Görüş Bildir

gemi Haberleri

gemi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. gemi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Göründüğü Kadar Kolay Değilmiş: Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulamasının Arka Planında Neler Oluyor?
Türklerin Yunan adalarında kapıda vize uygulaması, 2 Nisan 2024 tarihinde başladı. Pek çok vatandaşımızın ilgisini çeken kapıda vize uygulaması, özellikle yaz ayları yaklaştıkça popülerleşiyor. Peki Yunan adaları kapıda vize almak kolay bir süreç mi? Arka planda neler yaşanıyor?T24 yazarı Eray Özer, kişisel deneyimini aktardığı son yazısında, Yunan adaları kapıda vize uygulamasının arka planını anlattı.Kaynak: T24 - Eray Özer
Müjdat Gezen'e "Kızılcık Şerbeti Artık Bitsin" Diyen Oyuncunun Kim Olduğu Ortaya Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nde son günlerde pek çok olay üst üste yaşandı. Önce Müjdat Gezen'in 'Oyuncular dizi bitsin istiyor' açıklaması gündem oldu, sonra Nilay karakterine hayat veren Feyza Civelek uyuşturucu madde satın alırken yakalandı ve ardından da Sıla Türkoğlu ehliyetini kaptırdı. Son olarak da geçtiğimiz günlerde Müjde Uzman'ın 'tükendim' açıklamasından sonra makyözün işten çıkarılmasına kadar giden süreç ortalığı iyice karıştırmıştı. Şimdi de Müjdat Gezen'e 'Dizi bitsin' diyen oyuncu ortaya çıkmış ve yapımcı herkesi takipten çıkmış!
27 Mayıs Pazar Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik. İşte 27 Mayıs Pazar akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
Türkiye, Kırım İçin Devrede: Amaç Barışçıl Çözüm
Rus askeri birliklerinin, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesi’ne girmeleri ve stratejik noktaların kontrolünü ele geçirmesiyle çok daha tehlikeli bir sürece giren “Kırım bunalımı”, yerel seçim gündemine boğulmuş Türkiye’nin de gündeminde. Kırım bölgesinin Türkiye açısından tarihsel ve stratejik öneminin yanısıra nüfusu 350.000’in üzerindeki Kırım Türkleri ile yakın soydaşlık bağları da Türkiye’nin, bunalımın en kısa sürede ve diplomatik yollarla çözümü için devreye girmesine yol açan unsurlar arasında yer aldı. Ukrayna’da aylardır yaşanan gerilimin, Karadeniz’i etkileyebilecek sıcak savaş sınırına yaklaşması üzerine Cumartesi günü Ukrayna’ya dışişleri bakanını gönderen ve göreve gelen yeni yönetimle ilk temas kuran ülke olan Türkiye, Kırım’da yaşanan gerginliğin giderilmesi için çok yönlü bir diplomatik süreç içerisinde. Bakan Davutoğlu, Cumartesi gününden bu yana aralarında ABD, Fransa, Polonya, Almanya, İngiltere ve AB dışişleri bakanları olmak üzere süreci yakından takip eden ülkelerle yakın temas içinde kaldı ve görüş alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakanı’nın bu temaslarının ileriki günlerde de devam edeceği ve Rusya ile de konunun ele alınacağı bir zemin arayışında olduğu kaydedildi. Türkiye’nin konuyla en üst düzey ilgisini gösteren gelişme Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün liderliğinde Pazartesi günü gerçekleştirilen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile diğer yetkililerin de katıldığı toplantı oldu. Toplantıda, Kırım bunalımının yanısıra gelişmelerin bölgeye olası etkileri ve Türkiye’nin takınması gereken tavır da masaya yatırıldı. Türkiye açısından en olumsuz senaryo, Kırım merkezli gerilimin Rusya ve Ukrayna arasında bir askeri çatışmaya dönme ihtimali olarak görülüyor. Her iki tarafın da Karadeniz’de güçlü filolarının bulunması olumsuz bir durumda gelişmelerin Türkiye’ye önemli yansımaları olabileceğini gösteriyor. Bu kapsamda, olası çatışma durumunda, NATO’nun alacağı karar da Montreux Sözleşmesi ile Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin boğazlardan askeri gemi geçişlerini kontrol altında tutan Türk hükümeti açısından büyük önem taşıyacak. Dolayısıyla Ankara’da yapılan ilk değerlendirmelerde, sorunun sıcak çatışmaya dönüşmeden barışçıl yollarla çözümüne vurgu yapılıyor. Davutoğlu, Pazar günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın parçalanmasının bölgedeki birçok tartışmalı bölgeyi de olumsuz etkileyebileceği değerlendirmesini yapmış, Moldova ve Gürcistan’daki bazı bölgelerin de kopuş içine girebileceklerini kaydetmişti. Ancak Davutoğlu, bölgedeki en önemli dengelerden birinin Türk-Rus ilişkileri olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin “Rusya’la bir gerilim içine girmeyeceği” öngörüsünde bulunmuştu. Aynı değerlendirmelerde en acil durum olarak ise sayıları 350,000’i bulan Kırım Türkleri’nin can ve mal güvenliğinin korunması ve gelişmelerin Kırım Özerk Bölgesi’nin Ukrayna’dan kopmasına yol açacak şekilde büyümesini önlemek olarak görülüyor. “Kırım’ı Türkiye’nin bir parçası olarak mütalaa ediyoruz” diyerek, konunun Ankara açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kırım Türkleri’nin geçmişte yaşadığı acıları tekrar yaşamamaları için konuyu hassasiyetle ve yakından takip ettiklerini kaydetti. Atalay, “Kırım bizim için çok önemli. Orada yeni haksızlıklar olmaması için de şu anda Türkiye aktif şekilde devrede,” diye konuştu. Bakan Davutoğlu da 50 kadar derneğin katılımıyla oluşan Kırım Dernekleri temsilcilerini kabul ederek, Türkiye’nin bu süreçte Kırım Türkleri’nin yanında olmaya devam edeceği güvencesini verdi. Kırım Türkleri’nin 1944 senesinde yaşadıkları topraklardan sürüldüğünü ve büyük acılar yaşadıklarını anlatan Davutoğlu, “Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın, Kırım’da veya dünyanın herhangi bir yerinde soydaşlarımızla ilgili herhangi bir meseleye kayıtsız kalacağını zihninizin ucundan bile geçirmeyin,” diye konuştu. Toplantıya katılan Kırım dernekleri adına çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Kırım Türkleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Türkleri’nin can güvenliklerinin tehlikede olduğunu belirterek, Ukrayna ordusuna bağlı generallerin bile teslim olmaya başladığını anlattı. Kalkay, Türkiye’den beklentilerinin işgalin durdurulması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve siyasi egemenliğinin “barışçıl yollarla” korunması için uluslararası toplumu harekete geçirmesi olduğunu da belirtti. Serkan DemirtaşBBC Türkçe
Galaxy S5'in Premium Modeli Mayıs'ta Tanıtılabilir!
Samsung’un merakla beklenen ve Unpacked 2014 etkinliğinde lanse ettiği modeli Galaxy S5′in daha yüksek özelliklere sahip ‘Premium’ modeli Mayıs ayında resmi olarak tanıtılabilir. Detaylar haberimizde. Güney Kore medyasında yer bulan haberlere göre Galaxy S5′in mevcut modelinin daha üst seviye özelliklere sahip ‘Premium’ versiyonu, Mayıs ayında tanıtılacak. Paylaşılan haberlere göre şirketin üst seviye modellerini ifade eden F Projesi’ni tanıtan Samsung, F Projesi’nin ilk örneği olarak Galaxy S5′in Premium versiyonunu tanıtacak. İddialarıyla tanınan Eldar Murtazin ve bazı ünlü isimlerin de onayladığı Galaxy S5′in üst seviye modelinin adı Galaxy S5 Luxury ya da Galaxy S5 Prime olacak. Üst seviye bu modelde 2560 x 1440 piksel ekran çözünürlüğü, 64 bit Exynos işlemci, Snapdragon 805 işlemci, metal yapıya sahip kasa, 20 megapiksel çözünürlükte kamera ve daha yüksek batarya gibi özelliklerin yer alacağı belirtiliyor. Diğer bir yandan HTC de yeni amiral gemi modelini Mayıs ayında tanıtacak. Samsung’un HTC’nin yeni modelini beklediği de söylenenler arasında. Paylaşılan bilgiler şimdilik resmi değil. Yeni gelişmeler olduğunda sizlerle paylaşacağız.WeBeyn
Rus Savaş Gemileri İstanbul'dan Geçti
Ukrayna ve Rusya arasındaki Kırım krizinin ardından, Karadeniz'e çağırılan 150 borda numaralı Saratov ile 156 borda numaralı Yamal isimli 2 Rus savaş gemisi, saat 07.30 sıralarında İstanbul Boğazı'ndan geçti. İki Rus savaş gemisi Karadeniz'e giriş yapmak üzere İstanbul Boğazı'ndan geçiş yaptı. Ukrayna ve Rusya arasındaki Kırım krizinin ardından, Karadeniz'e çağırılan 150 borda numaralı Saratov ile 156 borda numaralı Yamal isimli 2 Rus savaş gemisi, saat 07.30 sıralarında İstanbul Boğazı'ndan geçti. Ege Denizi yönünden gelip Marmara Denizi'nden ilerleyen  gemilerin geçişi sırasında sahil güvenlik botlarının refakat etmediği görüldü. UKRAYNA'NIN AMİRAL GEMİSİ ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇTİ Ukrayna donanmasına ait 'Hetman Sahaidachny' adlı gemi, Çanakkale Boğazı'ndan geçti. Alınan bilgiye göre, Ege Denizi yönünden Çanakkale Boğazı'na giriş yapan askeri gemi Marmara Denizi yönüne doğru ilerliyor. Sahil Güvenlik'e ait gemi ve botun refakat ettiği geminin gideceği liman hakkında bilgi verilmedi.
Der Spiegel Ses Kayıtlarını Türkçe Yayınladı
Başbakan Erdoğan'ın Milli gemi ihalesinde işadamı Metin Kalkavan'a yardım ettiği iddiası ve Aydın Doğan aleyhinde davayı etkileme iddiasıyla internette yayımlanan ses kayıtları dünya basınında geniş yer buldu Dünya basını ve Avrupalı STK'lar Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile davayı etkileme iddiası ile yaptığı görüşme ve MİLGEM ihalesi için Metin Kalkavan 'la yaptığı öne sürülen görüşmeyi gündemine taşıdı. Financial Times gazetesinde internete ses kaydı düşen ve Erdoğan'ın MilGem projesinde Koç'a karşı Metin Kalkavan'a yardım ettiği öne sürülen görüşmeyle ilgili bir haber yayınlandı. Financial Times’ın Türkiye gündemiyle ilgili haberinde, internette yayımlanan ses kayıtlarının iş dünyasının “üzerine ışık tuttuğu” belirtiliyor. Daniel Dombey ve Funja Guler imzalı haberde, Başbakan Erdoğan ile sanayici Metin Kalkavan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmeleri kaydı konu ediliyor. Erdoğan’ın, Koç Holding’e verilen 1,5 milyar Euro değerindeki ihaleye itiraz etmesi için Kalkavan’a yol gösterdiği ve yenilenecek ihaleye nasıl katılması gerektiği konusunda tavsiyede bulunduğu iddia ediliyor. Haberde, Başbakan Erdoğan’ın daha önce benzer bir ses kaydını “montaj” diye nitelendirdiği hatırlatılarak, polis içinde yapılanan grupların gizlice dinlemeler yapmakla suçlandığı belirtiliyor. Financial Times muhabirleri, Türk ekonomisinin devlerinden Koç grubunun “ülkenin eski laik elitin simgesi” olarak görüldüğü ve Erdoğan ile gerginlikler yaşadığını ifade ediyor. Yargıya müdahale iddiası da dış basında Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı yabancı basında yer aldı. Alman Der Spiegel Dergisi’nin internet sitesinde YouTube’da yayınlanan “Recep Tayyip Erdoğan Yargıya Müdahale” başlıklı tapelerin linki de verildi. Spiegel, Almanca altyazı koymadan tapeleri yayınladı ve özetle şunları yazdı: “Bir kez daha ses getirici bir telefon kaydı düştü. İddiaya göre yine Erdoğan duyuluyor. Bu defa Adalet Bakanı’ndan iktidara eleştiren bir medya patronu konusunda ağır bir karar istiyor. Seçimler öncesinde videolar, Erdoğan için ciddi bir tehlike oluşturuyor. 2 telefon görüşmesinde medya patronu Aydın Doğan ile ilgili bir dava konuşuluyor. Erdoğan, durum hakkında bilgi alıyor. Görüşmeden gidişattan memnun olmadığı anlaşılıyor. Bakanı’na ‘Onu takip et de, ihmale uğramasın. Yazık olur’ diyor. Doğan, Türkiye’nin en zengin girişimcilerinden biri... Doğan Medya Grubu, 5 yıl önce vergi kaçırmakla suçlanmış, Axel-Springer Grubu’na bir televizyon satışından ek yarım milyar euro vergi istenmişti. Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda da Doğan Medya Grubu’nun defalarca boykot edilmesi çağrısı yapmıştı. 2 kişinin, bu vergi sürecini mi konuştukları, telefon görüşmelerinden anlaşılmıyor. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan ile ilgili başka telefon görüşmeleri de YouTube’a sızdırıldı. Üst düzey siyasetçi ve işadamlarına yönelik yolsuzluk operasyonunda oğlu Bilal’e milyonlarca Euro ve doları, güvenliğe alması talimatı verdiği iddia edildi. Erdoğan, bu videoları muhaliflerinin ‘karalama kampanyası’ ve ‘montaj’ olarak niteliyor. Ama Erdoğan, şimdiye kadar sesin kendisine ait olmadığını iddia etmedi. Her yeni ifşaatla, videoların başka görüşmelerden montaj olduğuna dair iktidarın savunmasına yönelik şüphe büyüyor” IPI'dan kaset açıklaması VİYANA merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) İcra Direktörü Alison Bethel McKenzie, son ses kaydının ardından yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan ve hükümetin yakın geçmişte gazeteciler hapsedilirken “Bağımsız yargıya karışamayız” dediğini hatırlatarak, “Şimdi bu argümanı nereye koyacaksınız?” diye sordu. McKenzie'nin açıklaması şöyle: “Başbakan’ın, dönemin Adalet Bakanı’ndan yasal bir sürece müdahale etmesini istediği ve bakanın da arzulanan sonucu almak üzere yargıyı baskı altına alma sözü verdiği iddiaları, en hafif tabirle şoke edicidir. IPI, son yıllarda gazetecilere açılan davaların düşmesi için Türk Hükümeti’ne çağrı yaptığında, hükümet temsilcilerinden defaetle aynı yanıtı almıştır. Hükümetin bu süreçlere nüfuz edebilmenin ötesinde, bunu pervasız bir tavırla yapmaya bütünüyle hevesli oluşuna dair iddialar, doğruysa, sadece basın özgürlüğünün altını kazmaz, aynı zamanda hukukun üstünlüğüne ve demokrasinin kendisine de tehdit arz eder. Başbakanı, iddialara yansıyan yorumları yalanlamaya, hükümetinin yargı bağımsızlığına saygı göstereceği yolunda acil ve kamuya açık adımları atmaya çağırıyoruz.” Yargıçlar Sendikası da, TBMM Başkanlığı ve üyelerini, Erdoğan ile Ergin hakkında ‘Yargılama yapanları etkilemeye teşebbüs’ten soruşturma açmaya çağırdı. Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy ise, “Yasal dinleme sonucu elde edilmişse, ortada yargıyı etkileme, kişisel verilerin kaydedilmesi gibi tespit edilmiş suçlar olduğu görünüyor' dedi.T24