Kıtlık Kelimesi Daha Sık Duyuluyor: Gıda Güvenliğinde Dünya Nereye Gidiyor?
Ekonomi ya da iktisat temelde; kıt kaynakların, etkin ve verimli kullanımı diye tanımlanagelmiştir. Kıt kaynaktan kasıt 'sınırlı' olsa da günümüzde bazı konularda cidden 'kıt' kelimesini öğrenme olasılığımız yükseliyor. Pandemi ile artan tedarik sorunu özellikle gıdada sıkıntı yaratırken, gelir adaletsizliğini de artırmış durumda, Bunun yanında marketleri yağmalayan insan oğlunun da mağara yerine betonarme yapılarda yaşadığını, yiyeceği ya da ihtiyacı için savaştığını gözler önüne seriyor.
"Yoksulluk savaşçısı" diyebileceğimiz Hacer Foggo, 'kıtlık' konusuna dikkat çekince, hem bu konuda neler söyleniyor hem de bizi gerçekten neler bekliyor bakmak istedik
Medya ve ekonomi çevrelerinde de bu konuda söylemler son dönemde yayılıyor👇
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu da enflasyon soruları karşısında 'kıtlık' kelimesini kullandı 👇
FAO'nun Mart'ta gıda fiyatları endeksi tüm zamanların rekorunu kırdı
Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü FAO'nun nisan ayı başında açıkladığı verilerde küresel gıda fiyatları endeksinin Şubat ayına göre yüzde 12,6 artarak 159,3 ile tüm zamanların rekorunu kırdığını belirtmişti. Endeksin artmasında Rusya-Ukrayna savaşının etkisinin olduğu belirtilirken, FAO tahıl fiyatları endeksi %17,1 artarak 170,1 olurken, yağ fiyatları endeksi %23,2 gibi ciddi oranda artarak 248,6 puana çıktı.
Süt ürünleri fiyat endeksi Şubat'a göre %2,6 artarak 145,2 puana, şeker endeksi %6,7 artarak 117,9 puana, et endeksi %4,8 artarak 120,0 puana çıktı.
Gıda sınıflandırmalarında bitkisel yağlarda fiyat artışı birinci sırada
Endeksin de yıllar içindeki yükselişi👇
Geçen aylarda et fiyatları konusunda görüşlerine başvurduğumuz Sencer Solakoğlu, et ithalatını bazı ülkelerin durdurduğunu belirtmişti. Yine Solakoğlu et ve süt fiyatlarındaki sorunlar nedeniyle hayvan kesimlerinin arttığını bunun da et fiyatları gibi süt fiyatlarını da artıracağının altını çizmişti.
Hayvanlar Yurt Dışına mı Gidiyor? Et Fiyatlarına Neden Zam Geliyor?
Çok yakın geçmiş olduğu için hatırlatalım. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında yağ gemileri yola çıkamamış sonrasında diploması devreye girerek bir kısmı Türkiye'ye gelmişti. Bu da yağ arzında ve doğal olarak fiyatlarında soruna yol açmıştı. Aynı savaş halen sürdüğü için de dünyanın "ekmek sepeti" olarak bilinen Ukrayna'da buğday ekimi ve hasatının düşeceği de öngörülüyor.
Özelleştirmeler ile şeker alımlarındaki oynaklık ve piyasa ikilemlerinin şeker üreticilerinin azalmasına da yol açtığını da belirtmiştik
Yeni Fiyat Artışlarının Başrolü Şeker! Son Bir Senedir Yüzde 65 Zam
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bugün sona eren uluslararası ithalat ihalesinde alım yapmaya başlayarak yaklaşık 100 bin ton ekmeklik buğday satın aldı.
Çiftçilerin gübre fiyatları ve hava koşulları dolayısıyla verimin düşük olacağını açıklamasına rağmen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci 'Ürünlerimiz hem kaliteli hem yeterli. Bazı ürünlerde üretim miktarını artırmak için destekleri artıracağız. Önceliğimiz üretim, yeter ki üretme isteği olsun. Biz elimizden gelenin fazlasını vermeye hazırız' demişti.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bu açıklamadan sonra iki ihale ile 480 bin tonluk buğday ithal edeceğini açıkladı. Tarım yazarı ziraat mühendisi Faik Toy, bu hamlesinin belgelerini paylaşarak "Yerli ve milliliğin tanımı değişmiş olmalı" söylemi ile tepkisinde şu paylaşımı yaptı:
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, geçen günlerde gıda güvenliğine dair yaptığı konuşmada, artan küresel gıda güvenliği sorunu ile karşı karşı olunduğunu söyledi. Gelirlerin büyük kısmını gıdaya harcayan aileleri daha çok etkileyen bu sorunun ‘birbirine bağlı küresel gıda sisteminden’ kaynaklandığını belirtti.
