onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Ebru Şinik Yazio: Dr. Serhat Gümrükçü’den Kanser ile İlgili Bilinmesi Gerekenler

etiket Ebru Şinik Yazio: Dr. Serhat Gümrükçü’den Kanser ile İlgili Bilinmesi Gerekenler

Ebru Şinik
15.02.2022 - 21:29 Son Güncelleme: 18.02.2022 - 10:27

Serhat Gümrükçü’yü şahsen tanıyanlar şüphesiz bilir ki kendisi bu gezegendeki vazifelilerdendir. Uzun yıllardır California’da kurmuş olduğu laboraturlarda çözümü henüz bulunmamış hastalıkların tedavilerine yönelik çığır açıcı araştırmalar yapmaktadır.

Kanser, HIV, Hepatit B ve Influenza dahil olmak üzere bulaşıcı hastalıklar konusundaki en son klinik araştırmaları nedeniyle uluslararası bilim camiasında büyük yankı uyandıran saygın biliminsanlarından olan Dr. Serhat Gümrükçü merkezi Los Angeles'da bulunan Seraph Araştırma Enstitüsü'nde (SRI) icra ve yönetim kurulu üyesidir.

Dr. Gümrükçü ayrıca American Society of Clinical Oncology (ASCO), International AIDS Society (IAS), HIV Medicine Association (HIVMA) ve American Society of Gen & Cell Therapy (ASGCT) üyesi olup, Kanser Hücresi ve Gen Tedavisi Komitesi ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Aşıları Komitesi'nde aktif görev yapmaktadır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kendisine yoğun gündemi arasında sorularımı cevaplamaya ayırdığı zaman için çok teşekkür ediyor ve sizleri kanser tedavilerine yönelik bilimin hangi noktaya evrildiğine yönelik sohbetimizi okumaya davet ediyorum.

Kendisine yoğun gündemi arasında sorularımı cevaplamaya ayırdığı zaman için çok teşekkür ediyor ve sizleri kanser tedavilerine yönelik bilimin hangi noktaya evrildiğine yönelik sohbetimizi okumaya davet ediyorum.

Biliminsanı olmaya nasıl karar verdiniz?

Devlet hizmetinde çalışan ailem tarafından sevgi dolu bir şekilde büyüdüm. Annem bir sanatçı. Sanatla büyümek genel olarak bilime farklı bir bakış açısı ile bakmamı sağladı. Bir sanatçının sanat yaratabilmesi için fizik, kimya, biyoloji, anatomi, matematik, geometri gibi birçok bilim dalını bilmesi gerektiğini gördüm. Bu da hayal gücümü ve yaratıcılığımı kullanarak bir şeyler yaratma perspektifi geliştirmeme yardımcı oldu.

2-3 yaşımdan beri iki şey konusunda çok tutkuluydum: İnsanların acılarını dindirmek ve bulmacaları çözmek. Bu iki tutku, tedavi edilemez olduğuna inanılan hastalıkların peşinde koşan bir doktor ve biliminsanı olmamı sağladı.

Bu oldukça heyecanlı ve aynı zamanda zor bir seçim. Yaptığınız işin arkasındaki temel motivasyonunuz nedir?

Yaptığım işin arkasındaki temel motivasyonum, benim de içinde bulunduğum insan olarak bilinen varlığın acılarını hafifletmektir. Çözülemeyecek sorunlar olduğuna inanmıyorum; bu yüzden insanların artık çözmekten vazgeçtiği sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorum. Beni harekete geçiren şey, yardım edilemez noktada oldukları söylenen insanların hayatlarını değiştirebileceğimi veya iyileştirebileceğimi bilmek. Bu bir fark yaratmakla ilgilidir. Hayatımın amacının insanların hayatlarında ve dünyada daha iyisi için bir fark yaratmak olduğuna inanıyorum. 

Burada yaşarken şunu kendime söyleyebilmeliyim:  

'Dünya ben içindeyken daha iyi bir yer.'

Şu anda üzerinde çalıştığınız en ilginç veya heyecan verici projeler nelerdir? Bunların insanlara nasıl yardımcı olabileceğini düşünüyorsunuz?

Devam eden o kadar çok projem var ki, nereden başlayacağımı bilemiyorum. 

Kanserin ileri evrelerinde olan hastalar için, anti-kanser tedavilerine ihtiyaç duymadan, bağışıklık sistemlerine hastalığı daimi kontrol etmeyi öğretmek üzere muhtelif kanser aşıları geliştiriyoruz.

Kısa bir zaman önce, gelecekte milyonlarca kanser hastasının bakım standartlarını ve yaşam beklentisini değiştirecek şekilde yaklaşımlarımı özetleyen hücre tedavileri ve kanserin ileri evreleri hakkında bir kitap bölümü yazdım. Kanser tedavileri ve bakımı konusunda bir paradigma değişikliğine ihtiyacımız var ve bunun eşiğinde olduğumuza inanıyorum.

Kanser konusunda neden otorite olarak gösterildiğinizi bize kısaca anlatır mısınız?

