Galatasaray Yönetiminin Akıllara Zarar 10 İcraatı
1- Sözünde Durmama (Hamza Hamzaoğlu)
Dursun Özbek, 2014 - 2015 sezonunda 3 kupa birden kaldıran Hamza Hamzaoğlu için, 'Galatasaray şampiyon olamasa da Hamza Hamzaoğlu kalacak' demişti. Hamza Hamzaoğlu da mali sıkıntılarla boğuşan ve kendisini destekliyor gibi görünen yeni yönetime yük olmak istememiş, transferde kemer sıkma politikası izlemişti. Taraftar durumdan her ne kadar memnun olmasa da mali sıkıntıdan dolayı yaşananları büyük ölçüde mazur görüyordu. Ama değil şampiyonluğu beklemek, daha lig kendini toparlamaya başlamadan üç beş taraftarın tepkisine dayanamayan yönetim Hamzaoğlu'nun görevine son verdi.
2- Beceriksiz Transfer Politikası (Kevin Grosskreutz)
Yeni yönetimin vizyonsuzluğu daha ilk icraatlarıyla kendini göstermeye başlamıştı. Hamza Hamzaoğlu'nun gerekliliğini bildirdiği, maliyeti düşük takviyeleri bir türlü gerçekleştiremeyen yeni yönetim, kritik transferleri son ana bırakmış, ve bu yüzden kulübü mağdur duruma düşürmüştü. Transferin son günü kamuoyuna bildirilen Kevin Grosskreutz'un lisans işlemleri yetiştirilememiş, futbolcudan hiç yararlanılamamıştı. Üstelik belgelerin UEFA'ya gönderilirken yaşanan amatörlük ve beceriksizlik tüm Avrupa medyasında yer alarak kulübü komik duruma düşürmüştü.
3- Gerçekleri Gizlemek (İbrahimoviç Yalanı)
Dursun Özbek, başkanlığa aday olurken taraftara ve kamuoyuna doğruları söylemedi. Yönetim, mali sıkıntıların olduğunu kabul etti, Ancak Özbek bunları çözeceklerini söyledi ve Avrupa kupalarına katılımda bir sıkıntı yaşanmayacağının sözünü vererek adaylığını koydu. Yıldız transferlerin süreceğini söyleyen Dursun Özbek ve yönetim, önce kamuoyuna İbrahimoviç'in alınabileceğine dair imalarda bulundu. İbrahimoviç transferi hakkında mali olumsuzluklar hatırlatılarak sorulan sorulara hiçbir yalanlama getirilmedi ve bu Özbek yönetimine büyük pirim kazandırdı.
4- Yine Yalan ( Abdurrahim Albayrak)
Yönetim, tıpkı İbrahimoviç konusunda olduğu gibi kamuoyunda dolanan yanlış bir yönetim kadrosu listesine yalanlama getirmedi. Listede taraftarın çok sevdiği ve güvendiği isim olan Abdurrahim Albayrak'ın adı geçiyordu ve bu liste heyecanla görev bekleyen Abdurrahim Albayrak'ta bile bir beklenti oluşturmaya yetti. Buna seçim dönemine kadar resmi bir yalanlama gelmedi.
5- Bir Beceriksizlik Daha! (Amrabat'ın Malaga'ya Transferi)
Önceki yönetimin yaptığı hataları gidereceklerine dair taahhütte bulunan Dursun Özbek yönetimi ikinci bir Grosskreutz olayına imza attı. Amrabat kiralık olarak forma giydiği dönemde Malaga'da çok parlak bir sezon geçirmesine rağmen Galatasaray'da kalmak istediğini söylüyordu. Kanatlarda büyük sıkıntı yaşayan Galatasaray için formda bir Amrabat'ın varlığı, adeta yeni bir yıldız transfer etkisi yaratacaktı. Malaga'nın 3,5 Milyon Euro'luk satınalma opsiyonunun ilk taksidini yatırmadan önce Amrabat ile Galatasaray'ın anlaşma masasına oturması gerekiyordu. Ancak Dursun Özbek yönetimi Malaga'nın 30 Mayıs olan taksit ödeme tarihini 31 Mayıs sandığı için Amrabat çok ucuza elden kaçırılmış oldu. Üstelik kalitesi göz önüne alındığında Amrabat'ın Galatasaray'a maliyeti oldukça düşüktü.
6- Melo Gecikmesi, Kevin Grosskreutz'un Komik Gidişi ve Donk Transferi
Felipe Melo konusunda bir türlü net tavır alınamadı. Melo her seferinde bu anlayış ve şartlarla Türkiye'de kalmayacağını bildiren, gitmek istediğini net olarak ifade eden açıklamalarda bulunuyordu. Yönetim ya anlayışını değiştirmeli ve Melo ile anlaşmalı, ya da dik duruşunu bozmadan restine rest çekip bir an önce Melo'nun yerini sağlam bir transfer ile doldurmalıydı. Melo konusu sakız gibi uzadıkça uzadı. Özet geçiyorum; transferde geç kalındı, Kevin Grosskreutz bu gecikme yüzünden yarım sezon oynayamadı, tam devre arasına yaklaşırken Grosskreutz, 'Ailemi çok özledim :(' diyerek takımdan ayrıldı. Ayrılmasına izin verildi. Bu normalde gerçekten çok büyük bir fiyaskoydu. Bu fiyaskoyu Kasımpaşa'da sürekli kritik ve sansasyonel hatalarla nam yapmış Donk transferiyle örtmek istediler. Örtebildiler mi? Hayır.
7- Mustafa Denizli Fiyaskosu
Hamza Hamzaoğlu'nu taraftarın önüne atan yönetim Mustafa Denizli'yi göreve getirme kararı aldı. Denizli'nin ise şartları vardı: 'Mali konuda destek ve eksik kalınan bölgelere takviye!' Tabi ki Denizli'nin istediği yeterlikteki oyuncular alınmadı. Denizliden beklenen değişim rüzgarı bu şekilde harcanmış oldu.
8- Burak Yılmaz Fiyaskosu
Yönetimin tek derdi yüksek maliyetli futbolcular olmuştu. Yalnızca maliyetli futbolcularla kafayı bozan yönetim diğer sorunlara bir türlü kafa yormuyordu. Kariyerini yurt dışında sürdürmek isteyen Burak Yılmaz için West Ham United'ın yaptığı 10 Milyon Euro'luk teklif, karaborsa zihniyetindeki birilerince reddedildi. Ancak sezon ortasında, üstelik Avrupa kulüpleri için transfer sezonu kapanırken Burak Yılmaz, santraforsuz kalma pahasına 8 Milyon Euro'ya Çin'in Beijing Guoan takımına satıldı. İşin komik tarafı; Guoan istediği yıldızları alamadığı için Burak Yılmaz konusunda çok istekliydi ve Burak Yılmaz'a ödenecek yalnızca 1 yıllık maaş, Galatasaray'a önerilen toplam bonservis bedelinden fazlaydı. Yönetim bunda da basiretsiz kalmıştı. Bir diğer komik durum ise teknik direktör Mustafa Denizli'nin bunlardan Burak satıldıktan sonra haberdar olmasıydı.
9- Emre Mor Pişmanlığı ve Bileklik Komedisi
Mustafa Denizli'nin, Emre Mor için 'Kesinlikle alın!' talimatı verdiği yönetim bu geleceği parlak çocuğun kulübüne 500 Bin Euro gibi komik bir rakam teklif etti. Üstelik UEFA'dan transfer kısıtlaması henüz gelmemişti. Kendine çok güvenen Galatasaray yönetimi, 'Nasıl olsa ceza almayız, bileklikten sonra o işe bakarız' diye düşünmüş olacak ki bu işi de erteledi. Nihayet UEFA, bileklik projesini 'Başarı olasılığı somutlaştırılmamış, soyut bir proje' olarak değerlendirdi ve Galatasaray'ı Avrupa kupalarından 2 yıl men etti.
10- Yıldız Futbolculara Yüksek Cezalar
Hepinizin malumu Sneijder'ın Türkiye'deki futbol yönetimlerini bombaladığı röportajdan sonra yönetim Sneijder'ı taraftarın önüne atmak için müthiş bir fırsat yakaladı. Dünyaca tanınan ve taraftarın çok sevdiği bir yıldız olduğu için yüksek maliyetli Sneijder'ı takımdan göndermenin formülünü bulmakta zorlanan Dursun Özbek yönetimi, yeni sezon hazırlıklarının başladığı antrenmana teknik direktör Riekerink'ten izinli alarak katılmayan Sneijder'a 2,5 Milyon Euro'luk bir ceza faturası kesti. Bu usulsüz mobbing karşısında Sneijder ipleri koparmaya çok yaklaştı. Çok fazla sarı kart gördükleri gerekçesiyle benzer bir fahiş fiyatlı ceza da Muslera ve Selçuk İnan'a da da kesilince Galatasaray gerçekten tam bir cadı kazanına döndürüldü. Şimdi ne olacak? Tüm bu saçma sapan olayların sorumluları istifa edecekler mi büyük merak konusu. Bu durumda ne yapılması gerek? Bu işi çözerse taraftarın azmi ve yönlendirmesi çözer diyerek çözüm önerilerinizi yorum kısmında bekliyoruz.
Yorum Yazın