Görüş Bildir

Ali Babacan Haberleri

Ali Babacan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ali Babacan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Erdoğan’ın Yargıya Talimatı, Alevi Hâkim Fişlemesi ve FB Mahkûmiyeti TBMM'de
Umut Oran: Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in telefonla yaptığı telefon görüşmesinde işadamı Aydın Doğan'ın, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) isteği doğrultusunda mutlaka mahkûm olması için Yargıtay nezdinde girişimde bulunması talimatı vermesi, Sadullah Ergin’in ise davaya bakan hâkimin “Alevi” olmasından bahsetmesini TBMM’ye taşıdı. Oran, Erdoğan’ın, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın davasının Yargıtay’da onanması için girişimde bulunup bulunmadığının da açıklanmasını istedi. Erdoğan’dan, Ergin’e, işadamına ceza verilsin talimatı CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde dün gece sosyal medyaya düşen son telefon kaydını gündeme getirdi. Umut Oran önergesinde şunları kaydetti: “Sosyal medyaya yansıyan yasal dinleme kayıtlarına göre Recep Tayyip Erdoğan selefiniz dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i telefonla aramış, aralarında yaptıkları konuşmada halen sürmekte olan bir davayı takip etmesi talimatını kendisine vermiş, yine davada çıkan sonucun kabul edilemez olduğunu ve sanıkların SPK’nın da istediği biçimde mutlaka ceza alması gerektiğini bildirmiştir. Sadullah Ergin ise,  davada karar veren hâkimin “Alevi” ve “kendilerine karşı olumsuz” bir kişi olduğunu ifade etmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği sonucun alınacağını beyan etmiştir. Daha sonra aralarında yargıya “transfer edilen” hâkimler hakkında konuşulmuş, konunun Ali Babacan ve Sadullah Ergin tarafından takip edilmesi noktasında anlaşılmıştır.” Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? CHP’li Oran’ın, Adalet bakanı’na yönelttiği sorular ise şöyle: Bakanlığınız tarafından hâkim ve savcıların etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları takip edilmekte midir, bu bilgiler bir bilgi notuyla Başbakan’a sunulmakta mıdır? Bakanlıkta kaç Alevi hâkim ve savcı çalışmaktadır? Alevilik olumsuz bir özellik mi? Alevi olmak “olumsuz” bir özellik midir? Alevi vatandaşlarımızın hâkim ve savcı olma hakkı yok mudur? Alevi hâkim ve savcıların yaptığı işlemler doğrudan hukuksuz mudur? Hukukta “Aleviler hâkim, savcı olamaz” diye bir mevzuat bulunmakta mıdır? Bakanlar Kurulu’nda bu konuda izahatta bulunulacak kadar bunun alenileşmesi hükümetinizin politikalarından biri midir? Ayrımcılık suçu değil mi? Bir kamu görevlisi, hâkim-savcıyı, vatandaşı “Alevi” diye nitelemek ayrımcılık suçunu oluşturmuyor mu? Hâkim ve savcıları etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları nedeniyle fişleyerek ayrımcılık suçu işleyen personel hakkında tarafınızca başlatılan adli veya idari bir soruşturma bulunmakta mıdır? Bu soruşturma kapsamında kaç bürokrat soruşturulmaktadır, bu emirleri veren amirler hakkında da soruşturma başlatılmış mıdır? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? Adalet Bakanı’nın görevleri arasında Başbakan’ın emri üzerine dava takipçiliği yapmak bulunmakta mıdır? Bakanlığın ve personelinin bu amaçla kullanılmaması için aldığınız önlemler nelerdir? Göreve geldiğiniz günden bugüne kadar Başbakan’ın şahsen sizin takip etmenizi istediği davalar nelerdir, bu davalarda Başbakan hangi kararların çıkmasını istemiştir, Anayasa’ya aykırı ve yargıya müdahale anlamına gelecek bu kanunsuz emirlere uydunuz mu? Şahsınıza bu kanunsuz emirleri veren şahıs hakkında suç duyurusunda bulunarak adli süreci başlattınız mı? Kamuoyunda Ergenekon, OdaTV, Balyoz, Poyraz, KCK adıyla bilinen davalar Bakanlığınız tarafından takip edilmiş midir, bu davayı görmekte olan mahkemelerin hangi kararları alacağı yönünde Bakanlığınız tarafından verilen sözlü veya yazılı bir talimat bulunmakta mıdır? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? Kamuoyunda 3 Temmuz davası adıyla da bilinen, Fenerbahçe ve Beşiktaş yöneticilerini kapsayan dava da Erdoğan ve selefiniz Sadullah Ergin tarafından takip edilmiş midir? Yargıtay 5. Dairesi’ne bu davada Aziz Yıldırım’a ve Fenerbahçe yöneticilerine ceza verilmesi yönünde bir talimat gönderilmiş midir?
Babacan'ı Görünce Bira Şişesini Sakladı
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Antalya’nın tarihi Kaleiçi Semti’ni gezdi. Gezide karşılaştığı Norveçli bir turist, Babacan’ı görünce içmekte olduğu bira şişesini eliyle arkasına sakladı ve sohbet boyunca öyle tuttu. Ali Babacan, Antalya’da partisinin belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarına destek için esnaf ziyaretlerinde bulundu. Antalya’da ilk olarak Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin kahvaltısına katılan Başbakan Yardımcısı Babacan, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Menderes Türel’in proje tanıtım toplantısına katıldı. Sonrasında ise Babacan, Menderes Türel, Ak Parti Muratpaşa Adayı Cihan Bulut, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse ve partililerle birlikte Yat Limanı, tarihi Kaleiçi, Atatürk Caddesi, Karaalioğlu Parkı ve devamında yeniden Kaleiçi şeklinde esnaf ve vatandaşları ziyaret etti. KADINLAR TAŞIDI ERKEKLER HEDİYE ETTİ Başbakan Yardımcısı Babacan ve başkan adayları ise esnaf ziyaretleri ve hafta sonunu geçirmek için dışarı çıkan kadınlara 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle saksıda çiçek ve karanfil hediye etti. Babacan ve adayların kadınlara armağan ettiği çiçekleri kasalarla taşıyanların yine kadın olması dikkat çekti. Yaklaşık 3 saat süren gezi boyunca kasalardaki saksı çiçeklerinin bir bölümü ve karanfil demetlerini kadınlar taşıdı. NAZAR BONCUĞU SATIN ALDI Başbakan Yardımcısı Babacan, Kaleiçi gezisinde Mahir Özkardeş adlı cam üfleme sanatı ustasının dükkanını ziyaretinde, cam bir süs eşyasının kendisi için yapılışını izledi. Babacan, ateş kullanılarak üfleme sanatıyla camlara şekil veren ustadan, 50 lira karşılığında 10 tane nazar boncuğu anahtarlık satın aldı.BİRA ŞİŞESİNİ SAKLADI Kaleiçi turunda Babacan ve beraberindekiler, tatil için Antalya’ya gelen Norveçli iki turistle karşılaştı. Norveçli turistlerden biri, elinde bulunan bira şişesini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın görmeyeceği şekilde bir eliyle arkasına sakladı. Babacan’ın iki turistle yaklaşık 5 dakika süren sohbeti boyunca, elinde bira şişesi bulunduran turist, içmekte olduğu birayı arkasında sakladı. MÜZİK VE ŞİİR DİNLEDİ Başbakan Yardımcısı Babacan, gezi sırasında sokak müzisyenlerinin şarkılarını da dinledi. Ayrıca bir vatandaş ise baş harfleri ’R.Tayyip Erdoğan’ olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için yazdığı şiiri okudu. DHA
Babacan Neden Twitter Kullanmıyor?
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan , Twitter kullanmadığını ve kullanmaya da niyetinin olmadığını açıkladı.Twitter ’ı kullananları deyim yerindeyse boş zamanı olan insanlar olarak nitelendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan , Twitter ’la uğraşacak zamanının olmadığını söyledi. Twitter kullanmayı gerektiren bir iş de yapmadığını belirten Babacan , havadan sudan bahsedecek adam olmadığını kaydetti. Sadece işini yapmaya çalıştığını söyleyen Babacan , Twitter ’da hesap falan açmayacağını deklare etti.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan her ne kadar Twitter kullananları boş iş yaptığını ima etse de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan , bakanlar ve milletvekillerinin büyük çoğunluğu Twitter kullanıyor ve gerekli açıklamalarının çoğunu Twitter üzerinden yapıyor.
Umut Oran’dan Hükümete “Tape” Bombardımanı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan, ailesi ile bakanları ve  AKP’lilerin usulsüzlüklerini içeren telefon görüşmelerini TBMM zeminine taşıdı. Oran, son çıkan tapelerle ilgili olarak Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan’a 5 ayrı önergede 32 soru yöneltti.Sabah-atv’nin gizli sahibi Erdoğan mı?CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın Arınç ve Babacan’a yönelttiği sorular şöyle:Recep Tayyip Erdoğan ile damadı Berat Albayrak arasında geçen bir telefon görüşmesi dün akşam sosyal medyada paylaşıldı. İkili arasında Sabah-atv hisse devri görüşülmesi yapılması karşısında Sabah-atv’nin gizli sahibi Recep Tayyip Erdoğan mıdır?Erdoğan ile damadı Berat Albayrak’ın Katar Devleti'nin yatırım ajansına ait Lusail şirketinin, Sabah-atv'deki yüzde 25 hissesinin durumunu görüşmesinin gerekçesi nedir?Berat Albayrak'ın Katar'ın yazılı onayı olmadan Sabah-atv'nin yüzde 75 hissesinin bile devredilemeyeceğini, yazılı onay alınması gerektiğini vurgulaması karşısındaKatar’dan söz konusu yazılı onay alınmış mıdır?RTE Katar’a 5 yılda kaç kez gitti?Erdoğan’ın 'Ahmet (Çalık) Bey dedi. Cezire'nin başındaki Samir mi ne varmış, yani bir gidip görüşsek dedi' diyerek 10-15 gün içinde bu konuyu şahsen çözmek için kendisinin gideceğini belirtmesi karşısında, Recep Tayyip Erdoğan Katar’a son 5 yıl içerisinde kaç kez resmi gezi düzenlemiştir? Erdoğan’ın Katar ziyaretlerinin tam tarihleri nedir?Sabah-atv’nin hisse devri için Erdoğan ve ailesinin Başbakanlık makamının yetki ve gücünü kullanmasının gerekçesi nedir?Basın organlarının satışı/devri hükümet görevi mi?Hükümetiniz, her basın yayın kuruluşunun satışı ve hisse devri için bu tür girişimlerde bulunmakta mıdır?Hükümet olarak 11,5 yıllık iktidarınız döneminde hangi basın yayın kuruluşlarının hisse satışı, devri, el değiştirmesi, sahiplik yapısının değiştirilmesi konusunda girişimlerde bulundunuz?Berat Albayrak’ın, Sabah-atv’nin yüzde 25'inin Ethem Sancak’a devredilebileceğini belirtmesi karşısında, bu konuda hükümet olarak hangi adımları attınız?Bilal, basılmamış Sabah-Takvim’in manşetini nereden biliyor?Dün akşam sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu belirtilen bir konuşmada, 17 Aralık 2013’te başlayan Büyük Rüşvet ve yolsuzluk Operasyonu sonrasında hükümet yanlısı yayın yapan gazetelerin 18 Aralık 2013’te hangi manşetle çıkacağını anlatılmaktadır. Bilal Erdoğan, bir gün sonra Takvim gazetesinin “Vaiz lobisi”, Sabah gazetesinin ise “Kaset olmadı dosya verelim” manşetiyle çıkacağını nereden bilmektedir?Bilal Erdoğan’ın ertesi gün bu iki gazetenin çıkacağı manşeti söyledikten sonra, “Onlar tamamen hazır babacığım, şu an sizin talimatlarınızı bekliyorlar. En tepeden vurmaya başlayacaklar” demesinin gerekçesi nedir? Sabah-atv ve diğer yandaş gazetelerin manşetlerini Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan veya görevinizden dolayı siz mi belirliyorsunuz?Görüşmede Bilal Erdoğan’ın sözünü ettiği “Bunlar haddini bilecek. Bitecek bu iş artık, ün üstüne gidene kadar bir şey yapılması lazım” dediği kişiler killerdir? Bu kişilere yönelik hükümetinizin bir eylem planı var mıdır, içeriği nedir?Atılacak adımlar görevden almalar mıydı?Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Aralık 2013’ün ilk saatlerinde yapıldığı belli olan bu telefon görüşmesinde söylediği “Bugün atılacak adımlar var zaten, iş epey şeye girecek” dediği adımlar hangileridir? 17 Aralık savcılarının, İstanbul İl Emniyet Müdürü ile İstanbul TEM, KOM Ve İstihbarat şubelerinin dağıtılması da söz konusu “atılan adımlar”dan mıdır?MİT, yandaşa bilgi mi sızdırıyor?Bilal Erdoğan’ın yandaş gazete yöneticileri için aktardığı “hele bir de bize biraz malzeme gelse MİT’ten” yakınmasını dile getirmesi karşısında MİT’ten yandaş basın kuruluşlarına bilgi-belge, istihbarat akışı başladı mı? MİT’in görevleri arasında hükümetin yandaşlarına bilgi-belge, istihbarat  aktarmak da bulunuyor mu? Bu yasadışı talep ve işlem karşısında hangi idari önlemleri aldınız? Bu kapsamda görevini kötüye kullandığı saptandığı için ceza verilen MİT personeli var mıdır, varsa bunların sayısı ve 10 yıl içerisinde yıllara göre dağılım nedir?MİT görevini iyi yapamıyor mu?Bilal Erdoğan’ın MİT’ten yandaş basına bilgi aktarılması talibi üzerine Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bakacağız, bizden malzemeye daha çok ulaşıyor işte” tepkisi , MİT’in görevini yeterince iyi yapamadığı, basının istihbarata daha çabuk ve etkin ulaştığı anlamına mı gelmektedir?MİT, Tivnikli-Fatih Saraç telefon kaydına niye bakıyor?Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Abdullah Tivnikli ile Fatih Saraç’ın geçmişte yaptıkları kimi telefon görüşmelerinin kaydının MİT tarafından çıkartılarak Tivnikli’ye teslim edildiği doğru mudur?MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın özel kalem müdürünün ismi Edip Ali Y. mudur?MİT Özel Kalem Müdürü ile Tivnikli’nin bu amaçla sık sık telefonda görüştükleri doğru mudur?Abdullah Tivnikli ile Fatih Saraç’ın hangi tarihler arasındaki telefon kayıtları çıkarılmış ve nerede, ne zaman, kim tarafından kime, hangi yöntemle, nasıl teslim edilmiştir?Herkesin telefonu mu takip altında?MİT Müsteşarlığı, Türkiye’de yaşayan herkesin iletişimin izleyip takip mi etmektedir? Fatih Saraç’ın geçmiş aylara dönük telefon kaydının çıkartılarak bir başkasına (Abdullah Tivnikli) özel işleri için teslim edilmesi nasıl mümkün olabilmiştir?Türkiye’de kaç kişinin benzeri biçimde tüm iletişim kayıtları kaydedilmektedir? Bu kayıtlar ne kadarlık bir süre için MİT arşivinde tutulmaktadır? Söz konusu kayıtlar imha ediliyor mu, ne zaman, hangi kişilerce hangi yöntemle imha ediliyor?MİT, AKP karşıtı herkesi mi takip ediyor?Recep Tayyip Erdoğan, kabine üyeleri veya AKP aleyhine konuşan herkesin iletişimi MİT tarafından tespit mi edilmektedir? Bu genel ve milyonlarca insanı ilgilendiren izleme-takip işlemi hangi mevzuata dayanılarak yapılabilmektedir? Buna izin veren merci/makam kimdir, iznin tarih ve sayısı kaçtır?Gelmeyen Sayıştay raporlarıDün akşam sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli arasında Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi ile ilgili olarak yapılan görüşmede, “TBMM’ye iyi ki gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat. Yani hükümeti ciddi anlamda… Var ya bu raporlar gelmiş olsaydı…” demesinin gerekçesi nedir?Meclis’te duman ederlerdi?Bu sözler üzerine Hasan Doğan’ın “bizi Meclis’te duman ederlerdi” demesinin gerekçesi nedir? Raporlarda yer alan usulsüzlük ve yolsuzlukların üzerinin örtülmesi amacıyla mı hükümetiniz Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi için düzenleme yaptı?Canikli’nin Sayıştay’ı kastederek “Hepsi bizim adamımız baktığınız zaman” demesinin gerekçesi nedir? Sayıştay anayasal, bağımsız bir kurum değil midir? Sayıştay üyelerinin seçiminde, denetçi alımında AKP hükümetine bağlılık gibi özellikler mi arıyorsunuz?Canikli’nin sözünü ettiği “Sayıştay 2013 raporlarındaki müthiş şeyler” nelerdir?İleride herkesi mahkemede süründürürlerBaşbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın “İleride herkesi mahkemede süründürürler” dediği hükümet yolsuzluk ve usulsüzlükleri midir? İleride mahkemelerde yargılamaya konu olacak AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu üyelerinin iş ve işlemleri nelerdir? Bu konularla ilgili idari inceleme yapılması talimatı verdiniz mi verecek misiniz?Bağımsız teftişler geri mi gelecek?Bakanlık teftiş kurullarının kaldırılarak, dışardan ‘bağımsız’ denetim yapılmasının yanlış olduğunu ısrarla savunan CHP’nin haklılığının ortaya çıkması karşısında Canikli’nin de sözün ettiği biçimde “eski sisteme dönüşü” ne zaman sağlayacaksınız? Bağımsız teftiş kurullarının yeniden kurulması için Canikli’nin “acilen başlamamız lazım” dediği çalışmalar hangi aşamadadır?Babacan, Rıza Zarrab için girişimde bulundu mu?Zarrab'ın, Happani'ye 'Senin verdiğin rapor vardı ya, o raporu verdim, incelemiş... Euro olarak diyor ki aldıklarımızda bir 10 kağıt daha aşağı aldım diyor' ifadelerini kullanması karşısında 17 Aralık 2013 tarihinde kamuoyuna yansıyan büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında bakanlık olarak Ali Babacan kamu maliyesi ve düzenleyici kuruluşları nezdinde herhangi bir girişimde bulundu mu, girişimleri var ise akıbetleri ne olmuştur, hangi sonuçları aldı?Süleyman Aslan’a “2 milyon” incelemesiBu telefon görüşmesinde Happani’nin 'Hesabı kitabı belli hangi tarihte ne verdiğimiz belli bizim. Önüne koymak lazım' demesi üzerine, Zarrab’ın 'Süleyman'a vermişiz ona geçmişizdir' karşılığını vermesi ve Happani’nin de 'Zaten iki milyon Süleyman'a verdiğimiz para...' diye konuşması karşısında 17 Aralık’ta tutuklanan ve 14 Şubat 2014’te salıverilen, tutuklandığında Halk Bankası Genel Müdürü olan Süleyman Aslan hakkında bu konuşmalar sonrasında Ali Babacan inceleme talimatı verecek mi, inceleme/araştırma talimatı verdiyse sonucu ne olmuştur?Babacan, MASAK’a başvurdu mu?Tutuklandığında evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar nakit para çıkan ve salıverildikten sonra Halkbank Yönetim Kurulu üyesi yapılan Süleyman Aslan’ın kişisel para trafiği ile ilgili olarak karaparanın aklanması kapsamında inceleme yapılması amacıyla Ali Babacan Mali Suçları Araştırma Kurumu’na (MASAK) başvurdunuz mu? Başvurdunuzsa sonucu ne olmuştur?MASAK niye harekete geçmedi?MASAK’ın bu tür bir gelişmeyi kamuoyundan öğrenir öğrenmez kendiliğinden harekete geçmesi gerekmiyor mu? MASAK bu konuda herhangi bir inceleme başlatıp, size ve bağlı/ilgili  kurumlarınıza 17 Aralık operasyonu ile ilgili olarak herhangi bir talepte bulundu mu, bilgi aktardı mı? Size ulaşan MASAK talebi varsa hangi yanıtı verdiniz, hangi işlemleri yaptınız?
Babacan'dan Twitter Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Twitter'a erişimin engellenmesi ile ilgili, 'Mecburiyetten alınıyor bu karar. Bunun uzun süreceğini zannetmiyorum. Çok hoşa giden bir konu değil. Hukuk çiğneniyorsa, hukuk ihlali varsa bir şeyler yapmak gerekiyor' dedi.CNBC-e/NTV ortak yayınında soruları yanıtlıyan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Babacan şunları söyledi:''Aslında bu konular sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın tartıştığı konular. En son Davos Zirvesi'nde dünya liderleriyle kapalı oturumda bu konu tartışıldı. Ortaya çıktı ki dünya liderleri bu konuda bir çözüm arayışı içinde. Teknoloji çok hızlı ilerliyor ancak hukuk ayak uyduramıyor.Normalde bir gazetede yazsanız suç teşkil edecek pek çok konu elektronik medya üzerinde olduğu zaman bunun karşısında hukuk yok. Bugün alenen bir kişiye sokakta ağır hakeretler etseniz ve bunu görenler olsa bunun hukukta karşılığı var. Ama bu hakaretleri elektronik ortamda yaptığınızda hukukta boşluklar var. Burada önemli olan şu, sosyal medya programlarını yazan bu konudaki ortamları sağlayan kuruluşlarla direkt iletişim içerisinde daha sessiz biçimde çözebiliyorlar. Bazı kavramları herhangi bir arama motorunda aradığınız zaman bir sonuç bulunmadı diyor. Ama bunun arkasına baktığınızda o kavramlar suç unsuru teşkil edecek konular.Gelişmiş ülkelerde bu konular tartışılarak hallediliyor. Normalde burada olması gereken aslında nokta atış müdahalaelerdeydi, bir siteyi komple kapama değil de sitenin içindeki URL'leri hedef alan bir düzenleme yaptık. Ama bazı noktalarda nokta atış teknolojik imkan yok engellemeyle ilgli. Ölye olunca da malesef tamamen erişimin engellenmesiyle karşı karşıya kalınıyor.
Ankara'da Nefes Nefese Yarış
Başkentte AK Parti-CHP yarışı kıran kırana geçti. AK Parti adayı Gökçek seçimi en az 30 bin oyla farkla kazandığını açıkladı. CHP adayı Yavaş: Hakkımızı arayacağız. Bir oyun bile peşine düşeceğiz. Ankara'da 20 senedir Belediye Başkanlığı yapan AKP’nin adayı Melih Gökçek ile CHP adayı Mansur Yavaş arasındaki yarış bıçak sırtında ilerledi. Gece yarısından sonra önce CHP Adayı Yavaş açıklama yaptı, 'Bazı uygunsuz olaylara rağmen, torba çalma gayretlerine rağmen, Çankaya'nın oyları, Yenimahale'nin oyları devreye girdikten 27 bin 507 oyla öndeyiz. Yüzde 6 civarında Çankaya ve Yenimahalle'nin oyları da geliyor. Çankaya'da yüzde 70, Yenimahalle'de ise yüzde 50 ile kazanıyoruz' dedi. Yavaş, iki seçim merkezinde hala müdahale girişimleri olduğunu söyledi, 'Herkes şunu bilsin, kaybetmeyi de bilecekler. Sandıkta kazandığımız masada vermeyeceğiz. İnşallah Ankara'daki kirli siyaset ortadan kalkacak, yeni bir dönem başlıyor.Gökçek dönemi bitmiştir, hepinize hayırlı olsun' ifadesini kullandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Melih Gökçek'in bulunduğu seçim bürosuna geçerken, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan oy sayımı esnasında gerginlik yaşanan Çankaya'nın Seyranbağları Mahallesi'ne gitti. Saat 6.15'te bu kez Gökçek kameraların karşısın çıktı. Gökçek, seçimi 30 bin oy farkla kazandığın söyledi. Gökçek açıklamasında, “CHP’nin adayı televizyon televizyon gezip seçimi kazandığını iddia etti. Bazıları milleti sokağa dökmek için CHP’yi kazanmış gibi gösterdiler ve başarılı oldular” ifadelerini kullandı. Gökçek, “Netice itibariyle tüm tutanakları topladık, en 30 bin oy fark var. Sayılmayan 62 sandık kaldık, bizim hesaplarımıza göre 44.7 AK Parti, 43.8 CHP olarak neticelendi” dedi. Oylarını 6.5 puan daha yükselttiğini belirten Gökçek, “Bu zaferin kazanılması son derece anlamlı. Halk bize zaferi hediye etti. Yedi düvel bir araya gelse Başbakan’a Türkiye’ye gücü yetmez. Bu zaferle Türkiye rayına oturacaktır” şeklinde konuştu. CHP adayı Mansur Yavaş ise CHP Seçim Koordinasyon Merkezi'nden ayrılırken 'İtiraz edecek misiniz?' sorusuna 'Kontrol edeceğiz, hakkımızı arayacağız. Bir oyun bile peşine düşeceğiz' dedi. 'Çankaya'da TOMA ve çevik kuvvet' Farkın kapandığı saatlerde sayım merkezlerinde gerginlik yaşandığında dair haberler geldi. DHA'nın haberine göre, Ankara'da Çankaya İlçesi Seyranbağları Mahallesi'nde Öğretmen Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi'nde oy sayımı esnasında gerginlik çıktı. Bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekibi ve TOMA sevk edildi. Ajans, polisin okul çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldığını belirtirken, CHP'liler oyları korumak için okulun bahçesinde ve etrafında gruplar halinde nöbet tuttuklarını vurguladı. Kaynak: Al Jazeera, CHA
Babacan: 'Herkes Sorumlulukla Hareket Etmeli'
Başbakan Yardımcısı Babacan, Gülen hareketine yakın kurumlara yönelik, 'Hiç kimse hükümeti hedef alayım derken ülke çıkarlarına zarar verici girişim içerisinde olmamalı' dedi.IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türk gazetecilerle bir araya geldi.Babacan, Türkiye’nin G20 ’nin gelecek dönem başkanı olduğunu, bu nedenle Troyka sisteminde yer aldıklarını ve masanın başında dönem başkanı Avustralya ve bir önceki dönem başkanı Rusya ile beraber oturduklarını hatırlattı. Babacan, G20 toplantısının gelecek yıl Türkiye’de yapılacağını ifade etti.Washington temasları kapsamında ABD Hazine Bakanı Jack Lew ile görüşeceklerini, görüşme talebinin de Lew'den geldiğini ifade eden Babacan, zaten Lew ile ara sıra telefonlaştıklarını belirtti.'Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de iyi bir neticeyle sonuçlanacağını öngörüyoruz'Başbakan Yardımcısı Babacan, görüşmelerinde Türkiye’deki yerel seçimlerin gündeme gelip gelmediğine yönelik soru üzerine, yerel seçim sonuçlarından sonra herkesin cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandığını gözlemlediğini kaydetti. Babacan, “Bundan sonra herhalde cumhurbaşkanlığı seçimleri ilgiyle, dikkatli takip edilecek diye anlıyorum” dedi.Başka bir soru üzerine, yerel seçimlerde iyi bir sonuç alındığı için piyasanın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok büyük heyecan yaşamasını beklemediklerini belirten Babacan, şimdiye kadar ekonomi politikalarında hiçbir şeyi seçime endeksli yapmadıklarını, bunun da güven yarattığını dile getirdi.Babacan, “Dolayısıyla yerel seçimler önemliydi, çok şükür Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir kaygımız yok. Tabi hiçbir seçimde sonuca garanti demek mümkün değil ama üç aşağı beş yukarı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de iyi bir neticeyle sonuçlanacağını öngörüyoruz, piyasa da öyle öngörüyor. Bu yıl artık çok ciddi seçim heyecanı ve ekonomi üzerinde olumsuz etki olmasını beklemiyoruz” dedi.“Kimsenin kendi şahsi yorumunu ortaya koymasını ben uygun görmüyorum'Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına soru üzerine Babacan, bu konuların öncelikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı değerlendirmeler sonrasında ortaya çıkacağını söyledi.Babacan, “Şu anda bu gelişmeleri şahıslardan bağımsız olarak düşünmek lazım. Burada birinci öncelik, birinci sırada cumhurbaşkanlığı seçimi var, cumhurbaşkanlığı seçimi için adayın kimin olacağı çok önemli. Bu konuda henüz bir açıklama yok. Ama hem Sayın Başbakanımız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız dediler ki ‘biz aramızda oturup konuşacağız bunları’” diye konuştu.Babacan, bu konudaki ısrarlı sorular üzerine ise “Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız 'aramızda konuşacağız' dedikten sonra bu konuda kimsenin kendi şahsi yorumunu ortaya koymasını ben uygun görmüyorum. Ben şahsım için de uygun görmüyorum, bu konuda kendi görüşlerini beyan eden arkadaşlarımız için de uygun görmüyorum. Konunun direkt muhatabı bellidir. Dolayısıyla onlardan gelen açıklamaları hep beraber beklemek lazım” değerlendirmesinde bulundu.“Hedefini şaşıranlar ya da farklı gayret içerisinde olanları tasvip etmek mümkün değil”Babacan, bir gazetecinin “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ’nun Gülen hareketine yakın sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'yi şikayet eden mektuplarına yönelik açıklamasını” hatırlatarak, “bu harekete yakın kurumları Türkiye’nin milli çıkarı açısından nasıl değerlendirdiklerini” sorması üzerine şunları kaydetti:“Türkiye’de bir gelenek vardır. Türkiye’nin uluslararası çıkarları, milli güvenliği söz konusuysa, BMGK seçimleri gibi ya da Ermeni meselesi gibi herhangi bir konu gündeme geldiğinde Türkiye kendi içinde kenetlenir ve Türkiye’den tek bir ses çıkar, tek bir duruş gösterir. Bu bizim geleneğimizdir. Ama maalesef şu son dönemde BMGK gibi ve hatta Ermeni meselesi gibi konuların son derece önemli bir şekilde gündemimizde yer teşkil ettiğinde, Türkiye’nin duruşunun, hükümetin duruşunun dışında bir duruş sergilemeyi, Türkiye’yi iktidar partisi veya hükümet üzerinden kötü, olumsuz gösterecek bir çaba içinde olmayı, Türkiye Cumhuriyeti devletini seven, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını seven bir tutumla ben bağdaştıramıyorum doğrusu. Bu bizim geleneğimizde var. Dolayısıyla böyle dönemlerde herkes kenetlenir, herkes aynı hedeflere doğru çalışır, hep beraber aynı hedeflere doğru giderken hedefini şaşıranlar ya da farklı gayret içerisinde olanları tasvip etmek mümkün değil.”