29 Madde ile Tedkîk Edildikçe Derinleşen, Derinleştikçe Deryâlaşan İstanbul'un Fatih'ini Anlamak
Türk târihi, sayılamayacak kadar çok kahramanla doludur. Attila, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Mustafa Kemal ATATÜRK ve daha birçoğu... Bu listenin en başında yer alacak isimlerden birisi de: Fâtih Sultan Mehmed'dir. Çünkü o, kılıçla keşfi bir arada yürütmüş; çağ açıp, çağ kapatmıştır. İstanbul'u bütün ganimetleri içindeki nadide bir yüzük taşı gibi parmağında ve yüreğinde taşımış, bu şehri biz torunlarına hediye etmiştir. Entelektüel birikimi hakkında asırlardır türlü methiyeler dizilmiş, birçokları tarafından çokça konuya özne edilmiştir. Tedkîk edildikçe derinleşen, derinleştikçe deryâlaşan bu cihângirin sayısız vasıflarından bazıları şunlardır:
----- Tarihin En Önemli Askeri Dehalarından Biri: Fatih Sultan Mehmed Han! -----
1. Stratejik Dehanın İlk İcraatı: Rumeli Hisarı.
2. Şahi Toplarının üretiminde bizzat görev aldı.
3. İlk roket sayılabilecek yangın bombası.
4. Yangın bombaları, Venedik arşivlerinde de yer buldu.
Fatih'in gözetiminde yapılan bu ilk roket, belli bir mekanik düzenek içinde hareket eden, zeytinyağı, kükürt, bal mumu ve bilinmeyen başka maddelerin birbiriyle karıştırılmasında ortaya çıkmış olağanüstü bir silahtı. Venedik arşivlerinde bulunan belgelere göre bu müthiş ateşli silah, geceleri kuyruklu yıldız gibi yol alıyordu.
5. Feth-i Mübin.
29 Mayıs sabahı yapılan son taarruzda İstanbul düştü. Bu şekilde ortaçağ sona erdi yeniçağ başladı. İstanbul’un fethi, Türk târihinin en müstesnâ olayı sayılarak “feth-i mübîn” denildi.
6. Otlukbeli’de Uzun Hasan’ı yenince, zaferini kutlamak için 40 bin esiri serbest bıraktı.
Çok merhametli ve müsâmahalıydı. Kendisine 50 gün mukâvemet eden, birçok müslümanın şehit edilmesine sebep olan İstanbul şehri ve onun sâkinleri hakkında gösterdiği merhamet, aklın alamayacağı genişliktedir.
7. Ömrü boyunca, iki imparatorluk, dört krallık ve on bir prensliği kendine bağladı.
Savaş stratejisi konusunda okuduğu kitapların da yardımıyla Fatih, kazandığı savaşlar sayesinde ülke sınırlarını genişletti, merkezi otoriteyi güçlendirdi.
8. Otuz yıllık saltanatı süresince, yirmi beş askeri harekatı bizzat komuta etti.
Birçok seferde bizzat kendisi komutanlık etmiş, orduyu kendi stratejik planlarına göre yönetmiştir.
9. Dünyanın 1 numarası olmak!
Osmanlı sadece fetihlerle değil, savaş sanayindeki buluşları ve teknik liderliğiyle de dünyanın bir numarası idi. Fatihin odasında kocaman bir Avrupa haritası vardı. Fatih, 30 yılda topraklarını 2,5 kat büyüttü. 25 devletle vuruştu. 20 devleti egemenliği altına aldı.
--------- Eğitimi ve Bilime Verdiği Önem ------------
10. Akıl hocası: Akşemsettin.
Eski doğu dillerinden ve Yunancadan Arapçaya çevrilen felsefe kitapları okuyan Sultan Mehmet, Antik Yunan dönemi eserlere de ilgi göstermiştir. Sultan Mehmet’in yetişmesinde en büyük pay sahiplerinden biri de Akşemseddin’dir. Akşemseddin, Sultan Mehmet’in hem düşünce dünyasına rehberlik yapmış hem akıl hocalığı yapmış hem de İstanbul kuşatmasında dahi yanında bulunarak ona her zaman destekte bulunmuştur.
