Rusya Ekonomisi Nasıl Hala Ayakta Kalıyor? Avrupa'yı Durgunlaştıran Savaştan En Kârlı Kim Çıkacak?
Rusya 24 Şubat'ta Ukrayna'ya saldırınca Batı da Moskova'ya finansal savaş açmıştı. Yaptırımlar sonrası Rusya, McDonald's Apple gibi birçok uluslararası şirketin terk ettiği bir ülke olurken, ödeme sistemlerinde engellemeler, varlıklarda dondurmalar, oligarkların sınırlandırılması gibi birçok kısıtlamayla karşı karşıya kalmışlardı. O dönemde bu yaptırımlara çok dayanılmayacağı düşünülürken, savaş tam 6 aydır sürüyor ve hem Rusya hem de Ukrayna ekonomisi ayakta duruyor.
Yaptırımlar, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşü sonrası Rusya'nın karşılaştığı en büyük ekonomik sorun oldu.
Ülkenin 640 milyar dolar büyüklüğündeki döviz rezervlerinin yarısı donduruldu. Önde gelen bankaları uluslararası ödeme sistemlerinden çıkarıldı. En büyük gelir kaynağı olan Ural ham petrolü yaklaşık 20 dolar daha ucuza satılıyor.
Tüm bunlara rağmen Rusya nasıl ayakta kalıyor?
Savaşın ilk başladığı günlerde herkes bilançoyu hesaplamaya çalıyordu.
İnsanlık tarihinde hep olduğu gibi fatura da vatandaşa kesiliyordu.
Yaptırımlar Rusların Günlük Hayatlarını Nasıl Etkiliyor?
Savaşın başladığı şubat ayında ülkede enflasyon, yüzde 9,2 olurken martta 16,7'ye çıktı. Nisan ayında 17,8 ile zirve yapan enflasyon oranı temmuzda son açıklanan rakamla 15,1 oldu.
Para birimi Ruble ve borsasında değer kayıplarını engellemek için Rusya ekonomi yönetimi savaşın başladığı günden itibaren birçok önlem aldı. Gerek faiz oranlarını çılgınca yükseltti, gerekse de Moskova'da borsada seansı 1 ay kapadı.
İngiltere merkezli Financial Times haberine göre, Rusya'nın GSYH'sinin yaklaşık yüzde 40'ı 1.000 kadar Batılı şirketten oluşurken, bu şirketler de operasyonları kıstı. Ancak Rusya ekonomisi hala daha istenenden ve beklenenden daha iyi durumda ve Ukrayna'da savaşmaya devam ediyor.
Petrol fiyatlarındaki düşüş satışları mı artırdı?
Rusya resmen indirimli satışlardan sürümde kazandı. AB'den azalan talebi, Çin, Hindistan ve Türkiye'den artan talep dengelerken, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) geçen ay yaptığı bir tahminde Rusya'da petrol üretiminin savaş öncesi dönemden yalnızca yüzde 3 gibi bir oranda düşük olduğunu belirtti.
Rusya'dan çıkan Batılı şirketler, işletmelerini Rus şirketlere devrederken, son günlerin yurt içinde de güncel başlığında Türkiye öncelikli olmak üzere gelişmekte olan pazarların Moskova'yla ticaretinin arttığına da vurgu yapıldı.
Rusya'nın büyümesinde bu yıl yüzde 4 ila 6 aralığında bir daralma beklenirken, IMF bunu yüzde 6 oranında öngörüyor.
Savaşın maliyeti henüz zirveyi görmedi mi?
Yaptırımların Rusya'ya maliyetinin giderek artacağı öngörülürken, Batılı ülkeler için de uyarı yapıldı. Rusya'nın enerji gelirleri ülkenin ana gelir kaynağı olurken, AB'nin de ülkeye enerji bağımlılığı iki tarafı da zorluyor.
Çin, Hindistan ve Türkiye, Rusya'nın elini güçlendirmiş görünüyor.
AB daha zor durumda!
Savaşın ilk döneminde AB'nin enerji tarafından Rusya'yı vurması beklenirken, enflasyonla birlikte görülmemiş bir durgunluk dalgası bölgeye kış mevsimiyle birlikte yaklaşıyor.
Doğal gaz fiyatlarında yükselişin ateşi söndürülmeye çalışırken, Avrupa'da dün doğal gaz fiyatları rekor seviyeleri görürken, bugün bir miktar geriledi. Avrupa'da fiyatların rekor seviyelere çıkması ABD'de de doğal gaz vadeli fiyatlarını 14 yılın zirvesine çıkardı.
Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks, bugün Rusya ile ticaret konusunda Yunanistan'a dikkat çekti.
Rusya Ukrayna'yı işgal ettiği için Avrupa derin bir resesyona giriyor. Bu arada, Yunan petrol tankerleri Rusya'dan benzeri görülmemiş bir ölçekte ham petrol sevk ediyor ve Rusya'nın hak ettiği derin durgunluktan kaçınmasına yardımcı oluyor. AB bunu bir kalem darbesiyle durdurabilir.
Ünlü Stratejist Timothy Ash de Brooks'un tweetini alıntılayarak son dönemde Türkiye'ye dönen dikkatlere yenisini ekledi.
Türkiye ve Yunanistan bu krizden çıkar sağlamaya çalışıyor gibi görünüyor. Ukrayna'ya soykırım uyguladığı için Rusya ile daha fazla iş yapmaya çalışmak hoş değil. Tarih, ülkelerin hangi tarafta olduğunu hatırlayacaktır.
Savaşın uzun sürmeyeceğini düşünenler haklı çıkmadı.
Yorum Yazın