onedio

Türk Kızılayı Haberleri

Türk Kızılayı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Türk Kızılayı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Soma Kömür Ocağı Faciası: 205 İşçi Öldü, 80 İşçi Yaralı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında çıkan yangında ölenlerin sayısının 205'e yükseldiğini bildirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da maden ocağında çıkan yangında ölenlerin sayısının 205'e yükseldiğini bildirdi. Eynez bölgesindeki maden bölgesinde çalışmaları takip eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, madene kurtarma amaçlı giren ve dumandan etkilenen bazı kişilerin de yaralılar arasında sayılmış olabileceğini söyledi. Zamanın işlediğini, daha da kritik bir döneme girildiğini dile getiren Yıldız, kurtarma çalışmalarının ara verilmeden tüm hızıyla sürdüğünü vurguladı. Bakan Yıldız, gazetecilerin soruları üzerine 'İhmal varsa biz buna hiçbir yerde kayıtsız kalmadığımız gibi burada da kalmayız' dedi. Personel listesi üzerinde çalışma yapıldığını, adli tıp kurumu ve savcılıkla görüştüklerini, hukuki işlemlerin hızlı şekilde yürütülmesi için uğraş verdiklerini aktaran Yıldız, şunları kaydetti: 'Sayı endişe ettiğimiz noktaya doğru gidiyor. Yarının hazırlıklarını, organizasyonu da bir yandan yapmamız gerekiyor. Cenaze işlemleriyle ilgili bir boşluk olmaması için çalışmamız lazım. Bakan yardımcısı, milletvekili arkadaşlarımızla görev dağılımı yaptık, yüreğimizde büyük bir acıyla bunları yapıyoruz.' Bakan Yıldız, soru üzerine madeni işleten şirketin yetkilileriyle görüştüğünü de bildirdi. Yangın devam ediyor Yıldız, Eynez bölgesindeki madende çıkan yangına ilişkin en son yaptığı açıklamadan bu yana özellikle teknik olarak, içeride tersine hava akımlarıyla alakalı çalışmalara devam edildiğini söyledi. Yıldız, şöyle konuştu: 'Bu sayının artmasından endişe ediyoruz. 80 yaralımız var demiştik. 60 yaralımız madencilerimizle ilgiliydi, diğer 20'si de kurtarma ekiplerinden gelenlerden gazdan etkilenen ve zarar görenlerdi. Şu anda 4 tane ağır yaralımız var, durumları da yine hastanelerimizde kontrol altına alınıyor. İlk etapta çıkan ve çıkartılan 363 madencimiz olduğunu söylemiştik. En son geldiğimiz noktada vefat eden 72 madencimizin otopsisi tamamlandı. Bunlarla alakalı işlemleri Balıkesir Valimizin başkanlığında bir heyetle beraber takip ediyoruz. Cenaze teslimlerini de bizim aradığımız cenaze yakınlarıyla beraber başlatacağız. Herhangi bir karmaşaya yol açmamak açısından. Bir yandan da içeride kurtarma faaliyetleriyle alakalı ümitlerimizin azaldığını söylemem lazım. Ama son noktaya kadar da arkadaşlarımız çalışmalarına devam edecekler.' Bakan Yıldız, kaç madencinin mahsur olduğuna ilişkin soruya içerideki tüm işçiler çıkmadan herhangi bir sayı söylemelerinin doğru olmayacağı yanıtını verdi. Kurtarma faaliyetlerinde bulunan ekiplerin herhangi bir riske girmemesi için oradaki duman ve karbonmonoksit seviyelerinin düşürülmesiyle uğraşıldığını aktaran Yıldız, '460'tan fazla kurtarma ekibiyle beraber çalışıyoruz, farklı bir sıkıntı yaşanmadan bu süreci yönetmemiz lazım' dedi. Bakan Taner Yıldız, bir gazetecinin yangının devam ettiğinin söylendiğini belirtmesi üzerine de 'Yangın devam ediyor evet' cevabını verdi. Yıldız, ulusal yas ilanı ile ilgili de 'Sayın Başbakanımız geldiğinde kendisine sunacağız. Birazdan da kendisiyle görüşeceğim. Ondan sonra arkadaşlarla bu konuyu irdeleyeceğiz' diye konuştu. Mahsur kalan 6 işçi 18 saat sonra çıkarıldı Madende arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekipler, 18 saat sonra 6 işçiyi madenden çıkardı. Sedye ile çıkarılan işçiler, ocağın giriş bölgesinde hazır bekleyen ambulanslara konularak gönderildi. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, maden sahasına gelerek ocağın giriş bölgesinde bulunan arama kurtarma ekipleriyle görüştü. İlgililerden bilgi alan Bakan Yıldız, daha sonra maden sahası çıkışında bekleyen ailelerin yanına gitti, kısa bir görüşmenin ardından alandan ayrıldı. Kurtarma çalışmaları sabaha kadar sürdü Maden ocağında çok sayıda kurtarma ekibi gece boyunca çalışmalarına devam etti. Çalışmalara farklı illerden gelen ekipler de destek verdi. Mahsur kalan işçilerin yakınları geceyi uykusuz geçirdi. Yakınları henüz ocaktan çıkarılamayan vatandaşlar çalışmaların olduğu alandan ayrılmadı. İşçilerin yakınlarının yanı sıra olay sırasında madende olmayan mesai arkadaşlarının endişeli bekleyişi devam ediyor. Çok sayıda ambulans alanda hazır bekletiliyor. Ocaktan çıkarılan işçiler ambulanslarla çevredeki hastanelere gönderildi. Bazı işçilere ilk müdahale ocağın sağlık biriminde yapıldı. Polis, arama kurtarma ve sağlık ekiplerinin işlerini kolaylaştırmak için işçilerin yakınları ile çıkarılan işçilerin ambulanslara konulduğu alan arasına barikat kurdu. Madenin havalandırma bacasından içerinde tahliye edilen dumanların yükseldiği gözlendi. Türk Kızılay'ı da alana kurduğu çadırlardan hem işçi yakınlarına hem de görevlilere yiyecek ve içecek servisi yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da geceyi maden sahasındaki TKİ Kurumu Eli Müessesesi Müdürlüğü Eynez Yeraltı Kontrol Şube Müdürlüğü'nde geçirdi. Müdürlükte kurulan kriz merkezinde Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas ve diğer yetkililerle gelişmeleri takip etti. Öte yandan bazı yabancı basın kuruluşları da çalışmaları izledi. Cenazelerin bazıları yakınlarına teslim edilmeye başlandı Arama kurtarma ekipleri tarafından maden ocağından çıkarılan cesetler, ambulanslarla Kırkağaç ilçesindeki Kayadibi Mahallesi'nde bulunan soğuk hava deposuna getirildi. Yetkililer kimlik tespiti için isimleri okuyarak işçilerin yakınlarını deponun içine aldı. Kimlik tespitinin ardından cesetler, yakınlarına teslim edilmeye başlandı. Değişik illerden yaklaşık 80 cenaze aracı ile soğutucu özelliği bulunan 4 tır da ilçede hazır bekletiliyor. Aileler umutla bekliyor Dünden bu yana Soma Devlet Hastanesi'nin bahçesinde bekleyen aileler, yetkililerden yakınlarının hayatta olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Madenden yaralı olarak çıkarılan işçiler ise sağlık durumlarına göre çevre il ve ilçelerdeki hastanelere sevk ediliyor. Yaralı yakını Sema Korkmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, madende 8 yıldan bu yana kül ustası olarak görev yapan eşine yangının ardından ulaşamaya çalıştıklarını ancak başarılı olunamadığını söyledi. Eşinin birlikte çalıştığı arkadaşının ekipler tarafından kurtarıldığını ifade eden Korkmaz, 'Henüz kocamdan haber alamadık. Birlikte çalıştıkları arkadaşı kurtarıldı ve şu an hastanede. Kocamla birlikte olduğunu fakat havasızlık nedeniyle bayıldığını bize söyledi. İnşallah ona da en kısa sürede ulaşılır' dedi. Bu arada Kızılay ekipleri kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü maden alanında yakınlarından haber almak için bekleyişlerini sürdüren işçi aileleri için çadır kurdu. Bazı GSM operatörleri de bölgedeki baz istasyonlarından sinyal alan abonelerinin hatlarına, ücretsiz konuşma ve mesaj paketi tanımladı. Cenazelerin kimlik tespit çalışmaları sürüyor Maden ocağından çıkarılan bazı işçilerin cenazeleri, Kırağaç ilçesindeki Kayadibi Mahallesi'nde bulunan soğuk hava deposuna getirildi. Cenazelerin Kırkağaç'a gönderildiği bilgisini alan pek çok aile de depo önünde beklemeye başladı. Ölenlerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalara başlandığı ve bu çalışmanın öğle saatlerine kadar sürmesinin beklendiği bildirildi. Öte yandan Manisa Müftülüğü'nde görevli farklı ilçelerden 80 din görevlisi de tesise geldi. TSK başsağlığı mesajı yayımlandı Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki mesajda, 'Dün Manisa ili Soma ilçesinde vuku bulan, milletçe hepimizin yüreğini kanatan ve acıya boğan müessif maden ocağı yangınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diler, kederli ailelerinin acısını yürekten paylaşır, kendilerine başsağlığı ve sabır temenni eder, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dileriz. Milletimizin başı sağolsun' ifadelerine yer verildi. Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Soma'daki maden ocağında yaşanan olayın haberini alır almaz kurtarma çalışmalarına iki yönlü destek verdiklerini belirtti. Öncelikli olarak kan temini konusunda tedbir aldıklarını dile getiren Akay, 'Yaralı kurtulup kan ihtiyacı yaşayabilecek insanlarımızın olacağını düşündük ve gereken tedbirlerimizi aldık. Çok şükür böyle bir ihtiyaç duyulmadı. Halen daha arkadaşlarımız teyakkuz halinde bekliyorlar. İkincisi ise lojistik açıdan bir sistem oluşturduk. Olayın yaşandığı bölgede çadırlar kurduk' diye konuştu. Akar, olayın yaşandığı yerde çok sayıda arama kurtarma ekibinin bulunduğuna işaret ederek, bunların ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de faaliyet gösterdiklerini ifade etti. Psiko-sosyal destek elemanları bölgede İşçi yakınları ve olaydan dolayı travma yaşayan diğer insanların psiko-sosyal desteğe ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Akar, bu amaçla Ankara'dan 20 psiko-sosyal destek elemanının bölgeye geldiğini söyledi. Ailelerine maaş bağlanacak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca ise Soma'daki kömür madeninde çıkan yangında hayatını kaybeden madencilerin eş ve çocuklarına ölüm geliri olarak bin liraya yakın aylık bağlanacağını bildirdi. SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan'ın Soma'ya hareket ettiğini belirten Kuruca, 'Bu iş kazası olayıdır. Hayatını kaybedenlerin eş ve çocuklarına ölüm geliri olarak bin liraya yakın aylık bağlanacak' diye konuştu. Madende 18 yaşından küçük bir işçinin de ölü olarak çıkartıldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Kuruca, İş Kanuna göre 18 yaşın altındaki erkeklerin ve her yaştaki kadınların yer altı ve su altı işlerinde çalıştırılmasının yasak olduğuna dikkati çekerek, bu iddiayla ilgili soruşturma başlatılacağını bildirdi. Muhabir: Halil Şahin, Ufuk Kırabalı, Soner Kılınç | AA
IŞİD'den Kaçan Türkmenler Bayrama Aç ve Susuz Girdiler
IŞİD'in Irak'ın Musul kentini ele geçirmesinin ardından yaşadıkları yerleri terk eden Türkmenler, Erbil yakınlarında yerleştirildikleri mülteci kampında bayrama buruk bir şekilde girdi. 50 derece sıcaklıkta yaşam mücadelesi veren ve kısıtlı miktarda su ve yiyeceğe ulaşabilen Türkmenler Türkiye'den yardım eli uzatmasını istedi.IŞİD'in yaklaşık 1.5 ay önce Musul'un kontrolünü ele geçirmesinin ardından binlerce kişi ile birlikte güvenli bölgelere göç eden Türkmenler, Ramazan bayramına buruk girdi. Evlerinden uzakta ve zor yaşam koşullarındaki Türkmenler, bayramı yaşayamadıklarını söyledi. Musul'dan kaçtıktan sonra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi kontrolündeki şehirlere göç eden Türkmenler hava sıcaklığının 50 dereceye ulaştığı Hazır Mülteci Kampı'nda açlık, susuzluk ve bulaşıcı hastalıklara karşı yaşam mücadelesi veriyor. DHA EKİBİ O KAMPI GÖRÜNTÜLEDİ DHA ekibi Telafer'den kaçan Türkmenlerin zor koşullar altında yaşadığı Erbil-Musul karayolunun 20'nci kilometresinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Kürdistan Bölgesel yönetimince kurulan Hazır Mülteci Kampı'nı görüntüledi. Çöl benzeri bir arazinin üzerinde kurulan ve 750 çadırdan oluşan kampın sakinleri 50 derece sıcakta naylon çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Bir çok noktasında elektrik olmadığı öğrenilen kampta en büyük sorunun ise susuzluk