Japon Kintsugi Felsefesiyle Acıları Unutmaya Çalışmak Yerine Kırılan Yeri Altın Tozlarıyla Onarın!
Hatalarımızın, acılarımızın farkındalığına sahip olursak yaratacağımız benlik altın tozlarıyla tamir olacak ve kendimiz için bir sanat eserine dönüşebileceğiz.
Kırgınlıklar, kırgınlıklar, kırgınlıklar...
Biz mecazi anlamda kırılıyor olsak da kırılma sözcüğünün ortaya çıkışı hayli somut.
Elden düşen bir şeyin kırılması, bir vazonun parçalanması bizim kırgınlıklarımızdan çok daha farklı. Entropi yasası gereği, bir çeşit düzensizliğin peşinden gidiyor tüm maddeler. Kırılan bir vazonun da geriye getirilmesi bu yüzden neredeyse imkansız.
Herhangi bir sohbette 'imkansız' derdik fakat şimdi neden 'neredeyse imkansız' diyoruz?
Japon tarihinin sayfalarında bir kısa gezinti yapalım, anlatalım.
Bundan yüzlerce yıl önce, bir Japon imparatoru yardımcılarını yanına çağırıyor ve onlara hüzünle karışık bir emirde bulunuyor. Emirin konusu imparatorun en sevdiği fincanın tuzla buz olması sonrasında bu fincanın eski haline getirilmesiymiş.
Yardımcıları düşünmüş taşınmış, tüm ülkede bu işi yapabilecek herkese danışılmış ancak bir türlü çözüm bulunamamış.
İmparatorluk dışından nasıl bir çözüm bulunabilir diye araştırırken Çin'de bu işi yapabilecek birileri olduğunu öğrenmişler. Fincanı gönderip beklemeye başlamışlar.
Ellerine sağlam bir fincan gelmiş ancak dağılan parçaların önemli bir kısmı bulunamadığı için fincan gelişigüzel onarılmış, bir şey içmenin bile olasılığı olmadığı ucubeye dönüşmüş.
Haliyle sonuç imparatoru tatmin etmekten uzakmış.
İmparator artık dümeni eline alıp olmayan bir tekniğin peşinden gitmeleri için ülkenin en yetenekli zanaatkarını bulmaya girişmiş. Onu bulduğunda ise bunu tamir etmesi için devletin eliyle bir görev vermiş.
İşte, kintsugi böyle ortaya çıkmış.
Kırık fincanın parçaları yapıştırıldıktan sonra eski formunu yaratabilmek için vernik ve altın tozu kullanmış bu zanaatkar.
Böylece kırılganlığın kusuru bir anda sanatsal yepyeni bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuş. Eskiden bir fincan olan o ürün artık bakan herkesin bir anlam devşirdiği, değerli bir esere dönüşmüş.
Şimdi, kırılganlıklarımız için buradan kendimize çıkarabileceğimiz ders ne?
Hayatınızın bir anında 'Ben artık mutlu olamayacağım sanırım.' diyerek kendinizi akışa bıraktığınız olduysa ya da olacaksa, işte o zaman benliğimiz için kintsugi zamanı.
Hatalarımız hiç yaşanmamış gibi davranmak yerine onları bir noktada kabullenip o hataları daha da güzel izler bırakacak bir esere dönüştürmeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Acıları unutmaya çalışmaktansa varlıklarını sindirmek, engelleri hiçe sayıp bir gün onlara çarpmaktansa varlıklarını bilip üstlerinden atlayabilecek kadar kendimizi eğitebilmek gerekiyor. Kintsugi'nin buradaki hikmeti, biz hatalarımızın, acılarımızın farkındalığına sahip olursak yaratacağımız yeni benliğimiz tıpkı hikayedeki fincan gibi altın tozlarıyla tamir olacak ve bir üründen bir sanat eserine dönüşebileceğiz.
Yorum Yazın
Altının gramı an itibariyle 445,2846 TL . Ben ancak altınımı altınla onarırım. aşağısı kurtarmaz.