onedio
Görüş Bildir

kurtarma ekibi Haberleri

kurtarma ekibi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. kurtarma ekibi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Rize Bütün Gece Yandı...
Rize'nin Ardeşen ilçesi Işıklı Köyü kırsalında dün öğlen saatlerinde başlayan ve Kaçkar Dağları Milli Parkına doğru ilerleyen orman yangını, 20 saat sonra kontrol altına alındı. Rize'nin Ardeşen ilçesi Işıklı Köyü kırsalında dün öğlen saatlerinde başlayan ve Kaçkar Dağları Milli Parkına doğru ilerleyen orman yangını, 20 saat sonra kontrol altına alındı. Yangında 70 hektar alan zarar gördü. Işıklı Köyü Afyonbaba Tepesi'nde dün öğlen saatlerinde çalılık alanda başlayan yangın rüzgarında etkisiyle Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırına doğru ilerledi, çamlık alanı etkisi altına aldı. Rize ve ilçe itfaiye ekipleri ile AFAD, AKUT, Sivil Savunma, Rize Arama ve Kurtarma Ekibi (RİKE), Artvin, Trabzon ve Giresun Orman Muhafaza görevlileri gece boyu yangına müdahale etmeye çalıştı. Ancak yol olmadığı için ekipler yangına müdahale etmekte zorlandı. YERLEŞİM YERLERİNİ TEHDİT ETTİ Çam ormanlarında etkili olan yangın nedeniyle yükselen alevlerin Işıklı köyü Yeniay Mahallesi ile Yurtsever köyü Orta Mahallesi'ne ulaşmaması için tedbir alındı, 3 ev boşaltıldı. Alevlerin rüzgarın etkisiyle yön değiştirmesi nedeniyle itfaiye ekipleri zaman zaman zor anlar yaşadı. Dumandan etkilenen yangın söndürme ekibinden 4 kişiye sağlık görevlileri müdahale etti. Yangın sabaha karşı, yaklaşık 20 saat sonra kontrol altına alındı. Bazı bölgelerde devam eden küçük çaplı yangınlara ekipler müdahalesini sürüyor. Yangının kontrol altına alındığı bölgede ise soğutma çalışmalarına devam ediliyor. Sabah saatlerine kadar yangına müdahale eden ekipler yorgun düştü, bazı görevliler araçlarda uyudu. 70 HEKTAR ALAN YANDI Yangının kontrol altına alındığını belirten Rize Valisi Nurullah Çakır, 70 hektar alanın yandığını belirterek şunları söyledi: 'Yangın, arkadaşlarımızın yoğun ve özverili çalışması ile sabaha karşı kontrol altına alındı. Yer yer soğutma çalışmaları devam ediyor. İlk belirlemelere göre 70 hektar alan yandı, ama teknik anlamda ormancılarımız gerekli ölçümleri daha sonra yapacak. İklim değişiklikleri nedeniyle yangınlara karşı vatandaşları uyarmıştık. Zaman zaman kuraklık yaşıyoruz. Birkaç gün boyunca havanın sıcak gitmesi ve yağışın olmayışı, böyle bir sonucu tetikleyebiliyor. Yangına müdahaledeki hız da önemli ama bir taraftan da yangın çıkmaması için azami gayreti hep birlikte göstermemiz gerekiyor.' haberler.com
Tüp Bayii Patladı: Biri Bebek 2 Kişi Öldü
