Reyhanlı Davası: '2 Yıldır Bir Arpa Boyu Yol Alınamadı'
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 1 Mayıs 2013'te 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırı ile ilgili davanın 3. duruşması bugün Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Adana’da başlayan, görevsizlik gerekçesiyle Hatay’a, oradan da güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya taşınan dava, hayatlarını kaybeden kişilerin aileleri ve STK’lar tarafından takip edildi. Reyhanlı Davası’nda tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme ayrıca kamu görevlilerinin ihmallerine ilişkin dosyaların da Ankara’ya getirtilmesine karar verdi. Dava 8 Mayıs saat 10.00’a ertelendi.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki iki ayrı bombalı saldırıyla ilgili 33 kişinin yargılandığı ve güvenlik nedeniyle Ankara'ya nakledilen davanın Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşması görüldü. Duruşmaya bazı sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatları katıldı. Bazı sanıklarla da sesli ve görüntülü sistem üzerinden bağlantı kuruldu.
'Arkasında kim varsa cezalandırılsın'
Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile bazı CHP milletvekilleri de izledi.. Yakınlarını kaybedenler, avukatları ve bir grup Halkevleri üyesi duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması yaptı. Saldırıda eşi Kadriye Alyar'ı kaybeden Yaşar Alyar, 'Adalet varsa, bunların (failler) en yakın zamanda cezalandırılmasını istiyoruz. Saldırının arkasında kim varsa cezalandırılsın' dedi.
'Davada 2 yıldır, bir arpa boyu yol alınamadı'
Saldırıda ölen Oğulcan Tuna'nın babası Ahmet Tuna ise 11 Mayıs 2013'te 'cehennemi yaşadıklarını' söyledi ve saldırıya yardım ve yataklık edenlerin yargılanmasını istedi. Saraç Cünedioğlu ise 'evladı Mehmet Koray Cünedioğlu'nu sınava gönderirken cenazesini aldığını' dile getirerek, 'Asıl faillerin bulunup yargılanmasını, hatta, katliamın olduğu yerde asılmasını istiyorum' diye konuştu. Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Gürler, 'davada yaklaşık 2 yıldır, bir arpa boyu yol alınamadığını' savundu.
Reyhanlı Davası üç duruşmada üç kent değiştirdi
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te iki araçla düzenlenen ve 52 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla ilgili 33 sanığın yargılandığı dava “güvenlik gerekçesiyle” Ankara’ya nakledildi. Bu nakille, davanın üç duruşması da üç ayrı kentte görülmüş olacak.
Dava Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kimlik tespiti yapılmadı, iddianame okunmadı. Bu arada özel yetkili mahkemeler kaldırıldı ve dosya, olayın olduğu Hatay’a gönderildi.
Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise yetkisizlik kararı vererek dosyayı geri gönderdi. Ancak son olarak dosya yine Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilerek davanın burada görülmesine karar verildi. Hatay’daki mahkeme, ikinci duruşmayı yetkisizlik kararı vermiş olmasına rağmen tamamladı.
Sanık avukatları davanın güvenlik gerekçesiyle nakledilmesini talep ettiğinden, ikinci duruşmada mahkemede dava dosyası da yoktu. Mahkeme, sanıkların ifadelerini tutuklu bulundukları Adana’daki cezaevinden SEGBİS yöntemi ile aldı. Yani duruşmaya ne sanık katıldı ne dosya vardı.
Üçüncü duruşma öncesi nakil talebine yanıt geldi. Dava güvenlik gerekçesiyle Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İddianamede ne var?
Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, Savcı Özcan Şişman tarafından hazırlanan 110 sayfalık iddianamede, 15’i tutuklu, 11’i tutuksuz, 7’si firari 33 sanık; 5’i çocuk 52 kişiyi öldürmek, 130 kişiyi öldürmeye teşebbüs, 25 kişiyi yaralamakla suçlanıyor.
