Görüş Bildir

Erdem Gül Haberleri

Erdem Gül ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Erdem Gül ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
BOMBAYI Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nun deneyimli isimlerinden Erdem Gül patlattı. “AKP’nin HDP’yi dizayn planı: Demirtaş gitsin, Dicle gelsin” başlıklı kulis haberinde iktidar partisinin, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan şu nedenlerle rahatsız olduğunu yazdı:1- CHP ve sola fazla yakın olması;2- 17 Aralık sürecinde Recep Tayyip Erdoğan aleyhine çıkışlar yapması;3- Gülen Cemaati’ne karşı açık tavır almaması;4- Son 6-7 Ekim olayları sırasındaki tavrı.Yine aynı haberde, son dönemlerde hükümet çevrelerinin takdir ettiği açıklamalar yapan, örneğin Cemaat’e yönelik operasyonlara olumlu yaklaşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle’nin siyasi iktidar tarafından tercih edildiği yazıldı.
CHP O Tutanakları Meclis'te Okuyacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yayın yasağına karşın CHP olarak komisyon tutanaklarını Meclis kürsüsünden okuyup halka açıklayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, genel seçimlerde kampanyalarının ana konusunu yolsuzlukların oluşturacağını belirtirken Meclis’teki yolsuzluk komisyonunun CHP’li üyelerine eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a, “Sizden istifanızı kim istedi? Başbakanı suçlayan açıklamalarınızdan neden geri döndünüz” sorusunu yöneltmelerini istediğini açıkladı.Kılıçdaroğlu, “MİT operasyonu” tartışmaları çerçevesinde gündeme gelen CHP ile HDP’nin seçimde ittifak yapacaklarına ilişkin senaryolara kapıları kapattı. Kılıçdaroğlu, ittifak tartışmaları için “Valla herkes bunu konuşuyor da biz hariç. Gerçekten hiç konuşulmadı, biz de okuyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın farklılığının altını çizerken asıl seçim ittifakının AKP ile HDP arasında olabileceği tahmininde bulundu. Kürtlerden oy alamamalarında CHP’nin de hataları olduğunu kabul eden Kılıçdaroğlu, bu seçimde ilk kez bölgeden milletvekili çıkaracaklarını söyledi.İstanbul’da Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarıyla buluşan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Erdem Gül'ün haberine göre açıklamaları şöyle:'Kürsüde okuyacağız'Biz de bugün onu araştırdık. Gerekirse soruşturma komisyonundaki tutanakları arkadaşlarımız alsınlar, Meclis Genel Kurulu’nda çıkıp kürsüde okusunlar. Bantları da yayımlamıştık. Burada da benzer bir şey yapabiliriz. Komisyon üyelerine tutanak veriliyordu. Bu sefer verilmemesi kararı almışlar ama onun bir yolu bulunacak. Mahkeme kararı hiç görüşülmemiş komisyonda. Komisyonun karar alması lazım. Parlamentoyu itibarsız hale getirmeye çalışıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Yasama organının normalde her türlü tartışmaya açılması lazım.'Çiçek’in mutlaka haberi vardır'Komisyonların uyum içerisinde çalışmasından sorumlu olan Meclis başkanı. Eğer böyle bir şeyi Meclis başkanından bağımsız olarak gönderiyorsa o zaman Meclis başkanının mutlaka haberi vardır. Şimdi siz alacaksınız, göndereceksiniz. Büyük bir ihtimalle şunu demiştir yani “Ben yurtdışındayken yapın bunu da, bu işi böyle kapatalım” demiştir. Sadece o mu? Buna benzer Cemil Çiçek’in çok yanlışı var. Bir de Cemil Çiçek; sen artık son dönemindesin. Artık senin şu itibarını koruman lazım. Yeri geldiğinde belli hukuksuzluklara karşı durman lazım. Hiçbirisini yapmadı.Hakkı Köylü’ye sert eleştiri Hayır sadece Köylü’nün değil, iç dinamiklerinin aldığı bir karardır. Yayın yasağı getirelim, bakanların konuşmaları medyaya yansımasın, biz bu dosyayı mümkün olduğu kadar sessiz sedasız seçimlere kadar götürelim. İstedikleri bu.CHP, Celal Kara’yı dinleyecek CHP üyelerinin istediği tanıklar dinlenmiyor. Hakkı Köylü oturuyor, 'bunları çağıracağız' diyor. Peki o dönemin savcısı var; dosyayı asıl hazırlayan savcı. Onun dinlenmesi lazım. Celal Kara... “Hayır onu çağırmayalım” diyorlar. Ben de arkadaşlara talimat verdim. Dedim ki gidin savcıyı dinleyin, hapiste olan polisleri de dinleyin, yanınızda noter de götürün anlatsın olayları. Belki bunlar bize yeni bilgiler, belgeler verecekler. Niye çağırıp bunları dinlemiyorsunuz. Hakkı Köylü, kimler dinlenecek kararı veriyor. Kime danışarak bu kararı alıyor? AKP’nin kendi derin devletine danışarak bu kararı alıyor, yukarıya soruyor kimi çağıralım. Başbakan’a soruyor; kimi çağıralım? Yani dosyayı nasıl kapatalım, diyorlar. Bütün düşünceleri bu. Ne yaparlarsa yapsınlar dosyayı kapatamayacaklar.‘HDP ile ittifak planımız yok’Valla herkes bunu konuşuyor da biz hariç. Gerçekten hiç konuşulmadı, biz de okuyoruz. Kalkacaksınız da Atatürk heykellerini yakacaksınız. Kütüphaneleri yakacaksınız. İnsanları, masum insanları öldüreceksiniz sonra biz kalkacağız onlarla buyrun gelin seçimlere gireceğiz. Bu olmaz. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı sürecine hiç eleştiri getirmedik. Tam tersine ben bireysel olarak Demirtaş’ın HDP’yi dönüştürmesini her zaman olumlu gördüm. Çabasını da takdirle izledim.Bu kadar... Orada Demirtaş kararı verme mercinde olsa ortaya daha farklı bir tablo çıkabilir.Çözümde adres İmralı değil, parlamento’ Demirtaş’ın CHP’ye “masada ol” çağrısının çok fazla bir anlamı yok. Neden yok? Şimdi süreci götüren kim? İktidar partisidir. Kiminle götürüyor? Abdullah Öcalan’la götürüyor. Biz kredi açtık “senin kredine bile ihtiyacım yok” dedi. Adres neresi? Adresin parlemento olması lazım. Parlamentodan çıkartıp, adresi İmralı yaparsanız, hiçbir şey yapamazsınız.Bu sorunu çözemezsiniz. Sadece iki taraf güvensizlik üzerine bir görüşme götürürler. Yani oyunu bozan ben olmayayım diyor. Böyle bir yapı. Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamada çok önemli. “Öcalan’ın itibarıyla oynuyorsunuz” diyor. Geldiğimiz noktaya bakın. Herkes şaşkınlık içinde böyle bir şey olabilir mi? Bunu kime söylüyor, HDP’ye söylüyor bunu. HDP’nin de çözüm sürecinin dışına itildiği, Abdullah Öcalan’da hükümetin doğrudan doğruya karşı karşıya gelip sorunu çözmeye çalıştıkları bir süreç. Bu sürecin içinde CHP’ye zaten yer yok ki. Biz ne diyoruz sorun nerde çözülür parlementoda. Buyurun gelin burada çözelim. Bizim ısrarlarımıza rağmen yapılmadı. Sonra bir yasa getirdiler. Yasanın bir maddesi de şu; ‘Kamuoyuna bilgi verilecektir.’ İyi de yasa çıkalı kaç ay oldu. Hiç kimsenin bir bilgi verdiği yok. Niçin? Süreci idare edelim seçimlere kadar bu işi götürürsek götürürüz. Seçimden sonra zaten bir 4 yıl daha. Ondan sonra Allah kerim ne olacak hep beraber göreceğiz bunu. Zaten devleti tam bir polis devletine dönüştürecekler. Bunun hukuksal alt- yapısını oluşturuyorlar şimdi. İki taraf birbirini kandırıyor.