Bir otorite olduğumu iddia edemem. Ben bir biliminsanıyım, yani bilginin daimi öğrencisiyim. Biliminsanları arkadaşlarımdan, diğer doktorlardan ve çok daha fazlasını karşılaştığım tüm hastalardan öğreniyorum. 

Bilim, otorite olmak ya da her şeyi bilmekle ilgili değildir. Bilim, bilgiyi sahip olduğunuz algı ile kullanabilmeniz ve daha önce yanıtlanmamış sorulara yanıt bulabilmek için işlerin nasıl yürüdüğünü anlamanızla ilgilidir.

Dünya çapında birçok farklı kurumda kanser ve hücre tedavileri alanında lider olarak kabul edilen biliminsanları ve hocalardan inanılmaz eğitimler almış olduğum için çok şanslıyım.

Kanser tam olarak nedir?

Kanser tam olarak nedir?

Kanser, tek bir hücreden başlayan bir hastalık grubudur. Bu habis hücre kontrolsüz bir şekilde büyüyerek normal doku büyümesine müdahale eder ve sonunda bağışıklık sisteminin kontrolünden kurtularak komşu dokulara yayılır. Büyür, çünkü hastanın bağışıklık sistemi kanseri, kanser olarak tanımaz. Esasen, kanser aslında bir bağışıklık sistemi hastalığıdır.

Kansere ne sebep olur?

Birçok şey kansere neden olabilir. Genetik faktörler, çevresel faktörler, hatta psikolojik ve duygusal faktörler… Her insan sürekli olarak kanser hücreleri üretir. 

Kansersiz insan diye bir şey yoktur.

Her saat binlerce kanser hücresi üretiyoruz ve işlevi bozuk olan her şeyi sürekli araştırıp, yok etmek olan bağışıklık sistemimiz de onları sürekli öldürerek, sistemden tahliye ediyor. Kanser bir hastalık olarak, tek bir hücrenin bağışıklık sisteminin denetiminden kaçmanın bir yolunu bulduğunda ortaya çıkar. Bir hücre iki olur, iki dört olur, dört sekiz olur ve böyle devam eder...

Farklı kanser türleri arasındaki fark nedir?

Farklı kanser türleri arasındaki fark, başladığı hücre türüdür. 

Örneğin epitel hücrelerinde başlayan kansere karsinom; kemik ve yumuşak dokularda başlayan kansere sarkom; kemik iliği veya kan hücrelerinin kanserine lösemi veya miyelom denir. Bir kanser hücresi, eskiden sağlıklı olan bir hücredir. Kanser türlerindeki farklılıklar, kanserin başladığı kaynak hücredeki farklılıktan kaynaklanmaktadır.

Kanser önlenebilir mi?

Bu sorunun bir uzun, bir de kısa cevabı var. Kısa cevabı tercih ederim. Bunu anlamak için daha önce bahsettiğim kanserle ilgili temel prensiplerden birine geri dönmemiz gerekiyor. 

Kansersiz insan diye bir şey yoktur ve herkesin kanser hastalığına yakalanmamasının nedeni, bağışıklık sisteminin bu kanser hücrelerinin büyümesini kontrol altında tutmasıdır.

Bu nedenle, kanserden kaçınmak için birinin sigara, radyasyon, kanserojen kimyasallar vb. gibi kansere neden olan şeylerden öncelikle kaçınması gerekir. 

Ancak en önemli konu bağışıklık sistemimizin düzgün çalıştığından emin olmaktır çünkü günün sonunda mesele vücudumuzda ürettiğimiz kanser hücreleri ile ilgili değil, daha çok bağışıklık sistemimizin bu hücreleri kontrol altında tutup tutamadığı, bunlardan kurtulup kurtulamadığıyla ilgilidir.

Kanser gelişmeye başladığında kişi bunu tespit edebilir mi?

Semptomları ortaya çıkmış olan bir hastada kanseri erken bir aşamada tespit edebilen çeşitli tanı yöntemleri vardır. Ancak elbette risk gruplarında rutin tarama da çok önemlidir. 

Genel olarak konuşursak, kişi kanser teşhisine yol açan semptomlar yaşıyorsa, hastalık zaten önemli ölçüde ilerlemiş demektir.

Eskiden kanserin çoğunlukla ölüm ile sonuçlanması yaygındı. Ancak bugün bu genel kanı değişiyor gibi duruyor. Günümüz bilim teknolojisi ile kanserden kurtulma şansı nedir?

Kanser teşhisinde değişen dinamikler ve kanser tedavisindeki yeni yaklaşımlarla, hastalık sadece uzun süreli bir durdurulma fırsatı bulmakla kalmıyor, aynı zamanda hastalık ilerlemeden hayatta kalma şansı da elde edilebiliyor. Geleneksel tedavi yaklaşımlarında farklı evrelerdeki kanser tedavilerinde, farklı sonuçları hedefliyoruz. Hastayı erken bir aşamada yakalarsak, görünür tümör veya kanser hücresi bulunmayan bir noktaya getirmeye çalışırız ve sonra hastayı bu aşamada tutarız. Geç teşhis aşamalarında amaç biraz farklıdır. Bunu açıklamanın en kolay yolu, karşılaştığım hastaların çoğuna söylediğim şudur: 

'Kanserli hücre ile yaşamanızı fakat kanserden ölmemenizi sağlamaya çalışıyoruz.'

