Yeryüzü Aşkın Oluncaya Dek! Türkiye'de Çekilen Aşk Temalı İlk LGBT Klip, Ortalığı Karıştıracak Türden
Aşk, hangi cinsiyet arasında yaşanırsa yaşansın fark etmeksizin başlı başına özel bir duygu. Sosyal medyada eşcinsellik üzerine yapılan paylaşımlara tepki verilmeye devam edilse de kişinin cinsel yönelimi saygı duyulması gereken konulardan. Durumun böyle olduğunu anlatmak adına sosyal medya kullanıcıları bu çizgide paylaşımlar yapmaya devam ediyor. TikTok kullanıcılarından mustafamutlu_1 isimli hesabın İşte Türkiye'nin İlk Eşcinsel Aşk Klibi adlı paylaşımı bu konuda gündemi epey karıştırmış görünüyor. Gelin, hep birlikte klibe ve gelen tepkilere göz atalım.
Öncelikle olay olan klibin şarkı sözlerine bakalım.
'Aklım tek sende kalsın
İsterse dünya yansın
Beni sensiz görenler
Bırak hep deli sansın
Nasıl oldu bilmem sonumuz böyle
Kolay geçer mi günler sensiz böyle
Yokluğunun acısı vuruyor kalbe
Geri gel ne olur sen de vurma darbe' diye devam eden şarkı, aşk acısı çeken hemen herkesin ilgisini çekebilecek sözlere sahip. Aslında şarkının sözleri tutkuyla yaşanan ve biten bir aşkın acısından başka bir şey anlatmıyor.
Müziğin alt yapısı da ritmiyle saracak cinsten.
Şarkıyı dinlemeye başladığınızda arka planda gelen arabesk tınılarına kendinizi kaptırıyorsunuz. Biraz tekerleme hissi veren şarkı, ilk dinlendiği andan itibaren dile dolanıyor. Fonda duyulan saz sesi, tanıdık melodiler yaratıyor diyebiliriz aslında. Son yıllarda oldukça yaygın bir müzik türünde olan şarkı, bu sene gece kulüplerinde remix olarak karşımıza çıkacak gibi duruyor.
Şarkının tepki toplayan kısmı klibin başrol oyuncuları.
Genel itibariyle pop-arabesk tarzda duymaya alışık olduğumuz şarkı, diğerlerinden klibi ile ayrışıyor. Başrolde iki erkeğin oynadığı klip, sosyal medyanın gündemine oturuyor. İki erkeğin birbirine duyduğu aşkı anlatan paylaşım, LGBT'yi destekleyenler ve karşı çıkanlar şeklinde sosyal medya kullanıcılarını ikiye ayırıyor.
El ele, diz dize, göz göze bir aşk izliyoruz.
Klibin genelinde deniz kenarı, antik kent ve sokaklarda el ele gezen bir çift izliyoruz. Gözlerini birbirinden ayıramayan ikilinin yaşadığı aşk, gayet tutkulu görünüyor. Çimlerde uzanıyor ve antik kentte romantik dakikalar yaşıyorlar. Klibin tamamı hemen hemen her aşk hikâyesinde kullanılan klasik romantik sahnelerden oluşuyor.
Bir kesimin klibe tepkisi oldukça sert.
Klip, TikTok'ta yayınlandığı andan itibaren sert tepkilerle karşılaştı. Eşcinsel aşka karşı olan yorumlar, video klibin altında toplandı. İki erkeğin el ele görüntüleri izleyenlerin bir kısmını aşırı rahatsız etti. RTÜK tarafından yayının durdurulmasını isteyenlerden tutun kıyamet alameti sayanlara kadar pek çok olumsuz yorum aldı.
Klipteki çifti oldukça sevimli bulanlar da var.
Olumsuz yorumların yanı sıra klibi oldukça sevimli bulduğunu belirten kullanıcılar da var. İzledikleri görüntülerin sadece iki âşık insana ait ve gayet normal görüntüler olduğunu savunan bir kitle mevcut. Olumsuz tepki verenlerin klibe farklı gözle bakmalarından rahatsız olan sosyal medya kullanıcıları tepkilerini ortaya koyuyor. Kim bilir, belki de olumsuz düşünenlerin bakış açısını değiştirmeleri konusunda haklı olabilirler mi dersiniz?
"Herkesin hayatına kimse karışamaz." diyenleri unutmadık.
Video klibi izleyenlerin bir kısmı, cinsel yönelimin yargılanamaz olduğunu savunuyor. İnsan hakları açısından bakıldığında gayet çekilebilir tarzda bir klip olduğunu söylüyorlar. Heteroseksüel ilişkileri ekranlarda izlemek ne kadar normalse eşcinsel ilişkilerin de ekranda olmasının o kadar normal olduğunu belirten yorumlar var.
Bir de şok geçirenler var.
Bazı sosyal medya kullanıcıları klibi izleyince şoka girmiş. Aklının almadığını söyleyen mi istersiniz, izlediği şeyin şaka olduğunu düşünen mi... Ne ararsanız var. Kimsenin şarkıyı dinlemeyeceğini sadece klibin merak edilmesi ile şarkının fenomen olacağını iddia edenler de var. Merak, insanı cezbeden bir duygu. Bu tez neden doğru olmasın?
Bu konudaki tartışmalar durulacak gibi değil.
Türkiye için belki de en büyük tabulardan biri olan cinsel yönelim konusunda karşıt görüşlerin çatışması uzun süre sürecek gibi. Çözüm aslında çok basit: Herkesin birbirinin hayatına saygı duyması. Türkiye'de bu saygı düzeninin gerçekleşebileceği sosyo-kültürel ortamın ne zaman oluşacağını bir türlü bilemiyoruz.
Yorum Yazın