‘AKP-HDP arasında işbirliği olabilir’ Sorunu samimi olarak çözmek mi istiyorsunuz: Kaldırırsınız yüzde 10 barajını. Kürtler gerçekten hülle yapmadan parlementoya gelirler, oturur ve konuşurlar. Siz önlerine baraj koyuyorsunuz. Ben bu sorunu çözeceğim diyorsunuz. Olmaz... Biz dedik, kaldırılması için teklif verdik. Ama reddettiler. AKP-HDP arasında işbirliği olabilir. Asıl kamoyunun düşenmesi gereken konulardan biri bu. AKP ile anayasal düzeni değiştirmek için işbirliği yapabilirler. Seçim işbirliği artı seçim sonları amaçlarına uygun bir düzenleme yapabilirler. Anayasa değişikliği yapabilirler. Demirtaş önemli bir açıklama yaptı. Oslo tutanaklarını açıklayalım dedi. Kim hangi sözü verdi, kim hangi vaatte bulundu. Görelim bunu. Ama bunu açıklamıyorlar.Erdem Gül | Cumhuriyet
AKP'de '5 Ocak' Krizinin Perde Arkası
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, “Cumhurbaşkanı 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’nu toplayacak” sözleriyle başlayan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın konuya ilişkin sert açıklamalarıyla devam eden tartışmanın perde arkasında ne var? Cumhuriyet gazetesi 5 Ocak polemiğini manşete taşıdı, Hürriyet Ankara temsilcisi Deniz Zeyrek konuyu mercek altına aldı...
Başbuğ'un Tutuklanmasında Gül ile Erdoğan Arasında Neler Yaşandı?
Eski Cumhurbaşkanı Gül’ün, Mavi Marmara gemisinin İsrail’e gidişine, “Savaş çıkaracak” diyerek karşı çıktığı ve görüşlerini AKP yönetimine ilettiği öne sürülen kitapta, kulağıyla ilgili sağlık sorunları yaşayan Gül’e bazı AKP’lilerin ‘sağır’ yakıştırmasında bulunduğu, Gül’ün de bu isimleri not ettiği belirtiliyor. Gazeteci Soncan’a göre Gül, kulak ameliyatını da bu yüzden oldu.Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre; Saray’daki Bakanlar Kurulu toplantısı nedeniyle yeniden alevlenen başkanlık sistemine karşı açıklamalarıyla gündemde olan eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün geçmişte çok tartışılan kulak ameliyatı olmaya AKP’liler yüzünden karar verdiğini anlatan yeni bir kitap çıktı. “Araf’ta 7 Yıl” adlı kitaba göre Gül, AKP’den gelen, “Sağır olacak. Bu koşullarda artık siyasete devam edemez” sözleri üzerine bıçak altına yattı. Kitapta Gül’ün, Mavi Marmara’nın gidişine, “Savaş çıkaracak” diyerek karşı çıktığı, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuksuz yargılanması konusundaki sözlerini de “samimiyetsiz” bulduğu anlatılıyor.Gül, aslında Mavi Marmara gemisinin İsrail’e gitmesine sıcak bakmadı. Eylemin bu şekilde yapılmasını doğru bulmuyordu. Yaşanacaklar noktasında tahminleri vardı. Türkiye ve İsrail’in  sürüklenmek istendiğini düşünüyordu. Tedirgindi. En yakınındaki isimlere “Mavi Marmara savaş çıkaracak” dile getiren Gül, İsrail’in gemiye yaptığı baskın neticesinde Türk vatandaşlarını öldürmesinin ardından, hem hükümeti zor durumda bırakmamak, hem de İsrail’in yanlışlarını dünyaya duyurmak için dönemin Başbakanı Erdoğan’ın konuşmalarını destekledi.Bugün raflara çıkacak olan gazeteci Emre Soncan’ın, “Araf’ta 7 Yıl” adlı kitabında, cumhurbaşkanlığı süresince Gül’ün, Erdoğan ve AKP’lilerle yaşadıkları ve bugüne kadar bilinmeyen önemli çatışmalar anlatılıyor. Gül’ün en yakınındaki isimlerle görüşülerek yapılan derlemede çarpıcı bilgiler var.Başbuğ’a samimiyetsizlikEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, örgüt yöneticisi olmak ve darbe teşebbüsünde bulunmak suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Başbuğ’un tutuklanmasına Erdoğan sert tepki gösterdi ve eski Genelkurmay Başkanı’nın tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu. Gül de benzer düşüncedeydi. Kameralar önünde Erdoğan’a destek çıkan Gül, aslında Başbakan’ın ne düşündüğünü biliyordu. Erdoğan’ın, Başbuğ’un tutuklanması gerektiğine dair kapalı kapılar arkasında sarf ettiği cümlelerden haberdar olan Gül, yakın çevresine “Başbakan’ın bu tavrını samimiyetsiz bulduğunu” söylüyordu.'Sağır' diyenleri not ettiGül’ün kulağındaki sorun devam ediyordu. Fakat ameliyat olmaya bir türlü razı olmuyordu. En sonunda İngiltere’de meslek hayatına devam eden ve alanında otorite sayılan Pakistan doğumlu Müslüman bir doktor olan Shkeel Saeed’e ulaşıldı. Doktor birkaç kez Ankara’ya geldi ve Gül’ü muayene etti. Son tetkikte ise şu çarpıcı cümleyi kurdu: “Bu ameliyatı olmazsanız duyma yetinizi tamamen kaybedebilirsiniz.” Bu keskin ifade Gül çiftini ikna etmek için yeterli oldu... Gül, 6 Temmuz Cumartesi günü sabah saat 04.30 sularında hastaneye getirildi. Önce sabah namazını kıldı. Ardından, belki de siyasi geleceğini derinden etkileyecek ameliyat için bıçak altına yattı. Çünkü Ankara’da çeşitli mahfillerde Gül’ün sağlık sorunları nedeniyle siyasete devam edemeyeceği yüksek sesle dillendirilmeye başlanmıştı. Hatta AKP içinden bazı isimler, Gül’ün arkasından “‘sağır” yakıştırmalarında bulunuyor, Cumhurbaşkanı da bu isimleri not ediyordu. Ameliyat çok başarılı geçti. Gül’ün sol kulağına “koklear implant” yerleştirildi.Hayrünnisa Hanım ve Bayan Özel: 2012’deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve komutanlar Çankaya’da resepsiyona katıldı ve Hayrünnisa Hanım’ın elini sıktı. Böylece çağdışı bir uygulama tarihe karışmış oldu. Resepsiyonun ardından, Genelkurmay Başkanı Özel’in eşi Kamuran Özel, Hayrünnisa Hanım’ı arayarak misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. Hayrünnisa Hanım ise “5 yıldır niye katılmıyordunuz” diye hafif yollu bir sitemde bulundu. Kamuran Hanım’ın cevabı ise şöyle oldu: “Biliyorsunuz efendim, o dönem bizimle ilgili değil.”
Bahçeli: 'Ya HDP'yi ya da Milleti Aldatıyorlar'
MHP lideri Devlet Bahçeli, seçim sonuçlarının partisine 'ana muhalefet görevi verdiğini' söyledi. 'AKP-MHP koalisyonu yanlış' diyen Bahçeli, 'Millet AKP-CHP-HDP koalisyonu istedi' diye konuştu. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan MHP lideri Devlet Bahçeli, koalisyon pazarlıklarına kapıları kapattı. AKP, CHP ve HDP’ye sert eleştiriler yönelttiMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim sonuçlarının partisine “ana muhalefet görevi verdiğini” belirterek, “Milletimiz bize böyle bir yapılanma içinde, çözümü ana eksen kabul ederek, özgürlükler, ekonomik sorunların çözümü gibi konularda ana ekseni devam ettirmek isteyenlere karşı diyor ki, ‘Siz ana muhalefetsiniz” (...) Millet AKP-CHP-HDP koalisyonu istedi” sözleriyle, partisinin içinde yer alacağı koalisyon formüllerine “mesafe” koydu. Koalisyon tahminini, HDP’nin de destekleyeceği “AKP-CHP olarak ifade eden” Bahçeli, bu formülü “çözüm süreci”nin devamını isteyenlerin yaşama geçirebileceğini ifade etti. Bahçeli, çözüm sürecini “zürafa”ya benzeterek, “Çözümü bugüne kadar tanımlayan olmamıştır. Zürafa gibi... Tanınması kolay, tanımlanması zordur” dedi. Bahçeli, milletvekillerinin TBMM’de yemin ettiği gün