Olay, Kastamonu’nu Azdavay ilçesinin Cumhuriyet Caddesi’nde yer alan bir tüp bayiinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, saat 23.00 sıralarında Hakkı Şahin (60) ve oğlu Erdem Şahin’e (38) ait tüp bayisinde henüz belirlenemeyen nedenle büyük bir patlama meydana geldi. Patlamanın ardından 3 katlı bina çöktü. Çökme sonucu Hakkı Şahin ile oğlu Erdem Şahin, gelini Aysun Şahin (35), torunları Atalay (15), Nihal (9), Güneş (2) Şahin göçük altında kaldı. Şahin ailesinin yardımına çevredeki vatandaşlarla, Azdavay Belediyesi personeli koştu. Büyük uğraşlar sonunda Hakkı Şahin ile Aysun, Atalay, Nihal ve Güneş Şahin, göçük altından çıkartıldı. Yaralılar ilk olarak Azdavay Devlet Hastanesi’ne, buradan da Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Patlamada, vücudunda 3. derece yanıklar oluşan Hakkı Şahin ise, İstanbul’a sevk edildi. 2 yaşındaki Güneş bebek ise, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Öte yandan, Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), İtfaiye ekipleri ve vatandaşlar ise göçük altında kalan Erdem Şahin’i kurtarma çalışmalarına devam etti. Sabah saatlerinde Şahin’in cesedine ulaşıldı. Enkazın altından cesedi çıkartılan Erdem Şahin’in cansız bedeni, cenaze aracına konarak Azdavay Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Akşam
Isparta'da Yolcu Otobüsü Devrildi; 3 Ölü
Isparta'dan Antalya yönüne giden yolcu otobüsü devrildi, ilk belirlemelere göre 3 kişi hayatını kaybettiIsparta'dan Antalya yönüne giden yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre 3 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Isparta- Antalya karayolu Kazaklar Tüneli yakınında saat 16.00 sıralarında meydana gelen kaza sonrasında olay yerine çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi sevk edildi. Araç içinde çok sayıda yolcunun sıkıştığı belirlendi.T24
Üç Gündür Mağarada Kalan Defineciye Ulaşıldı
MEHMET KURU - HABERLER GÜNDEM ESKIŞEHIR Eskişehir'in Mihalgazi İlçesi yakınlarında, define aramak için girdiği mağaradaki 25 metre derinliğindeki kuyuya düşerek yaralanan ve 3 gündür burada mahsur kalan Ramazan Yörük'e ulaşıldı. Şiddeti düşük patlatıcılarla kayalar parçalanarak ulaşılan Yörük, kendisine ulaşan ekiplerden meyve suyu ve bisküvi istedi. Vücudundaki kırıklar nedeniyle şiddetli ağrısı oluşan ve ateşi çıkan defineci Yörük'e, kurtarma ekipleri ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaç verdi. Mağaradan çıkarma çalışmaları süren Yörük'ün sağlık durumunun iyi olduğu ve bir adet serum takıldığı belirtildi. Dar olan mağaranın iç kısımları ise kara barutla patlatılarak genişletilmeye çalışılıyor. Küçük patlamalar sonucu mağaranın ağzına giden kaya parçaları parçalanıyor. Parçalanan kaya parçaları daha sonra kurtarma ekipleri tarafından küçük torbalara konularak dışarıya çıkılıyor. Alınan bilgiye göre, tekstil fabrikası işçisi, evli ve 3 çocuk babası 40 yaşındaki Ramazan Yörük, 7 arkadaşıyla birlikte geçtiğimiz Pazar günü saat 22.00 sıralarında Mihalgazi İlçesi'nin Alpagut Mahallesi Kavşukkaya Mevki'ndeki Yarasa İni Mağaraları'nın olduğu bölgeye define aramak için gitti. Ancak, Yörük define ararken mağara içinde yaklaşık 25 metre derinliğindeki kuyuya düştü. Arkadaşları Yörük'ten haber alamayınca durumu jandarma yetkililerine bildirdi. Yörük'ün girdiği mağarada kaybolduğu belirlenince aramak için Jandarma, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Arama Kurtarma Ekibi (AKUT), Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ve Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü (ANADOSK) ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Dağcılık Kulübü, Eskişehir, Ankara ve İzmir Mağara Araştırma Dernekleri ekiplerinden yardım istendi. Söz konusu ekipler daha sonra mağaraya gelerek çalışmalara başladı. 40 kişiden oluşan 8 ekip Pazar gecesi saat:22.00'den bu yana kesintisiz Yörük'ü kurtarmak için çalışıyor. SONAR CİHAZIYLA YERİ TESPİT EDİLDİ Yörük'ten hummalı çalışmanın ardından sevindirici haber geldi. Pazar günü gece saat 02.00 sıralarında çalışmaya başlayan ekipler, yoğun çalışmaların ardından Yörük'ün mağara içinde 25 metre derinliğindeki kuyuda yerini seyyar sonar cihazları ile tespit etti. Akabinde 5 kişilik ekip, Yörük'ün bulunduğu yerin bulunduğu bölgeye indi. Sonrasında Yörük'ün ekiplerin direktifleriyle kendini mağara içinde düştüğü yerden daha güvenli bölgeye geçmesi sağlandı. EKİPLERDEN MEYVE SUYU İSTEDİ, SERUM TAKILDI Defineci Yörük, kendini bulan kurtarma ekiplerinden ilk olarak meyve suyu istedi. Bunun üzerine ekiplerde meyve suyu ile bisküvi ikram etti. Vücudunun iki yerinde kırık ve omuriliğinde zedelenme olduğu tespit edilen Yörük'ün bu nedenle vücudunda şiddetli ağrı oluştu ve ateşi çıktı. Yörük, sıkıntısını görevlilere iletti. Ramazan Yörük'ün ateşi sağlık görevlilerince verilen ilaçla düşürüldü, ağrısı giderildi. Yörük, bu çalışmaların akabinde sabit bir hale getirilirken, sağlık durumunun şuan için iyi olduğu kaydedildi. Çıkarma çalışmaları süren Yörük'e serum takıldığı kaydedildi. KÜÇÜK PATLAYICILARLA MAĞARA GENİŞLETİLİYOR Mağara içinin ve giriş kısmının çok dar olması nedeniyle ekiplerde yer alan fiziken küçük ve zayıf olan kadın kurtarma ekibi elemanları mağara içine girerek, çalışmaları yürütüyor. Kadın kurtarma ekipleri, kuvvetli patlayıcı olmayan 'kara barut' kullanarak, mağaradaki kayaları kırarak, mağaranın ağzını genişletiyor. Daha sonra patlama ile parçalanan kayalar, torbalarla dışarı çıkarılıyor. Bu şekilde mağara genişletilmeye çalışılıyor. HER ŞEY KONTROL ALTINDA İzmir Mağara Araştırma Derneği üyesi Yusuf Öğrenecek, Yörük'ü kurtarmak için gerekli önlemlerin alındığını söyledi. Öğrenecek, 'UMKE'den bir sağlık ekibi de aşağı indi ve şahsın durumu iyi. Birkaç ezilme, kesik, kırık var. Ama yaralı stabil halde tutuluyor. Tüm mağaracılar, AKUT ve AFAD ekibinin katkısıyla çalışmalar sürdürülüyor. Mağara oldukça dar bir alan. Yaralının mevcut durumuyla taşınması çok mümkün değildi. Türkiye Mağaracılık Federasyonunun deneyimli ve eğitimli mağaracıları tarafından genişletme çalışması yapıldı. Bu konuda da bize diğer ekipler de destek verdi.' diye konuştu. İzmir Mağara Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Samur ise, 'Yörük'ün vücudunun belli bölgelerinde kırıklar, çatlaklar var. Ama UMKE'nin medikal ekibi içeride zaten sürekli kazazedenin başında değişmeli olarak bulunuyor. Sürekli rutin kontrolleri yapılıyor. Tansiyonu, vücut ısısı ve diğer tıbbi olarak ölçülmesi gereken değerleri ölçülüyor. Kazazedenin durumuyla ilgili merak edilecek herhangi bir durum yok.' dedi.