olduğu belirtildi. Çöplerin düzenli olarak toplanmadığı öğrenilehr kampta yaşayan çocukların ise sağlıksız koşullarda yaşadığı göze çarpıyor. BİR BEBEK ÖLDÜ, HASTALIK YAYGIN 700 ailenin yerleştirildiği mülteci kampında Telafer'den göç eden 250 Türkmen aile yaşıyor. Çöl özelliklerinde bir toprak sahanın üzerinde kurulan kampta çok kısıtlı miktarda su ve yiyeceğe ulaşabilen Türkmenler, 50 derece sıcaklıkta naylon çadırlarda kalıyor. Kamptaki en büyük sorunun su ve yiyecek sıkıntısı olduğunu söyleyen Telaferli Türkmenler, iki günde bir kez yiyecek verildiğini ve temiz suya ulaşmanın çok zor olduğunu söyledi. Temiz su olmadığı için bulaşıcı hastalıkların kol gezdiği kampta mülteciler su ihtiyaçlarını tankerlerden karşılıyor. Geçtiğimiz günlerde yeni doğan bir bebeğin daha hayatını kaybettiği iddia edilen kampta çok sayıda çocuk da hastalıklarla boğuşuyor. Çöp yığınlarının biriktiği kampta çocukların en büyük eğlencesi ise su taşımak. Kampa su geldiği zaman deponun yanında toplanan çocuklar bidonlarla çadırlarına su taşıyarak eğlenmeye çalışıyor. Kampta bulunan atık su kanallarında oyun oynayan çocuklar ise bulaşıcı hastalıklara yakalanmaktan kurtulamıyor. ZOR KOŞULLLARDA EĞLENCE Evlerini terk ettikten sonra kampta zor yaşam koşullarına rağmen sosyal hayatlarını da yaşamaya devam ediyor. Kampın ortasında toplanan Arap gençler, Ramazan bayramının gelişini halaylar çekerek kutladı. Halay çekerek eğlenen Arap gençleri, bu şekilde yaşadıkları zor koşuları biraz olsun unuttuklarını söyledi. AİLESİ GIDA KUYRUĞUNDA OLAN MUHAMMED KARDEŞİNE BAKIYOR Kampta yiyecek kuyruğuna girmek için çadırdan ayrılan Türkmen bir ailenin çocuğu olan 7 yaşındaki Muhammed Hasan, 6 aylık kardeşi Mahmud'a bakıyor. Çadırın içinde kardeşini kucağına alan ve biberonla su veren Muhammed, bugün bayram olduğunu bile bilmediğini söyledi. İnsanlık dramının yaşandığı kamp hayatında yatalak yatan bir Türkmen ailenin hasta çocuğu ise yaşam savaşı veriyor. Tüm vücudu felçli olduğu için sürekli çadırda yatan 12 yaşındaki kız çocuğu Esil'in babası Abdülmuhsin Mehmed, 20 günden bu yana kampta olduklarını belirterek, “Burada halimiz çok kötü. İki hastamız var. Kızım felçli ve burada eziyet çekiyor. Burası çok sıcak. Elektrik yok. Durumumuz hiç iyi değil. Türkiye bu hastalarımızı alsa bile yeter. Tedavisi sadece Türkiye'de var' dedi. BİRBİRİMİZİN BAYRAMINI BİLE KUTLAMIYORUZ Bir haftadan bu yana kampta bulunan Muhammed Abdullah ise kampta hiçbir şey olmadığını belirterek, “Biz su zorla geliyor. Yemek iki günde bir kez veriliyor. Biz Telafer'den geldik. Yatağımız, tabağımız yok. Yerde yatıyoruz. Hava çok sıcak ve çok zorlanıyoruz. Çocuklarımız hep hasta oluyor. Biz bayram göremedik. Kimse kimsenin bayramını bile kutlamadı. Eskiden memleketimizde bayram vardı. Burada bayram yok. Yemeği zorla alıyoruz. Geçen gün bir çocuk hastalanıp öldü' dedi. ARTIK TAHAMMÜL EDEMİYORUZ 15 günden bu yana Hazır mülteci kampında bulunan Ahmed Necmeddin ise, “Biz Türkiye'ye gitmek istiyoruz. Su, elektrik, yemek yok. Halimiz çok kötü. Bir gün yemek geliyor, bir gün gelmiyor. Çöl olduğu için çocuklar tozdan hasta oluyor. Biz artık tahammül edemiyoruz. Savaştan dolayı evimize de dönemiyoruz. Bayramı evimizde ailemizle yaşamayı istiyorduk. Ancak buradayızö diye konuştu. Telaferden ailesiyle birlikte kazan 14 yaşındaki Burhan Mahsum ise suyu bile zorla aldıklarını ifade ederek, “Yemek 2 günde bir var. Suyu çok zor buluyoruz. Sıcaktan üstümüzü yıkayarak korunuyoruz. Türkiye'nin bayramı kutlu olsun. Bize çadır bile vermiyorlar. Toprak çok sıcak.