Görüş Bildir

Sedat Peker Haberleri

Sedat Peker ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sedat Peker ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Devletin En Üstüyle Sıcak İlişki Kurduğu İddia Edilen Şeriatçı Yapılanma: SADAT
Son günlerde adından sıklıkla söz ettiğimiz bir yapı SADAT. Kendi ifadeleriyle kuruluş amacı da şu şekilde: 'İslam İttifakına hizmet etmek amacıyla, İslam Ülkelerinin dini hassasiyetlerine saygılı, TSK' nin çeşitli kademelerinde başarı ile hizmet etmiş, 64 subay ve astsubayın desteğinde, ileri çıkan 23 kurucu hissedar tarafından “SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” kurulmuştur.' Gelin bu yapıyı kendi sitelerinden aldığımız bilgilerle daha iyi anlamaya çalışalım.
Perinçek’e Tahliye Veli Küçük’e Ret!
Mahkemeler 19 Ergenekon sanığının tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilen son isimlerden biri Doğu Perinçek. Veli Küçük dahil 7 sanığın tahliye talebi ise reddedildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlâli' kararı üzerine 7 Mart Cuma akşamı Silivri Cezaevi'nden çıkarken, Ergenekon davasının diğer sanıkları için de tahliyeler gündemdeydi. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı. Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran yasanın anayasaya aykırı olduğunu, bu konudaki kararın HSYK tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özese, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Diğer mahkemelerden tahliye kararları Bu karardan kısa bir süre sonra, 13. Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı. Ardından tahliye taleplerini inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi. Aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu 7 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi. Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacak Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı. İlk Tuncay Özkan tahliye oldu Silivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu. Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, '6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz' dedi. Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. 'Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar' diye konuştu. Bozdağ: HSYK'yı göreve çağırıyorum Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon mahkemesinin kararına ilişkin açıklamada, 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kaldırılmış bir mahkemedir. Ortada olmayan bir mahkeme var. Burada görevli hakim ve savcıların görevleri sona ermiştir. Bunlar sadece ellerinde bulunan dosyaları devredebilirler. Bu işlemleri yapabilirler. Karar verme yetkileri yoktur. HSYK'yı göreve çağırıyorum' dedi. Mahkemenin ısrarı 13- Ağır Ceza Mahkemesi, davaya bakan mahkeme. Tahliye talepleri için yetkinin kendisinde olduğunu söylüyor. Sanık avukatları ise, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin artık yok hükmünde olduğunu, tahliye taleplerinin nöbetçi mahkemelerce karara bağlanması gerektiğini savunuyor. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, ilginç bir iddiada bulundu. Ülgen, hafta sonu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin infaz koruma memurları aracılığıyla Ergenekon sanıkları tek tek tahliye dilekçesi topladığını iddia etti. Ve bu dilekçeler ışığında tahliye taleplerini reddettiği söyledi. Ülgen 'Biz avukatlar olarak mahkemeye böyle bir başvuruda bulunmadık. Bu mahkeme kanunla kaldırıldı. Mahkeme kanuna direniyor. Beni HSYK kurdu o kaldırsın nasıl der? Artık tarihe gömüldüler. Bunlar sadece direnmedir. Bu bir darbedir. Darbeyi yargılayanlar darbe yapmaya çalışıyor. Bazı nöbetçil mahkemeler de tahlliye taleplerine direnebilir.' dedi. Ülgen, tahliyelerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını savundu. 