Tüm dünyada gıda üretiminde ve tedarikinde yeni sorunlarla karşılaşılmaya devam ediliyor
Tarım Alarm Veriyor: Pazarda Tezgahlar Dolsa da El Yakabilir!
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, geçen haftalarda Hainan eyaletindeki Sanya kentinde, Yazhou Körfezi Tohum Laboratuvarı ve Çin Deniz Üniversitesi’ne bağlı Sanya Denizbilim Enstitüsü’nü ziyaret etti.
Jinping buradaki incelemelerinde tohumun gıda güvenliğinde kritik rol oynadığını vurgulayarak, “Sadece tohumumuzu kendi elimize alarak ülkemizin gıda güvenliğini sağlayabiliriz” dedi.
Bu paylaşımda da gösterilen resimde vakaların arttığı ve önlemlerin yeniden çoğaldığı Çin'in limanları var. Bir politika mı bir strateji mi? Bilmiyoruz.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise "İnsanları aç bırakırsanız çatışmaları beslersiniz. Çatışmalar açlık ve kıtlığa, açlık ve kıtlık ise çatışmalara neden oluyor." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin çatışmalar ve gıda güvenliği toplantısında Dünya Gıda Programı (WFP) Direktörü David Beasley konuşmasında insan kaynaklı krizlerin bir kez daha dünyayı uçurumun eşiğine yaklaştırdığını, dünya genelinde 270 milyon kişinin açlık kriziyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Beasley, 30'dan fazla ülkede 34 milyon kişinin kıtlığın eşiğinde olduğuna işaret ederek, Güney Sudan'da Pibor bölgesinin batısında annelerin çocuklarını ölü hayvan derisi ve çamurla beslemek zorunda kaldığının altını çizdi. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde 19,6 milyon kişinin dünyanın en büyük açlık kriziyle karşı karşıya kalabileceğini, Afganistan, Nijerya, Suriye, Yemen, Sudan, Güney Sudan ve Sahel bölgesinde de gıda güvenliğinin kötüye gittiğini ifade etti
Gıda fiyatlarında artış sürecek
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye’de yüksek maliyetler nedeniyle üretim yapılamaz hale gelindiğini belirterek, tarımdaki sorunları çözmeden gıda sorununun çözülemeyeceğini söyledi..
Yıldırım, katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
Her gün yeni bir kriz ile karşı karşıya kalıyoruz. Yağda, kırmızı ette, şekerde, gıda fiyatlarında bir kriz var. Çözüm tarlada değil, daha çok markette aranıyor. Etikete bakarak, buradaki sorunları çözmeye çalışıyoruz. Etiket, uygulanan politikaların sonucu. Yaptığınız doğruların da, yanlışların da sonucu etikete yansıyor. Yasaklarla, baskınlarla, komite kurmakla, Hal Yasası’nda değişiklik yapmakla bunun çözülmeyeceği belli. Yıllardır bunu söylüyoruz ancak tarlaya bakmak yerine sürekli etiket üzerinden bu sorun çözülmeye çalışılıyor. Yüksek girdi fiyatları nedeniyle üretim yapmak gerçekten kolay değil. Gıda enflasyonu bizim en çok üzerinde tartıştığımız konulardan birisi. Gıdada yüzde 70 enflasyon, Türkiye gibi bir tarım ülkesi için çok yüksek. Bugün hiçbir çiftçi ‘ben üretmek istemiyorum’ demiyor. Herkes üretmek istiyor. Ama bu üretimi yapması için o koşulların, uygun şartların sağlanması gerekiyor. Türkiye’de üretim yapıldığı sürece açlık da olmaz kıtlık da.
Kısaca👇
Dünyada komplo teorisyenlerinin takip ettiği ABD'de gıda depoları yangınları Türkiye'de üretim konusunda canı yanan çiftçinin ürünlerini dökmesi gibi unsurlar dışında sorunlu bir yere doğru gidildiği kesin.
Pandemi dünyada bir sarsılma yarattı. Rusya-Ukrayna savaşı ile de tsunami oluştu. Son dönemde özellikle kıtlık kelimesinin bu kadar sık telaffuz edilmesi uzmanların bu alanda dikkat kesildiğini gösteriyor.
Kısıtlı kaynakların maddi sıkıntılar, iklim krizleri, aşırı hava olayları, insani krizler (pandemi,savaş vb) gibi durumlarda daha da kısıtlanması üzerine, yurt içinde de bazı planlama ya da yönetim hatalarının yaşatacağı sorunlar belli ki öngörülüyor. 'Kıtlık' kelimesi hayatımızda daha sık duyulacak gibi görünüyor.
Yorum Yazın