Çok sıkıntıdayız' dedi. 10 günden bu yana ailesiyle birlikte kampta kalan Ahmed Masum ise, 'Burada yaşamak yok, yemek yok, su yok. Çocuklarımızın hepsi hasta ilaç yok. Sıcaktan durulmuyor. Geçen gün yeni doğan bir çocuk öldü. Bugün burada bayram yok. Türkiye bize kapı açsın, yardım etsin. Türkiye Arapları dolduruyor. Burada Türkmenlerin halini görüyorsunuz' dedi. KIZILAY EKİBİ YARDIM GETİRDİ 1.5 aydan bu yana insanlık dramı yaşanan Hazır Mülteci Kampı'na Türk Kızılayı tarafından gönderilen yardım konvoyu da bugün ulaştı. Kızılay yetkilileri yanlarında getirdikleri yardım malzemelerini kampta yaşayan mültecilere dağıttı. Kızılay araçları önünde uzun kuyruklar oluşturan ve zaman zaman izdiham yaratan mültecilere, Türkiye'den gönderilen gıda yardımı dağıtıldı. Kızılay yardım konvoyunun sorumlusu Ümit Türkarslan, 'Bir gün öncesinden buradaki reel durumu gördük. Buraya 700 ailelik yardım getirdik. Getirdiğimiz yardımların içinde gıda, giyecek ve çocuk maması var. Bugüne kadar 16 tır yardım malzemesi geldi. İlk günden itibaren Türkiye'den buraya 87 tır yardım malzemesi geldi' dedi. Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Bayram BULUT/ERBİL,(DHA)
'Türkiye'nin Yardım Elini Unutmayacağız'
Kobani'deki çatışmalar nedeniyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtler, geçici barınma merkezinde hayata tutunmaya çalışırken, 'Türkiye'nin yardımlarını unutmayacağız' mesajını veriyorlar.Suruç ilçesindeki geçici barınma merkezinde barınan Suriyeli Kürtler, zor günlerinde kapılarını açan Türkiye'ye minnet duyuyor.Terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasında Halep'e bağlı Kobani'deki (Ayn el Arap) çatışmalar devam ediyor. Çatışmalardan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 200 bin Suriyeli Kürt, 'güvenli liman'' olarak gördükleri Türkiye'ye sığındı.Suriye sınırındaki Suruç ilçesinden giriş yapan misafirler için başta Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türk Kızılayı olmak üzere birçok yardım kuruluşu seferber oldu. Suruç halkı ise sığınmacılara yardım için ilçeye gelen sivil toplum kuruluşlarına destek oldu.Sığınmacıların bir bölümü akrabalarının yanına, çoğunluğu ise AFAD ve bazı belediyeler tarafından oluşturulan kamplara yerleştirildi. Yeni yaşam alanlarında hayata tutunmaya çalışan Suriyeliler ise ülkelerine dönebilmek için dua ediyor. Tüm ihtiyaçları karşılanan misafirler, zor günlerinde kendilerine kapılarını açan Türk halkını unutmayacaklarını dile getiriyor.'İyi durumdayız'Suriyeli Adile Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, desteklerinden dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.Türkiye'nin, başta barınma olmak üzere gıda ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını giderilmesi noktasında yoğun çaba harcadığını ifade eden Yaşar, her şeye rağmen ülkelerine dönmek istediklerini aktardı.Merkezdeki yaşam şartlarından memnun olduklarını aktaran Yaşar, şunları kaydetti:'Türkiye'ye geleli 2 ay oldu. Bir süre cami bahçesinde kaldıktan sonra sonra kampa yerleştik. Şimdi iyi durumdayız, yetkililer bizlere yardımcı oluyor ancak ülkemize huzur gelmesini istiyoruz. Türkiye'nin yardım elinini hiçbir zaman unutmayacağız, buradaki herkes Türk halkına minnet duygularını dile getiriyor.'Kobani'den tek başına gelen 87 yaşındaki Zeynep Mustafa ise Türkiye'de mutlu olduğunu ancak ülkesine dönmek istediğini dile getirdi.Hayatta kimsesinin olmadığını anlatan Mustafa, 'Türk halkı bizim kardeşimiz, bundan önce böyleydi inşallah bundan sonra da böyle olacak. Allah Türkiye'den razı olsun burada hiçbir sorunumuz yok' diye konuştu.AA
Çorum'da 30 Ev Kül Oldu
