Dışarıda Yemekten Sonra Meyve Almaya Paramız Yetmez Oldu: Simitçiler de İsyan Ederken Açlık Sorunu Büyüyor
Türkiye'de son açıklanan TÜFE'de gıda enflasyonu yüzde 93,93, tarım ÜFE yüzde 148,90 ve tarım girdi fiyat endeksi yüzde 123,72 oranında gerçekleşti. Tarım ve hayvancılık politikaları uzun zamandır tartışılırken, üzerine bir de maliyetler eklenince işler içinden çıkılmaz bir hal almaya doğru gidiyor. Ancak bu durumun en çok acısını dar gelirliler yaşıyor. Et, süt, yumurta özellikle gelişim çağındaki çocuklara yedirilemezken, ülkede gizli açlık sorunu gelişime engel oluyor. Dışarıda yemek, yerli için zorlaşırken, turistler sayesinde işletmeler ayakta kalmaya çalışıyor. Çalışanlar porsiyon azaltırken, simit de alım gücünü aşıyor. Meyve fiyatları üç haneli fiyatlarla telaffuz ediliyor. Enflasyon, sadece ekonominin konusu olmaktan çıkıyor.
Türkiye’de giderek artan gıda enflasyonunun kronik ve gizli açlığa neden olduğunu belirten Dağ, yeterli gıdaya ulaşılamamasının özellikle çocuklarda bünye zayıflamasına yol açarken, enfeksiyonlara ve hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi.
Gazete Duvar'dan Nur Kaplan haberine göre, Türkiye Diyetisyenler Derneği Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, gıda fiyatlarındaki yükselişin halk sağlığı sorununa dönüştüğünü belirtti. Büyüme ve gelişme geriliğine dikkat çeken uzman, toplumun yüzde 7'sinin bodur olduğunu 0-5 yaş arası çocuklarda ise bunun büyük bir sorun olduğunu belirtti.
Dağ, düşen alım gücü ile sağlıksız ve ucuz ürünlere yönelen tüketicilerin, protein içeriği yetersiz et ve süt ürünlerinin yer almadığı bir beslenme şekline dönüldüğünü açıkladı. Yetersiz beslenmenin ‘gizli’ açlık olarak görüldüğünü, gıdaya erişilemediğini açıkladı. Et tüketiminin her zaman zor olduğu Türkiye'de yeterli gıdaya ulaşamıyor olmanın yaşam hakkını tehdit ettiğini söyledi.
Simit 5 liraya çıkınca satışlar düştü. Fırıncılarla simitçiler arasındaki kazandıran anlaşma bozuldu.
Cumhuriyet'ten Simay Gözener'in aktardığına göre, anlaşmanın bozulmasını protesto etmek amacıyla greve giden simitçiler, fırıncılardan anlayış bekliyor. Simit tezgahı sahibi Veli Aydın, bozulan anlaşma için, 'Yıllardır bir simit, bir simit kazandırıyordu. Kazancımızla masrafları çıkarıyorduk. Fırıncılar bu anlaşma bozdu. Cebimize girecek 25 kuruşu bize bıraksınlar, para kazanmak zorundayız” dedi.
Fırıncı Emrah Dönmez de “Malzeme fiyatları devamlı zamlanıyor. Günde birkaç sefer simit dağıtımı yapıyoruz mazotta da artış var. Ürünlerin hiçbirini ertesi gün aynı fiyattan alamıyoruz. Simidin maliyeti 2,5 TL zarar etmek istemiyoruz.
İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin konuya ilişkin yorum yapmadı.
Sosisli sandviç yüzde 185, tavuk dürüm yüzde 125, fast food menüler yüzde 70 zamlandı.
Cumhuriyet'ten Alican Polat'ın aktardığına göre, geçen yıl 7 lira olan sosisli sandviç bu yıl 20 lira olurken, tavuk döner dürüm 16 liradan 36 liraya ve fastfood menüler 37 liradan 63 liraya çıktı. Gıda enflasyonunda lokanta ve büfe menüleri yüzde 18'e varan oranlarda arttı.
Şişli’de bir dönerci ortalama menünün 100 lirayı bulduğunu belirtirken, 'Geçen yıl aynı menü 40 lira tutuyordu' diyor. Yine Şişli’de bir büfe işletmecisi de geçen yıl kilosunu 45 liraya aldığı sosisin bu yıl 135 lira olduğunu bunun yanında da elektrik faturasının 6 kat arttığını söylüyor. Bu da günde 50 tane satılan ürünün şimdi 20-25 kadar ancak satıldığını ki alanların da ağırlıklı turist olduğunu belirtti.
Yemeğin yanında içecek satışının durma noktasına geldiğini belirten sektör çalışanları firmaların kampanyaya gittiğini söylüyor.
Gıda enflasyonu hazır yemek firmalarını da vururken, çalışanlar evden yemek getiriyor.
Yemek Sanayicileri Federasyonu Başkanı Hüseyin Bozdağ, sözleşmelerin 20 liradan 40 TL’ye çıktığını ancak durmayarak yakında 51 TL olacağını belirtirken, maliyet artışlarının durmadığını sözleşme sürelerinin kısaldığını, kredi sınırlamaları ve faiz oranlarıyla finansmanda da sıkıntı olduğunu açıkladı.
Geçen yıl 25 lira olan devletin yemek vergi istisnası yılın ilk yarısında 36 TL olurken, sonrasında 51 TL’ye çıkarıldı. İşyerleri henüz bu ücretleri işçiye yansıtmazken, lokantalardaki fiyatlar nedeniyle işçi ucuz ve sağlıksız yiyeceklere yönelmek zorunda kalıyor.
Beşiktaş’ta bir firma çalışanı yemek ücretlerine yapılan yüzde 100 zamma rağmen porsiyon küçültmek zorunda kaldığını söylerken, evden yemek getirmek durumunda olduğunu belirtti.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı dar gelirli için meyve ve sebzeyi lüks hale getirdi.
Sözcü'den Ali Selim Yamanlı'nın aktardığına göre, bazı meyvelerde etiketler 3 haneyi geçti. Avcılar’da bir markette incirin kilosunun 159,98 TL olması sosyal medyada da gündem olurken, yaz mevsiminde olmamıza karşın bir çok meyvede durum aynı şekilde.
Bir incir tartıldığında tanesi 13,12 TL tuttu.
Yazar Yılmaz Özdil, “Bir adet incir 13 lira… Memleketin ocağına incir ağacı dikildiğinin kanıtı!” yazarak bu görseli paylaştı.
Prof. Dr. Özgür Demirtaş “Nasıl gidiyor…” diye sordu.
Beyoğlu Balık Pazarı’nda da 240 liralık incir vatandaşları bekliyordu.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Bazı AK Partili Vekiller ‘meyveyi, sebzeyi yaz gelince mevsiminde yiyin’ diye millete akıl verip, sabır telkin ediyordu. Yaz geldi de geçiyor. Bilecik domatesi Bilecik'te 15 lira. Milletin sabır taşı çoktan çatladı. Saraydaki kibirlinin haberi yok” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp de, Türkiye'nin dünyanın en büyük kiraz üreticisi olarak, “Vatandaşımız kiraz satın alamadıktan, çocuğuna yediremedikten sonra neye yarar?” dedi.
Sosyal medyada meyve fiyatları gündem olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Tarım ülkesi Türkiye'de tarım enflasyonu daha etkileyecek sanki. Siz ne dersiniz?
Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇
Yorum Yazın
Enflasyondan en çok yakınanlardanım ama bu fiyatlandırmalarda bi gariplik söz konusu. Mersin'de cuma pazarında inciri pahalı diye almadım 30 TL idi. Kiraz 15... Devamını Gör
AKP'YE oy verenlerin cezası
Hiperenflasyon is coming💰💰💰💰💰 bas merkez bas para bas