onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Vefatının 37. Yılında 103 Yıllık Ömrünün Satır Başlarını Anımsıyoruz

Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Vefatının 37. Yılında 103 Yıllık Ömrünün Satır Başlarını Anımsıyoruz

Bir asırlık dönemin her sayfasında izi olan bir isim Celal Bayar... Çete reisliğinden Kuvai Milliye savaşçılığına, milletvekilliğinden İş Bankası kuruculuğuna; Ekonomi Bakanlığı'ndan Atatürk'ün son başbakanlığına uzanan bir yolculuk onunkisi. 

Demokrat Parti ile önce zirveye çıkıp ardından devrilen, son nefesine kadar mücadeleye devam eden Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın vefatının 37. yılında kendisini saygıyla anarken; yaşamının satır başlarını birlikte anımsayacağız.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bir yaşam düşünün ki bir asırdan uzun sürsün ve içine bir ülkenin tüm tarihini, bir imparatorluğun tüm yıkılış sürecini dahil etsin. Bir insan düşünün ki 103 yıllık ömrünün her safhasında tarihe bir not daha ilave etsin. Bu insanın ismi Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar.

Bir yaşam düşünün ki bir asırdan uzun sürsün ve içine bir ülkenin tüm tarihini, bir imparatorluğun tüm yıkılış sürecini dahil etsin. Bir insan düşünün ki 103 yıllık ömrünün her safhasında tarihe bir not daha ilave etsin. Bu insanın ismi Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar.

37 sene önce bugün vefat eden Bayar; Bursa'nın Gemlik ilçesinde 1883 yılında dünyaya geldi. İkinci Abdülhamid döneminde çocukluğu ve ilk gençlik yılları geçen Celal Bey, dönemin özgürlükçü ve milliyetçi akımının bayraktarlığını yapan İttihat ve Terakki ile erken yaşta tanıştı. Bursalı ittihatçıların öncülüğünü ve liderliğini yaptı. Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan mağlubiyetin ardından Anadolu'da Kurtuluş Savaşı için yeniden örgütlenme sağlanması için mücadele verdi.

Anadolu'da Milli Mücadele'nin örgütlenmesi için halkın bu mücadeleye inanması gerekiyordu. Celal Bey, o yıllarda imam kılığında köyleri gezerek halkı Kurtuluş Savaşı'na ikna etmeye çalıştı. Galip Hoca lakabını da o yıllarda aldı.

Anadolu'da Milli Mücadele'nin örgütlenmesi için halkın bu mücadeleye inanması gerekiyordu. Celal Bey, o yıllarda imam kılığında köyleri gezerek halkı Kurtuluş Savaşı'na ikna etmeye çalıştı. Galip Hoca lakabını da o yıllarda aldı.

Manisa ve Aydın yöresinden milis güçlerle Kuvai Milliye'ye asker toplayan Celal Bey, Mustafa Kemal Paşa ile de sürekli temas halinde oldu. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Bursa Mebusu olarak yer aldı. Zaferden sonra da İsmet Paşa liderliğinde Barış Görüşmeleri için Lozan'a giden heyetin içine dahil oldu. Döndüğünde kendisini yeni bir görev bekliyordu.

26 Ağustos 1924'te Atatürk'ün direktifiyle ulusal ekonomi politikasının temel taşlarından olan ve Türkiye'nin ekonomik yaşamında belirleyici bir rol oynayan Türkiye İş Bankası'nı kurdu ve 1932'ye kadar genel müdürlüğüne yaptı.

26 Ağustos 1924'te Atatürk'ün direktifiyle ulusal ekonomi politikasının temel taşlarından olan ve Türkiye'nin ekonomik yaşamında belirleyici bir rol oynayan Türkiye İş Bankası'nı kurdu ve 1932'ye kadar genel müdürlüğüne yaptı.

