Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Abdullah Gül Müzesi Açıldı
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adını taşıyan müze ve kütüphane Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, eski Başbakan Davutoğlu ve çok sayıda yabancı devlet adamının da katıldığı törenle açıldı. Törende yaptığı konuşmada 'AK Parti bir vefa hareketidir' diyen Binali Yıldırım, 'Kayseri'de AK Parti hareketini başlatan bütün yol arkadaşlarımız burada. Tıpkı ilk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana, birlikte hep beraberiz' dedi. 'Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz AK Parti'nin kuruluşundan çok öncesine, 1960'lı yıllara kadar uzanır' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2007-2014 yılları arasında Türkiye'nin çok önemli değişim yaşadığını belirtip ekledi: 'Türkiye vesayetin değil, milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde Sayın Gül ile atmıştır.'
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Kayseri'de, Abdullah Gül Üniversitesi Yerleşkesi içerisindeki Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi açılış törenine katıldı. Başbakan Yıldırım, müze ve kütüphanenin, Kayseri'nin sanayi, ticaret şehri olmasında büyük katkısı olan Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Kampüsü'nde açılıyor olmasının ayrıca önemli olduğunu dile getirdi. Cumhuriyetin ilk tesislerinden biri olan fabrikanın yıllarca Türkiye'nin kalkınması ve sanayileşmesi için hizmet ettiğini belirten Yıldırım, bugün de bir başka şekilde milletin hizmetinde olduğunu ifade etti.
"İlk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana, birlikte hep beraberiz"
'Bu durum Cumhuriyet kurumlarının devamlılığının da bir göstergesidir. Bu kesintisiz hizmet anlayışını, bu devamlılık zihniyetini, mensubu olduğumdan gurur duyduğum AK Parti'de de görmek mümkündür. İşte şu an saygı değer Cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan burada ve işte kendileriyle ilk günden itibaren yol arkadaşlığı yapan AK Parti hareketi iktidarında başbakan, cumhurbaşkanı görevi yapan Sayın Abdullah Gül Bey burada, diğer bütün yol arkadaşlarımız burada. Kayseri'de AK Parti hareketini başlatan bütün yol arkadaşlarımız burada. Hep beraberiz, buradayız, tıpkı ilk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana, birlikte hep beraberiz.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'AK Parti bir vefâ hareketidir' ifadesini kullandığını hatırlatan Yıldırım, 'İşte bu tablo da bir kez daha bu sözlerinizin bir teyididir. Allah'a hamdolsun, Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi dâim eylesin' dedi.
"Abdullah Gül kardeşim..."
'Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz AK Parti'nin kuruluşundan çok öncesine, 1960'lı yıllara kadar uzanır' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği çatısında başlayan fikri ve şahsi hukuklarının, Gül'ün akademik hayatı ve İslâm Kalkınma Bankası'ndaki çalışmaları boyunca da sürdüğünü belirtti.
Erdoğan, Gül'le siyasi yol arkadaşlığının ise, Gül'ün milletvekili adayı olduğu 1991'den itibaren başladığını ve kesintisiz devam ettiğini anlattı.
'Refah Partisi'nin ardından Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup arkadaşımızla AK Parti'nin kuruluş çalışmalarını gerçekleştirdik. Abdullah Gül kardeşim AK Parti'nin kuruluşunda ve iktidara gelmesinin ardından icra edilen çalışmalarda beraber olduğumuz, hatta ilk güçlü mitingimizi yaptığımız il Kayseri olmuştur. Yani yola çıkışımız Kayseri'de, burada oldu. Özellikle kendisinin aday olduğu 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrasıyla Türk siyasi tarihinin en ibretlik hadiselerinden birini yaşadık.
Cumhuriyet Mitingleri ve 27 Nisan bildirisiyle milletin ve TBMM'nin iradesine karşı adeta bir meydan okumaya çevrilen bu seçim süreci 367 garabetiyle trajikomik bir hale dönüştürülmüştür. Bu millete bu ülkede bu da yaşattırıldı. Biz de işte böyle bir dönemde demokrasiye ve milli iradeye karşı girişilen saldırılara cevabımızı Abdullah Bey'i aday göstermek suretiyle verdik. Birikimi ve partimize olan katkıları sebebiyle Abdullah Bey'in adaylığı hem kendi camiamızda hem de milletimiz nezdinde hüsnükabul gördü ve Sayın Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı, cumhurbaşkanlığıyla neticelendi.'
"Türkiye milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde Sayın Gül ile atmıştır"
Gül'ün cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğü 2007-2014 yıllarında Türkiye'nin çok önemli değişim, dönüşüm, yeniden yapılanma süreçlerini yaşadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
'Ülkemizde anayasa kitapçıklarının fırlatıldığı dönemleri de gördük, bunlar yaşandı. Tabii biz cumhurbaşkanlığı makamı ile başbakanlık makamı arasındaki dayanışmayla bu dönemi başarılarla dolu bir dönem olarak hamdolsun gerçekleştirdik. Bu süreçte yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında kendisinin de sergilediği mutedil yaklaşım daima takdirle birbirimizi anmamıza vesile oldu. Türkiye vesayetin değil, milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde Sayın Gül ile atmıştır. Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oyuyla seçimi uygulamasının milletimiz tarafından bu denli büyük bir muhabbetle kucaklanmasında Sayın Gül'ün cumhurbaşkanlığı dönemindeki başarıları da katkıda bulunmuştur. Ülkemizin son yıllarda yetiştirdiği en önemli siyaset ve devlet adamlarından biri olan Abdullah Gül kardeşimin çalışmaları ve hizmetleriyle milletimin kalbinde de müstesna bir yer edindiğine inanıyorum.'
