onedio
Görüş Bildir

Marmara Üniversitesi Haberleri

Marmara Üniversitesi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Marmara Üniversitesi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bir Türk'ten Google ve Twitter'a  Şok!
Google ve Twitter'ın başı bu Türk yüzünden belada.Bu olay çok konuşulacak, çok tartışılacak. Google ve Twitter Türkiye'de mahkemeye verildi. Sanıklar Twitter Amerika ve Google Amerika Google ve Twitter'a 'şok' dava sonrası kendini savunmak için Türkiye'ye geldi. TWİTTER VE GOOGLE'A ŞOK DAVALAR ! Herşey, Avukat Engin Yakut'un twitleriyle başladı!..Kur'an-i Kerim'e göre, İsa Peygamberin İslam Dini'ni getiren bir Müslüman olduğunu ve bazı Papazların, Allah adını kullanarak haksız yere paralar aldığıyla ilgili Kur'an ayetleri paylaşan twitler attığı için, Google ve Twitter tarafından hesabı dondurulan Avukat Engin Yakut'un Suç Duyurusu üzerine 'Ayrımcılık Suçu'ndan' dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma başlattı. MAHKEMEDEN, GOOGLE VE TWITTER'A TEBLİGAT!.. Soruşturmanın ardından İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Yakut'un, Twitter ve Google aleyhine açtığı Tazminat Davasını usulden kabul ederek, davalı şirketleri tebligatla Türk Mahkemesine davet etti. Davanın sanıkları Twitter Amerika, Google Amerika ve Google Türkiye .. veteknolojiYürütülen Ceza Soruşturması kapsamında ise, Google Türkiye sorumlularının Polis'te verdiği ifade ise büyük merak uyandırdı. Dünya Barışıyla ilgili ilginç çözümler paylaşan ve ABD parasındaki Piramitleri eleştiren twitler atan işadamı ve avukat Engin Yakut'a, önce Google tarafından yasal bir uyarı sözleşmesi gönderilerek ekranı karartılıp bloke edildi. Twit yazmaya devam eden Yakut'un hesabını bu kez de Amerika'dan, Twitter dondurdu. Bu haksızlık üzerine Yakut, TCK 122.maddede düzenlenen ' Ayrımcılık Suç'undan ' Ceza Davası açılması için, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Suç Duyurusunda bulundu. VE OLAY!..GOOGLE TÜRKİYE, POLİS'E İFADE VERDİ Avukatı Dr Candaş Gürol aracılığıyla Yakut'un yaptığı müracaatı inceleyen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Twitter ve Google aleyhine Türk Mahkemesinde Tazminat Davası açılmasına karar vererek davalılara uluslararası tebligat çıkardı. Av.Gürol, Google Amerika ve Google Türkiye şirketlerinin, Reklam Pazarlama yapan ve aynı Ticari faaliyette bulunan şirketler olduğunu, bu sebeple Google Türkiye'nin de sorumlu olduğunu belirterek, davalıların tespitinde Mahkeme kararının doğru olduğunu belirtti. Ceza Soruşturması kapsamında ise, Google Türkiye sorumluları Graham Law ile Donald Stewart Harrison, avukatı aracılığıyla, Bilişim Suçlar Savcısı Veysi Büyükkılıç'ın talimatı üzerine Polis'e ifade verdi. ŞÜPHELİLER, TWITTER AMERİKA, GOOGLE AMERİKA VE GOOGLE TÜRKİYE!.. Soruşturmanın ilginç şüphelileri Twitter Amerika, Google Amerika ve Google Türkiye… Yakut, Savcılığa verdiği savunma dilekçesinde, Twitter ve Google şirketlerinin sorumluları Jack Dorsey, Dick Costolo ve diğer tüm ortakların yargılanmasını istedi. ÜNLÜ HUKUKÇULAR : AYRIMCILIK, MEDYA VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI İtalyan Sasari Üniversitesi Hukuk Doktoru Vanni Piras, TC Adalet Bakanlığı Adalet Komisyonu Resmi Bilirkişisi Avukat Elif Kartal ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Profesörü