Görüş Bildir

Bülent Ersoy Haberleri

Bülent Ersoy ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Bülent Ersoy ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Ünlü İsimlerden 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. Yıl Dönümünü Kutladıkları Paylaşımlar Geldi!
Sanat camiasının ünlü isimleri,18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıl dönümü dolayısıyla Türk askerinin destanlaşarak işgal güçlerini boğazın girişinde durdurduğu tarihi günü sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla kutlarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi de saygıyla andılar.Gelin ünlülerin paylaşımlarına birlikte bakalım. 👇
Bülent Ersoy'a "Gebersin" Dediği Söylenen Yılmaz Morgül Kavgasında Mahkemeden Dikkat Çeken Karar
Bülent Ersoy'un YouTube'da yayınlanan Dünya Güzellerim Masada programında Zeki Müren hakkında söylediği sözler ortalığı karıştırmıştı. Ardından Yılmaz Morgül bu sözler karşısında Bülent Ersoy'a adeta kan kusmuş ve 'onu insan olarak görmüyorum, gebersin' demişti. Sabah'tan Armağan Yılmaz'ın haberine göre mahkemeye taşınan kavgada yeni bir gelişme yaşandı!
'Bülent Ersoy ile Abi Kardeş Gibiydik, Neden Böyle Olduk?'
Ünlü sanatçı Ajda Pekkan , geçtiğimiz yıl katıldıkları iftar davetinde kendisine selam vermediği gerekçesiyle sert şekilde eleştiren Bülent Ersoy için, 'Bülent Ersoy’la aramızda husumet yok ama ayıp etti. Biz onunla abi-kardeş gibiydik. İftara iki dakika geç gittim. Ezan okununca oturdum. Herkese tek tek merhaba diyecek halim yoktu' dedi. STAR TV’de yayınlanan Kenan Erçetingöz'le Yüz Yüze adlı programa konuk olan Ajda Pekkan şu açıklamalarda bulundu: Zirvedeki insanlar kendi yalnızlıklarını kendileri seçiyorlar. Yalnız başıma çok mutluyum, çok eğleniyorum. Ben evliyken Sezen (Aksu) bıraktığım boşluğu doldurdu. Onlar beni örnek alıyordu. 'Onunla abi kardeş gibiydik' Bülent Ersoy’la aramızda husumet yok ama ayıp etti. Biz onunla abi-kardeş gibiydik. İftara iki dakika geç gittim. Ezan okununca oturdum. Herkese tek tek merhaba diyecek halim yoktu. Tarkan star, kutusundan çıkmıyor. Benim gibi ortalarda gezinmeyi sevmiyor. Titizliğine hayran oldum. Tatile gidince unutuyorum, yüzecek miydim, güneşlenecek miydim? Kafam proleter. 17 yaşından beri emekçi gibi çalıştım. Takı bile takmak istemiyorum. Programa geliyorum diye taktım. Her şeyden tiksinti geldi.T24
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... BEBEĞİNİ NEDEN SADECE 1 HAFTA EMZİRDİ? Demet Akalın, kızı Hira'yı 4 Şubat'ta dünyaya getirdikten hemen sonra sıkı bir diyete başladı. Hamileliğinde aldığı 31 kilonunun 15'ini doğum yaptıktan sadece 1 ay sonra veren 41 yaşındaki şarkıcı, uyguladığı rejimle birçok kişinin tepkisini çekti. Akalın, 'Bebeğimi sadece 1 hafta emzirebildim' diyerek de eleştirilerin artmasına yol açtı. Bu eleştirilerin ardından kızını Türkiye'de bırakıp eşiyle Milano'ya giden, bir de bira içerken fotoğraf paylaşan Akalın, topa tutuldu. Ünlü şarkıcının kilo verme uğruna bebeğini sadece bir hafta emzirmesi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Akalın'ı bu duruma ne itti? 