'Yıllarca Ötekileştirildik' Diyen Bilal Erdoğan, Büyük Firmaları ve Zenginleri Hedef Aldı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, torpil ve kadrolaşma skandalıyla gündeme gelen TÜGVA'yı, 'yerli, milli ve inançlı bir gençliğin yetişmesinin mücadelesini veriyor' sözleriyle savundu. TÜGVA'nın işlerini yürütürken ayrım gözetmediğini belirten Erdoğan, büyük firmaları ayrımcılık ve ötekileştirme ile suçladı.
'Yıllarca 'inançlı' diye ötekileştirilmiş bir kesimin çocuğuyum' diyen Erdoğan, 'Türkiye'nin o büyük firmaları ve zenginleri kendi plaza ve binalarında neden bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler' ifadelerini kullandı.
Bilal Erdoğan, Selçuklu Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen 'Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi'nin kapanışında konuştu.
Türkiye'nin ihracatının 20 yıl önce 30 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Erdoğan, 'Bugün öyle bir hızla ilerliyoruz ki Türkiye öyle bir fırsat penceresini yakalamış durumda ki muhtemelen yakın zamanda 6 ay 1 yıl sürmeden Türkiye, her iş gününde 1 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline gelmiş olacak.' diye konuştu.
Salgın şartlarının getirdiği ekonomik koşullarda Türkiye'nin bir fırsat penceresini yakaladığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bugün 220 milyar dolar olan ihracatın 500 milyar doları yakaladığını düşünün. Muhtemelen 500 milyar doların bugün hayal olduğunu söyleyenler çıkacak. İnanın Türkiye, 30 milyar dolar yaparken 100 milyar doların hayal olduğunu söyleyenleri tanıyordum, görüyordum. Bugün 220 milyar dolar yakalandıysa elbette 500 milyar dolar da yakalanabilir.'
"Yıllarca 'inançlı' diye ötekileştirilmiş bir kesimin çocuğuyum"
Erdoğan, kadrolaşma skandalıyla gündeme gelen Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) yerli, milli, inançlı ve değerlerine bağlı bir gençliğin yetişmesinin mücadelesini verdiğini belirterek, şunları söyledi:
'Bunda ayrım gözetmediklerini ben biliyorum. Türkiye'de bir yandan kutuplaşma edebiyatı yapanlar, başka başka kesimlerin birbiriyle çatışmasını gözleyenler, insanları ötekileştirmekten vazgeçsinler. Biraz da plazalarında muhafazakar insanların neden olmadığı konuşulsunlar. Türkiye'de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye'nin o büyük firmaları ve zenginleri kendi plaza ve binalarında neden bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler. O zaman kutuplaştırmanın kimin yapıp, yapmadığı daha iyi ortaya çıkacaktır. Yıllarca 'inançlı' diye ötekileştirilmiş bir kesimin çocuğuyum ama bugün benim içinde bulunduğum vakıflarda kimseyi ötekileştirmeden herkese ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Umut ediyorum ki bunlar daha doğru anlaşılır ve takdir edilir.'
Yorum Yazın
Hala toplumu kutuplaştırma peşindesiniz ki sömürü düzeniniz devam etsin.Bugün Türkiye'de toplum nezdinde inançlı-inançsız ya da dindar-seküler şeklinde bir k... Devamını Gör
Bisey demiyorum
Sülalemin %80 ni başörtülü onlar bile sıkıldı artık bu mevzudan.Baydınız artık ya..