Başbakan: 'Gezicilerle Paralel Örgütün Patronu Bir'
'Baykal'la İlgili Görüntüyü de Yayınlayın'
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun ses kayıtlarını yayınlamasını eleştirerek 'Bugün de eski genel başkanla ilgili o görüntüyü de yayınlayın' dedi.
Parti grubunda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında, eski bakanlara ait ses kayıtlarını yayınlayan Kılıçdaroğlu'nu sert bir dille eşetirdi.
Geçtiğimiz hafta ses sistemi yerleştirerek parti grubunda eski bakanlarla ilgili ses kayıtlarını yayınlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan 'Yayınlanması yasak olan şeyleri vekillere dinletiyor. Bu dinlemeler hukuk çiğnenmek suretiyle yapılmış ve kamuoyuna sızdırılmıştır. Ortada suç işlemeyi bırakın ihanet vardır. Madem öyle madem ahlaksızlık ve kuralsızlık bu boyutlara ulaştı. CHP'ye bir çağrı yapıyorum. Bugün de arkadaki perdeden CHP eski genel başkanıyla ilgili internete verilen bizim engellediğimiz o görüntüyü de yayınlayın' şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Yenikapı hattını açarak Sarıyeri Marmaray hattına oradan da Üsküdar ve Kartal'a bağlamış olduk. Ek maliyeti göze alarak tarihi eserlerin ortaya çıkması için hassasiyet gösterdik. Kazılar sırasında 23 antik gemi kalıntısı ve 50 bin tarihi eser ortaya çıktı. Bilinen tarih 8500 yıl öncesine kadar belirlenmiş oldu.
'BALIK TUTUYORSANIZ SEBEBİ BİZİZ'
Seyir terasından Haliç'i ve İstanbul'u seyretmek heyecan veriyor. Birileri de balık tutuyor köprülerde. Ben başkan olduğum zaman bırakın balık tutmayı orada geçilmiyordu. Eğer balık tutuyorsanız sebebi biziz biziz. Chp'den İstanbul'u aldığımız zaman Haliç'te kokudan geçilmiyordu. Haliç tükenmişti. Sizin çevrecilikle ne alakanız var. Şimdi tertemiz Halic'i buldunuz oradan balık tutuyorsunuz bunlar nerden geldi farkında değilsiniz. Bunlar bu kadar İstanbullu.
'ÖĞRETMENLERİMİZ YENİ SİSTEME AYAK UYDURDU'
İstanbul'da iki hastane açılışına katıldık. Biri şehir hastanesi biri de Bakırköy'de bir hastane. Ankara'da da bir başka önemli törene katıldık. Türkiye genelinde 81 vilayetimizde 100 bin öğrencimize tablet bilgisayarlarını teslim ettik. Şu ana kadar 163 bin tablet dağıttık. Mart ayı sonunda bu sayıyı 675 bin daha ilave edeceğiz. Böylece yayılarak tablet bilgisayarlar yavrularımızın eline ulaşacak. Arkadan yeni ihale geliyor oradan 10 milyon tablet bilgisayar dağıtılacak. Şu an itibariyle meslek liseleri hariç tüm liselerimizdeki sınıflara 85 bin adet etkileşimli tahta kurulması işlemini gerçekleştirdik. Meslek liseleri ve diğer okulları kapsayacak şekilde 40 bin okula daha akıllı tahta yerleştirilecek. Öğretmenlerimiz yeni sisteme ayak uydurdular. 5 bin eğitim videosu ve 3200 metin ve ses kaydı oluşturuldu. 54 bine yakın görsel malzeme hazırlandı. 100 bin öğretmenimiz Fatih Projesi'nin eğitimini aldı.
'DÜNYA BUNUN FARKINA VARDIĞI ZAMAN ALAY EDER'
İnternete sansür diye yaygara koparanlar var. Bakın biz laf üretmiyoruz, biz icraat üretiyoruz. Dün 100 bin öğrencimiz evlerine ellerinde tablet bilgisayar ile gitti. Yaklaşık 163 bin öğrencimiz şu anda etkileşimli tahtayla yani internetle eğitim görüyor. Bu iktidara nasıl oluyorda internete karşısınız yakıştırması yapıştırılmaya çalışılıyor. Bu medyanın plazalarda attığı manşetlerle Anadoluda milletin yaşadığı bir değildir. Bu hükümete interneti engelliyor diye ithamda bulunamazsınız. Dünyanın belli odakları bu medya gruplarıyla ortak haberler veriyor. 163 bin çocuğa tablet bilgisayar dağıtan bir iktidara interneti yasaklıyor iftirasını atarsanız dünya bunun farkına vardığı zaman herkes bununla alay eder. Geniş bant abone sayısı şu anda 34 milyona ulaştı. Bu kadroya yasakçı derseniz sansürcü derseniz diktatör diye çamur atarsanız o çamur döner atanların yüzüne çarpar.