'Doğum kilolarından kurtulamadı' haberlerinin çıkmasını istememesi bir neden olabilir mi? Demet Akalın'ın doğumla ilgili yaşadığı bir sıkıntı nedeniyle çok büyük ağrıları var. Bel ve kalça ağrısından ayakta zor duruyor. Doktoruyla da yaşadığı bir sıkıntı var. Bu ağrılarının sorumlusu olarak gördüğü doktorunu mahkeme veriyor. Dünkü GÜNAYDIN duyurdu bu haberi. Demet dün, Hira'yı neden sadece bir hafta emzirdiğiyle ilgili de konuştu. Geçmişte birçok kez silikon taktırdığı için yaşadığı bir problem varmış. Bu yüzden bebeğini emzirememiş. Zaten Demet, bebeği o kadar istedikten sonra sırf kilo vermek uğruna, onu en önemli besin olan anne sütünden mahrum bırakmaz. Bebeğine zarar verecek şeylerden kaçınır. Bunların yanı sıra kilolarıyla ilgili haberleri kafasına takacak bir kadın da değil. Tabi keşke 6 ay emzirebilseydi ama sağlık durumu elvermedi. SERDAR ORTAÇ'IN TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ Serdar Ortaç ile geçtiğimiz aylarda İrlanda'ya giderek ailesinden istediği model nişanlısı Chloe Loughnan'ın arasına kara kedi girdi. Her fırsatta Chloe ile evleneceğini belirten ve haziran ayında Çırağan Sarayı'nda düğün yapacaklarını açıklayan ünlü popçu, geçtiğimiz günlerde nişanlısından tarih konusunda erteleme istedi. Düğünü aceleye getirmek yerine işlerinin daha az olduğu aylarda yapmayı teklif eden şarkıcı, nişanlısını küstürdü. Ortaç, bir hafta kalıp döneceğini söyleyen ancak dönmeyen Chloe'yi arayıp nisan ayına kadar dönmesi konusunda ültimatom verdi. İddialar doğru mu? Çift, evlenmeleri beklenirken yollarını ayırıyor mu? Bu konuda son duyumlar neler? Ben iddia ediyorum, Serdar Ortaç hiçbir zaman evlenmeyecek. Serdar Türkiye'ye gelen yabancıları meşhur ediyor ve ülkelerine gönderiyor. Onlara çok güzel paralar kazandırıyor. Yanında da gezdiriyor. Gündem kalabilmek için; nişanlandım, evlendim, kız istedik, ailesi geldi, düğün tarihi şu gibi bir sürü açıklama yapıyor. Uzatılan her mikrofona nişan-düğünle ilgili konuşuyor. Ben ekip arkadaşlarımla Serdar Ortaç'ın bu son haberinden sonra konuştum ve bir karar aldık. Bundan sonra GÜNAYDIN olarak Serdar Ortaç'ın evlilik tuzağına düşmeyeceğiz. Serdar yeni birisiyle ortaya çıktığı zaman evleniyor haberi yapmayacağız. Ben bunu buradan ilan ediyorum. Serdar basını yordu. Onun son birlikteliği de olmayacak bu. Yine yanında birilerini göreceğiz. Hatta Serdar, ajans sahibi arkadaşlarına talimat vermiştir; onun için sarışın ya da Doğu Blok Ülkeleri'nden bir güzel bakıyorlardır. Yine Türkçe'yi bilmeyen, Türkiye'yi tanımayan bir güzel gelecektir. Uzun süre Türkiye'de yaşayacaktır. Serdar onu da kameraların karşısına çıkarıp, 'İşte hayatımın kadını, evleniyorum, nişan yüzüğü taktım' diyecektir. Fakat onunla da nikâh masasına oturmaz. CAN ATEŞ KIZINI GÖRDÜ MÜ? Şubat ayında kızı Lara'yı dünyaya getiren Meryem Uzerli doğum kilolarından kurtuldu. Uzerli, doğumdan 37 gün sonra çektirdiği fotoğrafı takipçileriyle paylaştı. Oyuncunun zayıf hali takipçilerinin beğenisini topladı. Yavaş yavaş eski haline dönen oyuncu, yakında Türkiye'ye döner mi? Bebeği ile Can Ateş'in buluşması yakın mı? Yoksa Ateş sessiz sedasız Almanya'ya gidip kızını gördü mü? Can Ateş'in çocuğu görüp görmediğini bilmiyorum görmüş olsaydı, Meryem bunu duyururdu çünkü her şeyi Instagram'da paylaşıyor. Doğum anında da Can'ı yanında istememişti. Ne zaman baba-kız buluşurlar bilemiyorum. Meryem kendini toparlıyor. Doğumdan sonra çok sistematik bir şekilde beslenerek fazla kilolarından kurtuldu. Fotoğraflar böyle gösteriyor. Yabancılarda böyle bir şey var işte. Aşerme filan da onlarda olmadığı için doktor ne diyorsa ona göre hareket ediyorlar. Mesela bizde anneler önce çocuğum diyor. Anne adayları sadece bebeklerini düşünüyor, alınan kiloları umursamıyorlar. Yabancılar ise hem kendilerini hem bebeklerini düşünüyor. Meryem de bu düşüncede gördüğüm kadarıyla. Paylaştığı fotoğraflardan da eski haline döndüğü görülüyor. ECE İLE DORUK ARASINDA İLİŞKİ OLABİLECEĞİNE İNANMIYORUM Bu haftanın son iddiası, ünlü sunucu Ece Erken ile genç işadamı Doruk Kaya'nın yeni bir aşka yelken açtığıydı. İddialara göre, arkadaşlarıyla İngiltere'ye giden sunucuya, Doruk Kaya da eşlik etti. İstanbul'da rahat edemeyen çiftin, buluşmalarını yurt dışında yaptığı da söylentiler arasındaydı. İddiaları yalanlayan Ece Erken, 'Sizden daha çok istiyorum artık yanımda birini görmeyi' dedi. Sunucu böyle bir aşk olmadığını söylese de bu dedikodu akıllarda soru işareti bıraktı. İddiaların gerçeklik payı var mı? İddianın gerçeklik payı var mı bilemiyorum ancak ben, ikisi arasında bir ilişki olabileceğine inanmıyorum. Doruk Kaya ile Ece Erken çok eskiden tanışıyorlar. Birbirini ilk kez gören kişiler değiller. Tanışıklıkları geçmişe dayanıyor. Doruk Kaya'nın hızlı bir hayatı var. Birçok ünlüyle de beraber oldu. Ece'nin de artık yoğurdu üfleyerek yiyeceğine inanıyorum. Bunca badireden sonra atacağı her adımda iki kere düşünecektir. O yüzden Doruk ile Ece birlikte olsa dahi bu ilişkinin sonunda evlilik olmaz. Yine iddia ediyorum. SayfaBURCU ESMERSOY REDDEDİLDİ Mİ? Bir süre önce nişanlısı Sami Kiresepi'den ayrılan Burcu Esmersoy'la ilgili şok bir iddia ortaya atıldı. Buna göre, 37 yaşındaki güzel sunucu, kendisinden 10 yaş küçük Kerem Bursin'e abayı yaktı. Ancak genç oyuncu, TV programına da konuk olduğu Esmersoy'u reddetti! Bu haberlere sadece gülüp geçtiğini söyleyen güzel sunucu ise 'Hayatınızda kimse olmadığında dedikodunun sınırı olmuyor' dedi. Türkiye'nin en beğenilen kadınları arasında gösterilen Burcu Esmersoy hakkında çıkan 'reddedildi' haberleri, Kerem Bursin yerinde olmak isteyen birçok erkeği şok etti. Güzel sunucu iddiayı yalanladı ama bu iddianın gerçeklik payı var mıydı? Burcu Esmersoy'la Kerem Bursin'in aşk yaşayabileceğine ihtimal vermiyorum. Burcu konuyla ilgili açıklama yaptı. Bunun üzerine benim bir şey söylemem doğru olmaz. Ancak iyi ki bir ilişkileri olmadı. Kerem çok genç bir oyuncu. 14-18 yaş arasındaki kızların idolü. Kıvanç Tatlıtuğ'un yerini alabilecek biri. İnanılmaz bir hayranlık duyuyorlar ona. Ünlüler dünyasında sıkça rastlanan bir durum aslında, genç erkeklerin kendilerinden büyük kadınlarla birlikte olma isteği. Filmlere bile konu olan bir durum bu. Genelde bu kadar popüler olan, bütün kadınların peşinden koştuğu, yakışıklılığıyla dikkat çeken erkekler, bambaşka kadınlara âşık olurlar. Bu da genellikle kendilerinden yaşça büyük kadınlar olur. Ardından o kadınlardan darbe yedikleri zaman da kendi yaşıtlarına dönerler. Kerem ile Burcu arasında da çok yaş farkı var. Olmaması hayırlı olmuş bence. SayfaSÜPERSTAR İLE DİVA KÜSLÜĞE SON VERDİ Bülent Ersoy, geçen Ramazan katıldığı bir iftar yemeğinde kendisine selam vermeyen Ajda Pekkan için ağır konuşmuştu. 'Ucube, hödük, hadsiz' demişti. Ajda Pekkan'ın hakaret davası açtığı Bülent Ersoy geçtiğimiz hafta zeytin dalı uzatmıştı. Pekkan konu hakkındaki sessizliğini katıldığı bir programda bozdu. 'Bülent Ersoy çok ayıp etti. Biz aynı gazinoda çalışıyorduk, abi-kardeş gibiydik, iki düzgün insandık. Şimdi zeytin dalları bana çok politik geliyor' açıklamasını yaptı. Pekkan o olaylı yemeği de şöyle anlattı: 'Zaten geç kalmıştım, bu yüzden de utanıyordum. Masanın geneline selam verdim. Kalkıp da herkesle tek tek selamlaşacak halim yok. Ajda Pekkan'ın bir ağırlığı var. İçimdekileri söylersem kliniğe gitmem gerekir. Kendi kıymetimi bildiğim için susuyorum' dedi. Birbirlerine zeytin dalı uzatan sanatçılar, yakın zamanda bir yemekte bir araya gelerek bu dargınlığa son verir mi? Bülent Ersoy'ın olumlu laflarına karşılık Ajda Pekkan da alttan aldı. Çok güzel haber malzemesi oldular. Gerçi Bülent Ersoy'un söylemleri çok ağırdı, Ajda Pekkan bunu nasıl sindirdi bilemiyorum, demek ki kin tutmayan birisiymiş. Süperstar hakkında çok ağır sözler söyledi, reklam için onu kullandı. Ajda Pekkan tuzağa düşmek istemedi, uzun süre cevap vermedi ama sonunda dayanamadı ve dava açtı. O davayı geri çekti mi bilmiyorum ama Diva'nın uzattığı zeytin dalını aldı. Herhalde yılların sanatçısıyız, bunlar bize yakışmıyor diye düşündü. Barışsalar bile hiçbir şey eskisi gibi olmaz. FULYA UGAN / Sabah.com.tr
Türk Erkeği Ve Diğer Mucizeler
Gazeteci Murat Toklucu 'nun 'Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler, Zihinler Altında 20.000 Fersah' kitabı çıktı. Kitap, Toklucu'nun, zevk ve meraktan başladığı on yıllar öncesinin gazete kupürlerini inceleme ve toplama işini sistematiğe dökmesiyle ortaya çıkmış. İletişim Yayınlarından çıkan serinin ilk kitabı, yazarın deyişiyle 'nev-i şahsına münhasır memleket hallerini birbirine bağlayan bir zihniyet haritası' çıkarıyor ortaya. Ediştörlüğünü Tanıl