Soma Kömür Ocağı Faciası: 205 İşçi Öldü, 80 İşçi Yaralı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında çıkan yangında ölenlerin sayısının 205'e yükseldiğini bildirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında çıkan yangında ölenlerin sayısının 205'e yükseldiğini bildirdi. Eynez bölgesindeki maden bölgesinde çalışmaları takip eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, madene kurtarma amaçlı giren ve dumandan etkilenen bazı kişilerin de yaralılar arasında sayılmış olabileceğini söyledi. Zamanın işlediğini, daha da kritik bir döneme girildiğini dile getiren Yıldız, kurtarma çalışmalarının ara verilmeden tüm hızıyla sürdüğünü vurguladı. Bakan Yıldız, gazetecilerin soruları üzerine 'İhmal varsa biz buna hiçbir yerde kayıtsız kalmadığımız gibi burada da kalmayız' dedi. Personel listesi üzerinde çalışma yapıldığını, adli tıp kurumu ve savcılıkla görüştüklerini, hukuki işlemlerin hızlı şekilde yürütülmesi için uğraş verdiklerini aktaran Yıldız, şunları kaydetti: 'Sayı endişe ettiğimiz noktaya doğru gidiyor. Yarının hazırlıklarını, organizasyonu da bir yandan yapmamız gerekiyor. Cenaze işlemleriyle ilgili bir boşluk olmaması için çalışmamız lazım. Bakan yardımcısı, milletvekili arkadaşlarımızla görev dağılımı yaptık, yüreğimizde büyük bir acıyla bunları yapıyoruz.' Bakan Yıldız, soru üzerine madeni işleten şirketin yetkilileriyle görüştüğünü de bildirdi. Yangın devam ediyor Yıldız, Eynez bölgesindeki madende çıkan yangına ilişkin en son yaptığı açıklamadan bu yana özellikle teknik olarak, içeride tersine hava akımlarıyla alakalı çalışmalara devam edildiğini söyledi. Yıldız, şöyle konuştu: 'Bu sayının artmasından endişe ediyoruz. 80 yaralımız var demiştik. 60 yaralımız madencilerimizle ilgiliydi, diğer 20'si de kurtarma ekiplerinden gelenlerden gazdan etkilenen ve zarar görenlerdi. Şu anda 4 tane ağır yaralımız var, durumları da yine hastanelerimizde kontrol altına alınıyor. İlk etapta çıkan ve çıkartılan 363 madencimiz olduğunu söylemiştik. En son geldiğimiz noktada vefat eden 72 madencimizin otopsisi tamamlandı. Bunlarla alakalı işlemleri Balıkesir Valimizin başkanlığında bir heyetle beraber takip ediyoruz. Cenaze teslimlerini de bizim aradığımız cenaze yakınlarıyla beraber başlatacağız. Herhangi bir karmaşaya yol açmamak açısından. Bir yandan da içeride kurtarma faaliyetleriyle alakalı ümitlerimizin azaldığını söylemem lazım. Ama son noktaya kadar da arkadaşlarımız çalışmalarına devam edecekler.' Bakan Yıldız, kaç madencinin mahsur olduğuna ilişkin soruya içerideki tüm işçiler çıkmadan herhangi bir sayı söylemelerinin doğru olmayacağı yanıtını verdi. Kurtarma faaliyetlerinde bulunan ekiplerin herhangi bir riske girmemesi için oradaki duman ve karbonmonoksit seviyelerinin düşürülmesiyle uğraşıldığını aktaran Yıldız, '460'tan fazla kurtarma ekibiyle beraber çalışıyoruz, farklı bir sıkıntı yaşanmadan bu süreci yönetmemiz lazım' dedi. Bakan Taner Yıldız, bir gazetecinin yangının devam ettiğinin söylendiğini belirtmesi üzerine de 'Yangın devam ediyor evet' cevabını verdi. Yıldız, ulusal yas ilanı ile ilgili de 'Sayın Başbakanımız geldiğinde kendisine sunacağız. Birazdan da kendisiyle görüşeceğim. Ondan sonra arkadaşlarla bu konuyu irdeleyeceğiz' diye konuştu. Mahsur kalan 6 işçi 18 saat sonra çıkarıldı Madende arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekipler, 18 saat sonra 6 işçiyi madenden çıkardı. Sedye ile çıkarılan işçiler, ocağın giriş bölgesinde hazır bekleyen ambulanslara konularak gönderildi. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, maden sahasına gelerek ocağın giriş bölgesinde bulunan arama kurtarma ekipleriyle görüştü. İlgililerden bilgi alan Bakan Yıldız, daha sonra maden sahası çıkışında bekleyen ailelerin yanına gitti, kısa bir görüşmenin ardından alandan ayrıldı. Kurtarma çalışmaları sabaha kadar sürdü Maden ocağında çok sayıda kurtarma ekibi gece boyunca çalışmalarına devam etti. Çalışmalara farklı illerden gelen ekipler de destek verdi. Mahsur kalan işçilerin yakınları geceyi uykusuz geçirdi. Yakınları henüz ocaktan çıkarılamayan vatandaşlar çalışmaların olduğu alandan ayrılmadı. İşçilerin yakınlarının yanı sıra olay sırasında madende olmayan mesai arkadaşlarının endişeli bekleyişi devam ediyor. Çok sayıda ambulans alanda hazır bekletiliyor. Ocaktan çıkarılan işçiler ambulanslarla çevredeki hastanelere gönderildi. Bazı işçilere ilk müdahale ocağın sağlık biriminde yapıldı. Polis, arama kurtarma ve sağlık ekiplerinin işlerini kolaylaştırmak için işçilerin yakınları ile çıkarılan işçilerin ambulanslara konulduğu alan arasına barikat kurdu. Madenin havalandırma bacasından içerinde tahliye edilen dumanların yükseldiği gözlendi. Türk Kızılay'ı da alana kurduğu çadırlardan hem işçi yakınlarına hem de görevlilere yiyecek ve içecek servisi yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da geceyi maden sahasındaki TKİ Kurumu Eli Müessesesi Müdürlüğü Eynez Yeraltı Kontrol Şube Müdürlüğü'nde geçirdi. Müdürlükte kurulan kriz merkezinde Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas ve diğer yetkililerle gelişmeleri takip etti. Öte yandan bazı yabancı basın kuruluşları da çalışmaları izledi. Cenazelerin bazıları yakınlarına teslim edilmeye başlandı Arama kurtarma ekipleri tarafından maden ocağından çıkarılan cesetler, ambulanslarla Kırkağaç ilçesindeki Kayadibi Mahallesi'nde bulunan soğuk hava deposuna getirildi. Yetkililer kimlik tespiti için isimleri okuyarak işçilerin yakınlarını deponun içine aldı. Kimlik tespitinin ardından cesetler, yakınlarına teslim edilmeye başlandı. Değişik illerden yaklaşık 80 cenaze aracı ile soğutucu özelliği bulunan 4 tır da ilçede hazır bekletiliyor. Aileler umutla bekliyor Dünden bu yana Soma Devlet Hastanesi'nin bahçesinde bekleyen aileler, yetkililerden yakınlarının hayatta olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Madenden yaralı olarak çıkarılan işçiler ise sağlık durumlarına göre çevre il ve ilçelerdeki hastanelere sevk ediliyor. Yaralı yakını Sema Korkmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, madende 8 yıldan bu yana kül ustası olarak görev yapan eşine yangının ardından ulaşamaya çalıştıklarını ancak başarılı olunamadığını söyledi. Eşinin birlikte çalıştığı arkadaşının ekipler tarafından kurtarıldığını ifade eden Korkmaz, 'Henüz kocamdan haber alamadık. Birlikte çalıştıkları arkadaşı kurtarıldı ve şu an hastanede. Kocamla birlikte olduğunu fakat havasızlık nedeniyle bayıldığını bize söyledi. İnşallah ona da en kısa sürede ulaşılır' dedi. Bu arada Kızılay ekipleri kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü maden alanında yakınlarından haber almak için bekleyişlerini sürdüren işçi aileleri için çadır kurdu. Bazı GSM operatörleri de bölgedeki baz istasyonlarından sinyal alan abonelerinin hatlarına, ücretsiz konuşma ve mesaj paketi tanımladı. Cenazelerin kimlik tespit çalışmaları sürüyor Maden ocağından çıkarılan bazı işçilerin cenazeleri, Kırağaç ilçesindeki Kayadibi Mahallesi'nde bulunan soğuk hava deposuna getirildi. Cenazelerin Kırkağaç'a gönderildiği bilgisini alan pek çok aile de depo önünde beklemeye başladı. Ölenlerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalara başlandığı ve bu çalışmanın öğle saatlerine kadar sürmesinin beklendiği bildirildi. Öte yandan Manisa Müftülüğü'nde görevli farklı ilçelerden 80 din görevlisi de tesise geldi. TSK başsağlığı mesajı yayımlandı Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki mesajda, 'Dün Manisa ili Soma ilçesinde vuku bulan, milletçe hepimizin yüreğini kanatan ve acıya boğan müessif maden ocağı yangınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diler, kederli ailelerinin acısını yürekten paylaşır, kendilerine başsağlığı ve sabır temenni eder, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dileriz. Milletimizin başı sağolsun' ifadelerine yer verildi. Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Soma'daki maden ocağında yaşanan olayın haberini alır almaz kurtarma çalışmalarına iki yönlü destek verdiklerini belirtti. Öncelikli olarak kan temini konusunda tedbir aldıklarını dile getiren Akay, 'Yaralı kurtulup kan ihtiyacı yaşayabilecek insanlarımızın olacağını düşündük ve gereken tedbirlerimizi aldık. Çok şükür böyle bir ihtiyaç duyulmadı. Halen daha arkadaşlarımız teyakkuz halinde bekliyorlar. İkincisi ise lojistik açıdan bir sistem oluşturduk. Olayın yaşandığı bölgede çadırlar kurduk' diye konuştu. Akar, olayın yaşandığı yerde çok sayıda arama kurtarma ekibinin bulunduğuna işaret ederek, bunların ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de faaliyet gösterdiklerini ifade etti. Psiko-sosyal destek elemanları bölgede İşçi yakınları ve olaydan dolayı travma yaşayan diğer insanların psiko-sosyal desteğe ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Akar, bu amaçla Ankara'dan 20 psiko-sosyal destek elemanının bölgeye geldiğini söyledi. Ailelerine maaş bağlanacak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca ise Soma'daki kömür madeninde çıkan yangında hayatını kaybeden madencilerin eş ve çocuklarına ölüm geliri olarak bin liraya yakın aylık bağlanacağını bildirdi. SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan'ın Soma'ya hareket ettiğini belirten Kuruca, 'Bu iş kazası olayıdır. Hayatını kaybedenlerin eş ve çocuklarına ölüm geliri olarak bin liraya yakın aylık bağlanacak' diye konuştu. Madende 18 yaşından küçük bir işçinin de ölü olarak çıkartıldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Kuruca, İş Kanuna göre 18 yaşın altındaki erkeklerin ve her yaştaki kadınların yer altı ve su altı işlerinde çalıştırılmasının yasak olduğuna dikkati çekerek, bu iddiayla ilgili soruşturma başlatılacağını bildirdi. Muhabir: Halil Şahin, Ufuk Kırabalı, Soner Kılınç | AA
Devlet Yetkilileri ve İlgili Kurumlardan Maden Faciası Hakkında Önemli Açıklamalar
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 'Soma'ya üzücü bir olay sonrası geldik. İşçi arkadaşlarımla ve sendikacı arkadaşlarla görüştük. Maalesef Türkiye'de taşeronlaşma sonucu alınan güvenlik önlemlerinde çok fazla azalma var. Buradaki madende de taşerondan taşerona olacak şekilde bir çalışma var. Maalesef kar amacı güdülürken gerekli derece güvenlik önlemi alınmıyor. Ölen işçilere Allah'tan rahmet ailelerine sabır, yaralı arkadaşlarımıza da şifa diliyorum. Fakat burada ağır bir tablo olduğunu ve olacağını da aldığım bilgilere göre hissediyorum' dedi. CNN Türk
Soma'da Erdoğan'dan Sonra Gül de Protesto Edildi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , maden faciasının yaşandığı Soma'ya gitti. Facianın yaşandığı maden bölgesine geldiği sırada bir vatandaş 'Taşeron istemiyoruz' diye bağırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, incelemelerde bulunmak üzere Soma'ya gitti. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın protesto edilmesinin ardından, bugün de Cumhurbaşkanı Gül'e tepki gösterildi. 'Taşeron istemiyoruz' diyen vatandaşlar, Gül'e 'Bu kadar koruma niye? Kimden korkuyorsun?' diye sordu. Ocağa giden yol üzerinde güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri ve cumhurbaşkanlığı korumaları, görevliler ve basın mensupları haricinde, çalışmaları takip etmek ve yakınlarından haber almak isteyen vatandaşların bölgeye girişini yasakladı. Önlemlere tepki gösteren madenci yakınları, Gül'e 'Senin yüzünden ekipler çalışmıyor. Bize polis değil, kurtarma ekibi lazım. Defol git buradan' dedi. Bu sebeple, ocak bölgesine gitmek isteyen vatandaşlarla görevliler arasında sık sık gerginlik yaşandı. T24
'Üretim Yavaşlamasın Diye Oksijen Sensörlerini Kapatmışlar'
Kurtarma faaliyeti için madene giren bir madenci, gaz sensörlerinin kapalı olduğunu fark etti. Burada çalışan işçilere sebebini sordu, “Üretimi yavaşlattığı için kapatıldı.” cevabını aldı.Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın üzerinden 5 gün geçti, ancak olayın meydana geliş sebebi hâlâ netlik kazanmadı. Kurtarma faaliyetlerine katılan iki madencinin Zaman’a anlattıkları ise ocakta hayatın ne kadar ucuz olduğunu gösterdi. İşlerini kaybetmekten korktukları için “İsimlerimizi yazmazsanız konuşuruz.” diyen, biri İmbat AŞ diğeri de Soma AŞ’de çalışan madenciler, önemli bir ihmali dile getirdi. İşçiler, Soma AŞ yöneticilerinin, oksijen sensörlerinden gelen değerlerin normal olduğu yönündeki açıklamasının doğru olmadığını söyledi. İmbat AŞ çalışanı, “Ocağa girdiğimizde gaz sensörleri çalışmıyordu. Madende görev yapan işçilere sensörlerin neden çalışmadığını sordum, üretimi yavaşlattığı için kapatıldığını söylediler.” dedi. Soma AŞ’de çalışan diğer madenci ise “Denetleme yapılacağını bir hafta önceden haber alıyorduk. Ocak içerisinde her şey bir hafta içerisinde mevzuata uygun hale getiriliyordu.” diyerek yerin altındaki pazarlıklara dikkat çekti. Yerin altında yaşanan can pazarını anlatan İmbat Kömür İşletmeleri AŞ’de çalışan maden işçisi, Soma Kömür İşletmesi’ndeki patlamanın yaşandığı günden itibaren arama kurtarma faaliyetlerine katılmış. Soma’daki her evde kömür acısının dumanının tüttüğüne işaret eden işçi, facianın hemen ardından yaşananları ve çalışmalar sırasında karşılaştıkları manzarayı şöyle anlattı: “Çalıştığımız maden ocağının hemen yanındaki Soma Maden Ocağı’nda patlamanın meydana geldiği haberini aldık. Çalıştığımız ocağa yakın olması nedeniyle olaya ilk müdahalede İmbat AŞ olarak görev aldık. Arama kurtarma ekibi oluşturuldu. İşletme tarafından 4 gündür yerin altında kalan işçi arkadaşlarımızı kurtarmakla görevlendirildik. İlk gün aşırı ısı nedeniyle ilerleme sağlayamadık. Farklı bir maden ocağında çalışan biri olarak işletmede olması gereken fakat göz ardı edilen eksiklikler