onedio
Görüş Bildir

Linç Haberleri

Linç ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Linç ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bahçeli'den 'Tahliye' Açıklaması
MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada; '17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonundaki tahliyeleri, yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. Bahçeli açıklamasında; ' Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonunda Reza Zarrap, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'in tahliye edilmesini değerlendirdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinin en bunalımlı günlerini yaşadığını ileri sürerek; ' Nice acı ve fedakârlıklarla kazanılmış son yurdumuz kapkara bir dönemden geçmektedir. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz Türk milleti suçluların, günahkârların, haramı helale tercih eden şeytani hesapların dayanılmaz baskı ve ağırlığı altındadır. 17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. AKP'nin yan kolu ve arka odası haline getirilen güdümlü yargı; '17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nda yakalanarak demir parmaklıkların arkasına koyulan suçluları gruplar halinde salıvermektedir. Ayakkabı kutusuna 4,5 milyon dolar para koyan banka müdürü serbesttir. Türk milletine küfreden, devlet kasasından aşırılan paralarla medya havuzları kuran, aldıkları ihalelerden bakanlara ve Başbakan'a yüzde veren yandaş işadamları dışarıdadır. Bugün itibariyle yatak odalarından para sayma makinesi ve yedi adet kasa çıkan bakan çocukları özgürdür. Dahası bakanları rüşvete bağlayan, devletin mahremine girerek hükümeti gayri meşru paralarla satın alan, her türlü suç ve kepazeliğin faili olan İranlı sözde işadamı 74 gün sonra cezaevinden kurtulmuştur. Nitekim Başbakan ve hükümetinin telkin ve tesiri altında kalarak adaleti linç eden İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi bugün itibariyle söz konusu İranlı işadamı ve malum iki bakan çocuğuyla birlikte beş kişiyi tahliye etmiştir. Adı geçen mahkemenin kararı adaletin alnına çalınan kara bir lekedir. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. 'GİTTİKÇE YAYILAN GÜVENSİZLİKLERDEN BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ SORUMLU OLACAKTIR' MHP lideri, yaşananların 'rezalet' diye nitelendirerek açıklamasına şöyle devam etti; 'Başbakan Erdoğan Türk milletini ayakta tutan bütün milli ve manevi değerlere kasten, bilerek ihanet etmektedir. Üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek kadar tarafgir, bağımlı ve siyasi hale gelen yargı sonunda Başbakan'ın kollarında can vermek üzeredir. Yandaş hakim ve savcılar aldıkları emirlerle rüşvet ve yolsuzluk kirine bulaşmış bütün suçluları güvenceye almış, taşları bağlayarak haramileri bırakmışlardır. Bundan sonra olabilecek tüm çalkantılardan, tüm olumsuzluklardan, devlete ve kurumlarına karşı gittikçe yayılan güvensizliklerden Başbakan ve hükümeti sorumlu olacaktır. Şu da iyi bilinmelidir ki, Türk milleti sıradanlaşan ve arsızlaşan hukuksuzluklara onay vermeyecek, muhterem ve muhteşem varlığına sahip çıkacaktır. Hırsızların özgürlüğü, soyguncuların hâkimiyeti, telefonlarda çalıntı para temizliği telaşında olanların egemenliği inanıyorum ki uzun sürmeyecektir. Aksi takdirde milli bir felaket, milli bir mahviyet ve topyekûn çöküş kaçınılmazdır. Siyasi aidiyeti, ideolojik görüşü, kökeni ve yöresi ne olursa olsun tüm Türk vatandaşlarını hukuka destek vermeye, iradelerine ve kendi haklarına arka çıkmaya çağırıyorum. Mazlumların hakkını çiğneyen, öksüzlerin ekmeğini yiyen, harama kulluk eden haysiyetsizlere karşı milli ve demokratik bir tepki mutlaka ki 30 Mart 2014 tarihinde verilmelidir. Helalin şefaati dururken haramın şirretine sığınanları iktidardan kovmak ve mahkum etmek artık büyük Türk milletinin bileceği ve yapacağı en tarihi görev olacaktır.' ANKARA,(DHA)
Volkan Konak'ın Yıllar Önce Söylediği Sözler ve Barış Çağrısı Yeniden Hatırlandı
Her zaman demokrat kişiliği ile bilenen Volkan Konak, cesur açıklamalarıyla da diğer sanatçılardan ayrılıyordu. Gündemdeki son gelişmelerden olan Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilk gün en sert tepkiyi koyan isimlerden olan Konak, geçmişte de BDP milletvekilleri ve Hrant Dink ile ilgili söyledikleriyle gündem olmuştu. Hrant Dink'i 'vatansever' olarak niteleyen Konak, BDP milletvekillerinin Karadeniz'de uğradığı saldırıları kınamıştı.Atatürkçü kimliği ile bilinen Volkan Konak her zaman bildiği doğruları söylemekten çekinmedi. Sosyal medyada da  2013 yılındaki sözleri bir kez daha akıllara geldi.
Sessizliğinin Nedenini Açıkladı: Avukat Feyza Altun'dan Nikahını Kıyan Ekrem İmamoğlu'na Geç Gelen Destek!
Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk kararının ardından ülke gündemini saran olayların ardı arkası kesilmemiş, sokaklara dökülen halk, gazeteciler ve öğrenciler hakkında çıkan tutuklama kararları büyük bir tepkiyle karşılanmıştı.Yaşananlara ses çıkartmayarak dikkatleri üzerine çeken isimler ise sosyal medyada boykot edilmeye başlanırken kimileri tepkileriyle kimileri de tepkisizlikleriyle eleştirilmişti. Avukat Feyza Altun 'Bayram yok' temalı paylaşımıyla hem İmamoğlu'na destek paylaşımında bulundu hem de bugüne kadarki sessizliğinin nedenini dile getirdi.
Özgür Demirtaş Elon Musk’ı Alkışla Övdü: Takipçileri Türkiye Gündemini Hatırlatarak Tepki Gösterdi
Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında gözaltı ve tutuklama kararlarına dair paylaşım yapmaması tepki çekmişti. Demirtaş, tepkilerin ardından sessizliğini “Türkiye hakkında yazmamaya çok daha kararlı bir şekilde devam edeceğim' sözleriyle bozmuştu. Demirtaş, son olarak Elon Musk’ı öven bir paylaşımda bulundu. ABD’de Hükümet Verimliliği Bakanlığı’nın başında bulunan Musk’ın başarılı işler yaptığını ileri süren Demirtaş, alkışlı övgü yağdırdı. Takipçileri Demirtaş’a Türkiye gündemini hatırlatarak tepki gösterdi.
Polis Paylaşımı Nedeniyle Linç Edilen Cemal Can Canseven'den Açıklama
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolar, tutuklanmasının ardından ülke genelinde büyüyerek devam ediyor. Eylemlerin merkezi konumundaki Saraçhane’de toplanan kalabalıklar günlerdir protesto yapıyor. Ünlü isimler de yaşananlara sessiz kalmıyor. Ancak son olarak Cemal Canseven yaptığı bir paylaşım nedeniyle linç edilmişti. Canseven, açıklama yaparak durumu netleştirmeye çalıştı. İşte detaylar 👇
Sosyal Medyadaki Lince Dayanamayan Cem Adrian'dan Gelen Eleştiriler Sonrası Açıklama
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından sosyal medyada yükselen tepkiler sürerken, sanat camiasından da sesler yükselmeye devam ediyor. Tepkisini duyuran isimlerden biri olan Cem Adrian, yaptığı paylaşımla büyük yankı uyandırmıştı. Eleştiri yağmuruna tutulan müzisyen, yeni bir açıklamayla sessizliğini bozdu. Adrian, “Ben edebiyatla kırılır, edebiyatla kanarım. Bunu da edebiyatla anlatırım” diyerek kendisini hedef alanlara cevap verdi. İşte detaylar…
Baba Bingöl'den Oğlunun Sözlerine Tepki
Yavuz Bingöl, Ahmet Hakan'a verdiği röportajda 'Tayyip Bey'in annesine küfredildi, o da Berkin'in annesini yuhalattı. Bu çok insani' deyince çok tepki çekti. Tepki gösterenlerden biri de Yavuz Bingöl'ün babası Yılmaz Bingöl. Baba Bingöl, ''Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim'' diyor.İzmir'de yaşayan Yılmaz Bingöl, 'Oğlum adına Berkin'in ailesinden özür dilerim' diyerek başladı söze... Sonra da oğluna tepkisini dile getirdi...Yavuz düşünmeden konuşuyorÜç-dört gündür uyuyamıyoruz. Yavuz'un toplumda büyük antipati uyandıran, gerçek Atatürkçüleri, devrimcileri ve biz Alevi kitlesini üzen bu davranışlarını tasvip etmiyoruz. Yavuz'u benden daha iyi tanıyan olmaz. Büyük oğlum Yavuz düşünmeden konuşuyor. Ancak eleştirilerin linç edilme haline dönüşmesi de beni üzer.Yavruma yazık, psikolojisi bozukYıllardır gelip gitmiyor. Geçinemiyoruz. Ama evladımdır. Yavruma yazık, psikolojisi bozuk. Yavuz toplumun sanatçısıydı. Artık kasetleri kırılıyor. 