ÇORUM'un Bayat İlçesi'ne bağlı Çukuröz Köyü'nde elektrik kontağından çıkan yangında 30 ev yanarak kullanılamaz hale geldi.Çukuröz Köyü'nde dün akşam bir evde elektrik kontağından çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Yangın rüzgarın da etkisiyle diğer evlere de sıçradı. 120 haneli köyde büyük panik oldu. Köylediler evleri boşaltıp kendilerini dışarı attı. Haber verilmesi üzerine kısa sürede bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yakın bölgelerden çok sayıda itfaiye aracı ile Orman İşletme Müdürlüğüne ait arazözler de geldi.Bazı kişiler taşıdıkları kovalarla, yangına müdahale etti. İş makinaları ile yanan evler yıkılırken, bazı köylüler alevler arasında kalan eşyalarını kurtardıktan sonra ahırlarda bulunan hayvanlarını dışarı çıkartmaya çalıştı. Sabaha karşı yangın kontrol altına alınıp soğutma çalışmalarına başlandı. Bayat Kaymakamı İdris Akça ve Belediye Başkanı Ekrem Ünlü ile köye giderek incelemelerde bulundu.Öte yandan Çukuröz köyündeki yangın afetinin ardından Türk Kızılayı da harekete geçti. Kızılay tarafından bölgeye 30 çadır ve köylülere sıcak yemeğin bulunduğu TIR'da bölgeye gitti. Köylüler evlerinin yanmasını gözyaşları ile izledi.GÖZYAŞLARINA BOĞULDULARÇorum'un Bayat İlçesi Çukuröz Köyü'nde köy caminin lojmanından başlayan ve rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangının ardında gözyaşları sel oldu. 29 evin kullanılamaz hale geldiği köye Ankara, Çankırı, Amasya ve Kastamonu ile ilçelerden gelen 11 itfaiye ve 9 arazöz ile çok sayıda personel yangın söndürme ve soğutma çalışmalarına katıldı. dumanların yükseldiği soğutma çalışmalarının devam ettiği köyde, eşyalarının bir kısmını kurtaran köylüler gözyaşlarına hakim olamadı.Vali Yardımcısı Hamdi Bolat Da köye gitti. Yangınla ilgili yaptığı açıklamada, 120 haneli Çukuröz Köyü'nde imam lojmanında çıkan yangının kısa sürede büyüyerek çevresindeki evlere sıçradığını söyledi. Bolat, tek tesellinin can kaybı ve yaralanmanın yaşanmaması olduğunu dile getirerek, şöyle dedi: 'Vatandaşlarımız için Türk Kızılayı bölgeye çadır sevk etti. Biz de çadır kurmak için yer tespit çalışmaları başlattık. Acı bir olaydır, yaralar sarılacaktır, devlet tüm imkanlarını seferber edecektir.'Gece alevler yüzünden evlerine yaklaşamayan köylüler sabah olduğunda yanan evlerinin yanına gelerek gözyaşlarına boğuldu. Yangından geriye gözyaşı ve kül yığınları kaldı. Yangında her şeylerini kaybeden Sadık Ceylan ve Mustafa Ceylan isimli baba-oğul, tahıl ambarlarında bulunan kısmen zarar gören buğdaylarını çuvalla topladı.Diğer yandan kısa bir süre önce hacdan dönen Döne Can ise,ağıtlar yakarak, '60 yıllık baba ocağımız yandı küldü. Allah'ım bu ne acı diyerek' gözyaşı döktü.AFAD : YANGINA MÜDAHALE ÇALIŞMALARI SÜRÜYORAFAD'tan yapılan yazılı açıklama şöyle; 'Dün akşam 18.30 - 19.00 sularında Çorum Bayat'ın Çukuröz Köyü'ndeki bir evde henüz nedeni belirlenemeyen bir sebeple çıkan yangın çıktı. Can kaybının yaşanmadığı ancak 29 evin kullanılamaz hale geldiği acil duruma müdahale çalışmaları AFAD koordinasyonunda sürüyor. Acil durumdan etkilenen vatandaşlarımızın barınma, beslenme ve ısınma ihtiyaçları için bölgeye ilk etapta 30 çadır, 200 battaniye, 100 yatak ve yeterli miktarda kumanya sevk edildi.14 Kasım 2014 saat 18.30- 19.00 sularında Çorum Bayat'ın Çukuröz Köyünde bir evde başlayan yangın kısa sürede büyüyerek yakındaki diğer evlere de sıçradı. Yangının söndürülmesi ve acil duruma müdahale edilmesi için olay mahalline, AFAD koordinasyonunda, çok sayıda İtfaiye aracı, arazöz, ambulans ve iş makinesi sevk edildi. Acil durumdan etkilenen vatandaşlarımızın barınma, beslenme ve ısınma ihtiyaçları için bölgeye ilk etapta 30 çadır, 200 battaniye, 100 yatak ve yeterli miktarda kumanya sevk edildi. AFAD Çorum Müdürlüğü'nden 6 kişilik uzman ekip, 2 AFAD Arama Kurtarma Aracı ile acil durum müdahalesinin yönetilmesi için bölgede çalışıyor. Can kaybının yaşanmadığı, 29 evin ise oturulamaz hale geldiği yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları başladı. Bölgede AFAD koordinasyonundaki 54 itfaiye eri, 5 sağlık ve 16 güvenlik personeli çalışmalarını, 14 itfaiye aracı, 9 arazöz ve 2 ambulansla, sürdürüyor.'DHA
