ICJ’den 'Türkiye’de Tehlike Altındaki Yargı Sistemi' Raporu
Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), adli makamların bağımsızlığına ve avukatlara yönelik tehditlere ilişkin güncel duruma yer verdiği 'Türkiye: Tehlike Altındaki Yargı Sistemi' raporunu 2 Haziran 2016 tarihinde yayımladı. Rapor, ICJ heyetinin Aralık 2015’te İstanbul ve Ankara’da avukatlar, sivil toplum kuruluşları, barolar, HSYK, Adalet Bakanlığı ve akademisyenlerle yaptığı görüşmeler sonucunda hazırlandı.
Raporda Anayasa Mahkemesi, hukuk, ceza ve askeri mahkemeler, savcılık, avukatlar ve HSYK’nın anayasal düzen içindeki yeri anlatıldıktan sonra güncel duruma ilişkin endişelere yer veriliyor. Ayrıca Tahir Elçi’nin ölümüne ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmemesi eleştiriliyor...
Avukat Benan Molu'nun aktardıklarına göre heyet,
Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının önemine vurgu yaparak, aralarında Adalet Bakanı’nın da olduğu hükümet yetkililerinin “paralel yapı”ya yönelik açıklamalarında hakimlerin gözaltına alınmasını, tutuklanmasını ve disiplin soruşturmalarına maruz bırakılmasını meşrulaştırmasını;
Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarındaki artış başta olmak üzere hükümete yönelik muhalif görüş belirten kişilerin kriminalize edilmesini;
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Can Dündar ve Erdem Gül davasına ilişkin AYM kararına yönelik açıklaması olmak üzere, hükümet yetkililerinin yargı kararlarını sertçe eleştirmesi ve bu kararlara uyulmaması için çağrı yapmasını;
2010 yılındaki anayasa değişikliği ile HSYK’nin hükümete daha bağlı hale getirilmesini; hakim ve savcıların girdikleri sınav ve mülakatlarda ve atanmalarında HSYK ve Adalet Bakanlığı’nın büyük etkisinin olmasını;
Hakim ve savcıların kararları nedeniyle gözaltına alınmasını, tutuklanmasını, disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya bırakılmasını, sürülmelerini ve görevden alınmalarını;
Sulh Ceza Hakimlikleri’nin atanmasında HSYK ve Adalet Bakanlığı’nın sahip olduğu rolü ve bu hakimlikler tarafından verilen kararlara itiraz usülünü;
Diyarbakır Baro başkanı insan hakları hukukçusu Tahir Elçi’nin hedef gösterilerek öldürülmesini ve ölümüne ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmemesini;
Aralarında insan hakları hukukçusu Ramazan Demir’in de olduğu avukatların gözaltına alınıp tutuklanmasını eleştiriyor.
'Tahir Elçi’nin ölümüne ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmeli'
Son olarak raporda, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin hayata geçirilerek hakim ve savcılar üzerindeki HSYK ve Adalet Bakanlığı etkisinin uluslararası standartlara uygun şekilde değiştirilmesi, Tahir Elçi’nin ölümüne ilişkin etkili bir soruşturma yürütülerek fail ya da faillerin mahkeme önüne çıkartılmasını ve avukatlar ile insan hakları savunucularına yönelik baskı ve tehditlere son verilerek korunmalarını tavsiye ediyor.
İngilizce yazılan ve 23 sayfadan oluşan raporun tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Kaynak: Anayasa Gündemi
Yorum Yazın
Ne kadar iyi insanlar bunlar bizi düşünüyorlar bizim yargımızı,bizim yönetimimizi bizim insanımızı siz olmasanız,çok iyisiniz!
Hani referandum da (evet-hayırda) ''Artık üstünlerin hukuku olmayacak bundan sonra hukukun üstünlüğü olacak'' diyordu tayyip amcanız ne cabuk unuttunuz??? Ha... Devamını Gör
Eleştirdikleri adalet mi adaletsizlik mi ?