dikkatimi çekti. Ocakta oksijen sensörlerinin çalışmadığını gördüm. Patlamadan önce de sensörlerin çalışmadığı ve üretimi aksattığı için etkisiz hale getirilmiş. Sensörler ne kadar geri planda görülse de hayati öneme sahip cihazlardır. Çünkü sensörler ocak içerisinde oksijen miktarını ölçer. Değerler 0,7’yi geçtiği takdirde cihaz otomatik olarak üretimi durdurur. Bu nedenle sürekli çalışması gereken bantlar durmuş ve üretim aksamış oluyor. Oksijen sensörleri çalışıyor olmuş olsaydı facia konusunda önceden haberdar olunacaktı. Ayrıca madenlerde emniyetçiler dediğimiz personeller görev yapar. Her vardiyada en az 60 emniyetçi görev yapıyor. Emniyetçiler patrondan da daha yetkilidir. Çünkü risk gördükleri yerde ocağı boşaltma yetkisine sahiptir. Emniyetçilerin yaptığı ölçümler doğrultusunda kazma vurulur ve ocakta işe başlanır. Emniyetçilerin yaptığı ölçümlerde elde ettikleri bulgular iyi araştırılmalı. Çünkü yer üstündeki kontrol ekibine yapılan ölçümler rapor ediliyor. Ayrıca hayati öneme sahip başka bir hadise ise karbonmonoksit maskelerinin denetimsiz olması. Çünkü kurtarma ekibine katılan arkadaşlar, cesetleri bulduklarında birçoğunun maskesinin takılı olmadığını tespit etmiş. 15 günde bir periyodik olarak kontrol edilmesi gereken maskelerin, otomatik olarak çalışmasını sağlayan iplerin kopuk olduğu anlaşılmış.” DENETİMLERDEN BİR HAFTA ÖNCE HABERDAR OLUYORDUK İşten atılma korkusu sebebiyle ismini vermeyen Soma AŞ’de çalışan maden işçisinin anlattıkları da yer altındaki pazarlığı gün yüzüne çıkarıyor. İşçinin sık sık “İsmimi yazmayacaksınız değil mi?” sorusu ne kadar tedirgin olduğunu gösterdi. Aynı korku Soma’daki bütün madencilerde mevcut. Arama kurtarma faaliyetlerinin ilk ekibinde görev aldığını söyleyen maden işçisi yaşadıklarını şöyle anlattı: “Paşa vardiyasında (16 ile 24 saatleri arasındaki mesai) çalışıyordum. Ocağa vardığımda patlama olduğunu söylediler. Ardından amirin beni görmesiyle birlikte maden ocağına kurtarma ekibine katıldım. İlk etapta yürüme bandında bir arkadaşımızı baygın bir halde dışarı çıkardık. Görüş mesafesinin sıfır olduğu ocak içerisinde arkadaşlarımızın cesetlerini ellerimizle yoklayarak bulduk. Bu şekilde madenden dumanlar arasından 8 kişiyi çıkarttık. Patlamadan yaklaşık 2 saat sonra ocağa verilen hava akışının yönü değiştirildi. Bu da içeride olan işçileri yanılttı. Temiz havanın geldiği yöne doğru yönelen işçiler kirli hava ile karşılaştı. Belki de bu, ölü sayısının artmasına neden oldu.” SENSÖRLERİ ÖLÇEN CİHAZLARIN GÖSTERGE DEĞERLERİYLE OYNAMAK MÜMKÜN Aynı işçi, denetim noktasındaki aksaklıkları şöyle dile getirdi: “Eğer denetimler zamanında ve mevzuata uygun yapılsaydı bugün bunlar yaşanmamış olabilirdi. Çünkü denetimlerden bir hafta önce müfettişlerin ocağa geleceğinden haberdar oluyorduk. Bu şekilde ocak içerisindeki tüm işleyiş mevzuata uygun hale getiriliyordu. 5 yılı aşkındır bu madende çalışıyorum. İçerisinde uygulanması gereken ‘acil eylem planı’ hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Maden ocağındaki işçiler ton başına göre prim alıyor. Bu sebeple adeta yarış atı gibi kullanılıyoruz. Maden içerisindeki sensörler, kağıt üzerinde normal çalışır. Ancak uygulamada farklılıklar olabiliyor. Ocağın içerisindeki oksijen, metan ve karbon değerlerine yönelik uyarılarda bulunan cihazların gösterge değerlerinde oynama yapılabiliyor.” MUSTAFA GÜRLEK, TUĞBA MEZARARKALI | ZAMAN