Yıldırım: 'Musul'da Bizim Uçaklarımız da Operasyona Katılacak'
Türkiye'nin Musul operasyonunda yer alıp almayacağına ilişkin diplomatik kriz sürerken Başbakan Yıldırım'dan önemli bir açıklama geldi. Yıldırım Musul'daki operasyona ilişkin, 'Koalisyon güçleri içerisinde hava ve kara unsurları var. Hava unsurları içerisinde Türkiye yer alacak. Bir hava harekatında ihtiyaç duyulduğunda bizim uçaklarımız da operasyona katılacak. Burada bir tereddüt yok, mutabakat sağlanmış durumda' dedi.
TRT, CNN Türk, NTV, Habertürk, 24 TV ve A Haber ortak yayınında soruları yanıtlayan Başbakan Yıldırım, 'Kara operasyonunda zaten şu anda Irak'ın resmi askerleri, polis güçleriyle Peşmergeler doğrudan yer alıyor. Ayrıca bizim Başika kampında eğittiğimiz Ninova Muhafızları var. Irak içerisinde diğer milis gruplar var. Dolayısıyla şu anda koalisyon güçlerinden doğrudan operasyonda yer alan başka ülke unsurları yok. ABD lojistik destek veriyor. Dolayısıyla kara harekatında şu anda bizim, aktif olarak operasyonların içerisinde yer almamızı gerektirecek bir durum söz konusu değildir.' dedi.
"Irak PKK terörüne yataklık yapmasın"
Başbakan Yıldırım, 'Ülkemizin başını ağrıtan PKK terörünün barındığı ülke Irak. Irak bize laf edeceğine önce bize orada bulunan ve ülkemizi rahatsız eden yıllardır sivil insanların hayatına kasteden, güvenlik güçlerimizi şehit eden, bu alçak hain bölücü PKK terör örgütüne yataklık yapmasınlar. Önce ülkelerine sahip çıksınlar, ülkelerindeki terör örgütlerini zapturapta alamıyorlar Türkiye'ye kafa tutuyorlar.' diye konuştu.
Irak'ın kuzeyinde 'güvenli bölge' planı
DEAŞ'ı sınırımızdan uzaklaştırdık. Benzer şeyi Irak'ta da şartlar icap ederse yaparız.' diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
'Tereddüt olmasın. Irak'taki sınır bölgemizde arazi şartları çok zor, tamamen derin vadiler, dağlar. Dolayısıyla oradan mülteci geçişi çok zor, buna da rıza gösteremeyiz çünkü onlar arasında terör unsurları karışıp geçme riski çok yüksek. O yüzden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin kontrolündeki bölgede, güvenli bir alan oluşturmak daha akıllıca. Ona yönelik tedbirlerimiz var.'
"Bir terör örgütüyle başka terör örgütünü yok etmek akla ziyan iştir"
Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla ya da Suriye'de, Irak'ta yaşayan Kürtlerle hiçbir alıp veremediğinin bulunmadığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ama sorun ne? Maalesef ABD şöyle düşünüyor, 'ben DEAŞ'ı yok etmek için YPG/PYD ile işbirliği yapacağım, kendi askerimi, kendi varlığımı burada riske atmayacağım, içeride bunlarla DEAŞ'ı yok edeceğim.' Allah aşkına soruyorum, kendilerine de söyledim, en üst düzeyde söyledim, dünyanın neresinde görülmüş? Bir terör örgütüyle başka terör örgütünü yok etmek akla ziyan iştir. Peki yok ettikten sonra öbür terör örgütünü ne yapacaksınız? Onun için başka terör örgütü mü üretip onunla mücadele edeceksiniz? Bu bir devlet politikası olamaz. Bu bir yanıltmadır.
'ABD bir tercih yapmak zorunda'
Oradaki terör grupları maalesef Amerika'yı bu konuda ikna etmiş gibi gözüküyor. Ama Amerika şu tercihi yapmak zorunda, ya yıllardan beri her alanda stratejik ortaklık yapmış, NATO'da beraber olan, savunma alanında çok geniş işbirliği olan, Kore savaşından tutun bir çok konuda hep beraber hareket ettiği Türkiye'yi mi tercih edecek, yoksa 3-5 teröristin oluşturduğu grupları mı tercih edecek? Biz onlara söyledik, 'bakın YPG'ye, PYD'ye verdiğiniz silahların yarıdan fazlası PKK'ya gidiyor. Doğu'da, Güneydoğu'da elde ettiğimiz silahlara bakıyoruz, onların silahları. Uçaksavarlar, roketatarlar. Bu ne anlama geliyor? Amerika bizim dostumuzsa bize silah çeken terör gruplarına dolaylı olarak destek vermiş olmuyor mu?'
"Başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açıldı"
Başbakan Yıldırım son günlerde gündemin en önemli maddelerinden başkanlık tartışmasına da değindi:
'Sayın Devlet Bahçeli zaman zaman sürpriz çıkışlar yapar ve bu çıkışlar Türkiye'nin sorunlarının çözümüne kapı aralar bu konuda Bahçeli'nin yeni bir buluşu yok.
2007'de vesayet odaklı CHP Cumhurbaşkanlğı seçiminde mızıkçılık yapmasa, icat çıkarmasa belki bunlar olmayacaktı. Hatırlayın bize seçtirmiyorsanız millete gideriz böyle karar alırız. Bizim anayasamız parlamenter sistemiz öngörüyor.
Mevcut durum ile anayasa çelişki içinde. Bunu düzeltmek lazım. Kılıçdaroğlu, oturduğu koltuğu görmezden geliyor. Parlamentoda milletvekili olarak, ana muhalefet partisi başkanı olup da parlamentoyu yok saymak gibi bir gaflet olamaz. O da seçilerek gelmedi mi? Onun millete sorumluluğu yok mu? Başkanlık sisteminde parlamento daha da güçleniyor. Siyasi parti başkanlarının sevk ve idaresinden başka oradaki milletvekilleri kendi özgür iradelerini daha çok yansıtacak.
Ülkenin birliği için olmazsa olmaz bir şey. Başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açıldı. Önemi bilinmiyordu.
Başkan seçimle gelecek, yasama denetleyecek. Sistemde başkan 5 yıllığına seçilecek. Değişikliği bir defa yapalım, milleti meşgul etmeyelim. Başkanlık sistemi için istişare yapacağız.
Üniter olacak, vatandaşlık tanımı tartışmaya açılmayacak.
HDP bizim gündemimizde yok. MHP ve CHP'den bu konuyla ilgili destek bekliyoruz. Kılıçdaroğlu'na bir kez daha çağrı yapıyorum. Halkın iradesine karşı duruş sergilemek, ben partime, kendime güvenmiyorum demektir.
Sayın Baykal bir açılım yapmak istedi hemen çullandılar, bir açıklama yapmak zorunda kaldı. '
AA,Onedio
Yorum Yazın
lan daha güneydoğuyu temizlemeden ırakın kuzeyinide temizliyebiliriz diyor.
Banane banane bende oyniycam işte :(
tayibin dış sesi