onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Türkiye Ekonomisinde Dışarıdan Görünen Riskler Artarken, İçeride Ekonomistler Neler Söylüyor?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Türkiye Ekonomisinde Dışarıdan Görünen Riskler Artarken, İçeride Ekonomistler Neler Söylüyor?

Dünyada artan riskleri IMF ve diğer ülke ekonomistleri anlatırken, Türkiye'nin sorunları dışardan da görülmeye devam ediyor. Bu sorunların Fed gibi majör merkez bankalarının politikalarıyla derinleşmesinin yanında, iç dinamiklerimizi de Atilla Yeşilada, Fatih Özatay ve Şeref Oğuz gibi deneyimli isimler yorumluyor. 

Merkez Bankası itibarından, enflasyonun düşmesi için yapılması gerekenlere, ekonomik verilerden, yoksullaşmaya; Türkiye ekonomisinde son durum iç açmıyor gibi ama siz yine de buyurun👇

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"FED'in faiz oranlarını artırması ve yüksek bırakması Sri Lanka ve Türkiye gibi sınırın eşiğindeki ekonomilere hasar verecek"

"FED'in faiz oranlarını artırması ve yüksek bırakması Sri Lanka ve Türkiye gibi sınırın eşiğindeki ekonomilere hasar verecek"

Reuters tarafından yayımlanan bir analizde, gelişmekte olan ülkelerin ABD Merkez Bankası (FED)'in uzun süreli yüksek faiz politikasına karşı en kırılgan ekonomiler olduğu, S&P Global de Türkiye ve Güney Afrika ile Arjantin'nin borç verme riski yüksek olarak görüldüğünü belirtti. 

BBC Türkçe'nin aktardığı analizde, Cornell Üniversitesi Ekonomi Bölümünden Eswar Prasad durumu şöyle açıklıyor: 

FED'in faiz oranlarını artırması ve yüksek bırakması Sri Lanka ve Türkiye gibi sınırın eşiğindeki ekonomilere hasar verecektir. İki ile üç yıllık bir zaman diliminde işler zorlaşacak. FED'in faizleri uzun süre yüksek tutacağı kesinleşirse baskılar hemen hissedilebilir.

Fed Başkanı Powell, 26 Ağustos'taki konuşmasında büyümeyi kısıtlamadan gerektiği kadar faiz artıracaklarını ve oranların "bir süre daha" yüksek kalacağını söylemişti.

Fed Başkanı Powell, 26 Ağustos'taki konuşmasında büyümeyi kısıtlamadan gerektiği kadar faiz artıracaklarını ve oranların "bir süre daha" yüksek kalacağını söylemişti.

New York Üniversitesi'nden Profesör Peter Blair Henry, 'FED için kriz zamanı' başlıklı yorumunda, 'Son 40 yılın güvenilirliği tehlikede, bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde hasara yol açıp açmadığına bakılmadan ne olursa olsun enflasyonu düşüreceklerdir' diyor. 

Gelişmekte olan ülkeler dolar cinsinden borçlanırken, Fed faizleri artırarak maliyetleri yükseltiyor. Gelişmekte olan ülkelerin risk primi de yükselince borç alması da güçleşiyor. Yüksek faizin ayrıca dolardaki değer kazancıyla ithalat maliyetlerini yukarı çekerek enflasyonist baskıyı artıracağı düşünülüyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başka Yardımcısı Gita Gopinath, merkez bankalarını enflasyon konusunda uyararak, hedef ulaşmak için kararlı davranmaları gerektiğini söyledi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başka Yardımcısı Gita Gopinath, merkez bankalarını enflasyon konusunda uyararak, hedef ulaşmak için kararlı davranmaları gerektiğini söyledi.

IMF baş ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas ise, sınırda olan ve düşük gelirli ekonomilere yönelik şu tespiti yapıyor: 

Reel yatırım getirileri sorunlu ya da sorunluya yakın seviyelere yükseldi. Düşük gelirli ülkelerin yaklaşık yüzde 60'ı ve gelişmekte olan ile sınırda olan 20 ülkenin sorunu bu ve piyasalara erişimleri olsa da borçlanma koşulları kesinlikle çok kötü.

"Zaten çok yüksek düzeyde olan kur ve risk daha da azıyor."

"Zaten çok yüksek düzeyde olan kur ve risk daha da azıyor."

TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay da ekonomiye dair Cumhuriyet'ten Şehriban Kılıç'a yaptığı değerlendirmelerde küreseldeki eksi reel faize değiniyor. Bu bağlamda Özatay, Merkez Bankası politikalarını şöyle yorumluyor: 

TCMB, bir puanlık faiz indiriminin kredi faizlerine yansıyacağını, o yolla da ekonomideki faaliyet hacmine olumlu katkıda bulunacağını düşünüyor. ‘Oldukça eğlendirici’ bir gerekçe. Şirketlerin ürettikleri malların fiyat değişimleri yani ÜFE yıllık %145, aylık ortalama yüzde 7,8 arttı. Ortalama ticari kredi faizleri de yıllık yüzde 30 seviyesinde Demek ki bir aylık kredi faizi yüzde 2,2 seviyesinde. Politika faizini bir puan indirince kredi faizi yüzde 29’a düşecek diyelim. Aylık maliyet de yüzde 2,1 olacak. Aradaki fark 0,1 puan değişecek. Kredi kullanmayı cazip hale getirmezken, döviz kurunu ve riski sıçrattı.