'Sorun çıkması için legal bir kurum olmalıdır karşı tarafta. Legal bir kurum yok. Onun için verilen kararın kıymet-i harbiyesi yok' diye konuştu. Al Jazeera'nin görüşünü aldığı bir savcı ise, özel yetkili mahkemelere ellerindeki dosyaları teslim etmeleri için 15 gün süre tanındığını, bu süre içinde yetkinin de kendilerinde olduğunu söyledi. 13. Ağır Ceza'nın 'hayır' dediği isimler Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım. Hukukçuların görüşü: Mete Göktürk - Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca bu davalar ağır ceza mahkemelerine devredildi. İki mahkemenin aynı suçlara farklı kararlar verebildiğini görüyoruz. Tam bir hukuk karmaşası hakim. Bu kararlara itiraz etmek hâlâ mümkün. Tahliye kararı verilenler çıkacaktır, asıl mağdur olanlar tahliye kararı verilmeyenler.' Yusuf Utku Tekayak - Ergenekon davasından 10 yıl hapis cezası alan Sedat Peker’in avukatı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi kalmadı. Artık incelemeleri yapacak olan diğer mahkemeler. 13. Ağır Ceza hâlâ görevli olduğunu söyleyip tahliyeleri reddediyor; ama bunun çözümü başka bir mahkemeyle alakalı değil. Kararı Yargıtay verir. 13. Ağır Ceza’nın tahliyesini reddettiği kişiler de itiraz hakkını kullanmalı. Tutukluluk süresinin 5 yıla inmesiyle zaten 13. Ağır Ceza kendiliğinden tahliye kararı vermeliydi. Burada bir hukuksuzluk var. Anayasa’yı ihlâl ediyor.' Süreç Başbuğ'un tahliyesi ile başlamıştı Mahkemelere, yeni yasanın yanı sıra, İlker Başbuğ'un tahliye gerekçesine atıfta bulunarak yapılan başvurular da vardı. Anayasa Mahkemesi, davada 5 Ağustos'ta açıklanan kararın gerekçesinin hâlâ yazılmadığına, bu nedenle temyiz yolunun kullanılamadığına dikkat çekmişti. Sanık avukatları dilekçelerinde, 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği' yönündeki yüksek mahkeme kararının tüm sanıkları ilgilendirdiğini, Başbuğ için verilen tahliye gerekçelerinin kendileri için de geçerli olduğunu belirtti. Cuma gününden itibaren İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu iki gerekçeyle tahliye talebinde bulunanların sayısı 30'u geçti. Bu isimler arasında Yalçın Küçük, Sedat Peker ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi de var. 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan gazeteci Tuncay Özkan, yine müebbet alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım da daha önce tahliye talebinde bulunmuştu. Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di. 8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti. aljazeera.com.tr
Sedat Peker Tahliye Olacak mı?
Sedat Peker'in sevinci kısa sürdü. Sedat Peker'in İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin verdiği tahliye kararına rağmen tahliye olamayacağı öğrenildi.    Ergenekon davası kapsamında hakkında tahliye kararı verilen Sedat Peker'in, hakkında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hapis verilen ve Yargıtay tarafından onaylanan cezası nedeniyle tahliye edilmesi beklenmiyor. Ergenekon davası kapsamında hakkında tahliye kararı verilen Sedat Peker, tahliye edilemeyecek. Peker’in, 'silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek', 'gasba teşebbüs', 2 kişiye karşı 'kişi hürriyetinden yoksun kılma' suçlamasıyla yargılandığı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hapis cezası verilmiş, Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Sedat Peker'in 15 yıl 8 aylık hapis cezasını onamıştı. Peker’in tahliye edilmesi beklenmiyor. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Sedat Peker'e, 'silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek', 'gasba teşebbüs', 2 kişiye karşı 'kişi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplam 14 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası vermişti. Milliyet
Sedat Peker: 'Kendimle İlgili Hissiyatım...'
Peker, Silivri Cezaevi çıkışında kısa bir açıklama yaptı. Peker, 'Bildiğiniz üzere 10 yıldır cezaevindeyim. Bu 10 sene süre zarfında ülkemizde pozitif yönde olan gelişmeleri, değişmeleri takip edebildim' dedi. Sedat Peker, şöyle devam etti: 'Kendimle ilgili hissiyatım bu gelişmelere ve değişmelere uyum sağlayabileceğim, ayak uydurabileceğim yönündedir. Takdir edersiniz ki 10 yıl içinde birçok yeni ülkeler kuruldu, birçok ülkeler de yıkıldı. Gördüğünüz üzere ben hâlâ hem ruhen, hem bedenen hayattayım ve dimdik ayaktayım. Bundan sonra mücadelemize, hayat yaşamımıza, ülkemizdeki pozitif olan gelişmelerle beraber uyum sağlayarak devam edeceğiz. Cezaevlerinde bulunan tüm kader mahkumlarının, tabii ki ırz düşmanları ve zalim olanlar değil, gerçekten haksız şekilde cezaevinde yatan bütün insanların çoluklarına, çocuklarına, ailelerine kavuşmalarını tüm kalbimle yüce Allah'tan diliyorum.' Haber-Kamera: Mehmet AKTARAN - İbrahim AKTÜRK - Faruk Kahraman / İstanbul DHA
Saldırganın İlginç Profili
Meclis'te CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran Orhan Övet'in facebook profili hayli dikkat çekici. Ahmet Kaya ve Deniz Gezmiş de paylaşmış, Sedat Peker ve Çatlı da... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Meclis'te yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet herkesi şoke etti. Saldırgan Orhan Övet, polis tarafından gözaltına alındı. Erzurum doğumlu olan ve Ankara'nın Altındağ İlçesi'nde oturduğu ve 1986 doğumlu olduğu belirtilen Orhan Övet, ilk olarak Kavaklıdere Polis Karakolu'na ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. DENİZ GEZMİŞ VE AHMET KAYA DA VAR, ÇATLI VE EL KAİDE DE... 'Vatan haini' diye bağırıp saldıran şahsın ifadesinde de 'Gıcık oluyorum, politikalarını beğenmiyorum' dediği öğrenildi. Övet'in facebook'taki paylaşımları ise oldukça dikkat çekici. El Kaide militanlarının fotoğraflarını paylaşan Övet'in Deniz Gezmiş ve Ahmet Kaya ile ilgili de çok sayıda paylaşımda bulunduğu görülüyor. Ana sayfasında çok sayıda Muhsin Yazıcıoğlu fotoğrafı var. Erdoğan fotoğrafı da paylaşmış. Övet'in facebook sayfasında Sedat Peker ve Abdullah Çatlı fotoğrafları ve sözleri de yer alıyor. DÜN DENİZ GEZMİŞ FOTOĞRAFLARI PAYLAŞMIŞ Övet'in dün Deniz Gezmiş ve sözleriyle ilgili yaklaşık 10 paylaşımda bulunduğu görüldü.Milliyet
Sedat Peker'in 'Reis' Talebine Ret
Ergenekon davası kapsamında uzun tutukluk süresi nedeniyle tahliye olan Sedat Peker’in ‘Reis’ adını resmen alabilmek için açtığı iki ayrı dava da mahkeme tarafından reddedildi. Habertürk'ün haberine göre dedelerinin Reisoğulları olarak tanındığını ve isminin ‘Reis’ olarak bilindiğini belirten Peker’in açtığı davada mahkeme, “Reis’in başkan manasında kullanılması ve toplumsal hayatta kişilerin hitabında kullanılması göz önüne alındığından tanık olarak dinlenen ağabeylerinin dışında herhangi bir delil sunulamadığını” belirterek davayı reddettiğini açıkladı. Peker’in ikinci davası ise aynı davanın ret kararıyla hükme bağlandığı gerekçesiyle usulden reddedildi.Bir internet sitesinin araştırmasına göre ülkemizde 29 bin 448 kişinin adı Reis ve ismin yaygınlık oranı binde 3. Reis Türkiye’de en çok kullanılan 2321’inci isim. 29.448 Reis ismi var. Sedat Peker bugüne kadar çevresindekiler tarafından hep ‘Reis’ olarak anıldı.Milliyet
Günümüz Liselilerinin Hayatında Rastlamadığı 49 Şey
2000 yılında doğanlar önümüzdeki sene liseye başlıyorlar. Artık değil 80'lerde, 90'ların sonunda olan şeyleri bile bilmeyen bir nesil geliyor. 'Bunları bilen liseli olamaz' şiarından hareketle bir liste derledik. 'A şu yok', 'a bu da yok', vs. diyeceğinizi biliyoruz ama maalesef 1000 maddelik bir liste yapsak bile eksikler olacağının da farkındayız. O nedenle bu gözle bakın bakalım ne kadar liseli değilsiniz.
"DHKP-C, Okmeydanı ve Gülsuyu'na Yerleşmiş, Acaba Bu İnsanlara Fazla Mı Demokratik Davranıyoruz?"
'Muhalefet partileri sadece hükümeti zorda bırakmak için çıkarılan güvenlik yasalarına karşı durarak, teröristlerin şımarmasını sağlıyorlar'Sedat Peker , Sultanahmet'te bir polisin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak, 'Saldırıyı üstlenen DHKP-C örgütünün, Suriye tarafından yönlendirildiğini sokaktaki çocuklar dahi bilmekteyken, uluslararası dengeler yüzünden oraya müdahale edemiyoruz' dedi.Peker, 'Ancak Dhkp-c örgütünün Okmeydanı, Gülsuyu ve de Gazi mahallesinin bir bölümünde yerleşik düzende olduğunu televizyon seyreden, gazete okuyan bütün herkes zaten bilmektedir. Belki de sorulması gereken doğru soru bu insanlara biraz fazla demokratik davranılarak acaba şımarmaları mı sağlanmaktadır?' diye sordu.Sedat Peker, Okmeydanı'nda Berkin Elvan 'ın cenazesinin ardından öldürülen Burak Can Karamanoğlu 'na 'sahip çıkmadığı' iddiasıyla MHP yönetimine ağır eleştirilerde bulundu. Peker 'MHP her zamanki gibi ne ölüye, ne diriye sahip çıktı. MHP yönetimi hatalarını yüzlerine vurduğum için yine beni AKP çalışmakla suçlayacak ancak bu kadar basit stratejik hataları neden yaptıklarıyla ilgili kendileriyle yüzleşmeye yine gitmeyecekler' dedi.Peker Twitter'da diğer muhalefet partilerini de eleştirdi. Peker 'Muhalefet partileri sadece hükümeti zorda bırakmak için çıkarılan güvenlik yasalarına karşı durarak, teröristlerin şımarmasını sağlıyorlar. Bir taraftan polisin eli kolu bağlı deyip oy devşirmeye çalışırken, diğer taraftan bu tip örgütlere karşı çıkarılan maddeleri, Anayasa Mahkemesi'ne götürerek kendilerince kurnazlık yapıyorlar' dedi.Sedat Peker'in bugün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:Kıymetli Dostlarım, ülkemizde birçok şey normale dönmeye başlamışken, son günlerde sokakların karışması, cinayetlerin olması, polislerin DHKP-C örgütü tarafından şehit edilmesi sadece peş peşe tesadüfen gelişen olaylar diye bizler tarafından algılanırsa bence büyük bir yanılgıya düşmüş oluruz.Saldırıyı üstlenen Dhkp-c örgütünün, Suriye tarafından yönlendirildiğini sokaktaki çocuklar dahi bilmekteyken, uluslararası dengeler yüzünden oraya müdahale edemiyoruz. Ancak Dhkp-c örgütünün Okmeydanı, Gülsuyu ve de Gazi mahallesinin bir bölümünde yerleşik düzende olduğunu televizyon seyreden, gazete okuyan bütün herkes zaten bilmektedir. Belki de sorulması gereken doğru soru bu insanlara biraz fazla demokratik davranılarak acaba şımarmaları mı sağlanmaktadır? Berkin Elvan isimli genç bir arkadaş, kafasına gaz kapsülü çarptığı için vefat etti. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen halen daha bütün medya kuruluşlarında ismi anılarak, bazıları tarafından sembol hale getirildi. Genç ölümler her zaman gönüllerde acı bırakır.Bu kardeşimize de Yüce Allah rahmet eylesin.Oysa ki Burak Can Karamanoğlu isimli genç kardeşimiz, 19 yaşındayken Okmeydanı'nda yine bu örgüt üyelerince şehit edilmiştir. Bu olay ilk birkaç gün basında yer bulmuş ancak daha sonra unutulmuştur. Okmeydanı'nda yaşayan şehit kardeşimizin cenazesine çelenk gönderdim. Daha sonra da ailesine haber göndererek taziye ziyareti yapmak istediğimi söyledim. Saygıdeğer babasıyla telefonla konuştum. Kendileri de çok mutlu olacaklarını söylediler. Hazırlığımızı yapıp ziyarete gideceğimiz zaman birkaç devlet görevlisi tarafından şahsıma haber gönderildi. Onların istediği ortalığı karıştırmak, lütfen bu oyuna alet olmayın dendi. Devletimizin isteği bizim için her şeyden önemli olduğundan bu ziyareti iptal ettim. Ziyarete kardeşlerimi gönderdim. Burak Can kardeşimizin Facebook sayfasında Milliyetçi dünya görüşünün sembollerinin olmasından dolayı ayrıca da cenazesine katılan on binlerce insanın çoğu, elleriyle Bozkurt işareti yaptıkları için gazeteler Burak Can kardeşimiz için ülkücü olduğunu yazmışlardı. Bunun akabinde MHP üst yönetimi de açıklama yaparak, bu şahsın parti teşkilatımızla hiçbir ilgisi yoktur (Yani bizden değildir açıklaması yapmışlardır).Yani her zamanki gibi ne ölüye, ne diriye, ne de cezaevindekilere sahip çıkmama geleneğini devam ettirmişlerdir. Bunun üzerine AKP, şehit Burak Can kardeşimize sahip çıkıp, ismini basında devamlı dillendirince, hem şehitin ailesinin hem arkadaşlarının hem de hemşerilerinin bir anda sempatilerini kazandılar. Şimdi bunu yazarak stratejik hatalarını yüzlerine vurduğum için yine beni AKP'ye çalışmakla suçlayacaklar. Ancak bu kadar basit stratejik hataları neden yaptıklarıyla ilgili kendileriyle yüzleşmeye yine gitmeyecekler.Burak Can kardeşimizin hayali ailesine bir daire almakmış.Bunu semtindeki arkadaşlarından öğrenmiştim. Şehit kardeşimiz, Facebook sayfasına şehit edilmeden önce bana olan sevgisini belirten bir yazı da yazmış. Kardeşimin şahsıma duymuş olduğu sevgiden dolayı son isteğini gerçekleştirmenin bana düşeceğine inandığım için saygıdeğer babasını tekrardan arayarak, eğer kabul ederseniz şehit kardeşimiz Burak Can'ın adına size bir ev almak isterim, bizde sizin evladınız sayılırız dediğim için ve de ısrarlı bir şekilde üstelemem sonucu saygıdeğer babası bu isteğimi kabul etti. Hiç değilse şehit kardeşimizin hayalini gerçekleştirebildim.Ailesine ev alınmasını sağladım diye sevinirken, aynı örgüt tarafından şehit edilen Vatan evlatlarını bugün televizyondan öğrenince ne yapacağımızı bilmez halde üzüntülere gömüldüm. Şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailesine, meslektaşlarına, Türk milletine başsağlığı diliyorum.Muhalefet partileri sadece hükümeti zorda bırakmak için çıkarılan güvenlik yasalarına karşı durarak, teröristlerin şımarmasını sağlıyorlar. Bir taraftan polisin eli kolu bağlı deyip oy devşirmeye çalışırken, diğer taraftan bu tip örgütlere karşı çıkarılan maddeleri, Anayasa Mahkemesi'ne götürerek kendilerince kurnazlık yapıyorlar.Ülke güvenliğini ilgilendiren konularda bence muhalif olunmaz. Bu tür yasalara destek olunur. Destek olunursa bu davranışın mükâfatını halk seçimde mutlaka verir. Ancak oy devşirmek için bu tip hileleri yapanlara ise halk sandıkta cezasını mutlaka verecektir.T24