Ahmet Caner Yenidünya'dan bilimsel ve hukuki Mütalaa alan Yakut, raporları dosyaya ekledi. Tüm Hukuk uzmanları, uzlaşmacı tavırlar sergileyen ve kimseye hakaret etmeden twitler paylaşan Yakut'a, Dini inancı sebebiyle Twitter ve Google'ın yaptığı blokenin, Uluslararası Hukuk'a göre Ayrımcılık Suçu'nu oluşturduğunu rapor ettiler. Hatta, Uluslararası Ceza Divanı Statüsünde, 'Tüm İnsan'lığa karşı işlenmiş bir Suç' olduğunun vurgulandığı raporlarda, bloke eyleminin Medya ve Düşünce Özgürlüğüne de aykırı olduğunun altı çizildi. Ayrımcılık suçu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14.maddesine, ABD İnsan Hakları Sözleşmesi 1. maddesine ve BM Sözleşmelerine, Demokrasi ve Laik'liğe aykırı bir İnsanlık Suç'udur' dediler. YAKUT : GOOGLE VE TWİTTER NEDEN BLOKE ETTİKLERİNİ AÇIKLAMALIDIR Avukat Engin Yakut ise şunları söyledi : Google ve Twitter'in yaptığı İslami Ayrımcılık, endişe vericidir,kınıyoruz . İnsanları ayırmak, Uluslararası Terördür. İnsanların düşüncelerine müdahale etmeye Google ve Twitter'ın yasal yetkisi yoktur. Bloke edilişimin gerçek sebebini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Bu davaları Dünya Barış'ı ve İnsanlık adına açtım. İslam Ülkeleri ve Türkiye'ye Sosyal Medya ile yapılan Terör Operasyonlarını, Türkiye eğer Amerika'ya yapsaydı, Uluslararası Teşkilatlar sessiz kalırlar mıydı ? Hucurat Suresi 6. ayette Allah'ın emrettiği gibi; ' Bölücü ve sahte twitler geldiğinde, önce doğruluğunu iyice araştırmalıyız. Eğer araştırmadan, sahte twitlere hemen inanırsak Gezi ve Tahrir Meydan'larında olduğu gibi birbirimizle savaşır ve sonunda çok pişman olup telafi edemeyeceğimiz yıkımlar yapabiliriz. Tahrir Meydanı ve Gezi'de ölen insan da, bizim insanımızdır. Türkiye'de davayı kazanırsam, infaz için mahkeme kararını ABD'ye taşıyabilirim. Yurtta Barış,Cihan'da Barış'a Evet...'
Hukukçular Yanıtladı: İBB'ye Kayyum Atanacak mı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından merak edilen sorulardan birisi de 'İBB'ye kayyum atanacak mı?' oldu. Tutuklanma gerekçesi ‘yolsuzluk’ soruşturması olarak açıklanan İmamoğlu, 'kent uzlaşısı' soruşturmasından ise serbest bırakılmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde başkan vekili seçimi 26 Mart 2025 Çarşamba günü yapılacak. Seçim yapılacak olması kayyum ihtimalinin ortadan kalktığını gösteriyor. Peki hukukçular 'İBB'ye kayyum atanacak mı?' sorusuna ne yanıt veriyor?Uzmanlara göre bu şartlar altında İBB'ye kayyum atanması söz konusu değil. Ancak hukukçular kayyum tehlikesinin kesin olarak kalkmadığı ve bu riskin hâlâ mevcut olduğu konusunda hemfikir. Peki ama nasıl? İşte detaylar...Kaynak: Hürriyet
Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanmasının Ardından Üniversitelerde Ders Boykotu Eylemleri Büyüyor!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve 19 Mart'ta aralarında 104 kişinin de bulunduğu gözaltı kararının ardından üniversite öğrencileri eylemlerini büyüterek sürdürüyor. Öğrenciler, “Üniversiteler ayakta, akademik boykotta” çağrısıyla dersleri boykot ederek, ülke çapında geniş bir protesto hareketi başlatmış durumda.Öğrenciler akademinin ve üniversitelerin bağımsızlığının korunması, İstanbul Üniversitesi yönetiminin 'diploma iptali' kararının geri çekilmesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakılması taleplerini sıralıyor.
İlker Canikligil Kimdir? Yönetmen ve YouTube Yayıncısı İlker Canikligil'in Filmleri ve Hayatı
Gündeme dair yorumları ve paylaşımları ile sık sık dikkatleri üzerine çeken İlker Canikligil, 'The Box (Kutu)' ve 'Wine and Eggs (Şarap ve Yumurta)'  adlı kısa filmleriyle tanınıyor. Bugüne dek pek çok reklam filmine imza atan yönetmen İlker Canikligil'in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar da dikkatleri üzerine çekiyor. Peki, İlker Canikligil kimdir? İlker Canikligil'in yönetmenliğini üstlendiği filmler hangileridir? İşte, detaylar...
İnan Güney Kimdir? Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney Nereli, Kaç Yaşında?
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in 25 mart salı günü ifadeye çağrıldığı öğrenildi. İnan Güney, 31 Mart yerel seçimlerinde Beyoğlu'nda kullanılan oyların yüzde 49,22'sini alarak belediye başkanı seçilmişti. Kamu yönetiminden mezun olan isim, yüksek lisans çalışmalarını ise “Türkiye’de Büyükşehir Yönetimi' üzerinde gerçekleştirmişti.Peki İnan Güney kimdir, nereli?
Yolların Kesiştiği Nokta Engelsiz Moda
1993’ten beri faaliyetlerini tüm engellilerin ihtiyaçlarına katkıda bulunarak sosyal dayanışmayı sağlamak adına yürüten BEDD, Engelli bireylerin sosyal hayata adapte olmaları, sosyal hayatın içerisinde yer alabilmeleri amacıyla yeni bir proje gerçekleştiriyor. Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Me
Marmara İletişim'de İki Asistan Okuldan Atıldı
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki iki araştırma görevlisi, Gezi eylemleri sırasında yasal sendikal haklarını kullanarak iş bırakma eylemine katıldıkları için açılan soruşturma sonrasında okuldan atıldı. 8 araştırma görevlisine de kıdem durdurma cezası verildi. Fakültenin dekanı Yusuf Devran, daha önce de öğrencilerin fişlenmesi, öğretim üyelerinin tehdit edilmesi ile gündeme gelmişti. Geçtiğimiz Haziran ayında KESK'in iş bırakma kararına uyarak Gezi Protestolarına destek veren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 2 Araştırma Görevlisi okuldan atıldı. Marmara Üniversitesi'nde haftalardır öğretim görevlileri ve öğrenciler Dekan Prof. Yusuf Devran'ın keyfi uygulamalar içinde olduğunu iddia ederek protesto eylemleri düzenliyorlardı. Marmara İletişim Fakültesi Dekanlığı, Gezi olaylarına katılan 8 asistana 2 yıl kıdem durdurma cezası verdirmişti. Son olarak dün çıkan karara göre Dr. Figen Algül ve Araştırma Görevlisi Can Özbaşaran okuldan atıldılar. Yasal sendikal eylemi 'cumhuriyeti ortadan kaldırmak' olarak gösterdi İki hocanın okuldan atılma gerekçeleri dilekçede şöyle ifade edildi. 'Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak; boykot işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak.' Kararı YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya verecek Şimdi Gözler YÖK'e çevrildi. Araştırma Görevlileri bir hafta içinde YÖK'e itiraz edebilecek. Son kararı YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya verecek. Son yıllarda hep fişleme ve tehditler ile gündeme geldi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, son yıllarda, dekanı Yusuf Devran'ın öğrenci fişlemeleri, bazı öğretim üyelerine yönelik tehdit ve baskı uygulamalarıyla da sürekli gündemde olan bir okul. Devran daha önce de yüksek lisans mülakatına girecek olan öğrencilere yönelik yaptığı fişleme ile gündeme gelmişti. Yüksek lisans mülakatına giren bir öğrenci listesinde Kürt kökenli öğrencilerin isimlerinin yanına 'PKK'lı' anlamına gelen 'P' harfi ile işaretlenmişti. Devran, fişleme listesiyle ilgili 'bu resmi bir evrak değil' diyerek daha önce suçlamaları reddetmişti. Yusuf Devran daha sonra Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın savcılığa yaptığı başvuru ile yeniden gündeme geldi. Okula alınacak yüksek lisans ve doktora öğrencileri için verdiği listeyi jüri üyesi olarak kabul etmeyen Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ı tehdit eden Devran, Yılmaz'ı hedef de göstermişti. Doç. Dr. Yılmaz, bu tehditler üzerine savcılığa suç duyurusu yaparak, koruma talep etmişti. Doktora jürisi üyesi doçenti tehdit etmişti Dekan Devran'ın hedef tahtasına oturttuğu hocalar ve araştırma görevlileri sosyal medya üzerinden bazı öğrencilerin tehditlerine maruz kalmışlardı. Doç. Dr. Yılmaz'ı da koruma talep etmeye yönelten bu durumdu. Sosyal medyada ve çeşitli mecralarda Devran'ın 'ülkücü' öğrenciler ile sıcak ilişkiler içinde olduğu ve onun hedef haline getirdiği kişilerin bu kesimlerin tehditlerine maruz kaldığı da sıkça yer aldı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde son yıllarda sıklaşan ülkücü öğrenciler ile solcu ve Kürt öğrencilerin örgütlenmeleri arasında çıkan kavgaların sonrasında da dekanın, öğrencilerin bir kesimine yönelik bu yakınlığı dile getirilmiş ve eleştirilmişti. Fakültesini dünyanın gündemine taşıdı ama nasıl? Gezi Parkı eylemleri sonrasında da hızını kesmeyip sendikalı araştırma görevlilerinin hakkında yasal sendikal haklarını hiçe sayıp soruşturma başlatan ve cezalar yağdıran Devran, bu uygulamaları ile TBMM gündemine de dünya akadami çevrelerinin en saygın isimlerinin de aralarında yer aldığı karşı imza kampanyalarına da neden olmuştu. 24 ülkede yüzlerce üniversitede görev yapan 1431 akademisyenin imza attığı 'Akademinin özgürlüğü, bizim özgürlüğümüz' adlı protesto metninde Noam Chomsky, Judith Butler ve Nancy Fraser gibi dünyanın tanıdığı isimler de vardı. Akademik alanda her hangi bir başarı yerine, bir dönemin 'kışla' eleştirilerini hatırlara getiren uygulamaları ile fakültesini sürekli gündemde tutan Yusuf Devran'a yönelik bu protesto metninde imzası bulunan Chomsky, Butler gibi isimlerin araştırmaları ve kimi teorileri İletişim Fakültelerinde verilen derslerde okutuluyor. CNN Türk
Kiloya Değil Yaşa Göre Beslenin
Vücudun her yaşa ve aktiviteye özgü beslenmeye ihtiyacı olduğunu, kiloya değil yaşa göre beslenilmesi gerektiği bildirildi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, beslenmenin bir yaşam şekli olduğunu, kilo limitleri aynı olan kişilerin beslenme şekillerinin de aynı olmayacağını, kişinin yaşına ve işine göre beslenmesi gerektiğini söyledi. Erken yaşta edinilen doğru beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarının ilerleyen zamanlarda sağlığı iyi yönde etkileyen davranışların izlenmesini sağlayacağını kaydeden Elmacıoğlu, şöyle devam etti: 'Gençlik yıllarında önemli olan tartıda görülen rakam. Güzel bir vücuda sahip olmak için sevilen yemeklerden ayrı kalmanız gerekmiyor. Yağ dengesi düşük doğru diyetlerle formda kalınabiliyor. Gençlik yıllarında vücut daha çok kalori yaktığından, kilo alıp vermek de oldukça kolay oluyor. Kilo vermek kolay diye düşünerek uzun süreli ve çok kilo vermeye yönelik rejimlere başlamak son derece yanlış. Diyet her zaman doğru yapılmalı. Aksi takdirde yanlış diyet vücudun dengesini bozabilir. Dengesiz diyet yapanlarda özellikle 40 yaş sonrası kalp hastalığına yakalanma riski yüksek olabiliyor.' 'KAHVALTI ÖNEMLİ' Genç yaşta olanların bazı gıdaları fazlaca tüketme veya zayıflama akımlarına maruz kalarak öğün kaçırmaya ve düzensiz beslenme alışkanlıkları edinmeye başlayabildiğini anlatan Elmacıoğlu, sık atlanan öğünlerden birinin kahvaltı olduğunu ancak kahvaltının sağlıklı beslenme için büyük önem taşıdığını vurguladı. Prof. Dr. Elmacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Büyüme çağındakiler yeni oluşan milyonlarca hücrenin yapısında kullanmak üzere bol miktarda proteine ihtiyaç duyarlarken, fiziksel aktivitesi yüksek işlerde çalışan yetişkinlerin gereksinimi ise daha çok enerji yüklü gıdalar olmalıdır. Yaşa ve aktiviteye uygun beslenmek sağlık açısından büyük önem taşır. Çocuk ve gençler büyüme sırasında ihtiyaç duydukları enerjiyi çoğunlukla açlık hisleri sayesinde uygun oranlarda alırlar. Stres ve duygusal sorunlar enerji dengesini bozarak çok az veya çok fazla yiyecek tüketilmesine neden olabilir. Enfeksiyonlar, sinirlilik, adet sıkıntıları, diş ve sivilce gibi cilt problemleri de açlık hissinde değişimlere neden olabilir. Bu dönemde edinilen beslenme alışkanlıkları yetişkinlikte de sürebileceği dikkat edilmelidir.' 'EN ÇOK VİTAMİN, KALSİYUM VE SODYUMA İHTİYAÇ DUYULAN 50'Lİ YAŞLARDIR' 35 yaşından itibaren, kalsiyum, meyve, sebze ve lifli gıdaları tüketmeye özen göstermek gerekir' diyen Elmacıoğlu, şunları kaydetti: 'Özellikle kadınlarda kalsiyum eksikliği menopoz döneminde kemik erimesine neden olabilir. Bol soslu fast food ürünleri bu yaşlarda oldukça zararlı olabilir. Ayrıca asitli içeceklerden, kahve ve sigaradan uzak durmalı ve bol bol sebze, meyve tüketilmeli. Vücudun en çok vitamin, kalsiyum ve sodyuma ihtiyaç duyduğu yıllar 50'li yaşlardır. Yağ oranları kalp ve damar hastalıklarının başladığı bu yaşlarda önemini bir kat daha arttırır. Riskli hastalıklar baş göstermişse yeme alışkanlıklarından ve sigaradan acil olarak kurtulmak gerekir. Bu nedenle gençlikteki beslenme şekli ile yetişkinlik ve yaşlık farklıdır. Buna dikkat edilmeli.'
Bitki Çayı Deyip Geçmeyin
Bitki çayları ile ilgili bilgi veren Dr. Funda Elmacıoğlu, bitki çaylarının bilinçli ve kararında tüketilmesinin yarar sağlayabileceğini ancak aksi durumların yarardan çok zarar getireceğini belirtiliyor.Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, bitki çayı kullanımının beslenmede doğru bilinen yanlışlardan olduğunu söylüyor. Kilo verme amacıyla tüketilen bitki çayı kullanımının abartılmasının sağlığımıza çok zararlı olduğunun altını çiziyor.Bilinçli tüketilmemesinin zararı dokunabilirBitki çaylarının bir zararı olmayacağından yola çıkara bilinçsizce tüketilmesinin doğru olmadığını söyleyen Elmacıoğlu, 'Kulaktan dolma bilgilerle sağlığımızla oynuyoruz. Bitkiseldir, zararı olmaz mantığı kesinlikle yanlıştır. Günde bir ile üç fincan bitki çayı içilmesi sağlık için yararlıdır ancak fazla miktarda tüketmemek ve hazırlanma aşamasında bazı kurallara dikkat etmek gerekir. Bazı bitkiler için demlenme süresi dahi önemlidir. Bazen yarardan çok zarar getirir.' diyor.Metabolizmayı hızlandırıyorProf. Dr. Elmacıoğlu, bitki çaylarının zayıflamaktan ziyade metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi;'Yapılan araştırmalarda bitkisel zayıflama çaylarının bileşenine en fazla giren bitkinin laksatif etki amacı ile kullanılan 'sinameki otu' olduğu belirlenmiştir. Uzun süre sinameki otu kullananlarda kas zayıflığı, tetani, anemi (kansızlık), yağlı dışkı, mide bağırsak kanamaları, baş dönmesi, çarpıntı, pankreas işlev bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bitki çaylarında bulunan flavonoidler gibi antioksidan maddelerin bazı yararları olabilir, ayrıca bazı bitkisel çaylar metabolizmayı hızlandırabilir ancak unutulmaması gereken, aşırı tüketildiğinde bitkisel çayların da zararlı etkilere sebep olabileceğidir. Bilinçsizce tüketimden kaçınılmalıdır.'
Bir Türk'ten Google ve Twitter'a  Şok!
Google ve Twitter'ın başı bu Türk yüzünden belada.Bu olay çok konuşulacak, çok tartışılacak. Google ve Twitter Türkiye'de mahkemeye verildi. Sanıklar Twitter Amerika ve Google Amerika Google ve Twitter'a 'şok' dava sonrası kendini savunmak için Türkiye'ye geldi. TWİTTER VE GOOGLE'A ŞOK DAVALAR ! Herşey, Avukat Engin Yakut'un twitleriyle başladı!..Kur'an-i Kerim'e göre, İsa Peygamberin İslam Dini'ni getiren bir Müslüman olduğunu ve bazı Papazların, Allah adını kullanarak haksız yere paralar aldığıyla ilgili Kur'an ayetleri paylaşan twitler attığı için, Google ve Twitter tarafından hesabı dondurulan Avukat Engin Yakut'un Suç Duyurusu üzerine 'Ayrımcılık Suçu'ndan' dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma başlattı. MAHKEMEDEN, GOOGLE VE TWITTER'A TEBLİGAT!.. Soruşturmanın ardından İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Yakut'un, Twitter ve Google aleyhine açtığı Tazminat Davasını usulden kabul ederek, davalı şirketleri tebligatla Türk Mahkemesine davet etti. Davanın sanıkları Twitter Amerika, Google Amerika ve Google Türkiye .. veteknolojiYürütülen Ceza Soruşturması kapsamında ise, Google Türkiye sorumlularının Polis'te verdiği ifade ise büyük merak uyandırdı. Dünya Barışıyla ilgili ilginç çözümler paylaşan ve ABD parasındaki Piramitleri eleştiren twitler atan işadamı ve avukat Engin Yakut'a, önce Google tarafından yasal bir uyarı sözleşmesi gönderilerek ekranı karartılıp bloke edildi. Twit yazmaya devam eden Yakut'un hesabını bu kez de Amerika'dan, Twitter dondurdu. Bu haksızlık üzerine Yakut, TCK 122.maddede düzenlenen ' Ayrımcılık Suç'undan ' Ceza Davası açılması için, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Suç Duyurusunda bulundu. VE OLAY!..GOOGLE TÜRKİYE, POLİS'E İFADE VERDİ Avukatı Dr Candaş Gürol aracılığıyla Yakut'un yaptığı müracaatı inceleyen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Twitter ve Google aleyhine Türk Mahkemesinde Tazminat Davası açılmasına karar vererek davalılara uluslararası tebligat çıkardı. Av.Gürol, Google Amerika ve Google Türkiye şirketlerinin, Reklam Pazarlama yapan ve aynı Ticari faaliyette bulunan şirketler olduğunu, bu sebeple Google Türkiye'nin de sorumlu olduğunu belirterek, davalıların tespitinde Mahkeme kararının doğru olduğunu belirtti. Ceza Soruşturması kapsamında ise, Google Türkiye sorumluları Graham Law ile Donald Stewart Harrison, avukatı aracılığıyla, Bilişim Suçlar Savcısı Veysi Büyükkılıç'ın talimatı üzerine Polis'e ifade verdi. ŞÜPHELİLER, TWITTER AMERİKA, GOOGLE AMERİKA VE GOOGLE TÜRKİYE!.. Soruşturmanın ilginç şüphelileri Twitter Amerika, Google Amerika ve Google Türkiye… Yakut, Savcılığa verdiği savunma dilekçesinde, Twitter ve Google şirketlerinin sorumluları Jack Dorsey, Dick Costolo ve diğer tüm ortakların yargılanmasını istedi. ÜNLÜ HUKUKÇULAR : AYRIMCILIK, MEDYA VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI İtalyan Sasari Üniversitesi Hukuk Doktoru Vanni Piras, TC Adalet Bakanlığı Adalet Komisyonu Resmi Bilirkişisi Avukat Elif Kartal ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Profesörü Ahmet Caner Yenidünya'dan bilimsel ve hukuki Mütalaa alan Yakut, raporları dosyaya ekledi. Tüm Hukuk uzmanları, uzlaşmacı tavırlar sergileyen ve kimseye hakaret etmeden twitler paylaşan Yakut'a, Dini inancı sebebiyle Twitter ve Google'ın yaptığı blokenin, Uluslararası Hukuk'a göre Ayrımcılık Suçu'nu oluşturduğunu rapor ettiler. Hatta, Uluslararası Ceza Divanı Statüsünde, 'Tüm İnsan'lığa karşı işlenmiş bir Suç' olduğunun vurgulandığı raporlarda, bloke eyleminin Medya ve Düşünce Özgürlüğüne de aykırı olduğunun altı çizildi. Ayrımcılık suçu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14.maddesine, ABD İnsan Hakları Sözleşmesi 1. maddesine ve BM Sözleşmelerine, Demokrasi ve Laik'liğe aykırı bir İnsanlık Suç'udur' dediler. YAKUT : GOOGLE VE TWİTTER NEDEN BLOKE ETTİKLERİNİ AÇIKLAMALIDIR Avukat Engin Yakut ise şunları söyledi : Google ve Twitter'in yaptığı İslami Ayrımcılık, endişe vericidir,kınıyoruz . İnsanları ayırmak, Uluslararası Terördür. İnsanların düşüncelerine müdahale etmeye Google ve Twitter'ın yasal yetkisi yoktur. Bloke edilişimin gerçek sebebini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Bu davaları Dünya Barış'ı ve İnsanlık adına açtım. İslam Ülkeleri ve Türkiye'ye Sosyal Medya ile yapılan Terör Operasyonlarını, Türkiye eğer Amerika'ya yapsaydı, Uluslararası Teşkilatlar sessiz kalırlar mıydı ? Hucurat Suresi 6. ayette Allah'ın emrettiği gibi; ' Bölücü ve sahte twitler geldiğinde, önce doğruluğunu iyice araştırmalıyız. Eğer araştırmadan, sahte twitlere hemen inanırsak Gezi ve Tahrir Meydan'larında olduğu gibi birbirimizle savaşır ve sonunda çok pişman olup telafi edemeyeceğimiz yıkımlar yapabiliriz. Tahrir Meydanı ve Gezi'de ölen insan da, bizim insanımızdır. Türkiye'de davayı kazanırsam, infaz için mahkeme kararını ABD'ye taşıyabilirim. Yurtta Barış,Cihan'da Barış'a Evet...'
Hukukçular Yanıtladı: İBB'ye Kayyum Atanacak mı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından merak edilen sorulardan birisi de 'İBB'ye kayyum atanacak mı?' oldu. Tutuklanma gerekçesi ‘yolsuzluk’ soruşturması olarak açıklanan İmamoğlu, 'kent uzlaşısı' soruşturmasından ise serbest bırakılmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde başkan vekili seçimi 26 Mart 2025 Çarşamba günü yapılacak. Seçim yapılacak olması kayyum ihtimalinin ortadan kalktığını gösteriyor. Peki hukukçular 'İBB'ye kayyum atanacak mı?' sorusuna ne yanıt veriyor?Uzmanlara göre bu şartlar altında İBB'ye kayyum atanması söz konusu değil. Ancak hukukçular kayyum tehlikesinin kesin olarak kalkmadığı ve bu riskin hâlâ mevcut olduğu konusunda hemfikir. Peki ama nasıl? İşte detaylar...Kaynak: Hürriyet