“Düşük faiz-yüksek kur-yüksek risk-yüksek enflasyon-panik kararlar/düzenlemeler-krediye erişimde zorluk” döngüsü

“Düşük faiz-yüksek kur-yüksek risk-yüksek enflasyon-panik kararlar/düzenlemeler-krediye erişimde zorluk” döngüsü

Küresel ölçekte görülmemiş seviyede eksi reel faiz varken, kalkıp bir miktar daha faiz indirildi. Kuru düşürmek için kamu bütçesine saatli bomba tadında, kur korumalı mevduatı (KKM) eklendi. “Düşük faiz-yüksek kur-yüksek risk-yüksek enflasyon-panik kararlar/düzenlemeler-krediye erişimde zorluk” döngüsü sürüyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Merkez bankalarının güvenirlik ya da itibarları basit yöntemlerle ölçülür."

"Merkez bankalarının güvenirlik ya da itibarları basit yöntemlerle ölçülür."

İlk akla gelen yöntem hedeflerin gerçekleşmesi ve hedefler arasındaki farktır. TCMB’nin temel amacın fiyat istikrarını sağlamak, bu çerçevede de her yıl enflasyon hedefi açıklanır. Gerçekleşen tüketici enflasyonu yüzde 80, on iki ay sonrası için beklenen enflasyon yüzde 42, hedef ise yüzde 5!

Mevcut politikalarla, bu yıl yüzde 4-5 gibi bir büyüme olacağı görülüyor. Çeyrekten çeyreğe, 3. çeyrekte 2. çeyreğe kıyasla büyümenin durması, 4. çeyrekte de daralma öngörüyorum. Bu da işsizliğin önce sabit kalması sonra da yükselmesine yol açabilir. Dövizde ise kristal bir küre gerekiyor. Risk primi ve yurtdışı borçlanma faizi, tefeci düzeyinde kalır ve krediye erişim güçlüğü artar. 

"Türkiye'nin şu dönem en can yakıcı sorunu, artan yoksulluk ve bunun temel nedeni de çok yüksek enflasyon."

"Türkiye'nin şu dönem en can yakıcı sorunu, artan yoksulluk ve bunun temel nedeni de çok yüksek enflasyon."

Enflasyonla mücadelede ‘koşullu’ olarak, seçim ekonomisi uygulanması halinde, kredi muslukları sonuna kadar açılacağından ve asgari ücret başta olmak üzere, maaşlara enflasyonun üzerinde bir zam yapılması ile vergi politikasının da eklenmesiyle, kamu harcamalarında artışlar ve bütçe açığında yükselme. Bu politikalar döviz kuruna ve CDS'e baskı yapar, doğal olarak enflasyon yükselir. 

Türkiye'nin yoksulluk ardından gelen soruları da, yüksek risk, baskılanamayan yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon, enflasyona karşı ezilen ücretler, enflasyonun çok altında politika faizi, kredi erişimi sorunu, kamu bütçesindeki patlamaya hazır saatli bombalar, para politikası itibarı, istatistiklerin itibarı, tutarsız panikle alınan kararlar.

"Bir meçhule doğru yol almayı sürdürüyoruz."

"Bir meçhule doğru yol almayı sürdürüyoruz."

Dünya Gazetesi'nde Şeref Oğuz, ekonomi modeline dair, temmuz sonu itibarıyla hedeflerin 20 katı uzağına savrulduğumuzu açıklarken, ortalamaları yakalayabilmek için bile eylem planı hazırlanması gerektiğini söyledi. 

Yılbaşından bu yana dış ticaret açığının yüzde 143 oranında arttığını, dolar kurunun 13,44 seviyesinden 18,19 seviyesine geldiğini, enflasyonun yüzde 48 seviyesinden yüzde 80 seviyesine ulaştığını hatırlatan Oğuz, geleneksel para politikasına dönüşün dahi bir adım olabileceğini söylerken, şöyle devam etti:

Heteredoks politikalarla ihracat, üretim, istihdam ve büyüme artarken, cari fazla oluşacaktı. Tam tersi oldu ama 'eklektik' bu yolda bir meçhule doğru yol almayı sürdürüyoruz.

Hiper enflasyon olur mu? Sıcak para rahatlatır mı? Seçime ekonomik sorunların etkisi ne olur?

Hiper enflasyon olur mu? Sıcak para rahatlatır mı? Seçime ekonomik sorunların etkisi ne olur?

Ekonomist Atilla Yeşilada ise son dönemdeki durumu değerlendirirken, Mesele Ekonomi kanalı Youtube yayınında riskleri ve fırsatları anlattı. 

Yeşilada, kış aylarına girerken yoksullaşmanın yaratacağı sosyal ve toplumsal patlamalardan endişeli olduğunu vurgulayarak, hayat pahalılığı, enflasyon ve enerji fiyatlarının öne çıkan sorunlar olduğunu söyledi. 

Dışarıdan gelecek sıcak paranın vatandaşı bir nebze rahatlatırken, ekonomideki sorunları çözmeyeceğini ve seçim denkleminde Erdoğan'ın lehine olmayacağını belirtti. İşte Yeşilada'nın videosu👇

Para da gelse, dolar da düşse Erdoğan kaybetti! & Seçim süreci karanlık | Atilla Yeşilada

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın