SGK’da İlaç Skandalı: Tek İlaçta Yılda 3.7 Milyon Euro Kar Elde Etmeye Çalışmışlar
Bir memurun yolsuzluğa karşı savaşı
Murat Ağırel’in konu ile ilgili köşe yazısı şu şekilde;
Bugün sizlere bir yılda yaklaşık 5 milyar liralık bir savaşın ortasında kalan bir memurun mücadelesini ve iddialarını aktaracağım. Adı, Fatih Çakıroğlu. Akciğer kanseri oldu, yaşam savaşı veriyor.
Günlerdir kurum içerisinden bilgi almaya çalışıyorum. Bir istifa mektubuna ulaştım.
İstifa mektubu diyorum çünkü gerçekten mektup. Sayfalarca yazılmış. Yaşananları tüm ayrıntılarıyla anlatan bir istifa mektubu…
İşte o mektup Yurt Dışı Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Fatih Çırakoğlu'na ait. Geçen 24 Ağustos günü sunulmuş bir istifa metni…
Fatih Çırakoğlu, 2019 yılında İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdür Vekili olarak çalışmaktayken Aralık 2021 tarihinde Yurt Dışı Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı oluyor.
Göreve başladığında tedarik ilaç sayısı 58 kalem iken 198 kaleme çıkarılmış. Görev aldığı ilk yıl ithal edilen ilaçlarda 240 milyon Euro tasarruf edilmiş. 2022 yılı sonunda da bu rakamı 350 milyon Euro'ya çıkarma planı yapılmış.
Yani daha önce yurt dışından getirilen ilaçları doğrudan devlet kurumu kendisi getirince elde edilen rakammış 250 milyon Euro.
Bakın bir yıllık bir tutar bu...
Baskılar hemen gelmiş
Tabii hâl böyle olunca siyasiler vasıtası ile kendisine ve kurum çalışanlarına baskı başlamış. Baskı sonuç vermeyince SGK Teftiş Kurulu, Maliye Müfettişleri, Bakanlık Teftiş Kurulu soluğu kurumu denetlemekte almış. Hatta istifa mektubundaki iddiaya göre kendisini 'Cumhurbaşkanı danışmanının danışmanı' diye tanıtan bir kişi de bu baskıya katılmış.
Daire Başkanı baskılardan ve mobbingden akciğer kanseri olmuş ve ameliyat geçirmiş. Mektupta ilaç alımında tasarruf yöntemlerini engelleyen kişi olarak ise eski AK Parti Milletvekili olan Şükrü Ayalan'ın olduğu açık açık yazılmış.
Şükrü Ayalan NİPT FARMA adlı firması ile Bangladeş üretimi bir ilacı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) yurt dışı ilaç listesine aldırmış. Mektuptaki iddiaya göre bu ilacın fiyatı yurt dışında 50 Euro, ancak devlete vermiş olduğu teklif 3 bin 750 Euro olarak belirlenmiş. Yılda 1000 kutu alacaksınız diye de talimat verilmiş.
Yani bir yılda 3.7 milyon Euro kâr yapacak eski AK Partili vekil. Kurumun başkanı ilacın çöp olduğunu belirtiyor.
Kargo için adres göstermişler
Kurum yurt dışı ilaç işini en iyi ve en kaliteli yürüyen PTT ile ilaç taşınması ve gümrükten ilacın alınıp taşınması için sözleşme yapıyor. Yönetim kurulu sebepsiz yere bir karar alıyor ve 'Ünsped' adlı taşıyıcı firma ile anlaşması isteniyor. Kurum gerek olmadığı ile ilgili çalışma yapıyor ancak nafile olmuş ve bir ihale şartnamesi hazırlanmış. Ancak herhangi bir ihale düzenlenememiş.
Daire Başkanı Fatih Çırakoğlu uyarmış. '1 Ocak 2023 tarihi itibari ile gümrükten mal çekilemeyecek, depoda var olan ilaçların dağıtımı duracaktır' demiş.
Sonunda ise bu yapılanların bir proje olduğunu, yapılan baskıların kurumu pasifize etmek için yapıldığını belirtmiş ve daha fazla dayanamayacağını belirterek istifa etmiş.
‘Sağlığım iyi değil, konuşamıyorum’
Kendisine ulaştım.
İstifa mektubunu sordum.
'Bana ait' dedi.
İstifa mektubunun içeriği hakkında sorular sordum.
Ayrıntılı şekilde istifa mektubunda belirttiğini sağlığının iyi olmadığını konuşmak istemediğini belirtti.
Ben ise dilekçede sunulan iddiaları araştırmaya devam ettim ve kurum yetkililerine ulaştım.
Akıl almaz şeyler öğrendim.
Sıkı durun…
Bir kurumun nasıl çürüdüğünü, bir yozlaşmanın nasıl yaşandığını okuyacaksınız.
Ben sordum kurum yetkilileri cevapladı.
-Bu kurum ne zaman kuruldu ve görevi neydi?
Ülkemizde ruhsatı olmayan yani eczanelerde satışı bulunmayan ilaçlar, 2017 yılına kadar TEB yani Türk Eczacılar Birliği tarafından getiriliyordu. 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda, SGK bünyesinde kurulacak yeni bir birimin aynı işi yapması ve ödenen yüksek tutarların düşürülmesi hedeflenmiş. Bunun için de İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi Ecza Deposu adlı birim kuruldu. Sağlık Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda yurt dışından ilaç temin edilecek kurum ve kuruluşlar arasında SGK İbni Sina Sağlık SGM ilaç deposu da yer aldı.
Önce TİTCK hangi ülkelerden hangi isimli ilaçların getirileceğine karar veriyor sonra SGK ve TEB bu listedeki ilaçlardan ihtiyaç olanı getiriyor. Rekabete kapalı olan yurt dışı ilaç işi rekabete de açılmış oluyor böylece. Doğal olarak ilaç maliyetleri de düşmeye başlıyor.
-İstifa eden Yurt Dışı Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Fatih Çırakoğlu ne zaman görevine başladı? Dilekçesinde belirttiği baskı ve mobbing ne zaman başladı?
Çırakoğlu, 2019 yılında kurumda göreve geldi. İddiasına göre kuruma ilk baskı GENOTEK isimli firmadan yapıldı.
Dünyada o zaman ulaşılması çok zor olan ve kemik iliği naklinde kullanılan 'Melphalan' isimli ilacı SGK fiyatından daha pahalıya almaları istendi.
O dönemde Arjantin ile anlaşma sağlanmıştı. Ama anlaşma bilgisi o zaman birisi tarafından Şükrü Ayalan'a sızdırılmış.
-Kim o birisi?
İddiaya göre İlaç Daire Başkanı…
Sonra ne oldu, devamını istifa mektubundan okuyalım:
'Üretici olan Hernan firması stoklarındaki tüm ilacın Şükrü Ayalan ve ortağı Birol Taşkara'nın peşin para göndererek alındığını bildirdi. Biz başka bir aracı bulduk ve ilacı Hollanda'dan alıp, aldığı fiyata SGK'ya verdirdik. Kriz çözüldü ama Şükrü Ayalan'ın bize ve kuruma karşı kini de başladı.'
Ortaklar birbirine düşmüş
Bahse konu GENOTEK firmasının kurucusu Ticaret Sicil Gazetesine göre Birol Taşkara. Firma daha sonra el değiştirmiş. Şu andaki sahibi Berk Deryal…
Sonrasında Birol Taşkara bu firmadan ayrıldı. Hatta kafasına silah dayandığı ve 10 milyon Euro alındığı iddia edildi.
Birol Taşkara'yı aradım yaşananları sordum. Söz konusu iddiaları doğrulayarak yaşananların tamamı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu daha sonra araya girenler olduğunu ve şikayetini geri çektiğini anlattı. GENOTEK firmasının o dönemde kendisine ait olduğunu aktardı ancak Şükrü Ayalan'ın firmasında ortaklık yapmadığını söyledi. O dönemde Ayalan'a sadece danışmanlık hizmeti verdiğini söyledi.
Bu iddiaların ardından bir de Şükrü Ayalan'ı aradım. Birol Taşkara'nın kendisine 'kazık attığını' söyledi. 50 Euro'luk ilacı 3750 Euro'ya sattıkları iddiasını yalanladı. GENOTEK firmasında da danışmanlık yapmadığını söyledi. Kıbrıs'taki şirketin ise hiçbir iş yapamadan kapattığını anlattı. Hiç kimseyi de töhmet altında bırakmayacağını aktaran Ayalan iddiaları reddetti.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
“Bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz. Yüz Türkiye olsa, elinizden de gelse yüzünü de zincire vurur, yüz kere satarsınız. Milletimin en talihsiz gecesi ana ... Devamını Gör
akpekekeden hersey beklenir..
Bir soruşturma açılır mı asla soruşturulur mu asla domuz yemeyen ama ülkeyi yiyen düzenimiz zeval görmesin