“Küçük çıkarlar için büyük hedefi, ülkenin yüksek çıkarlarını riske atmamak lazım”Babacan, benzer başka bir soru üzerine, “Burada belki hedef alınan iktidar partisi, hükümetimiz, Başbakanımız ama sonuçları itibariyle devletin çıkarlarının etkilendiğini görüyorsunuz ve yine sonuçları itibariyle tüm milletimizin, ülkenin zarar gördüğünü izliyorsunuz, dolayısıyla herkes böyle dönemlerde aklı selimle hareket etmeli. Küçük çıkarlar için büyük hedefi, ülkenin yüksek çıkarlarını riske atmamak lazım” diye konuştu.“(Gülen hareketine yakın kurumlara) Bir çağrınız var mı” sorusu üzerine Babacan, “Konu eğer Türkiye’nin çıkarları, güvenliği, uluslararası camiadaki kredibilitesiyse, hükümeti, iktidar partisini hedef alayım derken Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarına zarar verici girişim içerisinde hiç kimsenin olmaması gerektiğini düşünüyorum ve herkesin sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.Babacan, “Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesiyle ilgili Türk hükümetinin girişimlerinin olup olmadığına” yönelik soru üzerine, “Bugün itibariyle böyle bir girişimin olduğuyla ilgili bende bir bilgi yok” dedi.Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasındaki telefon görüşmesinin hatırlatılması üzerine Babacan, “iki liderin yaptığı mahrem bir görüşmede, neyin gündeme gelip gelmediği konusunda kimsenin fikir yürütmesinin doğru olmadığını” dile getirdi.“Kısa vadede öncelik, istikrar ve kontrolsüz bir resme asla izin vermemek”Babacan, “Türkiye’ye yönelik bazı eleştirilere” dair soru üzerine de şunları kaydetti:“Geçen yıl mayıstaki Gezi olayları ndan bugüne kadarki süreçte belki eleştirilerin yoğunlaştığı bir dönemi görüyoruz. İster Gezi olayları olsun, ister 17 Aralık süreci olsun, bizim burada kısa vadeli önceliklerimiz var. Nedir bunlar? Türkiye’deki istikrarı korumak ve Türkiye’nin istikrarını, güvenliğini hedefleyen her türlü oluşuma ve gayrete de mani olmak, bunun da hemen önünü kesmek. Kısa vadede önceliğimiz bu. Dolayısıyla, mesele istikrar, ulusal güvenlik meselesiyse, birinci öncelik nedir, bunu hedef alan girişimleri bir an önce bertaraf etmektir.Bu amaçla, attığınız bazı adımlar, demokrasi, yargı bağımsızlığı veya güçler ayrılığı konusunda bazı soru işaretleri uyandırabiliyor ya da dışarıdan izleyenler böyle bir algıya kapılabiliyor. Bizim bir yandan kısa vadede önceliğimiz kontrolü, istikrarı muhafaza etmekken, orta uzun vadede asıl hedef ve idealimiz olan birinci sınıf demokrasi, gerçek anlamda bir hukuk devleti ve gelişmiş bir ekonomi. Bu konularda taviz vermemiz mümkün değil. Yani orta uzun vadeli hedeflerimizi, ideallerimizi sapa sağlam yerinde tutacağız ama o hedeflere doğru yürürken bizi engelleyebilecek, istikrarımıza, ulusal güvenliğimize zarar verecek her türlü çabayı da, hukuk ve TBMM’nin kabul ettiği yasalar çerçevesinde her türlü yöntemi de kullanarak, engellemeye çalışacağız, bu işin tabiatında bu var.”Babacan, “HSYK yasasının değişmesi veya bazı polislerin görev yerlerinin değiştirilmesi gibi kısa vadede atılan adımların, yargının bağımsızlığı, güçler ayrılığına müdahale gibi görüntüde soru işaretlerine uyandırabildiğini ama niyetlerinin bu olmadığını” belirtti. Ancak, “burada bir organize bir çaba olduğuna ve bunun Türk hükümeti ile Başbakan Erdoğan ’ı hedeflediğine” işaret eden Babacan, “Ama sonuçları itibariyle bütün ülke bundan zarar görüyor. Dolayısıyla, bu tür çabaların, girişimlerin önüne geçmek için, bunları durdurmak için mutlaka gerekeni yapacağız. Buna tolerans göstermek mümkün değil” diye konuştu.Babacan, hem Gezi olaylarında hem finansal piyasalar üzerindeki gelişmelerin de etkisinin bu yönde olduğunu, finansal piyasaların “kontrolün hükümette mi olduğuna veya ipleri elinden kaçırıp kaçırmadığına” baktığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:“Şimdi iplerin elden kaçtığı, kontrolün kaybolduğu bir ülkede, istikrar değil kaos olur. Dolayısıyla, burada mutlaka bu işin nihai siyasi sorumluğu hükümette olduğuna göre hükümetimizin, iktidar partisi olarak da Meclis'teki grubumuzun ne gerekiyorsa yapması gerekiyor. Yani kısa vadede öncelik istikrar ve kontrolsüz bir resme asla izin vermemek. Zaten sonuçları itibarıyla da görüyorsunuz, ne zamanki Gezi olayları yatıştı piyasalarda düzelme oldu, ne zamanki 17 Aralık operasyonuna karşı adımlar attık, ne zamanki seçimle beraber 17 Aralık operasyonu ve onun arkasındaki yapının çok etkili olmadığı, olamayacağı ortaya çıktı piyasalar da rahatladı. Finansal piyasalar tek ölçü değil ama en azından istikrarı nerede görüyor piyasalar bu bize anlatıyor.'Babacan, seçim sonrasında da ülkede daha istikrarlı bir tablo olduğunu kaydetti. Orta uzun vadedeki öncelikler olan “hukuk devleti ilkesi, yargının gerçekten bağımsız ve tarafsız çalışabilmesi, yargı süreçlerinin kısalması, hızlı, adil, güvenilir kararlar alınabilmesinin”, orta uzun vadedeki ekonomik istikrar için de önemli olduğunu belirtti.“Türkiye’deki tabloyla Ortadoğu’daki başka hiçbir ülkeyi karşılaştırmak mümkün değil”Babacan, sözlerinin “Ortadoğu ülkelerinin kullandığı argümanlara benzetilmesi” üzerine de şunları ifade etti:“Biz seçimle iş başına gelmiş bir hükümetiz, en son seçimlerde de halkın güveninin, teveccühünün tekrar tekrar teyit edildiği bir hükümetiz. Dolayısıyla, başka ülkelerdeki gelişmelerle Türkiye’yi karşılaştırmak mümkün değil, hangi ülke ile nasıl karşılaştıracaksınız, gerçekten tam darbe ile iş başına gelen Mısır’daki rejimle mi karşılaştırıyorsunuz ya da Suriye’deki rejimle mi karşılaştırıyorsunuz, kiminle karşılaştırıyorsunuz. Türkiye’deki tabloyla Ortadoğu’daki başka hiçbir ülkeyi karşılaştırmak mümkün değil. Biz, AB standartlarında bir demokrasiyi benimsemiş ve 11 yıldır da demokrasinin kalitesini yükseltmiş bir ülkeyiz. Tamam mükemmel değiliz ama 11 yıl öncesinin Türkiye’si ile bugünün Türkiye’si çok çok farklı. Nasıl 11 yıl önceyle bugün farklıysa 2023’ün Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si de farklı olacak.Bu, sadece Türkiye’de değil, bugün benzer bir olay başka Avrupa ülkesinde de olsa orada da yapılacaktır. Siz düşünün ki bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş bir konu meydana çıksın, bir ülkenin başbakanının tüm telefon görüşmelerinin takip edildiği ortaya çıksın, devletin kriptolu telefonlarının dahi takip edildiği ortaya çıksın, dışişleri bakanınızın makam odasında en mahrem güvenlik görüşmelerinin yapıldığı bir ortamın dahi dinlendiği ortaya çıksın ve bunları önlemek için atacağınız adımlara siz deyin ki ‘bu özgürlükleri kısıtlamıyor mu, şu açıdan doğru mu yanlış mı’. Bu durumlarda gereği neyse yapılır, her ülke yapar gereğini. Dolayısıyla burada madem böyle bir yapı var, bu yapıyla da mücadele etmek gerekiyor ve bu yapının Türkiye’ye zarar vermesini önlemek için de hızlı adımlar atılması gerekiyor ama bunu yaparken de tabi ki temel ilkelerden sapmamak gerekiyor.”Kaynak: Genel Gündem
ABD Senatosu'ndaki Ermeni Tasarısı Gündeme Alınmadı
Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı Genel Kurul gündemine almadı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde önceki gün kabul edilen tasarı, ABD Başkanı Obama'dan, 24 Nisan'ın ABD'de de resmen anılmasını istiyordu. Ancak ABD senatosu, 16 günlük Paskalya tatili öncesi son oturumunda tasarıyı gündeme almadı. Tartışmalı tasarının senato alt komitesinden geçmesi, hükümet kanadından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın tepkisini çekmişti.turkishny
'Bu Dört Kişi Başbakan Olabilir'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Recep Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkması halinde kimin Başbakan olacağı yönündeki soruyu cevapladı. Şahin, 'Başbakan Yardımcısı arkadaşlardan birinin seçime ya da kongreye kadar Başbakanlık yapması mümkündür' dedi. Şahin NTV canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Şahin, Recep Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkması halinde kimin Başbakan olacağı yönündeki soruyu da cevapladı. 'Başbakan’ın cumhurbaşkanı adayı olacağı sonucuna varırsak bu istişareler sonucunda Başbakan kim olacak, kongrede genel başkanlığa kim gelecektir. Bu görevlerle ilgili beklentim ve talebim yok' diyen Şahin sözlerine şöyle devam etti: 'Ancak Başbakanımız, cumhurbaşkanı adayı olursa ve seçilirse Başbakanlığı bırakacak. Bu durumda Başbakan yardımcısı arkadaşlardan birinin seçime ya da kongreye kadar Başbakanlık yapması mümkündür. Bu konunun da cumhurbaşkanlığı kadar önemli diye düşünüyorum. Sayın Arınç ‘’Başbakanımız cumhurbaşkanı adayı olursa seçileceğine inanıyorum. Gönlümden geçen de Gül’ün Başbakanlık görevine gelmesidir’’ demişti. Ben de hala aynı hissiyatta olduğumu söylemek isterim. ' 4 Başbakan Yardımcısı var Mehmet Ali Şahin'in bu açıklaması sonrasında gözler Başbakan Yardımcılarına çevrildi. Bakanlar Kurulu'nda 4 Başbakan Yardımcısı bulunuyor. Bu isimler Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay ve Emrullah İşler.CNN Türk