30 yıllık emeğini 3 günde heba etti. İnsanın en büyük düşmanı kendisi.Yavrum gaf yapıyor(Yavuz Bingöl'ün 'Babam, Alevi olduğumuz anlaşılmasın diye benim ismimi Yavuz, kardeşimin ismini de Oğuz koydu demesi) Bu bir yalandır. Zavallı yavrum gaf yapıyor. Ben harp okulundan ayrılıp, öğretmen okulunun yatılı kısmındaydım ve Yavuz'un doğduğu gece orada bulunamadım. Ağabey İstanbul'daydı. Kamil ismini düşünüyorlar. Doğumu yaptıran doktorun ismi Yavuz'muş. 'Babası Yılmaz ile uyumlu olur' diye bu adı önermiş. Biz geçmişteki olaylara takıntılı insanlar değiliz.Atadan, dededen CHP'liyizBiz atadan, dededen CHP'liyiz. Kılıçdaroğlu'nun adaylığında Yavuz onun için geceli gündüzlü çalıştı. Belki siyasette kendine bir yer edinmeyi istemiş olabilir. Ama bu konuda onun adına konuşmayayım.Yavuz İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, ücretsiz veya düşük ücretler karşılığında CHP'li belediyelerin yanında olmuştur. Şimdi nasıl böyle oldu, anlamıyorum. Yavuz şaşkın. Tezcanlı olmasına, düşünmeden hareket eden yapısına bağlıyorum. Yavuz özünde iyi bir insandır.Keşke ben de Alzheimer olsaydımAnnesi rahatsız (Alzheimer) olduğu için gıyabında konuşmayı doğru bulmuyorum. Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim.Kardeşi de Yavuz'dan şikayetçiDiğer oğlum Oğuz Almanya'da yaşıyor. Geçen ekimde onun evinde misafir oldum. Oğuz da Yavuz'dan çok şikayetçi. Zannedildi ki biz Yavuz'dan para istiyoruz, o da bize bakmıyor. Hayır. Para gönderse ben kabul etmem. Benim için 'kumar oynuyor' denilmiş. Ben kumar bilmem. Kahvehaneye bile gitmem. Üç-dört yıldır Yavuz ile görüşmüyorduk. Kanser olmama rağmen... Geçen mart ayında Yavuz bana telefon etti. 'Baba yanımda kız arkadaşım var. Sizinle tanışmak istiyor' dedi. 'Kapımız açık' dedim. Geldiler, bir akşam bende kaldıar. Yavuz'un bana maddi yardımı üçer, beşer bin lira olmak üzere toplamda 30 bin lirayı geçmez. Benim askerliğinden itibaren ona harcamalarım, verdiğini karşılar.Yavuz'un dik durmasını isterdimBen bu iktidarın anti demokratik uygulamaları karşısında Yavuz'un dik durmasını isterdim. Solcu olup da sağın nimetlerinden faydalanmak için sağa geçen, yalakalık yapan, mevki makam kapan, milyarları kazanan insanların yolunda yer almamalıdır.'''' Yavuz'un adına özür dilerim''Sözcü Gazetesi'ne konuşan Yılmaz Bingöl, Berkin Elvan'ın ailesinden özür dilediğini belirterek, ''Berkin Elvan, İsmail Korkmaz ve diğerleri... Hepsi evladım. Berkin ve annesine yapılan muameleye karşı dururum. Yavuz'un adına onlardan yüz defa özür diliyorum. Yavuz'un villaları vs. var. Gözü daha başka yerlerde... Yükselmek istiyor. Belki de yönünü siyasette makam mevki edinme rotasına yöneltmiş olabilir. Geçen yaz telefonda Yavuz'a 'Oğlum, Gezi'de insanlara zulmeden, gençleri öldüren, kör eden bir anlayışla nasıl yan yana olursun? Onların yanına nasıl gidersin? Onlarla nasıl türkü söylersin' diye sordum. Bana 'Peki baba ben milletvekili olursam ne yapacaksın? Evlatlıktan ret mi edeceksin' ifadelerini kullandı.CNN Türk
Bahçeli'den 'Tahliye' Açıklaması
MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada; '17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonundaki tahliyeleri, yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. Bahçeli açıklamasında; ' Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonunda Reza Zarrap, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'in tahliye edilmesini değerlendirdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinin en bunalımlı günlerini yaşadığını ileri sürerek; ' Nice acı ve fedakârlıklarla kazanılmış son yurdumuz kapkara bir dönemden geçmektedir. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz Türk milleti suçluların, günahkârların, haramı helale tercih eden şeytani hesapların dayanılmaz baskı ve ağırlığı altındadır. 17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. AKP'nin yan kolu ve arka odası haline getirilen güdümlü yargı; '17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nda yakalanarak demir parmaklıkların arkasına koyulan suçluları gruplar halinde salıvermektedir. Ayakkabı kutusuna 4,5 milyon dolar para koyan banka müdürü serbesttir. Türk milletine küfreden, devlet kasasından aşırılan paralarla medya havuzları kuran, aldıkları ihalelerden bakanlara ve Başbakan'a yüzde veren yandaş işadamları dışarıdadır. Bugün itibariyle yatak odalarından para sayma makinesi ve yedi adet kasa çıkan bakan çocukları özgürdür. Dahası bakanları rüşvete bağlayan, devletin mahremine girerek hükümeti gayri meşru paralarla satın alan, her türlü suç ve kepazeliğin faili olan İranlı sözde işadamı 74 gün sonra cezaevinden kurtulmuştur. Nitekim Başbakan ve hükümetinin telkin ve tesiri altında kalarak adaleti linç eden İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi bugün itibariyle söz konusu İranlı işadamı ve malum iki bakan çocuğuyla birlikte beş kişiyi tahliye etmiştir. Adı geçen mahkemenin kararı adaletin alnına çalınan kara bir lekedir. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. 'GİTTİKÇE YAYILAN GÜVENSİZLİKLERDEN BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ SORUMLU OLACAKTIR' MHP lideri, yaşananların 'rezalet' diye nitelendirerek açıklamasına şöyle devam etti; 'Başbakan Erdoğan Türk milletini ayakta tutan bütün milli ve manevi değerlere kasten, bilerek ihanet etmektedir. Üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek kadar tarafgir, bağımlı ve siyasi hale gelen yargı sonunda Başbakan'ın kollarında can vermek üzeredir. Yandaş hakim ve savcılar aldıkları emirlerle rüşvet ve yolsuzluk kirine bulaşmış bütün suçluları güvenceye almış, taşları bağlayarak haramileri bırakmışlardır. Bundan sonra olabilecek tüm çalkantılardan, tüm olumsuzluklardan, devlete ve kurumlarına karşı gittikçe yayılan güvensizliklerden Başbakan ve hükümeti sorumlu olacaktır. Şu da iyi bilinmelidir ki, Türk milleti sıradanlaşan ve arsızlaşan hukuksuzluklara onay vermeyecek, muhterem ve muhteşem varlığına sahip çıkacaktır. Hırsızların özgürlüğü, soyguncuların hâkimiyeti, telefonlarda çalıntı para temizliği telaşında olanların egemenliği inanıyorum ki uzun sürmeyecektir. Aksi takdirde milli bir felaket, milli bir mahviyet ve topyekûn çöküş kaçınılmazdır. Siyasi aidiyeti, ideolojik görüşü, kökeni ve yöresi ne olursa olsun tüm Türk vatandaşlarını hukuka destek vermeye, iradelerine ve kendi haklarına arka çıkmaya çağırıyorum. Mazlumların hakkını çiğneyen, öksüzlerin ekmeğini yiyen, harama kulluk eden haysiyetsizlere karşı milli ve demokratik bir tepki mutlaka ki 30 Mart 2014 tarihinde verilmelidir. Helalin şefaati dururken haramın şirretine sığınanları iktidardan kovmak ve mahkum etmek artık büyük Türk milletinin bileceği ve yapacağı en tarihi görev olacaktır.' ANKARA,(DHA)