"16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü"
'Bu dönemin ilk başbakanı, sonra dışişleri bakanı, son olarak da cumhurbaşkanı olarak tüm başarıların altında imzası olan kardeşlerimizden bir tanesidir Abdullah Bey' diyen Erdoğan, Gül'e, ülkeye ve millete yaptığı hizmetler dolayısıyla teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:
'Bu süreç içerisinde özellikle önümüzü kesme gayretlerinde en son adım bildiğiniz gibi 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. Bu da yine önümüzü kesmeye yönelik bir adım. İçeriden ve dışarıdan atılan bu adımla önümüzü kesmeye çalışanlar, milletimizin o şehadete, Hakk'a yürüyüşüyle bunu başaramadılar. Bu millet bunu gösterdi. 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü. 'Meydanlara yürüyün' dediğimiz zaman benim milletim meydanlara yürüdü. Tereddüt etmeksizin meydanlara yürüdü. Bunun neticesinde 16 saatte Rabbimin lütfuyla aldık. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifâlar diliyorum. Bizler onlarla beraber hamdolsun bu ülkeyi hiç bir ayrıma tâbi tutmaksızın tek millet yaptık. Bayrağımızı, şehitlerimizin, gâzilerimizin kanıyla tek bayrak yaptık. 780 bin kilometrekarelik şu toprakları tek vatan yaptık. 'Tek devlet' diyerek de geleceğe yürüdük, yürüyoruz.'
Açılış birçok ismi bir araya getirdi
Eski Sümer Bez Fabrikası'nın enerji ve buhar bölümünde açılan Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, Türkiye’de 'Cumhurbaşkanlığı Müzesi' anlamında ilk olma özelliğini taşıyor.
Tören öncesi, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hayatının kendisine yakın isimlerce anlatıldığı filmle Sümer Bez Fabrikası'nı tanıtan kısa film gösterildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrunnisa Gül, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulûsi Akar, eski TBMM Başkanları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski bakan Ali Babacan, çok sayıda eski ve yeni bakan, milletvekili ve siyasetçinin yanı sıra medya temsilcileriyle iş adamları katıldı.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esedov, Pakistan Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadic, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, eski Almanya Başbakanı Gerard Schröder, eski Yunanistan Başbakanı George Papandreu, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin kardeşi Şeyh Sani Hamad Bin Hamad Al Sani, eski Arnavutluk Başbakanı Bamir Topi'nin de aralarında olduğu çok sayıda eski ve yeni yabancı devlet adamı da törendeydi.
Müzede Gül'ün eski fotoğrafları, devlet hayatından önemli olaylar ve siyasette öne çıkardığı fikirlere yönelik çalışmalar yer alıyor
'Türkiye'de modern anlamda, bu konseptteki ilk çalışma'
Abdullah Gül dün basın mensuplarına müze hakkında bilgi verdi.
Kütüphane ve müzenin içinde bulunduğu Abdullah Gül Üniversitesi yerleşkesinin daha önce Sümer Bez Fabrikası olduğunu anımsatan Gül, restore edilen binaların eskiden harabe durumda olduğunu ifade etti.
ABD ve Avrupa'da devlet başkanlarının adını taşıyan müzeler bulunduğunu, Türkiye'de de benzer örneklerin yer aldığını anlatan Abdullah Gül, 'Türkiye'de modern anlamda, bu konseptteki ilk çalışma' dedi.
Müzenin sadece kendisiyle ilgili değil, siyasi tarih müzesi şeklinde cumhuriyetin başından bugüne dek önemli olaylar, siyasiler ve devlet hayatındaki faaliyetleri anlatan bir çalışma olduğunu kaydeden Abdullah Gül, gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
'Müzemiz, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanan süreçteki gelişmeleri de gerek fotoğraf, gerek görsellerle desteklemektedir. ABD’de ve Avrupa’da Cumhurbaşkanları veya devlet başkanları görev süresi bitiminde bu türden kütüphaneler açarlar. Ülkemizde de Atatürk ve İnönü adına Ankara’da, Celal Bayar adına Gemlik Umurbey’de, Süleyman Demirel adına da Isparta’da bu tür müzeler bulunmaktadır. Müzede ayrıca, benim çocukluğumdan bu yana fotoğraflar, devlet hayatımdaki önemli olaylar. Siyasette öne çıkardığım fikirlerden örnekler yer alıyor. Yani bir anlamda benim ve devlet hayatımdaki düşüncelerimi burada sergiliyorum. Müze için özellikle doğup, büyüdüğüm baba ocağım Kayseri’yi seçtim.
Yorum Yazın
buna müze açıyorlarsa tayyip kim bilir kendine nasıl bir anıt yaptıracak. şöyle boğaz köprüsünün iki ucuna ayakları denk gelecek şekilde 25-30 metrelik bir t... Devamını Gör
Muzedeki madalyalara iyi bakin, bunlar genelde mason, tapinak sovalyelerine verilir. Bizleri kimlerin yonettigini umarim anladiniz
aynen resmen haç var madalyada...
80 lerde üniversite okurken kaçıp saklandığı dönemlerede yer verildimi?