Kanser tedavisinde en son teknolojileri içeren tedavilerden bazılarını paylaşabilir misiniz?

Kanser tedavisinde en son teknolojileri içeren tedavilerden bazılarını paylaşabilir misiniz?

Adoptif Hücre tedavileri, bilimin en son geliştirdiği tedavilerden biri olacaktır. Kanser tedavisinin seyri boyunca doğru zamanda uygulandığında, hastalara kanserin ileri evrelerinde bile uzun süreli remisyon yaşamaları için çok daha iyi bir fırsat sunabilir. Geçenlerde yazdığımız kitapta tam da bunu tartıştık. 

Kanser tedavisinin geleceği, hücre temelli immünoterapilerde ve hastanın hastalıkla kendi kendine savaşma ve kontrol etme yeteneğine odaklandığı tedavilerdedir.

Bir kanser hastasının iyileşmesine yardımcı olmak için özellikle önerebileceğiniz bir şey var mı ?

Bir doktorun hasta için yapabileceği en önemli şey onları dinlemektir. 

Eğer dinlerseniz, hasta size her şeyi anlatır. Nesi var, vücudunda neler oluyor, tedavisi kendisine nasıl yansıyor vs. Ne yazık ki bizlere bunlar Tıp Fakültelerinde öğretilmiyor. Hastalar duyulmak ve anlaşılmak isterler ve buna ihtiyaç duyarlar. Tedavi planlarını oluştururken onları işittiğinizi ve sözlerini dikkate aldığınızı hissettiklerinde, kendi iyileşme süreçlerine katkıda bulunduklarını bilirler ve bu da iyileşmeye adım atma sürecini çok güçlü kılar. 

Hipokrat'ın şöyle bir sözü vardır.

'Hastalıkları tedavi etmiyoruz, Hastaları tedavi ediyoruz'

Hastalık hastanın bir parçasıdır, bunu her zaman hatırlamalıyız. Bu nedenle hastanın da tedavinin bir parçası olması gerekir.

Deneyimlerinize göre, kansere yakalanan bir sevdiğinizi desteklemenin en iyi yolları nelerdir?

Kanser hastası olan kişi, farklı psikolojik aşamalardan geçer. Bunlar inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir.

Bu sorunun cevabı yine önceki cevabımla bağlantılı. Onları dinlemeliyiz… Süreçlerinin hangi aşamasında olduklarını anlayabilelim diye farkındalıkla dinlemeliyiz... O zaman hangi noktada olduklarına bağlı olarak elimizdeki bilgi ve imkanlarla en iyi desteğimizi sunabiliriz.

Kanserle savaşmakla ilgili bilinen en yaygın yanlış anlaşılmalar ve mit’ler nelerdir?

Çok var. Bu soru başlı başına ayrı bir röportaj konusu olabilir. 

Anlamamız gereken en önemli şey, tüm toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğidir.

Ne yazık ki, çoğu zaman hastaya bakmakla yükümlü olan yakınları kendi yaşadıklarına kapılıp, hastanın etrafındaki herkesin aynı amaç için çalıştığını unutabilmektedir. Bir kanser hastasının bakımı; cerrahlar, onkologlar, dahiliyeciler, psikologlar, aile üyeleri ve diğer birçok destek sistemini gerektirir. Sadece hastalar değil, özellikle biz doktorlar bu süreçte yalnız olamayacağımızı ve tek başımıza başaramayacağımızı unutmamalıyız.

“Kanser Hakkında Herkesin Bilmesi Gereken 3 Şey”i sorarsak, ne dersiniz?

1. Kanser, bağışıklık sisteminin denetiminden kaçma yeteneğine sahip bir hücre ile başlar.

2. Kansersiz insan diye bir şey yoktur. Kanser tedavisinde başarıya ulaşmak, kişiyi kanserden arındırmaya çalışmak değildir, çünkü bu mümkün değildir.

3. Kanseri tedavi etmek veya yaşam boyu durdurmak, ancak hastanın bağışıklık sisteminin kansere karşı savaşmasını sağlayarak mümkün olabilir.

Okuyucularımıza son olarak söylemek istediğiniz bir tavsiyeniz var mıdır?

Ne yaparsan yap, sevgi ve şefkatle yol göster ve bu olanların bizimle ilgili olmadığını asla unutma. Ben kendim için burada değilim, tüm insanlık için buradayım.

Okurlarımız çalışmalarınızı nasıl takip edebilir?

Kar amacı gütmeyen araştırma kuruluşumuz Seraph Araştırma Enstitüsü ve ayrıca 2016'da kurduğum Biyoteknoloji şirketi olan Enochian Biosciences'dan yaptığımız çalışmaları takip edebilirler.

YouTube

Instagram

Facebook

Twitter

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın