Danıştay'dan, CHP'nin 'Mühürsüz Oy' Kararıyla İlgili Başvurusuna Ret
CHP, 16 Nisan'da referandumunda, mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli olduğuna yönelik YSK kararına itiraz etmiş ancak başvurusu reddedilmişti. YSK'nın ardından Danıştay da CHP'nin referandum sonuçlarına yönelik yaptığı başvuruyu oy çokluğuyla reddetti. Danıştay'ın açıklamasında, 'Karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi' denildi. Daire, YSK kararını idari davaya konu olabilecek bir işlem olarak görmedi.
Danıştay 10. Dairesi, Yüksek Seçim Kurulu'nun 'mühürsüz oyların geçerli sayılması'na ilişkin kararının iptali istemiyle CHP'nin yaptığı başvuruyu oy çokluğuyla reddetti.
Daire, YSK kararının idari bir işlem niteliği taşımaması nedeniyle başvuruyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
AA'nın verdiği bilgiye göre karar bire karşı 4 oyla alındı. Kararın gerekçesinin daha sonra yazılacağı belirtildi.
CHP'nin, Danıştay'ın verdiği bu kararın ardından Anayasa Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor.
Neler olmuştu?
CHP'li Tezcan, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay'a dava dilekçesinin verileceği belirtti ve şunları kaydetti:
'Mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin YSK işleminin iptali talebiyle bugün Danıştay'da dava açıyoruz. Ayrıca dava sonuna kadar halk oylaması sonuçlarının kesinleştirilmesinin önlenmesi için yürütmeyi durdurma talep ediyoruz. Avukatımız Atilla Kart bugün Danıştay'a dava dilekçesini verdikten sonra saat 16.00'da YSK önünde gerekli açıklamaları yapacaktır. İster hayır ister evet demiş olsun oy kullanan 49 milyon vatandaşımızın hakkını korumak için hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.'
CHP'nin yazılı açıklamasına Binali Yıldırım'dan jet yanıt: "Bunlar beyhude gayretler"
Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'da cuma namazı çıkışı, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
CHP'nin Danıştay'a gitmesini gazetecilere değerlendiren Başbakan Yıldırım 'Seçimler konusunda, YSK'nın verdiği karar kesindir. Bunun üzerine herhangi bir yargı yolu yoktur. Buna rağmen istedikleri yere gidebilirler. Neticede, milletin kararının üzerine hiçbir mahkeme, karar ihdas edemez' dedi.
Yıldırım, şöyle devam etti:
'Millete gittik. Kararı millet verdi. Milletin kararını mahkemelerde şikayetle düzeltmek, demokrasinin bir yolu değildir. Tabi ki itiraz hakkını sadece CHP değil, herkes kullanma durumundadır. Kullanmak isterse buna diyecek bir şeyimiz yoktur; ama millet, sözünü söylemiştir. Yüzde 25 milyon 200 bine yakın vatandaşımız 'evet' vermiş, 23 milyon civarında vatandaşımız da 'hayır' demiştir. 'Evet' sonucu böylece tecelli etmiştir. Bu meselenin, milletin iradesine, kararına rıza göstermemek; demokrasiye gerektiğine kadar inanmamak anlamına gelir. Çözümü başka mecralarda, başka yerlerde arama anlamına gelir. Bunlar beyhude gayretlerdir. Milletin zamanını daha fazla israf etmenin bir manası yoktur. Esasen YSK, yapılan her seçimle ilgili itirazları karara bağlar ve mesele biter. Seçimler konusunda YSK'nın verdiği karar kesindir. Bunun üzerine herhangi bir yargı yolu yoktur. Buna rağmen gayet tabi istedikleri yere gidebilirler. Neticede, milletin kararının üzerine hiçbir mahkeme, karar ihdas edemez'
CHP'nin avukatı Atilla Kart, Danıştay'a başvuru sonrasında şu açıklamalarda bulundu 👇
Başvuru sonrası gazetecilere açıklama yapan CHP avukatı Atilla Kart'tan başvuruda sonuçlar için yürütmeyi durdurma talebinin de olduğunu söyledi.
Kart özetle şu ifadeleri kullandı:
'80 milyon vatandaşımızın hak ve hukukuna sahip çıkıyoruz. Yargı organları seçimlerin denetimiyle sorumludur. Burada tam kanunsuzluk hali söz konusu. Hukuka ve yasaya aykırılıktan söz etmiyorum. Yok hükmünde olan idari bir işlemden söz ediyorum. Anayasa kurumların büyük ölçüde işlevini kaybetmesine rağmen biz halen Türkiye'de temel ifade edecek yargı mercilerinin varlığına inanıyoruz. Bu mercilerin de buna sahip çıkma sorumluluğu olduğuna inanıyoruz.
Orada talebimiz kabul edildiği takdirde Danıştay'ın gerekçesi önemlidir. Yaptığımız başvurunun niteliğine göre gerekçe çok açıktır. Mühürsüz olduğu açık olan o oyların, bu nasıl anlaşılacak? Yeniden tasnifi gerekir. Geçersiz sayılan zarf ve pusulalara yönelik tutanak tutulmaması başlı başına sakatlıktır.
Bu karar netleşmeden YSK'nın seçim sonuçlarını kesinleştirmemesi gerekir. YSK, bu kadar açık ihlale rağmen, kanunsuzluk olgularına rağmen seçim sonucunu kesinleştirme yoluna gittiği takdirde yeni bir anayasa ihlaline yol açmıştır. AYM ve AİHM'e şu anda da başvuru yapılabilir. Bizim yaptığımız başvurunun bireysel başvuru kapsamındaki başvurularla alakası yok.
Buradan bu kadar net olan olgulara rağmen olumsuz bir karar çıkması takdirde iç ve uluslararası kanun anlamında gerekli değerlendirme yapılacaktır. Hayır oyu verenler arasında da mühürsüz oy kullananlar var. Hem evet hem hayır oyu veren vatandaşlarımızın iradesine sahip çıkıyoruz.'
Yorum Yazın
Dur azcık şaşırmış gibi yapayım (!) https://i.hizliresim.com/j8DL09.jpg
Türkiye'de onlarca parti var ve şaibeli bir durumun peşine sadece CHP düşüyor , yazıklar olsun diğerlerine.Adalet birgün sizede lazım olacak elbet ama o gün ... Devamını Gör
ilginç bir konu olmuş isimlerini duymadığım bir çok parti varmış ama daha da ilginç olanı bir çoğunun kapatılmış olması
Olay muz cumhuriyetinde gerçekleştiğinden "Bunlar beyhude gayretler" diye bir açıklama yapan başbakanın olması gayet normal karşılanabilir.
Yapma be beyaz kardes yapma be