'İNTERNETTE GEZERKEN EKRAN GÖRÜNTÜSÜ ÇIKIYOR'
Ancak internet ve bilgisayar eğer uygun şekilde kullanılmazsa denetim ve düzen altında olmazsa yararlı bir araç olmaktan eğitim aracı olmaktan çıkıyor çok acı sonuçları olan bir tehlikeye dönüşüyor. ABD'de bu tehditi önlemeye dönük çok sıkı tedbirler var. Avrupa'da aynı şekilde tedbirler var. İnternetin nasıl bir tehdit olduğunu görülmesi açısından bir arkadaşımızın çocuklarının yaşadığı bir hadiseyi anlatmak istiyorum. 12-13 yaşlarında 2 çocuk internette gezerken ekran görüntüsü çıkıyor. Görüntüde çocuklardan birinin resmi var. Birileri bilgisayara girmiş kamerasını kontrol altına almış ve görüntüyü çekmiş. Sonra o görüntüyü yayınlamış. Sizi tanıyoruz sizi biliyoruz adresiniz elimizde biz jandarmayız polisiz diyerek jandarma polis ve mitin logolarını da sayfaya yerleştirerek çocuklardan verilen hesaba para yatırmaları istenmiş.
'BİRÇOK ÇOCUK EKRANDAN EMREDİLENİ YAPIYOR'
Birçok çocuk anne babaları duymasın diye ekrandan emredileni yapıyor. Bu çocuklar korkuyla ağlayarak babalarını arıyor. Babaları da çocukları teskin ediyor. Bu işte en basit dolandırıcılıktır. biz bunlara karşı tedbir alınca koro halinde sansür türküsü söylenmeye başlıyor. Bizi anne babalar anlıyor. Bizi öğretmenler anlıyor. Bir kızın eline pankart vererek bir eylem yaptırdılar. CHP de buna sahip çıktı. Bunlara ben kaç kere anayasa maddesini okudum. Bu bizim görevimiz, gençliğin korunması maddesinde ne emrediliyorsa yapmakla mükellefiz. İnternete sansür geliyor diye sokağa dökülenler bugün de aynısını yapıyor. Özgürlük kısıtlanmıyor sadece ahlaksızlık şantaja karşı tedbir alınıyor. Neşter doktorun elinde hayat kurtarır ama katilin elinde can alır.
'BAYKAL'LA İLGİLİ GÖRÜNTÜYÜ DE YAYINLASIN'
Bu yasadan en çok CHP ve MHP yararlanır. Çünkü en fazla kaset ile şantaj yapılan CHP ve mHP'dir. Seviniyorlar aslında ama paralel yapıya şirin görünmek için ses çıkaramıyor. CHP genel başkanı ses sistemi kurdurmuş. Yayınlanması yasak olan şeyleri vekillere dinletiyor. Bu dinlemeler hukuk çiğnenmek suretiyle yapılmış ve kamuoyuna sızdırılmıştır. Ortada suç işlemeyi bırakın ihanet vardır. Madem öyle madem ahlaksızlık ve kuralsızlık bu boyutlara ulaştı. CHP'ye bir çağrı yapıyorum. Bugün de arkadaki perdeden CHP eski genel başkanıyla ilgili internete verilen bizim engellediğimiz o görüntüyü de yayınlayın.
'AÇIN BEDDUA GÖRÜNTÜLERİNİ İZLEYİN'
Grupbaşkanvekiliyle ilgili yayınlar da yapıldı. Onu da verin: Madem bu kadar yasaları hiçe saydınız. Bugün de grup salonunda CHP'li belediye başkanlarının rüşvet pazarlıklarını da yayınlayın. Bugün de patronunuzun ananaslı tesbihli Ugandalı ses kayıtlarını yayınlayın. Hakimlere savcılara verilen ihanet talimatlarını yayınlayın. Hatta açın beddua görüntülerini hocanız beddua etsin siz de CHP'liler olarak hepbirilikte amin deyin. Bugün baktım bi yerde karikatür var. Malum medya diyeceğiz artık. İşe alınmada memur alımında jüri karşısında imtihana girecek olan güya üç tane önünde Ak Parti kendilerine göre üç tane akpartili onları devlete almıyor. Ya bunu siz yaptınız siz. Şecaat arzederken sirkatin söylüyorsunuz. Siz sizin zihniyetinizde olmayan kimseyi devlete almak istemediniz. Şimdi elinizden bu güç gidiyor diye çılgına döndünüz. Onun için bu kadar bağırıyorsunuz.