Abdullah Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan’ın “katip üye” olarak Başkanlık Divanı kürsüsünde yer almasını ise “Başka formül bulunabilirdi, İmralı canisinin yakınının Divan’da olması Gazi Meclis’e yakışmadı” sözleriyle eleştirirken, CHP TBMM Başkan adayı ve geçiçi TBMM Başkanı Deniz Baykal’a da sitem etti.MHP lideri Bahçeli, Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar, yazarlarımız Emre Kongar ve Çiğdem Toker ile Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, Ankara Haber Müdürümüz Ayşe Sayın’ı makamında kabul ederek, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.CHP, eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı Meclis Başkan adayı olarak gösterdi. MHP de karşısına Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday olarak çıkardı. Kulislerde MHP’nin İhsanoğlu’nu ‘bilinçli’ olarak, ‘CHP’ye karşı ön alma adına’, Baykal’ın karşısına aday olarak çıkardığı konuşuluyor. Baykal’ın adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?Meclis’teki milletvekilleri partilerinin genel eğilimi olarak tercihlerini ortaya koyarlar. CHP’nin tecrübeli bir siyasetçi olarak Baykal Bey’i aday olarak göstermesi, partinin temel tercihidir. Siyasi partiler de adaylarını ortaya koyacaktır. Ancak Meclis Başkanlığı seçimlerinde, ilk iki turda 367 arandığı için genel bir eğilimi ortaya koymaktan ziyade, üçüncü ve dördüncü turlar anlamlıdır. O nedenle koalisyonlarda yönetilme zorunluluğunda bırakılmış bazı ipuçları elde edebilmeyi salı değil de çarşamba günü yapılacak oylama ortaya koyabilecek. Biz, bugüne kadarki uygulamamızda hep arkadaşımızın arkasında durmayı tercih etmişizdir.
Aydın ve Uzmanlardan 10 Satırlık Anayasa Bildirisi
Aralarında eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, Anayasa Profesörü Ergun Özbudun gibi isimlerin de yer aldığı bir grup aydın, yeni anayasanın çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa olması gerektiğinin vurgulandığı 10 satırlık bir bildiriye imza attı.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Amerikan ve Avrupalı diplomatların Kobani ve Cezire kantolarına yaptığı ziyaret Cenevre'den dışlanan Kürtler için yolun kapanmadığının resmidir.Ortadoğu’da ‘Kürtlerin zamanı’ diyebileceğimiz bir stratejik dönüşüm evresinde Türkiye Kürtlerle savaşı tercih etti. Sadece Suriye değil kendi Kürtlerini de kaybetme pahasına oynanan riskli bir oyun. Ucunda bir ‘Pirus Zaferi’ bile olmayabilir.PYD’nin Cenevre’den dışlanmasından kendisine gurur payesi çıkartan siyasi akıl, Cenevre’nin geri kalanını da “Muhalifler ileri sürdükleri şartlar kabul edilmezse Cenevre’den çekilebilir” diyerek de maniple ediyor. Batılı müttefikleri nezdinde Ankara hala şantaj ya da tehditlerle sözünü dinletebiliyorsa bunu sahip olduğu siyasi ve diplomatik krediye değil Türkiye’nin coğrafi konumunu kullanarak yaratacağı sorunların büyüklüğüne borçlu.
CHP'den Anayasa İçin Erdoğan Şartı: 'Sözlerini Düzeltmezse Masaya Oturmak Mümkün Değil'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararına ilişkin sözlerini düzeltmemesi halinde Anayasa Uzlaşma Mutabakat Komisyonu masasına oturmalarının mümkün olmadığını söyledi. Altay, masayı dağıtanın Meclis Başkanı olduğunu belirterek, verecekleri cevabın ilk gönderdikleri mektupta bulunduğunu ifade etti. Altay, 'Anayasa kararlarına uymayacağını beyan eden biriyle anayasa yapmak mümkün mü?' diye sordu.