Görüş Bildir

ahmet ercan Haberleri

ahmet ercan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. ahmet ercan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

İstanbul İl Seçim Kurulu Kesin Olmayan Sonuçları Açıkladı
İstanbul İl Seçim Kurulu, pazar günü yapılan seçimlerin geçici sonuçlarını 90 saat sonra açıkladı. Sandıktan Kadir Topbaş'a 4 milyon 180 bin 399 , Mustafa Sarıgül'e 3 milyon 494 bin 174 oy çıktı.İstanbul İl Seçim Kurulu tarafından yayınlanan listeye göre 10 milyon 197 bin 168 seçmeni olan İstanbul'da 9 milyon 116 bin 43 kişi sandık başına giderek oyunu kullandı. İlk sayımda 9 milyon 116 bin 43 seçmenden, 8 milyon 701 bin 489'unun oyu geçerli sayıldı. Partilerin itirazı üzerine yeniden yapılan sayımda 19 bin 471 seçmenin oyu daha geçerli sayıldı. Böylece geçerli oyların sayısı 8 milyon 720 bin 960'a yükseldi. İl Seçim Kurulu, 395 bin 83 seçmenin oyunu da geçersiz saydı. TOPBAŞ 4 MİLYON 180 BİN OY ALDI 8 milyon 720 bin 960 geçerli oyun 4 milyon 180 bin 339'u Kadir Topbaş'a, 3 milyon 494 bin 174'ü Mustafa Sarıgül'e atıldı. HDP adayı Sırrı Süreyya Önder 420 bin 518 oy alırken MHP adayı Rasim Acar'a ise 349 bin 116 oy çıktı. LEVENT KIRCA 15 BİN OY ALDI Saadet Partisi adayı Selman Esmerer'e 125 bin 343 oy alırken, Büyük Birlik Partisi'nden Ahmet Yelis'e ise 48 bin 960 oy çıktı. Türkiye Komünist Partisi'nin adayı Aydemir Güler 7 bin 697 oy, İşçi Partisi adayı Levent Kırca ise 15 bin 560 oy aldı. 14 bağımsız adaya ise toplam 4 bin 5 oy çıktı. ADAYLARIN ALDIĞI OY SAYISI Kadir Topbaş (AKP) : 4.180.339 Mustafa Sarıgül (CHP) : 3.494.174 Sırrı Süreyya Önder (HDP) : 420.518 Rasim Acar (MHP) : 349.116 Selman Esmerer (SP) : 125.343 Ahmet Yelis (BBP) : 48.960 Aydemir Güler (TKP) : 7.697 Zeki Levent Kırca (İP) : 15.560 Muammer Aydın (DSP) : 7.525 Kemal Abdullahoğlu (DYP) : 2.414 Zeliha Kıran Danacı (HKP) : 4.457 Okan Bal (Yurt Partisi) : 17.713 Hüseyin Güler (DP) : 5.770 Derviş Doğan (MP) : 2.394 Mehmet Celal Baykara (HAKPAR) : 7.555 Şule Kılıçarslan (LDP) : 1.457 Ahmet Rıdvan Murat (BTP) : 11.071 Ahmet Ercan (Hak ve Eşitlik Partisi): 14.910 TOPLAM : 8.716.955 BAĞIMSIZLAR Süleyman Gök : 679 Galip İlhaner :143 Nihal Kaya : 191 Erdal Karasu : 159 Ersin Baş : 135 Ömer Coşkun : 144 Kaya Mutlu : 133 Şafak Tanrıverdi : 1.089 Celal Çam : 146 Elif Selen Gülün : 226 Burcu Deniz : 422 Ümit Kadir Özdemir : 208 Hasil Aslan : 136 Fatma Ragibe Kanıkuru Loğoğlu : 194 TOPLAM : 4.005Yüksel KOÇ, İSTANBUL DHA
Ege Denizi'nde Deprem!