11. Arapça ve Farsça başta olmak üzere 7 dil biliyordu.
Sultan II. Mehmet, Molla Gürani’nin yönetiminde birçok eğitim almıştır. Şehzadelik döneminde, Kuran, hadis fıkıh, tefsir, siyer ve kelam gibi dini eğitimlerin yanı sıra akademik çalışmalar da yapan Sultan Mehmet, matematik, tarih, coğrafya, edebiyat gibi alanlarda eğitimler almış, ateşli silahlar alanına büyük ilgi göstermiş, aynı zamanda önce Arapça ve Farsça, daha sonra Sırpça, Yunanca, Latince gibi batı dillerini de öğrenmiştir.
12. Döneminde birçok bilim adamı yetişti.
Fatih döneminde Ali Kuşçu, Sinan Paşa, Ahmet Paşa başta olmak üzere birçok bilim adamı yetişmiş ve bu insanlar devlet yönetiminde de söz sahibi olmuşlardır. Ayrıca Fatih sadece müslüman bilim adamlarından yararlanmamış, batı devletlerden de bilim insanlarını saraya davet etmiştir.
13. Yeni fikirlerin üretilmesine de zemin hazırlamıştır.
Dönemin bilim insanları medreselerde ders verebilmek için adeta yarışmıştır ve yazdıkları eserleri Sultan Mehmet'e sunmak istemişlerdir. Döneminin en güzide fikirlerini barındırmıştır Osmanlı sarayları.
14. Kanuni’den çok önce, bir kanunname ve bir anayasa hazırlattı.
Medreselerde Ali Kuşçu tarafından düzenlenen bir okutma planının olduğu, hatta bunun “Kânûnnâme” şeklinde yapıldığı bilinmekle birlikte, bugüne kadar incelemesi yapılan Osmanlı arşiv belgeleri arasında ele geçirilememiştir.
15. Sarayda bilim üzerine tartışmalar olurdu.
Alimleri sarayında kabul etmeyi, onlarla tartışmayı, sohbet etmeyi seven Fatih bir gün, dönemin ünlü matematikçilerinden Ali Kuşçu'nun üçgenin açıları ile ilgili bir problemi üzerine ondan hemen cevap vermemesini istemiş, diğer alimlerin de bu problem üzerine tartışmasını ve fikir yürütmesini isteyerek onları izlemiştir. Böylece hem rekabet ortamı oluşturmuş hem de farklı fikirlerden yola çıkarak yeni fikirlerin de üretilmesine zemin hazırlamıştır.
16. Her zorluk bilim ile aşıldı.
Fatih, İstanbul’un fethini gerçekleştirmek için karşısına çıkan her zorluğu, bilim ve teknolojik buluşlarla aşmıştır. Boğaz’ı yardım gemilerine Rumeli Hisarı ile kapatmış, Bizans’ın haliç zincirini, gemileri karadan yürüterek geçmiş, Surları toplarla yıkmış, sur içindeki Bizans askerinin düzenini havan topu ile yıkmış, surun altından kazdığı tünellerle şehir içine ulaşmaya çalışmış, yaptırdığı yürüyen kulelerle sur savaşında inisiyatifi eline geçirmiştir.
------------- Fatih Sultan Mehmed Han'ın Sanata Bakışı ---------
17. Ünlü ressam Bellini’yi İstanbul’a getirtip kendi portresini yaptırdı.