Bora'nın ve oldukça güzel tasarımını Suat Aysu'nun yaptığı kitapta yer alan konu başlıkları şöyle: 'Türk erkeği efsanesi, Atatürk filmi nasıl çekilemedi?, Striptiz millî bünyeye zararlı mı?, Yeşil Yol: Yeşilay ve içki yasağı mücadelesi, Bir iletişim aracı: Belediye hoparlörü, Veliefendi hipodrom isyanları, Bir dernek macerası, 1959 il olmak isteyen ilçeler savaşı, Gerçek bir sanatçı, büyük bir dolandırıcı, İlk Türk gangsterleri, Türkiye vampirini arıyor, Türk futbol tarihinin ilk şikeli maçı, Bitli bitnikler, Altın Makas polis karakolu, İmamın karısı vakası, İstanbul'a metro müjdesi, Temel atma rekortmeni Necmettin Erbakan, Âlemlerin kralı Cüneyt Arkın, Bagajında odun taşıyan 'Türk Elvis'i, Bir milletin homofobiyle imtihanı 1: AİDS, Bir milletin homoiobiyle imtihanı 2: Bülent Ersoy, Ne acayip mafyamızdın sen İnci Baba, Futbolcuların seks hayatı bizi neden ilgilendiriyor?' Kitapta kupürlerden oluşan yazılar öyle 'ciddi' meselelere değil, daha duyulmamış küçük vakalara dair. Yazar, önsözünde gazete arşivlerinde dikkatinizi çe­kecek ilk şeylerden birinin bazı şeylerin hiç değişmemesi, yıllardır aynı konular üzerinde bıkıp usanmadan konuşulması olduğunu söyleyerek buna birkaç örnek veriyor. 'Spor sayfalarına göz atıp 1940'ların başından beri en az elli kez stadlarda yaşanan olayları önlemek için yeni kararlar açıklandığını, 60 yıl arayla açıklanan bazı karar­ların neredeyse kelimesi kelimesine aynı olduğunu ve bu kadar gürültüye rağmen bir arpa boyu yol alınamadığını görebilirsiniz. 'Ya da sözgelimi 30'lu yıllardan bugüne dek gazetelerde çıkan düğünde kaza kurşunuyla ölen in­san haberi sayısının çokluğunu görüp, bir ülke insanı­nın bu kadar zamanda düğünde havaya ateş etmemeyi öğrenememesine hayret edersiniz. '1969 yılında dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in 'Gerekirse sokağa solculardan daha fazla adam dökeriz. Onların beş bin kişi topladığı yerde biz iki yüz bin kişi toplarız' cümlesini arşivlerde okumuşsanız, 44 yıl son­ra Tayyip Erdoğan'ın sadece rakamları değiştirerek aynı cümleyi kurmasına belki şaşırmaz ama sağ iktidarların değişmeyen zihin yapısına dair ilginç bir örnek görmüş olursunuz.' Toklucu, zaman içinde bazı ilginç zihniyet değişikliklerine de dikkat çekiyor: 'Örneğin 1946'da Yeşilay yönetimi 'İçki içeceğinize mey­ve yiyin' önerisi yaptığında pek ciddiye alınmamış, sa­dece bazı köşe yazarları açıklamayla alay eden yazılar yazmıştır. Bugün ise başbakan 'Şarap içeceğinize üzüm yiyin' diyebiliyor, 70 yıl önce gülünüp geçilmiş bir söz ülkenin en önemli gündem maddesi haline gelebiliyor ve bir köşe yazarı televizyonda başbakanı 'Üzüm yeme­yin şarap için mi deseydi?' diye coşkuyla savunabiliyor. Özetle, zaman değişiyor ve dün marjinal olan bugün son derece normal hale gelebiliyor.' (NV) Murat Toklucu, 'Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler, Zihinler Altında 20.000 Fersah', İletişim Yayınları, 242 sayfa.Bianet