Görüş Bildir

Olacak O Kadar Haberleri

Olacak O Kadar ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Olacak O Kadar ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Gül İçin ‘Emanetçi Başbakan Olmam’ Kulisi
Murat Yetkin: Bu söz, erken davranan yorumcuların söylediği gibi ‘Gül defteri kapattı’ demek de değildir Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ’ün, Başbakan Erdoğan’ın “terleyen bir cumhurbaşkanı” olarak nitelediği başkanlık modelinde başbakanlık yapmaya yanaşmayacağına yönelik açıklamasının ardından, kulislerde Abdullah Gül’ün yakınlarına “Ben emanetçi başbakan olmam” dediği konuşuluyor. Radikal gazetesinden Murat Yetkin , Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başkanlık sistemine yaklaşımına ilişkin kulislerde konuşulanları kaleme aldı. Yetkin’in yazısının ilgili bölümü şöyle: Erdoğan 16 Nisan’da AK Parti vekillerini Genel Merkez’de topladı. Onlara iki soru sordu: 1- Üç cumhurbaşkanı adayı yazınız. Bu, Köşke çıkmama destek olun demekti. 2- Üç dönem kuralı kalksın mı? Bu da Köşk’e çıkmama kararı alırsam yolumu açın demekti. O toplantı sabahı hükümet yanlısı gazetelerde bazı köşe yazarları Cumhurbaşkanına adeta devrini tamamlamış bir muhalefet lideri gibi davranmaya başlamıştı. Erdoğan’ın siyasi baş danışmanı Yalçın Akdoğan ‘Erdoğan ne isterse o olacak, o kadar’ diyordu. O toplantı öncesi ve sonrasında bazı AK Parti milletvekilleri Gül’e adeta o partinin üç kurucu babasından biri değil, bir hasım gibi söz söylemeye başlamışlardı. O toplantı sırasında Gül gazetecilerin sorusu üzerine tekrar dedi ki ‘Henüz konuşmadık, oturup konuşacağız”. Ve kimsenin Köşk oylarını cebinde saymaması gerektiğini ekledi. Ondan bir gün sonra TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı vardı Ankara’da. Erdoğan, 17 ve 25 Aralık soruşturmaları ardından yolsuzlukların üzerine adil şekilde gidilmesini isteyen TÜSİAD’ı ‘vatan haini’ ilan etmiş, ama Gül toplantı davetini kabul etmişti. Bir sürpriz daha, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da geleceğini söylemişti. Gül, yükselen beklentinin aksine gerilimi artıran bir konuşma yapmadı. Telaşa mahal yoktu. Herkes işine bakmalıydı. Konuşulacaktı. Ama kırıcı, dışlayıcı olunmamalıydı. Ama kırıcı olunmaya devam edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Onbirinci Cumhurbaşkanına Kayseri’de bir derneğin başına geçmesini teklif edenler de çıktı. Gül gayet iyi biliyordu ki, havuz medyasının, göze girmek, seçimde yeniden aday gösterilmek isteyen milletvekillerinin bu sözlerini durdurmak bir tek işarete bakardı. Ama bütün bunların üzerine bir şey daha oldu ki Gül açısından bardağı o damla taşırdı. Erdoğan’ın 16 Nisan toplantısında ‘Bütün yetkilerimi kullanırım’ dediği basına sızdı. Erdoğan Anayasa’nın 104’üncü maddesindeki yetkilerden bahsediliyordu. Onları oraya koyduran Kenan Evren, Yıldırım Akbulut gibi sözünden çıkmayan bir başbakanla çalışan Turgut Özal dahi o yetkilerden bazılarını kullanmayı aklından geçirmemişti. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in işaret ettiği ‘çatışmanın’ reçetesi olabilirdi. Mesela 104’e göre, Cumhurbaşkanı gerek duyduğunda bakanlar kuruluna başkanlık edebilirdi. Dün HaberTürk’te Fatih Altaylı, Erdoğan ayda bir Köşk’te bakanlar kurulu toplayabilir yorumunda bulundu, haklıydı. Anayasanın 8’inci maddesi yürütmeyi cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu arasında bölüştürüyordu ama Erdoğan bütün yetkiyi elinde istediği için başbakanı fiilen aradan çıkarmak istiyordu. Siyasi iddiası, gücü olmayan, Bakanlar kurulu koordinatörü gibi çalışacak bir başbakan ihtiyacını dile getiriyordu. Gül, yakın çevresine dedi ki, ‘Ben emanetçi başbakan olmam’. Dedi ki, ‘Ben protokol başbakanı olmam’. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in yerini bir dönem Dimitri Medvedev’e bırakıp sonra onu pasif başbakan atamasına atfen ‘Bana uymaz’ demesi de bunu gösterir. Bu Türk siyasetinde çok sık görülen bir tavır da değildir. Bu söz, erken davranan yorumcuların söylediği gibi ‘Gül defteri kapattı’ demek de değildir. Erdoğan emanetçi başbakan arıyorsa, ben yokum, başkasını bulsun demektir. Ama Erdoğan’ın egosuna ve etrafındaki dolduruşlara göre değil, kendisinin, ailesinin, parti ve ülkesinin stratejik çıkarları doğrultusunda Köşk’e aday olmaktan vaz geçip, Gül’e ikinci dönem önermesi hala ihtimal içindedir. Yoksa ne mi olur? Gül ona cevap vermiyor. ‘Arkadaşlarıma danışırım’ diyor, yani çoğul konuşuyor; yalnızca Erdoğan’a danışmayacağı sonucunu çıkarabiliriz. Daha bu pilav çok su kaldırır. Neticede Necmettin Erbakan’ın Erbakan olduğu zaman karşısına çıkıp AK Parti kuruluşunun yolunu açmış olan Abdullah Gül’den söz ediyoruz.T24
Doctor Who Modern Serinin Çıtır Kadınları
Herkes biliyordur Doctor Who'yu mutlaka.Sonuçta 50 yıllık muhteşem bir dizi.Bildiğiniz gibi, 2004 yılında modern seri olarak Doctor Who yeniden başladı.Şimdiye kadar 3 Doctor gördük -Savaşçı Doctor hariç- ve yeni sezonda yeni bir Doctor'umuz daha olacak.Fakat aynı zamanda,inanılmaz ve harika yol arkadaşlarını da unutmamak gerek.Bayanların hepsi birbirinden çıtır,zeki ve cesurlar.Peki ya bunları bir sıraya koymak gerekirse..  İyi eğlenceler. :)
A'dan Z'ye 28 Maddede 2014 Yılının Özeti
Türkiye'nin her yılı bir öncekinden daha hızlı, daha dinamik ve daha kafa karıştırıcı şekilde gelişiyor. Gündeme yetişmekte zorlandığımız anlar oluyor. Artık hangi olayın, hangi yıl vuku bulduğunu unutur hale geldik. Daha geçenlerde dediğimiz olayın üzerinden 2-3 yıl geçtiğini öğrenip şaşırıyoruz. Ülkece 'Eternal Sunshine of the Spotless Mind' moduna geçtik. Unutuyoruz, unutturuyorlar. İşte unutmamanız için size A'dan Z'ye Türkiye'nin 2014 gündeminin kısa özeti.
Levent Kırca'nın Devlet Sanatçılığı Unvanı Geri Alındı
Tiyatro, sinema oyuncusu Levent Kırca, 'Devlet sanatçısı unvanım geri alındı. Biri veriyor biri alıyor işte. Bu böyle. Süleyman Demirel vermişti. Tayyip Erdoğan aldı' dedi.Levent Kırca, tiyatroların durumu, siyasi hicivler, son filmi 'Sarhoşum gel beni al' filmine ilişkin soruları yanıtladı.Türkiye'de tiyatroların maddi destekten yoksun olduğunu vurgulayan Kırca, 'Tiyatro maalesef iyi bir noktaya gelmedi. Çünkü kısıtlamalar yasaklamalar var, devlet desteği yok. Çok parlak görünmüyor. Tiyatro daha özgür olmalı, her türlü desteği görmeli, sermaye çevresinden ve devletten destek görmeli. Her şeyden önce demokrasi ve özgürlük olmalı. Heykellerin yıkıldığı bir dönem yaşıyoruz. Sanat özgürlük ortamında yapılır. Oyunları bazen düğün salonlarında oynamak zorunda kalıyoruz' diye konuştu.Kırca, 'Tiyatro hayatın bir parçasıdır. İnsanların nefes almasını sağlayan bir sanat dalıdır. Eğitici ve öğreticidir' dedi.'TÜRKİYE'DE 'SİYASİ HİCİV' BASKILAR OLDUĞU İÇİN YOK'Kırca Türkiye'deki siyasi hicivlerle ilgili bir soru üzerine de 'Baskılar, yasaklamalar olduğu için yok. Bugünkü hükümet siyasi hicive yumuşak bakmadığı için yok' diye konuştu.'OLACAK O KADAR' ZÜLFÜ YÂRE DOKUNDUĞU İÇİN YASAKLANDI''Olacak O Kadar' isimli TV programınız 22 yıl sürdü. Neden şimdi böyle bir program yok?' soruları üzerine Kırca, 'Program yasaklandığı için yok. Zülfü yâre dokunduğu için bugünkü iktidar tarafından. Türk halkının söyleyemediğini söyleyen bir program. Seyirciyle özdeşleşti. Seyirci, söyleyemediğinin söylendiğini gördü. Sosyal bir taşlama. Bu nedenle çok fazla yöneticilerin işine gelmez. Seyirci hem güldü hem düşündü. Seviyeli bir mizah program' ifadelerini kullandı.'DEVLET SANATÇISI ÜNVANIMI DEMİREL VERDİ ERDOĞAN ALDI''Devlet sanatçısı unvanınız devam ediyor mu?' sorusu üzerine Kırca, 'Devlet sanatçısı unvanım geri alındı. Biri veriyor biri alıyor işte. Bu böyle. Süleyman Demirel vermişti. Tayyip Erdoğan aldı' dedi.'SARHOŞUM GEL BENİ AL' FİLMİNİN KONUSU KOMEDİKırca, 'Sarhoşum gel beni al' isimli son filminin siyasi konu içermemesi için özel bir çaba sarf ettiklerini belirterek, 'Yazan, yöneten benim. Film yeni bitti. Film, İstanbul'un farklı semtlerinde çekildi. Komedi filmi. İçinde hiçbir siyasi konu yok. Olmaması için de özel bir çaba sarf ettik. Ağustos ayının son haftasında vizyona girmesini bekliyoruz' diye konuştu.'BASKI ALTINDA OLAN ÜLKELERDE KOMEDİNİN DOZU ARTAR''Türkiye'de son yıllarda komedi filmleri artıyor size göre nedeni nedir?' sorusuna Kırca, 'Baskı altına olan ülkelerde güldürünün, komedinin dozu artar. Toplum gülme ihtiyacı duyar o nedenle komedi filmleri artıyor' yanıtını verdi.12 ödüllü 'Dımdızlak' isimli komedi oyununu sahneledikten sonra Levent Kırca ve ekibi, çekimleri yeni biten 'Sarhoşum gel beni al' isimli filmin pastasını kesti.Cumhuriyet