1929'da tüm dünyayı sarsan Büyük Buhran sürecini yöneten ekibin başında yer aldı. Ancak 1930 itibarıyla liberal politikalar yerini devletçiliğe bırakınca Bayar da köşesine çekildi. 1937 yılı geldiğinde ise Atatürk, İsmet İnönü'yü görevden alarak Celal Bayar'ı Başbakan olarak atadı. Bu görevini Atatürk ölünceye kadar sürdürdü. Atatürk'ün son başbakanı olarak adını tarihe yazdırdı. Ancak Atatürk'ün vefatı sonrası kendisini yine sancılı bir süreç bekliyordu.

Atatürk'ün "Arkadaşım Celal Bey, her içtihadında mutlak surette muvaffak oluyor" sözleriyle onore ettiği Bayar, Atatürk sonrası dönemin de ilk Cumhurbaşkanı adaylarından birisi olarak gösteriliyordu.

Atatürk'ün "Arkadaşım Celal Bey, her içtihadında mutlak surette muvaffak oluyor" sözleriyle onore ettiği Bayar, Atatürk sonrası dönemin de ilk Cumhurbaşkanı adaylarından birisi olarak gösteriliyordu.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı Celal Bayar değil İsmet İnönü oldu. Gençlik yıllarından beri yıldızının hiç barışmadığı İnönü'nün döneminde köşesine çekilen Bayar, 1945 sonlarında hükümetin devletçi ekonomi politikalarını eleştirmeye başladı. Kısa zaman içinde fikir ayrılığından çıkıp yol ayrılığına dönüşen bu sürecin sonunda Celal Bayar, Demokrat Parti'yi kurdu.

CHP'nin devletçiliğinin karşısında liberal ekonomiyi savunan Demokrat Parti, kısa zaman içinde büyük halk kitlelerinin desteğini almayı başardı. İlk sandık sınavına da 1946 seçimlerinde girdi.

CHP'nin devletçiliğinin karşısında liberal ekonomiyi savunan Demokrat Parti, kısa zaman içinde büyük halk kitlelerinin desteğini almayı başardı. İlk sandık sınavına da 1946 seçimlerinde girdi.

1946'da tartışmalı bir seçimin sonucunda muhalefet görevini üstlenen Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde CHP'nin 27 yıllık iktidarına son vererek seçimleri kazandı. Seçimlerin ardından Celal Bayar, Türkiye'nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. Uzun bir yolun ardından zirveye ulaşmış ve Atatürk'ün koltuğuna oturmuştu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Adnan Menderes'i Başbakan olarak atayan Bayar, yeni bir dönemi de başlatmış oldu. Bu süreçte Demokrat Parti, İkinci Dünya Savaşı'nın yokluk içinde geçen yıllarının ardından halkın büyük desteğini kazandı. 1954 seçimlerinde yeniden ve çok güçlü bir şekilde iktidara geldi.

Adnan Menderes'i Başbakan olarak atayan Bayar, yeni bir dönemi de başlatmış oldu. Bu süreçte Demokrat Parti, İkinci Dünya Savaşı'nın yokluk içinde geçen yıllarının ardından halkın büyük desteğini kazandı. 1954 seçimlerinde yeniden ve çok güçlü bir şekilde iktidara geldi.

Demokrat Parti, 1957 seçimlerinde ilk kez oy kaybetti. Bu tarihten itibaren de hırçınlaşmaya ve otoriter hale gelmeye başladı. Üniversiteleri, sendikaları ve Ordu'yu karşısına alan Demokrat Parti'ye karşı halk hareketleri görüldü. 1959 ve 1960 yılının başlarında; Meclis'te olağanüstü yetkilere sahip Tahkikat Komisyonu kuruldu. CHP'nin mallarına el konulmak istendi. Vatan Cephesi kurularak DP'li olmayan halk kitlelerine fişlemeler yapıldı. 27 Mayıs 1960 günü geldiğinde ise korkulan olay gerçekleşti.

27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Başta Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes olmak üzere Demokrat Parti yöneticileri tutuklandı ve Yassıada'da yargılanmaya başlandı.

27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Başta Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes olmak üzere Demokrat Parti yöneticileri tutuklandı ve Yassıada'da yargılanmaya başlandı.

Kendisinin Milli İrade ile iktidara geldiğini belirten Bayar, bu müdahaleye karşı dik bir duruş sergiledi. Uzun süren yargılamaların ardından Celal Bayar'ın da aralarında bulunduğu 15 Demokrat Partiliye idam cezası verildi. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam cezaları infaz edildi. Diğer cezalar ise hapis cezasına dönüştürüldü. Celal Bayar'ın idam cezası ise yaşından dolayı iptal edildi. Bayar, Kayseri cezaevinde cezasını çekmeye başladı. Artık devrik bir Cumhurbaşkanı'ydı.

Tanıklardan edindiğimiz bilgilere göre Kayseri Cezaevi'ndeki koğuşunda adeta Çankaya Köşkü'nde oturan Cumhurbaşkanı gibiydi. Burada da çalışmalarını sürdürdü.

Tanıklardan edindiğimiz bilgilere göre Kayseri Cezaevi'ndeki koğuşunda adeta Çankaya Köşkü'nde oturan Cumhurbaşkanı gibiydi. Burada da çalışmalarını sürdürdü.

Demokrat Parti'nin tabanından destek alan Adalet Partisi'nin kurulum çalışmalarına uzaktan destek verdi. 1961 seçimlerinde oyların bu partide toplanmasını işaret etti. Bayar'ın desteğiyle Adalet Partisi, 1965 seçimlerinde tek başına iktidara geldi. 1966 yılında affedilen Bayar, hapisten çıktıktan sonra ilerlemiş yaşına rağmen hala Türkiye'nin en etkili siyasi aktörlerinden biriydi. Kendisi bizzat başında olmasa da Adalet Partisi üstünde büyük bir hakimiyeti vardı.

Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel ile ters düşmesi sonucu Demokratik Parti'yi kurdurdu. Bu parti 1973 seçimlerinde AP'nin oylarını bölmeyi başararak %13 oy oranına ulaştı.

Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel ile ters düşmesi sonucu Demokratik Parti'yi kurdurdu. Bu parti 1973 seçimlerinde AP'nin oylarını bölmeyi başararak %13 oy oranına ulaştı.

Sonrasında yeniden Demirel ile yakınlaşan Bayar; ömrünün son yıllarında bu çizgiyi desteklemeyi sürdürdü. Hayatı boyunca yıldızının barışmadığı İsmet İnönü ile de 1960'ın son yıllarında bir araya geldi. İnönü, Bayar'ın siyasi aftan faydalanması için destek vereceğini açıkladı.

103 yıl 3 aylık çok uzun bir ömür yaşayan Bayar, tüm dünyada en uzun yaşayan siyasetçilerden birisi oldu. 22 Ağustos 1986'da İstanbul'da yaşamını yitirdi.

103 yıl 3 aylık çok uzun bir ömür yaşayan Bayar, tüm dünyada en uzun yaşayan siyasetçilerden birisi oldu. 22 Ağustos 1986'da İstanbul'da yaşamını yitirdi.

Henüz 20'li yaşlarında Hürriyet Savaşçısı olarak başladığı yolculuğunda; bir insanın hayatında yaşayabileceği neredeyse tüm iniş ve çıkışları yaşamış, devrimler, darbeler, ihtilaller görmüş; idam cezaları almış, hem zirveye çıkıp hem de en dipleri görmüştü. 

Türkiye'de Atatürk ve İnönü ile birlikte erken cumhuriyet döneminin en etkili aktörlerinden birisi olan Celal Bayar'ı vefatının 37. yılında saygıyla anıyoruz.

İlgini çekebilir...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
13
8
7
2
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

103 yıl Atam yasasaydi var yaa offf 😍😍😍

Sert Mülayim

Bülbülderesi Mezarlığı’nda yatan bazı aileler ile akrabalık bağını da unutmayalım!

rednose34

nedir olay?