Türk Kızılayı Dünyanın En Büyük Yardım Kuruluşları Arasında
Türk Kızılayı, Ortadoğu, Balkanlar, Asya ve Avrupa'da onlarca ülkeye götürdüğü yatırımlarla dünyanın en büyük yardım kuruluşları arasında yer aldı.Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, AA muhabirine, Dünya Kızılay Kızılhaç hareketinin çok önemli bir üyesi olduklarını söyledi.Derneklerinin, 1868 yılından beri milletin teveccühünü kazandığını ifade eden Akar, 'Kalitesi, götürdüğü hizmetler ve operasyon sahası itibariyle Türk Kızılayı, dünyadaki en itibarlı 3-4 ülke arasında bulunmaktadır. ABD, İsviçre, İran Kızılayı gibi ulusal büyük dernekler arasında bizim de ismimiz geçmektedir. Bu, dünyada lider ülke ve lider iyilik örgütü olmamızın bir neticesidir. Türk milletinin merhamet eliyiz. Milletimiz bizi bağrına basmış, kara gün dostu olarak kabul etmiştir' diye konuştu.Psiko-sosyal destekSrilanka ve Endenozya'da 2004'teki tsunamide önemli faaliyet yürüttüklerini anlatan Akar, orada çalışmalara ceset toplamakla başladıklarını, psiko-sosyal destekle devam ettiklerini belirtti.Türk Kızılayı'nın onbinlerce kilometredeki ülkelere dahi operasyon yapabildiğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:'Srilanka ve Endenozya'da faaliyetlerimiz bununla sınırlı değildi. Orada 3 köyde bin 453 konut yaptık. Camiler ve 2. Selim Toplum Merkezleri yaptık. Osmanlı mezarlarını yeniden dizayn ettik. Bunun gibi büyük eylemlere imza attık. Türk Kızılayı, bugün o coğrafyada minnet ve şükranla zikredilen ulusal bir dernektir.''Bağışlar artıyor'Afganistan ve Pakistan'daki faaliyetleri de devam ettirdiklerini kaydeden Akar, Pakistan'da daimi ofisleri bulunduğunu, orada meydana gelen sel ve depremlerde insanların yardımına koştuklarını söyledi.Akar, Balkan ülkelerine de el uzattıklarının altını çizerek, Bosna Hersek'te yaşanan sel felaketinin ardından orada kamplar kurduklarını, bunun yanı sıra sosyal yardımların devam ettiğini kaydetti.Özellikle Karadağ, Bosna Hersek ve Kosova'da yardımları sürdürdüklerini belirten Akar, Türk milletinin yardımlarını Balkanlar'da yaşayan mağdur insanlara ulaştırmaya çalıştıklarını söyledi.Türkiye'de de yardımların sürdüğünü ifade eden Akar, kurban bağışlarından yapılan kavurmaları ihtiyaç sahiplerine evlerinde teslim ettiklerini anlattı.Yardımların yerine ulaştığını görenlerin bağışlarını artırdığına dikkati çeken Akar, şöyle konuştu:'Gayrimenkul bağışları alıyoruz. 4 bin 500'e yaklaşan bir gayrimenkul portföyümüz oluştu. Milyonlarca insanın duasını milletimiz adına biz alıyoruz. Bundan son derece mutluluk duyuyoruz. Faaliyet miktarını toplam olarak söylemek doğru değil ama bu yıl 40 milyon liralık bağış aldık. Bunların hepsini de mağdur insanlara ilettik. Biz, şartlı bağış alırız. Bu bağışları başka hiçbir yerde kullanmayız. Bir insan bize Irak'a ulaştırılmak üzere yardım verdiyse onu asla Suriye'ye yollamayız. Suriye'ye yardım için bağış yapmışsa da başka bir yere yollamayız. Bu şartlı bağışa kayıtsız şartsız bağlılığımız vardır.'Erdal Türkoğlu, AA
Yeni Yıla Mahsur Girdiler
Türkiye'nin batısındaki yoğun kar yağışı ve fırtınanın kapattığı yollar nedeniyle pek çok kişi mahsur kaldı. Otobüs terminallerine, garlara ve akaryakıt istasyonlarına sığınanlar yeni yıla kar esaretiyle girdi.Balıkesir-İzmir karayolunun kapanması nedeniyle yüzlerce kişi yolda mahsur kaldı. Balıkesir Otogarı'nda da çok sayıda yolcu yolların açılmasını bekliyor. Özellikle kadın ve çocuklar için valilikten yardım isteyen vatandaşlar, tuvalet ve bebek ihtiyaçları konusunda destek bekliyor.Balıkesir İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Bekir Bahar, İzmir karayolunda yolda kalanların çoğunun akaryakıt istasyonları ve dinlenme tesislerine nakledildiğini söyledi. Bahar, “Belediyeler ve Türk Kızılayı geceden bu yana 5 bine yakın kumanya dağıttı' dedi.