'HOPLAMAYA ZIPLAMAYA BAŞLADINIZ'
Şimdi de bunlar elinizden gidince hoplamaya zıplamaya başladınız. Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. İşiniz sadece bedduaya kaldı. Biz bedduayla değil duayla yürüyoruz. Bizim arkamızda 77 milyonun duası var. Filistinli, Mısırlı Açelinin duası var. Bizim arkamızda bebeğinin başında ellerini Rabbe açarak feryad eden bize hayır duaları eden o tertemiz samimi yüreği paramparça suriyeli annelerin duaları var. Kimin elinde ne varsa hiç çekinmesin ortalığa döksün. CHPnin MHP'nin siyaset için kırıntılara ihtiyacı var. Buyursunlar önlerine kırıntı ve yemleri atsınlar. Korkaklar zafer anıtı dikemezler.
'ŞU ANDA KORO HALİNDE SALDIRIYORLAR'
Bizim partimizde korkaklara yer yoktur. Şunu da unutmayın, biz bu makamlara medyanın üfürmesiyle değil sermayenin desteğiyle değil milletin mührüyle geldik. Üstelik buraya medyaya rağmen geldik. 28 Şubatta bu medya bize en alçakça saldırıları yaptı. Ceza aldığımızda muhtar bile olamaz diyerek zil takıp oynadılar. Onların alay ettiklerini bu millet Başbakan yaptı. Çok daha enteresanı 411 el kaosa kalktı diyerek milli iradeyi aşağılayanlara Ak Parti'nin kapatılması için ellerinden geleni yapanlara rağmen buradayız. Şu anda koro halinde saldırıyorlar. Milletten cevabını daha önce aldılar. Dava sürecinde yaptılar cevabını aldılar. Başörttüsü oylamasında yaptılar cevabını aldılar: Her seçimde saldırdılar cevabını aldılar. 30 Mart'ta da gereken cevabı milletten alacaklar. Hiç şüpheniz olmasın. Hangi manşeti atarlarsa atsınlar son manşeti sandıkta millet atacak.
KABATAŞ OLAYI
Medya tarihinin en aşağılık linç girişimi yapılıyor. Tarihte başka örneği yok. Bir kadıncağız açık söyleyeceğim bizim Bahçelievler belediye başkanımızın gelini. Kabataşta 6 aylık çocuğuyla linç girişimine maruz kalıyor. İfade vererek izah ediyor. Yetmedi adli tıp raporuyla darp izlerini belgeliyor. hazirandaki bu girişimi yetmezmiş gibi 8 ay sonra bu sefer de medya yeniden linç girişimine başlıyor. O malum gazeteler televizyonlar aynı yerden emir alarak aynı cümlelerle genç bir kadın üzerinden linç kampanyası başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü vicdanınız bu kadar mı? Akşam eve gidince çocuklarınızın eşinizin yüzüne nasıl bakıyorsunuz. Aynı hadise sizin çocuklarınızın başına gelsseydi böyle mi davranırdınız. 8 Mart dünya kadınlar gününde hangi yüzle kadın haklarından bahsedeceksiniz. Bundan sonra her tecavüze uğrayan kadın bunları ikna etmek için elinde görüntü kaydıyla mı dolaşacak. Kocasından şiddet gören iddiasını ispat için elinde kayıtla mı gezecek. Sokakta öldürülen kadın cesedinin yanına görüntü kaydı mı koyacak. Bunlar çıkmışlar olayın nasıl olmadığını ispat etmeye çalışıyor. Vicdan vicdan vicdan. Eğer o kadın başörtülü olmasaydı bu linç olur muydu? Dün başörtüsüne füruat diyenler başörtülü kadın üzerinden başörtüsü düşmanlığını sürdürüyorlar.
'MİLLET O MANŞTLERİ UNUTMADI'
Amaca bulaşmak için her yol meşrudur diyorlar. Miraçtan indirim Peygamberi kamyonete bindiriyorlar. Her istediklerini meşru hale getiriyorlar. Ya siz bunların arkasına nasıl takıldınız. Bunlarla ne işiniz var. Gezicilerle paralel örgütün patronu bir. Bunlar zaten ezelden kardeş. İşte şimdi de dayanışma içinde milli iradeye karşı operasyon yürütüyorlar. Biz bunları 28 Şubattaki ihanetlerinden de tanırız. Bakın o başlıklara: Beceremediniz artık bırakın manşetini bu millet unutmadı unutmayacak. O ihaneti o hançeri 28 Şubatçılarla yapılan işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı... Hazreti Yusuf'u kuyuya kardeşleri attı. Allah o Yusufu kuyudan çıkardı Mısır'a vezir yaptı. Allah kadiri mutlaktır. Unutmayın manşetlerin dediği değil milletin dediği olur, Allah'ın dediği olur. Bu alçaklığın hesabı da er ya da geç bu hainlerden sorulur. Bir an bile olsun rehavet içinde olmayacağız.
'PARTİLERİN TABANLARINI RAHATSIZ EDİYOR'
17 Aralık darbe girişimi çökmüştür. Milli kurumlara istikrara yönelik saldırı tamamen püskürtülmüştür. Şu anda 4 milyar dolar yaklaşık tekrar Türkiye'ye döndü. Bu onları rahatsız ediyor. Paralel yapının başını çektiği ittifakın iki hedefi var. Biri 30 Mart diğeri de çözüm süreci. 30 martta akparti olarak gümbür gümbür geliyoruz. Anketlerin tamamında 2011 seçimlerindeki oy oranını muhafaza ettiğini görüyoruz. Şu anda CHP'ye gönül veren kardeşler, MHP'ye gönül veren kardeşler darbe girişiminden ve partilerinin tutumundan çok ciddi rahatsızlar. Paralel örgütün maşası haline gelmeleri bu partileirn tabanlarını rahatsız ediyor. 2010 referandumunda CHP ve MHP marjinallerle bir araya gelmişti. Bu ittifaktan rahatsız olan CHP ve MHP'liler de halkoylamasında evet oyu vermiş oy oranının yüzde 58'e yükselmesini sağlamışlardır.
'İLK MEYDAN MİTİNGİMİZ SİVAS'TA'
Şu anda yine bu partilerin tabanı Ak Parti'ye taşınacaktır. Bunun için çok çalışacağız. Ulaşılmadık tek bir kişi bile bırakmayacağız. Bu hafta sonu Sivas'tan yola çıkıyoruz. İlk meydan mitingimizi Sivas'ta yapacağız. Sivas'tan Yozgat'a geçeceğiz. Afyon karahisar ve Kütahya mitinglerimizi yapacağız. Bu hafta 4 ilimizi ziyaret ederek halkımızla kucaklaşacağız.
Bu ihanet girişimini ulaştığımız her kardeşimize anlatacağız. Her yerde anlatacağız. Ana kademe kadın ve gençlik kolları yoğun ve farklı biçimde çalışmalı.
'SAĞOLSUNLAR VAROLSUNLAR'
Geçtiğmiz hafta HSYK yasasının iyi niyetle ertelediğimiz maddelerinin oylaması yapıldı. Eğer iyi niyetimiz karşılığını bulmazsa kanunu geçireceğimiz söylemiştik. Genel kurul salonu yine terörize edildi. Çıka çıka 28 tane ret oyu çıktı. Samimi iseniz neden Mecliste bunu ortaya koymuyorsunuz? 28 tane ret oyu... Yaptıkları şey ne? Şiddet.. Terörize etmek. Karşılığını bulunca da feryat ediyorlar. Bu yasaların parlamentodan geçmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Vekil arkadaşlarımın dik duruşları ve sabaha kadarki mücadeleleri sebebiyle teşekkür ediyorum. Sağolsunlar varolsunlar. işte mesele bu. Demokrasi mücadelesi böyle verilir.
'ALLAH SABIR VERSİN'
Muhalefetin genel başkanları çıkmışlar eleştiriyorlar. Gelin önce genel kurulda grubunuza sahip çıkın. Neden oylama sırasında orada bulunmadınız da grubunuzu oraya taşıyamadınız. Silivri önünde bulunuyorsunuz. 2 ay öncesine kadar hukuku ayak altına alıyordun 17 Aralık'ta ne oldu da hukukun üstünlüğüne inanmaya başladın. Bunlar inanın CHP'yi de MHP'yi de paralel güçlerin oyuncağı haline getirdiler. Her iki partide tarihleri boyunca hiç böyle acınacak hale getirmedi. CHP ve MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime Allah sabır versin.
'ACILI SÜREÇ 1 YILDIR CAN ALMIYOR'
Bu paralel yapı tarafından çözüm süreci de hedef alındı. Silahların tekrar konuşması için kışkırtmalar yapılıyor. Hükümetin taviz verdiği söylenerek kışkırtılıyor. Millet bu kışkırtmalara gelmiyor. Çatışmasız ortamda bir yılı aştık. 30 yıldır devam eden acılı süreç son bir yıldır can almıyor. Hiçbir taviz vermedik ilkemizden vazgeçmedik. Bir tek bile anayasa maddesini çiğnemedik. Meşruiyetten bir an olsun ayrılmadık.
'ŞİMDİ ARTIK SON ÇETEYLE MÜCADELE EDİYORUZ'
Oluşan bu bahar havasından 77 milyonun tamamı da memnuniyet içinde. Türkiye genelinde olayın etnik unsurlar bazında da inceledik. Güzel gelişmeler var. Güneydoğuda hayat değişti. İklim tamamen değişti. Doğuda batıda kuzeyde güneyde 77 milyon tebessüm etmeye başladı. Buradan tekrar ediyorum Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki en büyük engel unutmayın çeteler olmuştur. Mafyatik yapılanmalar olmuştur. Cuntalar olmuştur. 11 yıl boyunca çetelerle mücadelemizde sağladğımız başarımızda demokratik hamleler yaptık. Şimdi artık son çeteyle mücadele ediyoruz. Bu paralel yapı da çöktüğünde demokrasinin önünde hiçbir engel kalmıyor. Demokrasiye saldırıyorlar demokrasiyi yıpratamayacaklar. Tam tersine demokrasi buradan da güçlenerek çıkacak. Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz. Emniyetteki kardeşlerim yargı mensupları siyaset dik duracak. Bu aziz millet bunlara geçit vermeyecek.
