalelerden oluşan on iki kitabı, iki şiir kitabı ve pek çok dile çevrilmiş altı romanı vardır. Romanları sırasıyla: Haberci Çocuk Cinayetleri (1991), Refakatçi (1994), İki Geç Kızın Romanı (2002), Biz Kimden Kaçıyorduk Anne (2007), Ali ile Ramazan (2010), Yıldız Yaralanması (2012). Kitaptan “Hayırlı sıkıntılar! Tek başına olmanın güzelliğine vakıf olamayacak bu yapışkan/yapışmış ruhlara söyleyeceğim, en kıyak laf bu.” (…) “Endüstri kazansın, hakikat ölsün! Gıcığıma giden, bu hakikat sevmezliğin seri üretimi.” (…) “Canlılık ve neşe para ettiği için, hakikilerine daha az rastlandıkça, sahteleriyle idare etme mecburiyetimiz artıyor.” (…) “Ufacık bir toprak parçasını ele geçirdiğimiz andaki coşkumuz, hala sonsuz serf halimizi içimizden atamamış olmamızla da açıklanabilir.Edebiyat Haber
Türkiye'de İnternet 21 Yaşında, Youtube Partiye Davetli Değil!
Türkiye'de bugün hanelerin yarısına ulaşan internet, başta iletişim olmak üzere bireysel ve iş hayatında en temel ihtiyaçları karşılayan teknoloji konumunda. Türkiye'de ilk kez 12 Nisan 1993 tarihinde kullanılmaya başlanan internet, geride kalan 21 yılda hızıyla beraber eriştiği insan sayısını kat kat artırdı. Dünyanın sosyal medya kanallarını en çok kullanan ülkelerinden biri olan Türkiye, e-ticaret rakamları ve online oyun performansıyla da interneti her alanda yaşamına dahil etmiş durumda. İlk günden bugüne uzanan tarihçeye bakıldığında, Türkiye'nin internetin gelişimini en iyi takip eden ülkelerden biri olduğu da gözler önüne seriliyor. Türkiye'ye internetin adım atması, 80'li yıllardaki yavaş ama büyük çaba gerektiren gelişmelerin arkasından geldi. IBM'in ilk PC'yi (kişisel bilgisayar) sunduğu 1981'in ardından, 1983 yılında internetin atası kabul edilen ilk paket anahtarlama ağı ARPANET TCP/IP protokolu kullanmaya başladı. İnternete bağlı tüm cihazlara ad koyan Domain Name System (DNS) ve .com, .net gibi internet adlarının hayata geçmesinden iki yıl sonra, ARPANET, ilk internet omurga ağı ABD Ulusal Bilim Derneği Ağı'na (NSFNet) dönüştürüldü. World Wide Web (W3), 1990'da sahneye çıktı ve Tim Berners Lee tarafından açılan ilk web sitesi, W3'ün ne olduğunu anlatan ilk online sayfa olarak belirdi. İlk bağlantı 1993 yılında yapıldı Türkiye'nin ilk internet ağı projesi, 1991 yılında ODTÜ ve TÜBİTAK tarafından başlatıldı. İlk internet bağlantısı ise 12 Nisan 1993 tarihinde ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'na ait yönlendiriciler ve PTT'den sağlanan 64 Kbps kapasiteli kiralık hat kullanılarak gerçekleştirildi ve NSFNet ile bağlantı kuruldu. Türkiye'de üniversitelerin başını çektiği internet, ODTÜ'nün ardından 1994-96 yılları arasında Bilkent, Boğaziçi, Ege ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde de hayata geçti. ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi'nin temsil ettiği ilk Türkçe içerikli sayfaları, 90'lı yılların sonunda hayata geçen Ekşisözlük ve Mynet gibi siteler takip etti. Dial-up modemlerle başladı Bilgisayarların dial-up modemine uzanan ek bir telefon kablosuyla yapılan ilk ve oldukça zahmetli internet bağlantıları, Türkiye'de internet servis sağlayıcılarının (ISS) hızla arttığı 2000'lere doğru yerini telefon hattı üzerinden bağlantı, yani ADSL'ye bıraktı. Türkiye’nin ilk ISS firması Turnet, 1996 yılında üç ticari hat üzerinden hizmete başladı. 1997’ye gelindiğinde, ISS sayısı 80’i geçmişti. Jeff Bezos'un 1994'te kurduğu Amazon e-ticaretin hızla temellerini atarken, sırasıyla 1995 ve 1998'de kurulan Yahoo ve Google, W3'ü sadece URL çubuğuna bağlı olmaktan kurtardı. 1995’te Mirc ve 1996 yılında sunulan ICQ, sosyal ağların öncesindeki mesajlaşma ortamları olarak belirdi. Bir yıl sonra, Türkiye’de internete bağlı bilgisayar sayısı 30 bine, kullanıcı sayısı 250 bine ulaştı. İlk büyük müzik dosyası paylaşım platformu olan Napster, 1999 yılında hayata geçti. Patent hakları ve internet hukuku hakkında sonu gelmeyen tartışmaları başlatan platform, bir yıl sonra yasaklandı. ‘Hepimizi birer dünya vatandaşı olduk’ Küresel internet kullanıcısının 360 milyona, tescil edilen alan adı sayısının da 10 bine dayandığı 2000 yılı, aynı zamanda NASDAQ borsasının büyük değer kaybı yaşadığı Dot-Com balonuna sahne oldu. İnternete yatırım yapan firmaların büyük yara almasına rağmen, sanal sektör hızla büyümeye devam etti. Türkiye’de .com.tr uzantılı alan adı sayısı, 200 bini geride bıraktı. Aynı yıllarda, Türkiye’nin ilk e-ticaret devleri, Gittigidiyor ve Sahibinden.com hayata geçti. Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından biri olan Sanalpazar’ın kurucusu Cem Kesici, internetin hayatımıza kazandırdıklarını şu şekilde özetledi: İnternet, bir iletişim aracı olarak, arkadaşlar, akrabalar, ortak ilgi ve inanç alanları olan bireyler arasındaki iletişimi ve paylaşımı ölçülemeyecek kadar büyük bir oranda geliştirdi. Giderek de mektup, telefon, TV gibi araçları da içine alarak temel iletişim platformuna dönüşüyor. Öte yandan internet, artan paylaşım olanağının bir sonucu olarak, bireysel yaratıcılığı geliştirdi. Bir ticaret aracı olarak emlak, otomobil ve tüketim ürünlerinin satıcılarına ve alıcılarına, ülkenin her yerinden, her yerine erişim sağladı. Ülkenin herhangi bir noktasındaki herhangi bir bireye, dünyadaki her türlü fikre, ürüne, inanca, topluluğa erişme ve dünya vatandaşı olma imkanı getirdi. Blog kültürünü teşvik eden WordPress'in sunulduğu 2003'te genişbant internet kullanıcısı sadece 18 bin olan Türkiye, Facebook, Pirate Bay, YouTube'un kurulduğu yıllarda giderek güçlendi, Twitter ve Tumblr'ın sürdürdüğü olgunlaşma çağında hızla büyüdü. 2011'e gelindiğinde, genişbant internet kullanıcısı 590 kat artarak 11 milyona ulaşmıştı. Yasak tartışmaları İnternet tarihinde çalkantılı döneme 2008’deki YouTube'a erişim engeli ile giren Türkiye, 2.5 sene boyunca alternatif yollardan video portalına bağlanmaya devam etti. Erişim yasağının nedeni olarak, Atatürk’e hakaret içeren videoların paylaşılması gösterildi. İnternetle ilgili en yoğun yasak tartışmaları ise, yeni yasal düzenlemelerin Şubat 2014’te hayata geçmesi ile başladı. İlk olarak Twitter, 22 Mart gecesi erişime kapatılırken, YouTube, 27 Mart tarihinde Türkiye'de ikinci kez yasaklandı. Ancak erişim engelinin ilk