Merkezi Gökçeada açıkları olan deprem İstanbul, Çanakkale ve İzmir dahil birçok kentte korku yarattı. Kandilli'ye göre 6,5 büyüklüğünden olan sarsıntı dört ülkede en az 40 şehirde hissedildi.Can kaybı yaşanmazken panik kaynaklı 266 kişi yaralandı. Merkezi Yunanistan'ın Dedeağaç kenti ile Gökçeada arasında olan deprem İstanbul ve İzmir dahil birçok kentte hissedildi. Saat 12:26'da meydana gelen depremin büyüklüğü Kandilli Rasathanesine göre 6,5. Kandilli ilk açıklamasında sarsıntının büyüklüğünü 6,7 olarak açıklamıştı. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Enstitüsü depremin büyüklüğünü 6,9 olarak açıklıyor. 70 artçı deprem Deprem Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Makedonya olmak üzere dört ülkede, en az 40 şehirde hissedildi. AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu saat 15:30 itibariyle, en büyüğü 5,3 olan en az 70 artçı yaşandığını bildirdi. Nurlu bunlardan altısının 4 büyüklüğünden fazla olduğunu kaydetti. Nurlu, depremin şiddetinin yani hissedilme değerinin ise 7 olduğunu açıkladı. Panik nedeniyle toplam 266 kişinin hafif şekilde yaralandığını açıklayan Nurlu, bir kişinin durumunun ağır olduğunu aktardı. 'İstanbul'da olumsuzluk yok' Sarsıntı nedeniyle İstanbul'da halk büyük korku yaşadı. Çok sayıda ilçede insanlar binaları terk etti. Sarsıntı yaklaşık bir dakika sürdü. İstanbul Valisi Hüseyin Mutlu, şu açıklamayı yaptı: 'Süratle bütün ilçelerden geri dönüşler aldık. Merkez üssüne daha yakın olduğu için Silivri ve Avcılar öncelikle olmak üzere 39 ilçe arandı ve herhangi bir olumsuzluk olmadığı bilgisine ulaşıldı. İstanbul'da herhangi bir can ve mal kaybı yok. Bu bilgileri aldıktan sonra rahatladık. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. Hayat normal devam ediyor. 'Beklenen büyük depremi tetiklemez' Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcısı Nurcan Meral Özel düzenlediği basın toplantısında, bu sarsıntının Marmara bölgesinde daha büyük bir depremi tetiklemeyeceğini söyledi: Bu bölgede, bu büyüklükte meydana gelen bir deprem benim kişisel görüşüme göre beklenen büyük Marmara depremini tetiklemez, ancak o bölgede bir aktivite olur... Depremin sığ olmasından, alüvyon tabandan, yani binaların yumuşak zeminde olmasından dolayı şiddetli hissedilmiş olabilir... Artçı sarsıntılar tahminen 6-7 ay sürebilir, ancak bunlar aletlerin hissedeceği derecede olur, vatandaşların bunları hissetmesi olası değil. Çanakkale'de 100 yaralı Depremin en çok hissedildiği kentlerden Çanakkale'de kurulan kriz merkezinden alınan bilgiye göre yaklaşık 100 kişi hastanelere başvurdu. Yaralanmaların çoğunluğunun panikle kendini pencere ve balkonlardan atanlar olduğu bildirildi. Çok sayıda binada çatlaklar meydana geldi, kullanılmayan bazı eski evler yıkıldı. Benzer şekilde Gökçeada'da da yaralanlar ve hafif hasar gören binalar var. Çanakkale'deki Yenice Devlet Hastanesi oluşan hasar nedeniyle tahliye edildi. Çanakkale'den Ulusal Medikal Medikal Kurtarma (UMKE) ekiplerinin sahra hastanesi kurmak üzere Yenice'ye hareket etti. İlçede, biri ana çadır olmak üzere iki çadırdan oluşan sahra hastanesi kurulacak. Edirne'de başına tuğla düşen bir kadın hastaneye kaldırıldı. Kısa süre önce maden faciasının yaşandığı Soma'da halk sokaklara döküldü. Gökçeada'da binalarda çatlaklar Çanakkale Valisi Çınar, 'Çanakkale il merkezi ve ilçelerinde herhangi bir can veya mal kaybı yok' diye açıklama yaptı. Gökçeada Kaymakamı Muhittin Gürel ise ilçeye bağlı köyleri geziyor. İlçede çok sayıda kişi, depremin ardından hastanelere başvurdu. Ciddi bir yaralı olup olmadığı henüz bilinmiyor. AFAD Gökçeada'da bazı evlerin duvarlarında çatlaklar oluşutuğu bilgisini paylaştı. Sarsıntı İzmir'de de korku yarattı. Al Jazeera muhabiri Turaç Top'un bildirdiğine göre, depremin başlamasıyla binalarda bulunan vatandaşlar hızla sokaklara çıktı, park ve bahçelerde toplandı. Depremin ardından telefon cep telefonları şebekeleri kitlendi, iletişimde aksaklıklar devam ediyor. Kaynak: Al Jazeera ve ajanslar
Akkuyu Santrali ile İlgili ÇED Raporunda Deprem Riski Saklandı İddiası
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Başdanışmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Mersin’in Gülnar İlçesi’ne bağlı Büyükeceli Mahallesi’ne yapımı planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için hazırlanan ÇED Raporu’nda deprem riskinin taktiksel bir tuzak olarak saklandığını ve gerçeklerin gizlendiğini iddia etti.Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ÇED Raporu’ndaki uzmanlığı ile ilgili kısımları değerlendiren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Raporun 48′inci sayfasında yapılacak ile yapılan işler sayıldığında, santralin güvenli bir yere oturup oturmadığına ilişkin hiç bir jeofizik çalışma ile sonucuna yer verilmemiştir. Dolayısıyla yerin ne taşıma gücü, ne de depremle çınlamaya (rezonansa), aşırı çalkalanmaya gelip gelmeyeceği bilinmemektedir” dedi. Raporda büyük bir deprem beklenmeyen Ecemiş Kırığı’nın öne çıkarıldığını, bunun da taktiksel bir tuzak olduğunu öne süren Prof. Dr. Ercan şunları söyledi: “Tasarının öykündürülmüş çizimlerinden görülmektedir ki, santral yapısının bir bölümü deniz dolgusu içine yapılacaktır. Bu dolgunun olası bir yakın/uzak deprem durumunda nasıl davranacağı, ona nasıl dayanacağı üzerine inandırıcı bir bilgi yok. Kaldı ki, dinlendirme gölmeçleriyle, görünüşü Japonya’daki Fukuşima’daki santralden daha da kötüdür. Prof. Dr. Tolga Yarman ile birlikte Mersin ile Akkuyu sunuş ile söyleşisinde belirttiğim gibi, bölgede asıl göz önünde bulundurulması gereken avkulanma (tektonik) etkinlikleri, Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı, Ölü Deniz Kırığı, Güney Ege Dalma Batma Kuşağı ve Doğu Anadolu kırıklarıdır.” Bölgedeki 4 bin yıllık depremlere bakıldığında detayların ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Ercan sözlerine şöyle devam etti: “Güney Ege Dalma-Batma kuşağında tsunami oluşma olasılığı yüzde 13, dalga yüksekliği 1- 6 metre, Ölü Deniz Kırığında ise yüzde 6, dalga yüksekliği 1- 3 metredir. Demek ki deprem ürküntüsü, nükleer santral kazalarını artırabilecek en önemli öğelerden biridir. Depremlerin şaşmaz bir yasası vardır. Bir yerde belli büyüklükte bir deprem oluyorsa, gelecekte de o yerde en az o büyüklükte bir deprem olacaktır. Özetle, Güney Akdeniz’de bir nükleer güç santrali yapmak, çevre kirliliği, tarımsal düşme, gezginciliği bitirmesi, can güvenliği, teknoloji bağımlılığı, soruna çözüm bulmaması bakımlarından olumsuzdur. Kaldı ki, geçen yıl yapılan bir sorgulamada Mersinlilerin yüzde 70′inin nükleer güç santraline karşı olduğu belirtilmişken, hangi demokratik yaklaşım bu yapıma izin verebilir?” DHA | Zete
Çanakkale 7 Saat İçerisinde 21 Kere Sallandı
Çanakkale'de yedi saat içinde 21 deprem meydana geldi. Çanakkale, saat 04:26 sıralarında Eceabat ilçesine bağlı Kocadere mevkisinde, yerin 11 km derinliğinde meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremin ardından sallanmaya devam etti.AFAD tarafından yapılan açıklamada, Çanakkale ile çevre il ve ilçelerde olumsuz bir durum yaşanmadığını bildirildi. Art arta meydana gelen sarsıntılar şehirde panik yarattı. Korku ve panikle kendilerini sokağa atan vatandaşlar çareyi park ve çay bahçelerine sığınmakta buldu.
Cem Yılmaz'a Yeni Filmi Hakkında Suç Duyurusu
'Pek Yakında' adlı filmde yer alan sigara ve alkol sahnelerinin, 'uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirdiği' iddiasıyla, filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu Cem Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunuldu.Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Bağımlılığa Hayır Derneği Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, hazırladığı suç duyurusu dilekçesini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.Dilekçede, Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında' filmi hakkında, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın, 'filmde bağımlılığın özendirildiği' değerlendirmelerinin yer aldığı raporunun da bulunduğu aktarıldı.Filmin 15 sahnesinde toplam 10 dakika sigara ve meşrubat reklamı yapıldığı, 9 yerde içki sahnesi olduğu ve çeşitli küfürlerin yer aldığı savunulan dilekçede, 'Bu tür eylemlerin sigara firmalarının gizli reklam araçlarından olduğu, son zamanlarda derneğimiz tarafından alınan duyumlar arasındadır. Yüksek miktarda ceza verilmediği veya denetimsiz bırakıldığı takdirde bu tür vakaların tekerrür edeceği herkesçe malumdur' ifadeleri kullanıldı.Tütün ürünlerinin tanıtımı yasaklanmasına rağmen, filmde kötü örnek olunduğu ve sigara fabrikalarının 'ekmeğine yağ sürüldüğü' iddia edilen dilekçede, 'alkol ve uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yapan ve sayılamayacak kadar zararı olan sigaranın, işlev olarak diğer uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden hiçbir farkının olmadığı' aktarıldı.Türk Ceza Kanunu'nun 190/3. maddesinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişiye, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngördüğüne dikkat çekilen dilekçede, yasağı ihlal ettiği iddia edilen Cem Yılmaz'ın da bu suçtan cezalandırılması talep edildi.AA
Olası Bir Depremde İstanbul'a Ne Olur?
Türkiye'de herkesin depremle ilgili yorum yapmasına da tepki gösteren Ercan, 'Depremciden geçilmiyor. Her gün çıkıp 'Türkiye birinci derecede deprem bölgesidir' diyorlar. Hayır. Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil. Dünya üzerinde ikinci ölçekli deprem bölgesidir. Çünkü Türkiye'de 8'den fazla deprem olmuyor' dedi. Yalova Platformu tarafından Halk Eğitim Merkezi’nde deprem konferansı düzenlendi. Konferansta konuşan, İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'de her gün korku ile beklenen Marmara Depremini ve Van Depremi'ni değerlendirdi. İSTANBUL'UN EN ÇOK AVRUPA YAKASI ETKİLENECEK Olası İstanbul depremini değerlendiren İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu depremden sadece İstanbul'un etkilenmeyeceğini vurguladı. En çok etkilenen illerden birisinin de Yalova olacağını söyleyen Ahmet Ercan şunları söyledi: 'Yeni gelecek depreme İstanbul Depremi deniliyor. Yalova'nın siyaseten İstanbul'dan ayrılmış olması İstanbul Depremi'nden etkilenmeyeceği anlamına mı geliyor. Hayır. İstanbul Depremi dediğimiz deprem, İstanbul kıyılarından 15-20 kilometre açıkta olacak. Şimdi bundan 70 kilometre çıkarırsak geriye 50 kilometre kalır. Yalova'nın 50 kilometre ilerisinde bir deprem olacak. İstanbul'da deprem olduğu zaman aynı zamanda Yalova'da da deprem olacak. Kimse bundan söz etmiyor. Bandırma'nın, Kocaeli'nin de depremi olacak, ama en çok etkilenecek yer İstanbul'un Avrupa Yakası ve Yalova. Yeniden deprem göreceksiniz. 'Ağzından bal akıyor' diyeceksiniz, ama biz daima gerçekleri söyleriz. Doğru şeylerin yapılması için insanlara doğru bilgi vermek gerekiyor.' YALOVA'DAKİ FAY KIRIKLARINA DİKKAT Yalova'nın kuzey, güney ve batısında deprem kırıklarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ercan, 'Yalova'nın kuzey, güney ve batısında deprem kırıkları var. Yalova'nın üst kısmı 1999 depreminde balık kılçığı gibi kırıldı. Buradan iki kılçık çıktı. Bu kılçıklardan bir tanesi Çiftlikköy'ün bulunduğu kesimden Pendik ve Bostancı'nın önüne kadar gitti. Kimse bu kırıktan söz etmez. Bu kırık İstanbul-Fenerbahçe Burnu'ndan Haliç'in içine kadar gider. Haliç'in girintisini yaratan Çiftlikköy-Bostancı kırığıdır. Deprem sırasında Maltepe ve Kadıköy'de yıkımlara neden olacak kırık budur. Bu şu anda sinmiş olarak gerginliğini bekliyor. Diğer kol da Yalova'dan ayrılıyor. Adalar'ın güneyinden tam Avcılar'a yön vererek gidiyor. Avcılarda daha önce yaşanan yıkımının nedeni bu oldu. Gelecek depremde de aynısını yaşayacak' dedi. VAN'DAKİ DEPREMZEDELER HAKSIZLIK YAPIYOR Van Depremi'nde yaşananları anlatan Prof. Dr. Ercan, 'Van Depremi’ne gittiğim zaman depremden 3 saat sonra kurtarma takımı tam takır oradaydılar. 75 yıkılan ev vardı Erciş’te. Aynı yerde 92 kurtarma takımı vardı. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük başarı görülmemiştir. Akşam, üç çeşit yemek herkese verildi. Dolayısıyla 'hiçbir şey yapılmadı' diyen insanlar varsa, onlara söyleyecek sözümüz yok' dedi. Van Depremi’nde soy ve mezhep ayrımı olmaksızın yardımlaşma örneği gösterildiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, 'Bazı kişiler ayrım gösterseler de soy, mezhep olarak, biz ulus olarak böyle bir inancın içinde olamadığımızın güzel bir örneğidir Van Depremi. Vanlılar halen yakınıyorlar. Ben burada büyük haksızlık görüyorum. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde, bir yıl içinde deprem gören kişilere sağlam yerde, sağlam konut yapılmamıştır. Yok merdivenin biri kısaymış, çeşme akmıyormuş da. Devlet sana sağlam bir konutu beş kuruş vermeden yaptı. Devlet dediğin biziz, hepimiziz. Dolayısıyla depremden sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin göstermiş olduğu başarıda parti ayrımı gözetmeksizin Türk ulusunu candan kutluyorum. Bu bizim övüncümüzdür' diye onuştu. DEPREMDE ÖLÜMÜN NEDENİ EĞİTİMSİZLİK, YOKSULLUK, YOLSUZLUK Türkiye’de herkesin depremle ilgili yorum yapmasına da tepki gösteren Prof. Dr. Ercan konuşmasını şöyle tamamladı: 'Depremciden geçilmiyor. Her gün çıkıp 'Türkiye birinci derecede deprem bölgesidir' diyorlar. Hayır. Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil. Dünya üzerinde ikinci ölçekli deprem bölgesidir. Çünkü Türkiye’de 8’den fazla deprem olmuyor. Birinci dereceden deprem bölgesi olması için 8’in üzerinde deprem olması gerekiyor. Türkiye’deki bütün depremler, tarihi depremler dahi 8’den daha küçüktür. O zaman ne oluyor da Türkiye deprem ölümlerinde ilk 5’te. Bunun nedeni nedir biliyor musunuz? Eğitimsizlik, yoksulluk, yolsuzluk. Bunlar gitmeyince depremin adı ölüm olur.' Acunn
Akkuyu'da İnşaat Faaliyeti Durdu
Akkuyu’da ÇED raporu olmadan başlayan inşaat çalışmaları hakkındaki suç duyurusu sonuç verdi. Bugün Mersin Nükleer Karşıtı Platform’un facebook sayfasında yayınladığı bilgilendirmede şöyle denildi: “Akkuyu sahasında Çed Raporu alınmadan izinsiz olarak başlatılan inşaat çalışmalarının durdurulması için, geçen hafta Cumhuriyet Savcılığına yaptığımız suç duyurusu sonuç vermiştir. Büyükeceli’ye 02 Şubat Pazar günü yaptığımız ziyarette Akkuyu NGS Şirketinin inşaatı durdurduğunu ve tüm çalışanlarını işten çıkardığını öğrendik.” Akkuyu yer lisansının iptali için dava açılıyor Platform bugün Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatının başlayabilmesi için 1976 yılında verilen ve Aralık 2013 tarihinde yeniden güncellenen “Akkuyu Yer Lisansının “iptali için bugün saat 12.30 da Mersin İdare Mahkemesi’ne dava açacak. Dava öncesinde gerçekleştirilen basın açıklaması şöyle: “Akkuyu Nükleer santrali için 1968 yılından beri yapılan yer seçim çalışmaları, Türkiye’de Nükleer santral yeri seçimi kararı için en önemli kriterin deprem riski olduğunu göstermiştir.Akdeniz Bölgesinin Akkuyu kesimi o tarihlerde teknik donanım yetersizliği nedeni yeterince bilimsel olarak incelenemediğinden deprem riski açısından Türkiye’deki en güvenli bölgelerden birisi diye ilan edilmişti.Fakat o tarihte deprem raporuna imza atan Prof.Dr.Ahmet Ercan bugün Akkuyu bölgesine Türkiyede depremden en fazla etkilenecek bölgeler arasında olduğu bilimsel gerçeklikle bugün Akkuyu nükleer santraline itiraz etmektedir.Yine 1976 yılında Akkuyu yer lisansını onaylayan Prof.Dr.Tolga Yarman bugün Akkuyuda yapımı planlanan nükleer santrale itiraz ederek Dünyada fukuşima nükleer santral felaketinden sonra nükleer santral kazalarının % 1 e indiğini bilimsel olarak ıspat etmiştir.” “Tarım ve balıkçılık ana geçim kaynağı” “1976 yılında Akkuyu Yer Lisansı Akdeniz kıyısının bu bölgesinde santral etrafındaki nüfus yoğunluğunun ve dağılımının seyrek bir yapıya sahip olması ve etrafının turizm, sanayi ve tarım gibi sektörler açısından nispeten geliştirmeye uygun olmaması, nedeniyle onaylanmıştı.Fakat bugün Akkuyuya yakın bölgelerde insan nüfusu çok kalabalıklaşmış,tarım çok gelişmiş özelikle Silifke, Aydıncık,Bozyazı ve Anamur da sera tarımı ihracatı Akdeniz tarım ihracatında çok önemli bir yer almaktadır.Özellikle bu bölgede balıkçılık insanların en önemli geçim kaynağı olmuştur.” “Argümanlar bilim dışı” “1976 den günümüze kadar değişmeyen nükleer santral yapımı gerekçeleri olan, -“Elektrik enerjisi tüketimi hızla artmaktadır, … yılına kadar eğer nükleer santrali yapmazsak enerji açığı oluşacaktır.” -“ülkemizde arz güvenliğinin sağlanması, artan elektrik talebinin karşılanması,ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın ve cari açığın azaltılması” -Akkuyu NS’in yapılmasında üçüncü gerekçe olarak Akkuyu NS’in kurulması Türkiye’deki enerji üretimi nedeni ile oluşan karbon salımlarının artışının yavaşlamasına neden olacağı hususu gibi kullanılan tüm argümanlar bilim dışıdır.” “Yapılan anket çalışmalarında Mersin,Adana ve Antalya halkının Nükleer Santrallere karşı olduğu bilinmektedir.Akkuyunun nükleer çöplük olmasını engellemek,kamu sağlığımızı ve kamu kaynaklarımızı korumak için bugün açacağımız davada1976 yılında onaylanan yer lisansının güncellenmesini ve iptalini sunduğumuz bilimsel gerekçelerle talep edeceğiz.Dün hukuksuz olarak Akkuyu sahasında başlayan inşaatın durdurulmasını hep birlikte nasıl başardıysak bugünde Yer lisansının iptal edilmesini hep birlikte başararak Akkuyu Nükleer Santralinin kurulumunu engelleyeceğiz” (Yeşil Gazete)
Soma Faciası Davasında Sağ Kurtulan İşçilerin Dinlenmesine Başlandı
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görülmesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başlandı. İki hafta sürmesi beklenen duruşmalarda, facia sırasında madenden çıkartılan işçiler ile kurtarma çalışmalarına katılan ekipler, acıya tanıklıklarını anlatacak. Duruşmaya girmeden önce ölen madencilerin aileleri de adalet nöbetlerinin, mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini, söyledi.