'DÜPEDÜZ CASUSLU OPERASYONUDUR'
Bir gazete MİT tırlarına yapılan saldırıları görüntüledi: Tırları sanki düşman tırı gibi durduruyorlar. İÇindeki yüzbaşıyı darbedip kelepçe takıyorlar. Meseleyi bu görüntüler ortaya koyuyor. Sadece Ak Partili değil CHP'li MHP'li BDP'li diğer tüm kardeşlerimin bu manzaraya bakıp işin ciddiyetini görmelerini rica ediyorum. İnsan sorar bu hangi ülke kim bunlar kimin jandarması saldıranlar kim? Paralel yapı uzantılarını yanına alarak yasadışı operasyon yapıyor. İşte bu süreç bir istiklal mücadelesi sürecidir. İstanbul işgal edildiğindeki mütareke basınında bile bu derece ihanet görülmemiştir. Bu düpedüz casusluk operasyonudur.
'CHP VE MHP'NİN ÖNÜNE YEM ATILIYOR'
Malum TSk'nın özellikle nezih yapısı farklı. Ama oraya da bunlar sızmışlar. Onun için dik duracağız. Biz 17 aralıktan itibaren ortaya atılan tüm iddialara tek tek cevap vereceğiz. Allaha şükür verilmeyecek hiçbir hesabımız yok. Bu hainlerin paralel yapının gündem belirlemesine izin vermeyeceğiz. Bu paralel yapı CHP'nin MHP'nin önüne yem atıyor. Onları besliyor. Ama Ak Partiyi böyle gündemler esir alamaz. Gezi olayları sırasında vandallar sokakları ateşe verirken Türkiye'nin her yerinde huzuru bozarken inançlılara hakaret ederken bu medya bir palalı militanın peşine takıldı. Sonra kendi kurdukları tuzağa kendileri düştüler. O palalının CHP organizasyonu olduğu anlaşıldı. Göreceksiniz kendi attıkları manşetler kendilerine dönecek. Bu ithamların peşine takılırsak millete hizmet üretemeyiz. 2 haftada ankara, istanbulda metro hatları açtık hastane temelleri attık. 100 bin öğrenciye tablet dağıttık. geçen hafta Kazakistan'ın baykonur uzay üssünden ulaştırma bakanım ve vekillerin katıldıkları törenler Türksat 4A uydumuzu başarıyla uzaya fırlattık. Bizim gündemimizde bunlar var. Bunların gündeminde ne var? Laf var. İftira var. Başka hiçbir şey bulamazsınız. Ama bunların tuzağına biz düşmeyeceğiz.
haberler.com
'O Kadın Başörtülü Olmasaydı Bu Şiddet Olur muydu?'
AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz hafta grup toplantısında ses kayıtlarını yayınlayan Kemal Kılıçdaroğlu'na seslendi. Erdoğan ayrıca Kabataş'ta meydana gelen başörtülü kadın olayı hakkında da 'O kadın başörtülü olmasaydı bu şiddet olur muydu' dedi
Başbakan Erdoğan grup toplantısında konuştu.
'Dün Maltepe’de polis memurlarımıza menfur bir saldırı gerçekleştirildi. Bir polisimiz şehit oldu, bir polisimiz yaralandı. Yine Taksim’de bir binada meydana gelen patlama nedeniyle yaralanan altı vatandaşımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar diliyorum.
'HATTIN EN ÖNEMLİ YAPISI'
Marmaray’daki kazılar sayesinde İstanbul’un bilinen tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar belirlenmiş oldu. Tarihi dokunun zarar görmemesi için titreşim ve özel ray bağlantıları yapıldı. Hattın en önemli yapısı Haliç üzerine inşa ettiğimiz köprü oldu. Bu köprü İstanbul turizmine de büyük katkı sağlayacak.
'BELEDİYECİLİK NEDİR BİLMEYEN'
Belediyecilik nedir bilmeyen birileri de bu köprüyle ilgili İstanbul’un siluetini bozuyor gibi yakıştırmalar yapıyor. Hiç de böyle alakasız bir yaklaşım, yakıştırma. Yetişemedikleri üzüme koruk diyorlar, olay bu. Ve gerek trenle üzerinden geçerken, gerekse seyir terasından Haliç’i seyretmek gerçekten bir başka insana mutluluk veriyor. İnanıyorum ki turistler için o farklı bir imkan sağlayacak.
SARIGÜL'E BALIKLI GÖNDERME
Birileri de balık tutuyor köprü üzerinde. (CHP İstanbul Büyükşehir adayı Mustafa Sarıgül, geçtiğimiz günlerde Galata Köprüsü'nde oltayla balık tutmuş ve istavrit avlamıştı) Ben belediye başkanı olduğum zaman bırakın oradan balık tutmayı, kara parçalarından geçilmiyordu. Şimdi balık tutuyorsanız onun sebebi biziz biz. ’den ’u aldığımız zaman kokudan geçilmiyordu. Haliç’te mikro biyolojik noktada temizlik diye bir şey yoktu. Tamamen haliç tükenmişti. Sizin çevrecilikle ne alakanız var ya? Şimdi orada balık avlıyorsunuz, buraya nasıl geldik, bunları nasıl tutuyoruz bunun farkında değilsiniz.
'YAYGARA KOPARANLAR VAR '
Önümüzdeki aylar itibariyle geniş bant internete sahip okul sayımız 50 bine ulaşacak. 11 yıl önce okullarımızda bilgisayar ve internet yok denecek kadar azdı. Şu anda bir milyon bilgisayar var. Şimdi bir kısım medyada, şurada burada, hükümet interneti yasaklıyor, sansür getiriyor diye afedersiniz yaygara koparanlar var. Milletim kimin ne yaptığını yaşayarak görüyor.
'İŞİN ASLI FARKLI'
Bakın biz laf üretmiyoruz, biz icraat üretiyoruz. Dün 100 bin çocuğumuz evlerine ellerinde tablet bilgisayarlarla gitti. Yaklaşık 163 bin öğrencimiz etkileşimli tahtayla internetle eğitim görüyor. Bu iktidara nasıl olur da internete karşısınız yaftası yapıştırılması çalışıyor. Bu medyanın plazalarda attığı manşetlerle, anadoluda trakyada milletin gördüğünü birbirini tutmuyor. Size dünyanın her yerinde gülerler. Ama maalesef dünyada da belli odaklar yapıyorlar. İşin aslı farklı, haberler farklı.
'YANİ 20 BİN NİRE? '
Geniş bant internet aboneliği sayısı biz göreve geldiğimizde 20 bin idi. Şu anda geniş bant internet sayısı bugün 34 milyona ulaşmıştır. Yani 20 bin nire, 34 milyon nire? Bunu göremeyecek kadar gözler körelmiş. Siz yasakçı kadroya diktatör diye çamur atarsanız o çamur dönen, bu çamuru atanların yüzüne çarpar. Ancak burada bir çizgiyi net olarak ortaya koyacağız. Dün tablet dağıtım töreninde çocuklarımıza da tavsiyede bulundum. İnternet ve bilgisayar uygun şekilde kullanılmazsa, denetim altında olmazsa, yararlı bir araç olmaktan, eğitim aracı olmaktan çıkıyor çok acı sonuçları olan bir tehlikeye dönüşebiliyor.
'ARKADAŞIMIZIN ÇOCUKLARININ BAŞINA GELENİ ANLATMAK İSTİYORUM '
ABD’de bu tehdidi önlemene dönük çok sıkı tedbirler var. Avrupa’da düzenlemeler var. burada internetin nasıl bir tehdit olduğu görülmesi açısından bir çalışma arkadaşımızın çocuklarının başına geleni anlatmak istiyorum. 12-13 yaşlarındaki iki çocuk, internette gezinirken, karşılarına bir ekran görüntüsü çıkıyor. Ekran görüntüsünde çocuklardan birinin resmi var. Bilgisayarın kamerasından çekilmiş. Bilgisayara girmiş, kamerasını kontrol altına almış evin içindeki görüntüyü çekmiş. Sonra bir sayfaya yerleştiriyor. Sizi tanıyoruz, sizi biliyoruz, adresiniz elimizde, bir polisiz jandarmayız diyerek jandarma’nın MİT’in logolarını sayfaya yerleştirerek, hesaba para yatırmaları isteniyor. İnanın bir çok çocuk, korkuyla kendilerine ekrandan emredileni yapıyorlar. Bizim arkadaşımızın çocukları korkuyla ağlayarak babalarını arıyorlar. İşte bu internette yapılan belki de en basit dolandırıcılık şeklidir.
'AHLAKSIZLIĞA KARŞI TEDBİR ALINIYOR'
İnternete sansür gelmiyor, özgürlük kısıtlanmıyor. Sadece ahlaksızlığa şantaja karşı tedbir alınıyor. Neşter doktorun elinde hayat kurtarır, ama katilin elinde can alır. Bu ayrıcalığı iyi tefrik etmemiz lazım. En fazla kaset saldırısına uğrayan tehdit edlien dizayn edilen CHP ve ’dir. Biz diğer partileri de alçakça tehditler karşısında koruma altına alıyoruz. CHP’de MHP’de içten içe bu düzenlemeyi savunuyorlar.
'O GÖRÜNTÜLERİ DE YAYINLAYIN'
CHP genel başkanı ses sistemi kurdurmuş. Yasak olan ses kayıtlarını dinletiyor. Bu dinlemeler hukuk çiğnenmek suretiyle dosyalara konulmuştur. Kamuoyuna sızdırılmıştır. Ortada bırakın hukuku çiğnemeyi, bırakın suç işlemeyi, çok açıkve net şekilde ihanet vardır. Madem öyle, madem kuralsızlık bu boyutlara ulaştı. CHP’ye çağrı yapıyorum. Bugün de arkanızdaki perdeden CHP eski genel başkanıyla ilgili internete verilen bizim engellediğimiz o görüntüleri de yayınlayın. Aynı şekilde yine genel başkan yardımcı mı bilemiyorum, onunla ilgili de yayınlar yapıldı. Onu da engelledik, onu da yayınlayın. Madem bu kadar ahlakı ayaklar altına alındınız, bugün de rüşvet pazarlıklarını, yamyam itiraflarını da yayınlayın. Eğer cesaretiniz varsa bugün de patronunuz ananaslı tespihli uganda’lı ses kayıtlarını yayınlayın. Açın o beddua görüntülerini, hocanız beddua etsin, siz de CHP’liler olarak hep birlikte amin deyin.
'ŞÖYLE BİR KARİKATÜR VAR BİR YERDE'
Bugün baktım bir tane şöyle karikatür var bi yerde. Malum medya diyeceğiz artık. İşe alınmada veya memur alımında jüri, karşısında imtihana girecek olan güya üç tane önünde kendilerine göre parti koymuşlar. Üç tane AK Partili dolayısıyla onları devlete alıyor. Bunları siz yaptınız siz. Siz paralel devleti oluştururken sizin düşüncenizde olmayan kimseyi devlete almak istemediniz.
Başbakan Erdoğan'ın eleştirdiği bu karikatür bugün Zaman Gazetesi'nde yer aldı.
'KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZLER '
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İşiniz de bundan sonra sadece bedduaya kaldı. Biz milletin duasıyla yürüyoruz. Bizim arkamızda mazlumun duası var. bizim arkamızda ellerini havaya açarak, rabbe açarak feryat eden, bize hayır duaları eden o tertemiz samimi, Suriyeli annelerin duaları var. bir kez daha açık açık diyorum, kimin elinde ne varsa, hiç çekinmesin ortalığa döksün. ’nin ’nin siyaset yapmak için zaten kırıntılara ihtiyacı var. buyursunlar CHP’nin MHP’nin önüne o yemleri atsınlar. Bir kez daha söylüyorum. Korkaklar zafer anıtı dikemezler.
'CEZA ALDIĞIMDA MUHTAR BİLE... '
Bizim içimizde korkaklar vardı, zor zamanda dik duramayanlar vardı. Bu partinin içinde korkaklara yer yoktur. Şunu da lütfen unutmayın. Biz bu makamlara medyanın üfürmesiyle değil, sermayenin desteğiyle değil milletin mührüyle geldik. Üstelik buraya medyaya rağmen geldik. 28 Şubat döneminde işte bu medya bize en alçakça saldırıları yaptı. Ceza aldığımda muhtar bile olamaz diyerek adeta zil takıp oynadılar. Alay ettiklerini bu millet, başbakanlık makamına yükseltti.
'HANGİ MANŞETİ ATARSA ATSINLAR'
Çok daha enterasanı 411 el kaosa kalktı diyerek milli iradeyi aşağılayanlara ’nin kapatılması için ellerinden geleni yapmalarına rağmen biz bugün buradayız. O malum medya hep bir ağızdan bize saldırıyor. 28 Şubat’ta yaptılar milletten cevabını aldılar. Başörtüsü oylamasında yaptılar cevabını aldılar. Hiç endişe etmeyin işte bu medya 30 Mart’ta da gereken cevabı milletten alacak. Bunlar hangi manşeti atarsa atsınlar, son manşeti sandıkta millet atacak.
'EN ALÇAKÇA LİNÇ GİRİŞİMİ YAPILIYOR'
Son günlerde medya tarihinin en alçakça linç girişimi yapılıyor. Bir kadıncağız, açık söyleyeceğim. Bizim Bahçelievler belediye başkanımızın gelini bu. Kabataş’ta linç girişimine maruz kalıyor. Bunu ifade vererek izah ediyor. Yetmedi adli tıp raporuyla, kendisinin ve bebeğin vücudundaki darp izlerini belgeliyor. Haziran’daki linç girişimi yetmezmiş gibi 8 ay sonra medya yeniden linç girişimine başlıyor. Malum gazeteler, televizyonlar, aynı yerden emir ve talimat alarak, genç bir kadın üzerinden linç kampanyası başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü be? sizin vicdanınız bu kadar mı karardı? Çocuklarınızın eşinizin yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz be? Sizin çocuklarınızın başına gelseydi böyle mi davranırdınız?
