‘ABD, Merkel'i Dinleyip BRICS İş Birliğine Mani Oldu’

WikiLeaks ifşaat silsilesine devam ediyor. Cumhurbaşkanlarının dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla ayaklanan Fransa, kısa bir süre önce kendisinin de 40 ülkeyi izlediğinin anlaşılmasıyla ‘hem suçlu hem güçlü’ konumuna düştü. Aynı belgeler sayesinde, NSA’in dinleme faaliyetlerinin Almanya’yı, Yunanistan’daki ekonomik kriz için de vurduğu öğrenildi.

Fransa’ya ilişkin ifşaatın ardından ‘ABD’nin Avrupa’da daha büyük vukuatları olduğu’ uyarısı yapan Julian Assange, bu sözleriyle ne demek istediğini göstermeye başladı. Alman gazetesi Sueddeutsche Zeitung'un kaynak gösterdiği yeni WikiLeaks belgeleri, ABD ve ‘ekürisi’ İngiliz hükümetinin Yunanistan’ın borç krizine ilişkin görüşmeler esnasında Almanya Başbakanı Angela Merkel, bakan ve üst düzey yetkililerini 2010-2012 arası gizlice dinlediğini gün yüzüne çıkardı.

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) ‘yüksek öncelikli hedefler’ listesinde Maliye Bakanı Oscar Lafontaine, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ve Çevre Bakanı Barbara Hendricks’in adı geçiyor. Bu bakanlarınki de dahil olmak üzere 69 telefonun dinlenmesi ve bazı numaraların hâlâ kullanılıyor olması ise dinleme faaliyetlerinin halihazırda devam edebiliyor olacağını düşündürdü.

Dinlenen isimler arasında eski Almanya Maliye Bakanı Oskar Lafontaine, eski Ekonomi Bakanı Werner Müller, eski Maliye Bakanı Bakanlığı müsteşarı ve şimdiki Çevre Bakanı Barbara Hendricks ve eski Maliye Bakanı Theo Waigel’in büro şefi İda-Marie Aschenbrenner bulunuyor. Dinlemelerin genellikle kişiyle değil, göreviyle ilgili yapıldığı ifade edildi.

Belgelere göre NSA’nın Alman siyasetçileri ve ekonomi çevrelerini muhtemelen 1999 yılından beri sistemli şekilde dinlediği belirtildi.

Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maizere, bu belgeleri inceleyeceklerini açıkladı.

Belgeler aynı zamanda NSA ve İngiltere Devlet İletişim Birimi (GCHQ)’nun Avrupa’daki iş birliğini boyutunu da gözler önüne seriyor. Nitekim belgelerde şu ifadeler yer alıyor:

“İngiltere istihbarat toplamayıp jeopolitik sonuçlar karşısında korkuya kapılan ABD’ye iletmeseydi, acaba Fransa ve Almanya Yunanistan’ı kurtarmak için BRICS’le (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) iş birliği yapar mıydı?”

Diğer taraftan sızdırılan belgeler arasında, Merkel ve kişisel asistanının Ekim 2011’de Yunanistan meselesiyle ilgili olarak yaptığı yazışmalar da yer alıyor:

“Merkel, sorunu çözmek için hangi seçeneğin en iyisi olduğu konusunda kararsız kaldı. Merkel’in asıl korkusu Atina’nın ilave ‘saç tıraşıyla’ (özel yatırımcıların kapatacağı kayıplar) bile sorunlarını çözemeyebilecek olması. Ayrıca, Yunanistan’a mali uzman göndermenin işi yarayacağından da pek emin olduğu söylenemez.”

Diğer bir belge de Alman hükümetinin, BRICS ülkelerinin sunduğu kurtarma planına aslında sıcak baktığına işaret ediyor:

“Alman hükümeti geçerli Avrupa yasaları dahilinde çözüm bulmak istiyor. Ama Almanlar BRICS ülkelerinin Euro Bölgesi kurtarma faaliyetlerine destek için fon havuzu oluşturması için özel bir Uluslararası Para Fonu (IMF) fonu hazırlanmasına da destek veriyor.”

Merkel’in telefonunun hacklendiği iddiasını ilk olarak Alman Der Spiegel dergisi Ekim 2013'te ortaya atmıştı.  Rusya’ya sığınan eski NSA analisti Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelere dayandırılan iddia, Almanya’nın ABD’nin müttefikliğini sorgulamasına yol açmıştı.

Merkel, iddiaların ortaya çıkışından kısa bir süre sonra Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB liderler zirvesinde ABD’ye çatmıştı: “Başkan Barack Obama’ya da söyledim: Dostlar arasında casusluk olmaz. Dün telefonda da kendisiyle konuştum. Bunu kendim için Almanya halkı için yaptım. Müttefiklerimizle aramızda güven bağı olması gerekiyor.”

Ocak 2014’te Alman kanalı ZDF'ye konuşan Obama, dinlemenin bir daha tekrarlanmayacağı güvencesi vermiş ve 'Ben ABD Başkanı olduğum sürece, Şansölye Merkel'in bu konuda endişe duymasına gerek yok. Dış politika konularında kendileriyle her zaman aynı fikirde değilim ancak bu dinleme için bir neden olamaz” demişti.

Sputnik Türkiye, AA ve Onedio