Din adamı ve akademisyen olan Zekeriya Beyaz, 1 Mart 1938 yılında Gaziantep’te dünyaya gelmiştir. İlkokulu Gaziantep’te okumuş, ortaokul ve lise eğitimini de Kahramanmaraş İmam-Hatip Lisesi’nde tamamlamıştır. Yükseköğrenimine 30’lu yaşlarda başlamış ve 1972 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun olmuştur.
İmam-Hatip okuduktan sonra 1963 yılında Nizip Ulu Camii’nde imam olarak göreve başlamıştır. Bu görevi Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı İmam-Hatip, Vaiz ve Müftülük görevleri olarak 14 yıl sürdürmüştür.
1977 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki görevinden istifa ederek uzun yıllar serbest yazarlık ve bazı gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır.
Bu süre içerisinde İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansına başlamış ve1985 yılında “İslam Hukuku Ve Türk Medeni Hukukuna Göre Aile Evlenme” isimli tezi ile yüksek lisanstan mezun olmuştur.
Yine 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “İslam Hukukuna Ve Türk Medeni Hukukuna Göre Aile Hayatı” isimli doktora tezi ile doktorasını tamamlamıştır.
Zekeriya Beyaz, doktorasını tamamladıktan sonra ikinci defa devlet memurluğuna İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde okutman olarak başlamıştır.
1991 yılında sosyoloji alanında doçent unvanını almıştır. Daha sonra Profesör unvanı alan Beyaz, 1999 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Profesörlüğü kadrosuna ataması yapılmıştır. Buradan bir yıl sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı görevine ataması yapılmış ve bu görevi 2003 yılına kadar sürdürmüştür.
2003 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne atanan Zekeriya Beyaz, 1 Mart 2005 tarihinde yaş haddinden emekli olmuştur.
Pek çok kitap yayınlayan ve çalışması olan Zekeriya Beyaz, evli ve 5 çocuk babasıdır.
Yorum Yazın
başörtüsü kutsaldır diyenleri feci morartmıştı. "saçı kapatan giysi kutsalsa, en kutsal giysi dondur" hiç unutmam o sözünü:)
Yaşar Nuri Öztürk de Zekeriya Beyaz da kendi dediğinin ve yaptığının fetva sayılmayacagının bilen, insan olduğunun farkında olan , kibrinde boğulmayan akadem... Devamını Gör
Allah rahmet eylesin. Sempatik bir hocaydı. Dini cezalar, cefalar olarak değil, kolaylıklarıyla anlattığı için kabul görmedi ekranlarda maalesef.