gününde Twitter'da, bir saatte atılan tweet sayısı 1.2 milyona ulaşarak rekor kırıldı, kullanıcı sayısı 2 milyon arttı. Twitter, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla iki hafta sonra tekrar erişime açılırken, YouTube için erişim engelini kaldıran kararın hayata geçmesi bekleniyor. Küresel çevrimiçi insan sayısı, 2013'te 2.4 milyar insana ulaştı. Aynı yıl Facebook, Twitter ve Tumblr'ın eriştiği kullanıcı sayısı ise sırasıyla 1 milyar 190 milyon, 645 milyon ve 300 milyon. 35 milyona yaklaşan aktif internet kullanıcılarının yüzde 94'ü (32.7 milyon) Facebook üyesi olan, Twitter'daki aktif kullanıcı sayısı ise 9.6 milyona ulaşan Türkiye, dünyanın en çevrimiçi ülkelerinden biri. Hızla gelişen internet altyapısı sayesinde, bir gün Türkiye'de herkes dünyanın dört bir yanındaki insanlarla bağlantı kurabilecek. Bu noktada, Facebook ve Google'ın yürüttüğü 'bedava internet' projelerinin başarısı da büyük önem taşıyor. PwC Türkiye Bilgi Güvenliği ve Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri Burak Sadıç, Türkiye’de internetin 21’inci yaşında yasakları aşarak, daha güvenli ve verimli bir internet arayışına girilmesi gerektiğini ifade etti: 'Bu yıldönümü benim için özel bir önem taşıyor. Çünkü 1993 yılında Türkiye'de internetin doğduğu ODTÜ'de öğrenciydim ve hem öğrencilik hayatım, hem de iş hayatım internetin gelişimi ile beraber şekillendi. En başta sadece üniversite ortamlarında kullanılan internet zaman içinde finans dünyası başta olmak üzere iş dünyasına ve daha sonra da evlere kadar geldi. Son dönemde ise internet artık herkesin yanında taşıdığı akıllı telefonlar ve tabletler yardımı ile her zaman ve her yerde erişilebilir hale geldi. Herkesin, her yerde hızlı internete bağlanabilmesi sayesinde iletişim çok kolaylaştı ve bu hem iş hayatımızı hem de özel hayatımızı fazlasıyla değiştirdi. Ülke gündeminde yer alan çeşitli kısıtlamalarla ilgili tartışmaların en kısa zamanda sona erip, interneti nasıl daha verimli ve güvenli bir şekilde kullanıp ülkemizi daha ileri taşıyabileceğimizle ilgili tartışmalara bırakması ise en büyük temennim.” Türkiye'de internet tehdit olarak görülüyor Bilişim hukuku avukatı Gökhan Ahi ise Türkiye'de internetin tehdit olarak görüldüğünü ifade ediyor. Al Jazeera'ya açıklamalarda bulunan Ahi şunları söyledi: 'İnternet, dünyadaki birçok kavramı kökünden değiştirdi ve değiştirmeye devam edecek. İnternetin dönüştürücü ve değiştirici etkisini daha fazla ön plana çıkarmak ve fırsatlara yol vermek, tüm devletlerin öncelikli planları arasında yer almalı. İnternet, bir taraftan fırsat olarak algılanırken diğer yanda hep bir tehdit olarak görülüyor. Türkiye maalesef interneti daha çok tehdit olarak algılayan ülkelerden. Kısa zamanda bu algının kırılmasını ümit ediyor ve internetin 21. yaşını büyük bir sevinçle karşılıyorum. ' Türkiye hakkında kısa internet istatistikleri TÜİK'in Ocak - Mart 2013 verilerine göre, 16 - 74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla yüzde 49.9 ve yüzde 48.9. Aynı dönem ve yaş grubunda internet kullanan bireylerin arasında düzenli internet kullanım oranı ise yüzde 91.6. İnternet üzerinden mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı yüzde 24.1. Nisan 2013 itibariyle Türkiye genelinde hanelerin yüzde 49.1’i internete bağlıyken, hanelerin yüzde 46.5’inde genişbant internet erişim imkânı bulunuyor. Ocak - Mart 2013 verilerine göre, internet en çok online haber, gazete ya da dergi okumak (yüzde 75.6) ve sosyal ağlara girmek için (yüzde 73.2) kullanılıyor. Türkiye'de her 18 online oyuncudan 4'ü League of Legends (LOL) oynuyor. Facebook'ta en çok oynanan ilk 10 oyunun Haziran 2013 itibariyle toplam oyuncu sayısı 18 milyon 492 bin. Al Jazeera
24 Yıldır Korunan 'Sıfır' Kartal Otomobil Satışta
Bir dönem ülkemizde en çok tercih edilen otomobiller arasında Kartal, Şahin, Doğan ve Serçe gibi modelleri gösterebiliriz. Özellikle Şahin'ler gençlerin ilgisini çekerken, Kartal'lar da geniş bagajları sayesinde iş ve aile arabası olarak kullanılırdı. Artık bu modeller üretilmiyor ve sıfırlarını bulmak da çok çok zor. Ancak sizin de gördüğünüz üzere bazen sürprizlerle karşılaşabiliyoruz. Fotoğrafta gördüğünüz araç, bir Kartal ve 1990 model. Fabrikadan çıktığı gibi sıfır durumda olduğu belirtilen otomobil, Sahibinden sitesinde 49.999 TL fiyat etiketiyle yeni alıcısını bekliyor. Maddi durumu iyi ve koleksiyona meraklı olan kişiler, büyük ihtimalle bu araca ilgi gösterecektir. Siz ne dersiniz?teknokulis
Sahibinden Satılık Müze
Gaziantep’te 2011 yılında açılan ‘Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi’ satılıyor. Müze sahibi, yerel gazeteye verdiği ilanla müzeyi satışa çıkardığını duyurdu. Türkiye’nin ilk ve tek bakır eserler müzesi olma özelliğine sahip Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi, satılıyor. Özel koleksiyonlardan oluşması itibariyle alanında ‘tek’ kabul edilen müzenin sahibi Ali Atalar, 30 yıldır biriktirdiği bakır eserleriyle birlikte müzeyi ‘yaşadığı bazı sıkıntılar’ sebebiyle elinden çıkarmak istiyor. 2011 yılında kendi koleksiyonunu restore ettirerek açtığı ve Osmanlı dönemine ait 800 bakır eserin yer aldığı Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi, 2012 yılında Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden Gaziantep’i görmeye gelen turistlerce ziyaret edildi. İçerisinde kazan, dikiş makinesi, ibrik, tepsi, çan, bıçak, kama, kılıç, hamam takımları, tava gibi Osmanlı günlük yaşamında kullanılan bakır eserlerin yer aldığı müze, Ali Atalar’ın tercihi ile ‘teklif usulü’ satılacak. Aynı zamanda 12 odalı tipik Osmanlı mimarisinde bir ev olma özelliğine de sahip müze binası, kendi başına bir tarihi eser. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ona bağlı müdürlüklerle sıkıntı yaşadığını da belirten Ali Atalar, ‘Türkiye'nin ilk ve tek bakır eserleri müzesi, Gaziantep kültürüne ve turizmine hizmet ediyordu. Yaklaşık 3 yıldan beri kendi yağıyla kavrulması için mücadele ediyorum. Müzeciliğin ticaret kurumu olmadığını biliyorum. Hiçbir yerden maddi ve manevi destek almadan bu işi yürütmeye çalıştım ancak artık yoruldum. Bu mücadeleyi sürdürecek kurum, kuruluş, kişi varsa devretmek istiyorum’ diyor. Anadolu Ajansı | Al Jazeera