Çoban, Kurye, Güvenlik: Üniversiteliler Kendi İşini Yapamıyor, Mezunların Yüzde 12'si İşsiz
Türkiye’de üniversiteli işsiz oranı her geçen yıl artıyor. TÜİK’in 15 Ocak’ta açıkladığı verilere göre yükseköğretimde işsizlik oranı yüzde 12.8. Esas Sosyal'e göre ise bu rakam yüzde 35. İş bulamayan üniversite mezunları geçimlerini sağlamak için ne iş olursa yapıyorlar. Kimi diplomasını duvara asıp kurye olarak çalışıyor, kimi çobanlık yapıyor, kimi de güvenlikçi...
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Ocak’ta açıkladığı 2017 Ekim dönemi istatistiklerine göre işsizlik oranı, yükseköğretimde yüzde 12.8’i buluyor.
Hürriyet Gazetesi'nden Esra Açıkgöz'ün haberine göre, TÜİK, İŞKUR kayıtlarını dikkate alıyor. Bu nedenle diplomalı işsiz oranı daha yüksek olabilir. Çünkü, üniversite mezunlarının büyük bölümü genellikle İŞKUR üzerinden iş aramıyor.
'2015 yılında üniversite mezunlarının işsizlik oranı yüzde 24’tü, bu yıl yüzde 35'
Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Esas Sosyal Kurucular Kurulu Başkanı Emine Sabancı verdiği bir röportajda ''Esas Sosyal’i kurduğumuz 2015 yılında üniversite mezunlarının işsizlik oranı yüzde 24’tü. 2016’da yüzde 28’e, bu yıl yüzde 35’e çıktı. Şirketler, ilk 10-15 dışındaki üniversitelerin mezunlarını işe almıyor. Yeni mezuna 2-3 yıllık deneyim soruyor. ‘İlk Fırsat’ projesiyle alt sıralardaki üniversitelerden mezun gençlere maaş verip STK’larda çalışmalarını sağlıyoruz.'' diyor.
'Kadın üniversite mezunları daha çok işsiz kalıyor'
Ankara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Toksöz, erkeklerde işsizlik oranının yüzde 8.8, kadınlarda ise bu oranın 21.1 olduğunu belirtiyor. Kadınların işsizlikle karşılaşma risklerinin erkeklerden çok daha yüksek olmasının birçok nedeni olduğunu söyleyen Toksöz şöyle devam ediyor: ''Eylül 2017’de TÜİK İşgücü İstatistikleri’ne göre, yüksekokul ve fakülte mezunu işsiz sayısı 1 milyon 38 bin. Bunun 659 bini kadın. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8.8, kadınlarda 21.1. Kadınların işsizlikle karşılaşma risklerinin erkeklerden çok daha yüksek olmasının birçok nedeni var. İşgücü piyasasına egemen olan cinsiyetçi bakış açısı, işverenlerin iş arayan kadınlara önyargıyla yaklaşmasına neden oluyor. İşverenler evlenip, çocuk sahibi olup, izne ayrılacağı veya işi hepten bırakacağı gibi gerekçelerle kadınları işe almakta isteksiz davranıyor, geçici işlere alıyor.''
'Güvencesizlik gençlerin zoruna gidiyor'
‘İşsizlik Yok, İş Beğenmeme Var!: Farklı Aktörlerin Gözünden Genç İşsizliği Nedenlerini Anlamak’ araştırmasını ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu ile birlikte yapan TED Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kezban Çelik, gençlerin iyi ücretli, çalışma süreleri belirli, sigortalı, eğitimlerine uygun iş bulamadıklarını söylüyor. Çalışma saatlerinin uzun olması ve seçeneklerindeki işlerin eğitimlerine uygun olmamasının gençlerin işsiz kalmasına neden olduğunu söyleyen Çelik, ''İşverenlere göre ise gençler rahat, masa başı iş istedikleri’ için işsiz. Güvencesizlik gençlerin zoruna gidiyor. Güvenceli tek iş devlette. KPSS’ye hazırlanmak, tüm sermayelerini bu beklentiye yatırmak isteyenlerin sayısı hayli fazla. Özellikle kadın genç işsizler için neredeyse tek yol bu.'' diyor.
'Emek verdim karşılığını görmek istiyorum'
29 yaşındaki Serap Akbulut, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi kamu yönetimi bölümünden dereceyle mezun oldu, şimdi özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
''29 yaşımdayım. 2011’de Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi kamu yönetimi bölümünden dereceyle mezun oldum. 2012’de KPSS’ye hazırlandım ancak olmadı. Maddi imkânsızlık yüzünden ailem fazla yatırım yapmak istemeyip iş ya da evlilik için baskı kurunca çalışmaya başladım. Çağrı merkezinde çalıştım. Sonra başka şirkete girdim, şefimiz ilkokul mezunuydu ancak bizden eski olduğu için üstümüzdü ve bizi çok zorluyordu. Psikolojik baskı vardı. İş imkânı geniş olduğu için güvenlik sertifikası almaya karar verdim. İki senedir bir lisede güvenlik görevlisiyim. Hem evin masraflarını, hem KPSS hazırlık için dershane paramı karşılıyorum. Altı yıldır kendi alanımda çalışamıyorum. Şu an hangi kadro olursa gitmeye razıyım. Arkadaşlarımı görüyorum, bazılarının yaşı benden küçük, kendi işlerini yapıyor. Üzerimde aşırı baskı var. Ailen bir şey bekliyor senden. Emek verdin, karşılığını görmek istiyorsun. Hayatı sürekli erteleyerek yaşıyorsun. Bize daha fazla kadro açılması gerekiyor.''
'İş bulamayınca memleketime dönüp çobanlığa başladım'
Atatürk Üniversitesi, Sosyal Hizmetler Uzmanlığı bölümünden mezun olan Orhan Çay iş bulamayınca memleketine döndü ve çobanlık yapmaya başladı.
''1987 doğumluyum. Tunceli’de yabancı dil ağırlıklı bir liseden mezun oldum. 2010’da Atatürk Üniversitesi’nde 4 yıllık sosyal hizmetler uzmanlığı bölümüne girdim, 2015’te bitirdim. 18 yıla yakın okuduk, iş bulamayınca mecburen geri döndük, geldik. İki yıldır iş arıyorum, bulamadım. Devlet kurumuna yerleşmeye çalıştım. KPSS’ye girdim, mezun olduğum yıl 60’larda atama olmuştu, 15 kadro boş kalmıştı. Daha sonra alımlar epey düştü. Yerleşemedik bir yere. En fazla 100 kişi alıyorlar. Şimdi Tunceli’deki köyüme döndüm, çobanlık yapıyorum. Bildiğimiz bir bu iş var, başka işimiz yok, ne yapalım? İşsizlik tek taraflı bir sorun değil. Kadro az açılıyor ama öğrenciler tarafından da belli bölümlere yığılma var, bu da bir sıkıntı yaratıyor.''
'Üzüm satar onurlu yaşarız'
Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu olan Doruk Engin de Manisa'da tarımla uğraşıyor.
''Hayalimdeki bölüm olan sosyolojiyi kazandım. Ege Üniversitesi’ni bitirdim. İzmir’in yaşanılacak bir şehir olduğuna kanaat getirip, akademik hayallerimi bu şehir ve etrafına kurdum. Yüksek lisans yaptım, kadro bekledim ama tabii ki senelerce beklemek gerekiyordu. İş aradım İzmir’de ama yaşamak için İstanbul’a gitmek şart! Akademik kariyer de bununla beraber hayal oldu. Bir reklam ajansında stajyer olarak işe başladım. 4-5 sene reklam sektöründe koşturduktan sonra büyü geçti. Sonraki hayatım İstanbul’da insan gibi yaşayabilmemi sağlayacak bir iş bulabilme arayışıyla geçti. İş görüşmelerinde ‘İstediğin maaşa üç kişi çalıştırırım’, ‘Sektörde sigortalı çalışan mı var?’, ‘Hafta sonu çalışmamak ne demekmiş?’ diye sanki isteklerim anormalmiş gibi laflar edilince artık böyle iş bulamayacağımı anladım. Eşim de televizyon sektöründe senelerce sinir ve stres içinde çalışmıştı. Eşimin aileden kalma bir bağı var Manisa’da. ‘Üzüm satar, onurlu yaşarız’ dedik. İstanbul’da kazandığımız paraların yakınından bile geçemeyiz bir daha ama mutluyuz.''
'Gözyaşı dolu zorlu bir yol'
Akdeniz Üniversitesi Maliye Bölümü olan Mücteba Kara, 5 yıl boyunca işsiz kaldı şimdi ise kuryelik yapıyor.
''33 yaşındayım. Akdeniz Üniversitesi Maliye Bölümü 2010 mezunuyum. Toplamda neredeyse beş yıldır işsizim. Kardeşimin tavsiyesiyle tekrar sınava girdim. Kocaeli’nde 2 yıllık tıbbi görüntüleme kazandım. Masraflarımı karşılamak için en kestirmeden iş bulmam lazımdı, part-time kuryelik oldu. Yani hâlâ gerçek bir işim yok. Okuldan sonra iki yıldan fazla KPSS-A grubuna hazırlandım. KPSS-A beş dersten oluşuyor: Hukuk, iktisat, işletme, maliye ve muhasebe. Günde 8 saat ders çalışmalısınız. Puanlarınıza göre kurumlar sizi sınavlara çağırır ve tekrar sınav yapar. Yazılıdan yeterli puanı alanlar sözlü sınava çağrılır ve ‘torpil’ süreci başlar. Ben ve arkadaş çevrem defalarca sınavlara girdik. Sabır ve gözyaşı dolu, zor bir yol. Aileni ve çevreni beklentiye sokup sonra da başarısız olmak.''
Yorum Yazın
Çünkü herkes üniversiteli oluyor.Popülizmle eğitim sistemi olmaz. 200 bine giremeyen kişinin üniversiteli olması 50 bine giren kişinin işe girmesini zorlaştı... Devamını Gör
heryere üniversite açar, ara eleman yetiştirmeyi bırakırsan olacak olan bu.
İİBF diye bir fakülte var sadece işsiz insan yetiştiriyor. İşin garibi üniveriste açmak için bu lanet fakülteyi de açma zorumluluğu koymuşlar. Üniversite açm... Devamını Gör
Yahu nerede bir üniversite muhabbeti, hemen altına bu yorum giriliyor. Nasıl bir kuyruk acınız var anlayamadım. Sen kalmış Ekonomiye, İş Yönetimine falan çı... Devamını Gör