İtalyan ressam Gentile Bellini'ye kendi hususi resmi olmak üzere çeşitli portreler ve heykeller yaptırmıştır. Hristiyanlığı yakından tanımak isteyen Fatih, İstanbul Ortodoks Kilisesine patrik olarak atadığı Gennadios ile Hristiyanlık akaidi üzerine müzakereye girişmiş ve bu müzakerenin yazılmasını istemişti.
18. Şairdi. Mahiyetindeki 185 şairden 30’unu maaşa bağladı.
Gençliğin verdiği şevk ve heyecanla “Avnî” mahlâsiyle şiirler kaleme alan 2.Mehmed:
Sevdin o dilberi, söz dirilemedin vay gönül,
Eyledün kendözi-nü âleme rüşvay, gönül.
Sana cevreylemede kılmaz o pervay gönül
Çevre sabreyleyemezsin, ne diyem hay gönül
Gönül ey vay gönül, vay gönül ey vay gönül..
19. Sanat ve teknoloji alanında gelişmeler oldu.
Sanat ve teknoloji alanlarında bizzat kendisi çalışmalar yapmış ve yapanları da desteklemiştir. Yabancı dil, astronomi, felsefe, matematik, coğrafya gibi bilimlerle özellikle ilgilenmiş bu alanda çalışan bilim adamlarına kapılarını sonuna kadar açmıştır. Şiir, edebiyat, resim başta olmak üzere çağındaki tüm sanatlara düşkündü.
----- Siyasi Anlamda Görüş ve Düşünceleri ------
20. Ülke yönetiminde üstün kabiliyetli idi.
Çok zeki, cömert, sakin, soğukkanlı, sonuna kadar sabretmesini ve tam zamanı gelince harekete geçmesini bilen bir insandı. Son derece azimli, bükülmez iradeli, gözü-pek, hiçbir güçlük karşısında yılmaz, amacına ulaşmak için sırasında en aşırı derecede şiddet göstermekten kaçınmazdı. Kendisinden önce yaşamış olan Büyük İskender, Jul Sezar, Büyük Konstantin, Justinianus gibi ünlü kralları askerlik ve yönetim işlerinde olağanüstü kabiliyetiyle geçmiştir.
21. Merkezi yönetimi güçlendirdi.
Osmanlı'daki yönetim sistemini kökünden değiştiren padişah... Çandarlı Halil Paşa'yı öldürten, Osmanlı'nın kuruluşundan beri varolan aşiret havasını ortadan kaldırmış, Osmanlı aristokrasisinin gelişemeden yok olmasını sağlamıştır. Ayrıca Osmanlı aşiretinin adeti olan iki aile sistemini dağıtarak tüm otoriteyi merkezde toplamıştır.
22. Hem kendisi hem de ordusu hak hukuk bilir, gözetirdi.
Rivayete göre emrindeki fetih ordusu Edirne'den çıkıp gelirken Sultan Mehmet yolu kısaltmak için bir gayrimüslim'in hayli büyük olan bir üzüm bağından geçmek için izin ister. Gayrimüslim kişi tedirgin bir şekilde izni verir. Ordu geçtikten sonra tek bir üzümün bile alınmadığını; adeta bir yaprağın bile kıpırdamadığını görerek müslümân olur.
Alimler; Allâh yolunda savaşan bir orduda bir kişi bile haram işlese, Allâh'ın yardımının o ordudan kalkacağını belirtmişlerdir.
23. Politikaları 'Özelleştirme' üzerine kurulu değildi!
Osmanlı tarihinde ilk kamulaştırma yapandır. İstanbul'un fethinden sonra üç büyük dine ait ibadethaneyi birlikte açmış olması ve İstanbul'daki Roma kültürünü korumuş olması önemlidir. Bugün arkeoloji müzesinin yarısı olmazdı bu adam olmasa.
Ayrıca verdiği talimatlarla antik helen kenti Ephesus'da da arkeolojik çalışmalar yaptırdığı yazılı kaynaklarda belirtilmektedir.