Eylemi planladığı öne sürülen Mihraç Ural, saldırıyı düzenlediği ileri sürülen Nasır Eskiocak ile birlikte 9’u tutuklu, 7’si firari, 2’si tutuksuz 17 sanık hakkında 53’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 3 bin 597’şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıkların, Türk Ceza Kanunu’nun 302. maddesi uyarınca “Devletin bağımsızlığını zayıflatma ve birliğini bozmaya yönelik vahim nitelikte, ses getirecek, toplumu sarsacak eylem gerçekleştirmek amacıyla planlama yaptıkları, planı uyguladıkları, buna göre öncelikle eylem planlamasında bilerek ve isteyerek yer aldıkları” iddia ediliyor.
“THKP-C Acilciler örgütü yöneticisi Ural’ın Suriye rejimine bağlı güvenlik ve istibahrat birimleriyle birlikte hareket ederek, savaştan kaçan Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de barınması, sahip çıkılması sebebiyle Türkiye’yi hedef alan terör saldırısı planladığı” ileri sürülüyor.
İddianameye göre, “Mihraç Ural saldırı için, Suriye rejimi kontrolündeki bölge ile Hatay arasında kaçakçılık yapan Yusuf Nazik ve Nasır Eskiocak gibi şüphelileri öncelikle saldırı planına dahil etti.”
Mihraç Ural’ın 1979-1980 yıllarındaki silahlı eylemleri de iddianamede “örgütün diğer eylemleri” olarak değerlendirildi.
Reyhanlı patlamasından doğrudan haberi olmadan yardım ve yataklık yaptıkları ileri öne sürülen 16 sanık hakkında da 10 ila 15 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor.
Dakika Dakika bugün duruşmada yaşananlar...
sendika.og'un verdiği bilgiye göre duruşmada yaşananlar şöyle:
10.27 Katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ilk sözü aldı. Aileler adalet taleplerini yineliyor, katillerin ve sorumluların yargılanmasını istediklerini söyledi.
10.35 Av. Hatice Can söz aldı: “AKP’nin Suriye politikaları sonucunda katliam göz göre göre geldi. Sadece sınır kapıları değil tüm kapılar açıldı. Sınır elek gibiydi. Silah yüklü TIR’lar istedikleri gibi gelip geçiyordu.”
10.41 Dışişleri temsilcisinin AGİT toplantısında Reyhanlı Katliamı’nı El Kaide’nin yaptığına yönelik açıklamasını hatırlatan Av. Hatice Can, “Bu yüzden tetikçiler kadar gerçek sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Katliam öncesi şüpheliler izlenmiş ve katliam buna karşın nasıl göz göre göre gerçekleşmiştir?”
10.48 Sanık avukatları ilgili kamu görevlileri hakkında idari ve cezai soruşturma yürütülmesini talep etti.
10.53 Niğde’de silahlı saldırı gerçekleştiren IŞİD çetesi üyelerinin Reyhanlı Katliamı’nda da parmağı olduğuna ilişkin iddiaları hatırlatan Av. Hatice Can, Niğde dosyasının da Ankara’ya getirilmesini talep etti.
10.59 Duruşmada sanık avukatları söz aldı. Bir kısım sanık avukatı katılan avukatlarının taleplerine katıldıklarını söyledi.
11.03 Av. Deniz Özbilgin söz aldı: “Reyhanlı Katliamı dosyasının Ankara’ya getirilmesi bizce değerlidir, zira asıl failler Ankara’da yaşamaktadır.”
11.15 Sanık konuşmaları başladı.
12.33 Reyhanlı Davası duruşmasına ara karar verilmek üzere 13.30’a kadar ara verildi.
13.59 Reyhanlı Davası’nda tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Dava 8 Mayıs saat 10.00’a ertelendi. Mahkeme ayrıca IŞİD’in Niğde saldırısı, Utku Kalı ve kamu görevlilerinin ihmallerine ilişkin dosyaların da Ankara’ya getirtilmesine karar verdi.
Kaynaklar: Habertürk, Bianet ve sendika.og