'HANGİ YÜZLE KADIN HAKLARINDAN BAHSEDECEKSİNİZ'
Hangi yüzle kadın haklarından bahsedeceksiniz. Bundan sonra her tecavüze uğrayan kadın bunları ikna etmek için elinde görüntü kaydıyla mı dolaşacak? Kocasından şiddet gören kadın elinde kayıtla mı gelecek? Sokakta kurşunlanarak öldürülen kadın cesedinin yanına görüntü kaydı mı kalacak?
BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞINI SÜRDÜRÜYORLAR'
İfade tutanağı, darp edilmiş bebek var, bunlar çıkmışlar olayın nasıl olmadığını anlatıyorlar. Vicdan, vicdan, vicdan. Bunu şuradan açık açık ifade edeceğim. Eğer o kadın başörtülü olmasaydı bu linç olur muydu? Başörtüsü düşmanlığını sürdürüyorlar. Bunu yapanların ilkeleri yok. Sınırları yok. Bunlar için helal yok haram yok. Bunlar her işi meşru görüyor. Çünkü anlayış şu. İlke şu, amaca ulaşmak için her yol meşrudur. Gerektiğinde hazreti peygamberi kamyona bindiriyorlar. Ama ben diğerlerine sormak istiyorum. Siz bunların arkasına niye takıldınız? Cevabı çok basit. Gezicilerle paralel örgütün patronu bir. Bunlar zaten ezelden kardeştirler. Şimdi de dayanışma içinde millete karşı operasyon yürütüyorlar
'BİZ BUNLARI MANŞETLERİNDEN DE TANIRIZ'
Biz bunları 28 Şubat’taki manşetlerinden ihanetlerinden de tanırız. Bakın atıyorum o başlıklardan bir tanesini “Beceremediniz artık bırakın” manşetini bu millet unutmayacak. O ihaneti o hançeri 28 Şubatçılarla yapılan o işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı.
'BUNU EVLERDE DE ANLATACAĞIZ'
Bu darbe girişimini meydanlarda evlerde anlatacağız. CHP MHP ve BDP bir kez daha genel kurul salonunu terörize ettiler. Sonuçta çıka çıka 28 tane ret oyu çıktı. Siz samimiyseniz bu samimiyetinizi Meclis’te niye ortaya koymuyorsunuz? 28 tane ret oyu. Yaptıkları şey ne? Şiddet, terörize tmek. Karşılığını da bulunca feryat ediyorlar. Bunların ciddiyeti bu. Arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bu mücadeleyi böyle verelim bu millet hep bizim arkamızda olacaktır.
Bu çetede tarihe karıştığında inanın demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak. Ekonomiye saldırdılar güçlü ekonomiyi yıkamadılar, istikrarı bozamadılar. Demokrasiye saldırıyorlar demokrasiyi de yıpratamayacaklar. Demokrasi buradan da güçlenerek çıkacak. Bu operasyon düpedüz bir casusluk operasyonudur. Kimlerin kimlere talimat verdiği ortaya çıktığında ihanetin derecesi net olarak görülecek.
'MALUM TSK'NIN O NEZİH YAPISI'
Malum TSK’nın o nezih yapısı farklı ama oraya da bunlar bu sızmalarını yapmış durumda. İşte onun için dik duracağız. Biz 17 Aralık’tan itibaren ortaya atılan tüm iftiralara tek tek cevap vereceğiz. Cevabı olmayan hiçbir soru yok. Bu hainlerin bu paralel yapının Türkiye’deki gündemi belirlemesine, esir almasına da izin vermeyeceğiz. Bu paralel yapı CHP’nin MHP’nin önüne yem atıyor. Ama AK Parti’yi böyle yapay gündemler esir alamaz. Gezi olayları sırasında Vandallar sokakları ateşe verirken yakarken yıkarken, Türkiye’nin her yerinde huzuru bozarken, inançlı kesime karşı alçakça hakaret
'PALALI MİLİTANIN PEŞİNE TAKILDI'
Bu medya bir palalı militanın peşine takıldı. Günlerce manşetten bunu gördü. Haftalar sonra tuzağa kendileri düştüler. Bu palalının CHP organizasyonu olduğunu CHP’liler itiraf ettiler. Kendi attıkları manşetler dönecek dolaşacak ve kendilerini vuracaktır. Biz eğer bu iftiraların peşinde takılırsak ülkemize milletimize hizmet üretemeyiz. Vakti zamanı geldiğinde her hadise aydınlanacak. Her meselede şaşmaz terazi olacak.'
Posta
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!