Başbakanlık Genel Sağlığın Korunması Gerekçesiyle İnternete Yasak Getirebilecek
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AYM'den dönen içinde internet yasağının da olduğu torba kanun teklifinde çeşitli gerekçelerle internet erişimi engellenebilecek.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu kamu düzeni ve milli güvenlik gerekçesiyle internet yasağının içinde olduğu torba kanun teklifini görüşüyor. İnternetle ilgili bu üçüncü düzenleme daha önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü.T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre; teklifin 17. Maddesi internet yasaklarını öngörüyor. Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden biri halinde Başbakanlığın talebiyle karar alınacak.Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili ise bakanlıkların talebi yeterli olacak. Karar, TİB tarafından derhal erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek.İçerik çıkartılması veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesinden itibaren 4 saat içinde yerine getirilecek. İçerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek. 24 saat içerisinde Mahkemeye müracaat ederek 48 saat içerisinde karar verilmesini bekleyecek.Kuşoğlu: Yüksek mahkemenin iptal gerekçesi dikkate alınmamışCHP’nin Bütçe komisyonu Üyesi ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu , Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesi hiç dikkate alınmadan bir düzenleme yapıldığına dikkat çekti.“Yeni düzenleme tam bir hukuk garabeti niteliğinde; özgürlüklerle ilgili önce yasak getiriyor sonra mahkeme kararı alınmasını hükme bağlıyor” diyen Kuşoğlu, “Başbakanlık keyfi olarak, Bakanlıklar ise Kamu Güvenliği ve Milli Güvenlik gerekçeleri ile internete yasak getirebilecek” değerlendirmesini yaptı.Tartışmalı maddeTeklif ile; 1606 sayılı Kanun kapsamına giren bazı dernek ve kurumların Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamına giren gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılacağı hususuna açıklık getirilmesi, Türk Kızılayı'nın yurt içinde ve yurt dışında yardım operasyonları kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetlerde bağışlarla finanse edilen ve sadece yardıma konu olan mal ve hizmet alımlarında KDV istisnası getirilmesi, kamu taşınmazları üzerinde Türk Kızılay Derneği, Türk Yeşilay Cemiyeti ve Türkiye Yeşilay Vakfı lehine bedelli olarak tesis edilen irtifak hakları veya kullanma izinleri ya da kiralama işlemlerinin talep halinde hasılat payı alınmaksızın adı geçen Dernek, Cemiyet ve Vakıf lehine kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkına veya kullanma iznine dönüştürülebilmesi, Türkiye Kızılay Derneğine ait iktisadi işletmeler adına maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin tarh ve tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ve kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi ile bu vergiler ve geçici vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi, Bozkır Barajının yapımından etkilenen ailelerin nakillerinin, hak sahipliğinin ve borçlandırılmalarının belirlenmesi maksadıyla yeni bir düzenleme yapılması, internet ortamında yaşam hakkı ile kişinin can ve mal güvenliği, milli güvenlik ve kamu düzeni ile genel sağlık açısından tehlike oluşturan, suç işlenmesine sebebiyet vererek vatandaşların hak ve özgürlüklerini tehlikeye atan yayınlara karşı kural olarak hâkim kararıyla içerik çıkarma ve/veya erişim engelleme tedbirinin uygulanabilmesine imkan sağlanması, içeriklerin ivedilikle çıkarılması ve/veya engellenmesi gereken durumlarda Başbakanlığın veya ilgili bakanlıkların talebi üzerine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına önlem alabilme yetkisinin verilmesi öngörülmüştür.T24
Galatasaray Taraftarından Kan Bağışı Rekoru
2014-2015 futbol sezonunda 84 bin 350 taraftar kan bağışında bulundu. En fazla kan bağışını, Galatasaray taraftarı yaptı.Spor Toto Süper Ligi takımlarının taraftar gücünü kullanarak kan bağışı konusunda kamuoyu oluşturmayı ve bağış sayılarını artırmayı hedefleyen Türk Kızılayı, Kan Bağışı Ligi Projesi'ni 2013-2014 futbol sezonu başında başlattı.Futbolun en sevilen sporların başında geldiği Türkiye'de, taraftarlara yönelik gerçekleştirilen proje ilgi gördü.Türk Kızılayı, 2014-2015 futbol sezonunun başından bu yana 84 bin 350 taraftardan kan bağışı aldı.En çok Galatasaraylılar bağışta bulunduTürkiye Futbol Federasyonunun desteklediği proje kapsamında en fazla kan bağışlayan, 29 bin 15 üniteyle Galatasaray taraftarı oldu. Fenerbahçeliler 26 bin 349, Beşiktaşlılar 15 bin 351, Trabzonsporlular 5 bin 306 ve Bursasporlular 3 bin 827 ünite kan bağışlayarak ilk sıralarda yer aldı.Medicana Sivassporlular bin 351, Eskişehirsporlular 966, Balıkesirsporlular 497, Çaykur Rizesporlular 297, Torku Konyasporlular 287, Akhisar Belediyespor 234, Gaziantepsporlular 212, Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyessporlular 170, Gençlerbirliği taraftarları 151, Mersin İdmanyurdu taraftarları 131, Kardemir Karabüksporlular 127, Kasımpaşalılar 64 ve İstanbul Başakşehirliler 15 ünite kan bağışladı.İstatistikler haftada değişiyorProje kapsamında gönüllüler, bağış sırasında kendilerine verilen taraftar formlarını dolduruyor. Bu formlar, kan bağışçılarının diğer resmi formlarıyla Türk Kızılayının veri tabanına kaydediliyor. Veri havuzunda biriken bilgiler, o haftanın kan bağışlayan taraftar sayıları istatistiklerine yansıyor. Bu istatistikler, Türk Kızılayı Kan Hizmetlerinin internet sitesinde yayınlanıyor.Rekabetin gerçek galibi ihtiyaç sahipleriLig sonunda, kan bağışında ilk üç sırayı alan takım, Kan Bağışı Ligi Kupası ile ödüllendirilecek.İnsani değerlere dayanan bu tatlı rekabetin gerçek galibi, kan bağışlarıyla şifa bulan ihtiyaç sahipleri olacak.Kaynak: AA