------- Dünyaca Ünlü Tarihçilerin Görüşleri -------
24. İki kelime ile ''Rönesans Adamı''
50 yıl önce Türkiye’ye yerleşen John Freely, aslında bir fizik profesörü, yıllarca Boğaziçi Üniversitesi'nde fizik tarihi dersleri verdi. Osmanlı tarihi üzerine 50’den fazla kitabı olan Freely, Fatih'e olan büyük hayranlığını aktarıyor ve Fatih Sultan Mehmet’i kısaca tanımlaması istendiğinde ise onun için tam bir 'Rönesans adamı’’ diyor.
25. Fatih'in Kütüphanesi
John Freely, Fatih’in kütüphanesini de incelemiş bir isim. Bu konuda Freely şunları aktarıyor: ''Bir insanın kütüphanesine bakarak onun nasıl biri olduğunu anlayabilirsiniz bence. Fatih'in kitaplarına bakın. Bir sultanın Aristoteles'le, St. Thomas Aquinas'la ne işi olabilir? Fatih Sultan Mehmed, muhteşem bir savaşçıyla olağanüstü bir entelektüelin birleşimi. Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender'de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela Atina'yı fethettiğinde diyor ki 'Tek sorun şu: Agamemnon Truva'yı ele geçirdiğinde onu meşhur edecek bir Homeros vardı. Benim ise bir Homeros'um yok.' Çok etkileyici değil mi?''
26. ''Kanuni kadar değer görmedi''
John Freely devam ediyor: Hak ettiği değeri göremedi. Maalesef Hem Türkiye'de hem de batıda hakettiği değeri göremedi. Kanuni Sultan Süleyman'a çok daha fazla önem veriliyor. Halbuki Fatih çok çok daha ilginç ve politik olarak çok daha önemli biri. Sultan Süleyman'ın zamanında imparatorluk kurulmuş, her şey tıkır tıkır çalışıyordu. Ben onun bir stratejist olduğunu düşünmüyorum. Herkes kurulu bir orduyu yönetebilir. Oysa Fatih babasından sonra o orduyu düzenleyen kişi. 'Kanuni ortalıkta Brad Pitt gibi dolaşmıyordu, Hürrem'e aitti'
27. Alman Yazar Franz Babinger
“Türk dünyâsı için Fâtih günümüze kadar, bütün imparatorların en büyüğü olup, beşer târihinde başka herhangi bir şahsın kendisiyle mukâyese edilmesi zordur. O, Türk milletine, bütün târihinin en harîkulâde ve en yaklaşılması gayri kâbil şâhsiyet olarak takdim edilmiştir. Batı âleminin mukadderâtı, Fâtih Sultan Mehmed’in görünmesiyle sarîh bir şekilde işâretlenmiştir. Kudretli şahsiyeti, büyük Avrupa sâhalarının dış görünüşünü derinden değiştirmiştir. Ortaçağdan çıkarken insanları ve dünyâyı görüş tarzında, Fâtih’in şahsiyeti, zekâları tesir altında bırakmıştır.”
28. Ölümü hakkında suikast şüphesi var.
Venedik Kralı tarafından planlanan on dört suikast girişiminden sağ kurtulmayı başardı. Ölümü hakkında “suikast” şüpheleri halen vardır.
29. Suikast iddiasını İlber Ortaylı cevaplıyor.
Tarihçi Prof .Dr. İlber Ortaylı Fatih Sultan Mehmet hakkında doğru düzgün bir şey bilmediğimizi söylüyor: “Fatih Sultan Mehmet’in zehirlenerek öldürüldüğü iddialar var. Bunlar doğrudur. Fatih, yönü belli olmayan bir sefere çıkarken zehirlenerek öldürülmüştür. Veriler bu seferin İtalya üzerine olduğunu gösteriyor ve İtalyanlar zehir konusunda çok uzmanlaşmış. Fatih hastaydı ama hastalıktan değil zehirlenerek öldürüldü.”