Kredilerde Sıkıntı Büyürken, Ekonomi Modelinde Sorunlar Artıyor! İhracat, Sanayi Kimse Memnun Görünmüyor
Türkiye Ekonomi Modeli, büyümeye dayanıyor bilindiği gibi. Bunun da döngüsü şu şekilde belirtiliyor: Faizler inince, krediler yatırıma, yatırım istihdama ve üretime, üretim ihracata dönmeli yurdumda! Yurduma dönen döviz olunca cari açık kapanacak, rezervler artacak, zengin olunacak, enflasyon düşecek. Genel çerçevede sevimli görünüyor. Ancak sorun şurada; düşen faizler sadece evden kredi olup uçmuyor. Bir de dünyanın şu günlerdeki sorunlu konjonktüründe paranın da dengeleyicisi oluyor. Dengelenemeyen para dövizde yükselişe, yükseliş enflasyona, enflasyon da tüm piyasa dengesizliğiyle Erol Taş'a dönüşüyor. Bu döngüleri, spiralleri, labirentleri çok farklı sürdürmek mümkün ancak ilk söylediğimiz modeldeki ihracat, kredi, faiz, üretim kısımlarında sorunlar devamlı büyüyor. Buyurun biz size onları anlatalım👇
Türkiye'nin öncü sanayi kollarından olurken önemli bir ihracat kanalı da olan beyaz eşya sektörü daraldı.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı Can Dinçer, toplam 6 ana üründe ağustos ayında da yüzde 2 oranında daralma olduğunu belirtirken, resesyon beklenen Avrupa'nın ana ihracat pazarı olduğuna dikkat çekti.
Dünya Gazetesi'nde Alaattin Aktaş da dün gelen veriler ışığında TCMB'nin yaptığı anketle açıkladığı reel kesim güven endeksinin pandemi sonrası gerileme sürecinden olduğuna dikkat çekti.
"Böyle bir durumda sanayi dalındaki genel gidişata ilişkin görüşün de olumsuz olması beklenir, değil mi? Tam tersine reel sektör kuruluşları bakın genel gidişatla ilgili olarak nasıl bir tablo çizmiş?" Buyurun bakın👇
Fatih Özatay da Merkez Bankası'nın literatüre muhteşem katkısı olan "liralaşma" yolunda dolarizasyon ve yatırıma nasıl değiniyor?
Gelelim Atilla Yeşilada'ya... Ünlü ekonomist FÖŞ olarak Paraanaliz'de " Kredi kıtlığı kış resesyonu diyor" başlığıyla hepimizi üzüyor, korkutuyor, dürtüyor hatta belki de sarsıyor.
Aşağıdaki grafik reel kesim güven endeksi hani şu yukarıda bahsedilen birden iyimserleşen anket.
Bir de kredi tarafına bakmalıyız diyen Yeşilada, 13 haftalık yıllıklandırılmış haraketli ortalama kredi büyümesiyle ölçülen kredi ivmesinin büyüme için çok iyi bir kılavuz olduğunu hatırlatıyor.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe
TÜSİAD Başkanı Turan, Merkez Bankası faizi ile kredi faizleri arasındaki bağlantının koptuğunu, reel kesimin kredi bulmakta zorlandığını söyledi.
Erol Taşdelen: "Bankalar, ticari kredi kullandırırken ücret ve komisyon yanında toplu ürün paketi, firma ortaklarına sigorta gibi ürünler dayatması da gelen şikayetler arasında artmış durumda."
Kredi sıkıntısının verilerde belirginleştiği görülürken, TCMB verilerinde 16 Eylül’de biten haftada yıllıklandırılmış 13 haftalık hareketli ortalama kredi büyüme oranı %25’e, ticarilerde ise %19’a düşüyor
İlk bakışta, kredi darlığı ne çok sorun değil enflasyon yüzde 80 olurken, krediler yüzde 70 büyüyor.
Sorun olması için iki unsur öne çıkıyor:
Yeşilada, beklentilerin arttığı KGF teşvikinin çare olmasına dair de kredilerin sadece ihracatçıya ve üretim-yatırım yapan KOBİ’lere tahsis edileceğinden bu kesimlere kullandırılacak kredilerin ekonomik büyüme için yeterli olmayabileceğini belirtiyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın