Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Saray’a Kamyon, Başbakanlık’a 222 Araç | Çiğdem Toker | Cumhuriyet
2015 bütçesi uzun bir maratonun ardından Meclis’ten geçti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla geçen hafta da Resmi Gazete’de yayımlandı.
Meraklısı bilir, bütçede adını taşıt sözcüğünün ilk harfinden alan bir T cetveli vardır.
Adını taşıt sözcüğünün ilk harfinden alır. Her yılın bütçesine ekli bir tabloyla, kamu kurumlarının o yıl kaç liraya kadar, kaç adet taşıt alabileceği gösterilir.
Belki hatırlarsınız, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sunulan ilk ekonomi brifinginde taşıt tasarrufundan söz edilmişti. 2015’te bu konuda dikkatli olunacaktı falan.
Tabii ki de En Özgür Medya Bizde | Orhan Kemal Cengiz | BUGÜN
Biraz iyi niyet, biraz hakkaniyet, biraz felsefi bakış açısı olsa, Cumhurbaşkanımızın “Dünyanın en özgür medyası Türkiye’dedir” sözleri böyle mi karşılanırdı?
Bizim aydınlar meselelere dümdüz bakıyorlar, nüansları ve detayları göremiyorlar. Medya özgürlüğüne başka bir açıdan bakmayı deneyin. Mesela, iktidarı övmek, lideri övmek de bir medya özgürlüğü değil midir? Bu fevkalade önemli özgürlükten Avrupa’da, Amerika’da kaç gazeteci, televizyoncu istifade edebilmektedir?
PKK-Hükümet: Savaşa mı Devam, Konuşmaya mı? | Murat Yetkin | Radikal
Hükümet ve HDP son günlerde Kürt çözüm sürecinde yeni bir aşamaya dair iyimser açıklamalar yapıyor ancak, Güneydoğu'da gerilimin arttığına dair yeni haberler de devam ediyor.
Dün Uludere’de HDP öncülüğünde toplanan binlerce kişi üç sene önce kaçakçılıkla geçinen 34 köylünün PKK’lı sanılarak jetlerle vurulduğu “Roboski katliamı” sorumlularının hala yargı önüne çıkarılmamasını protesto etti.
Protstocular (dönemin başbakanı) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel aleyhine sloganlar attı.
Uludere, AKP'nin Dersim'idir | Mehmet Baransu | Taraf
Tam dört yıl önceydi. Gece yarısı Twitter’da mesajlarıma bakarken, soy ismi Encu olan, Uludere’de yaşadığını söyleyen bir kişiden sayısız mesaj almıştım. İddiasına göre “devlet uçaklarla onlarca köylüyü bombalamış ve aralarında akrabalarının da olduğu kişiler yaşamını yitirmişti”.
Bu konuyu araştırmamı istiyordu.
Gelen mesajı önce tweetledim. Ardından da “eğer bu iddia doğruysa sabah Türkiye bu haberi konuşacak” diye bir not düştüm.
Erdoğan-Davutoğlu İlişkisine Ayna Tutmak | Abdülkadir Selvi | Yeni Şafak
Adnan Menderes, ezanı Arapça aslına döndüren kararı aldığında Cumhurbaşkanı Bayar’la aralarında bir sürtüşme yaşanmıştı.
Menderes Ankara’yı terk edip Mersin’e gitmiş, her zaman yaptığı gibi millete sığınıp kendisini sessiz yığınların kucağına atmıştı.
Bayar kararı onayladığını bildirip, Başbakanını Ankara’ya çağırmıştı.
Berbat Bir Yıldı Bir Sürü Çocuğu Öldürdüler | Leyla Alp | T24
Son birkaç gündür Facebook’un geliştirdiği bir uygulamanın tacizi altındayız. Facebook yıl boyunca paylaştığınız fotoğrafları seçip paylaşmanızı öneriyor ve diyor ki ; “Harika bir yıldı bunun parçası olduğun için teşekkürler” Bu uyarıyı görünce insan “acaba ben hangi yılda yaşıyordum” diye sormadan edemiyor.
“başarısız boktan bir kış geçirdik
kanımız bile doğru dürüst akmadı
bir sürü çocuğu öldürdüler”
Tarihi Yanılgılar Arasında Dünden Bugüne Yolculuk | Mehmet Barlas | Sabah
Sanırsınız ki Cumhuriyet'i ilan edip 1923'ü sıfır noktası olarak kabullendiğiniz ve alfabenizi de hukukunuzu da Batılı yaptığınız zaman, Osmanlı ile tüm bağlarınız kopar... Artık toplum hayatında da, bireysel yaşamlarda da, siyasette de, devlette de eskisine hiç benzemeyen yeni bir dönem başlamaktadır.
İşte bu duruma 'Tarihi yanılgı' deniliyor.
1969'da vefat eden meslektaşımız Ragıp Akyavaş'ın gazete yazılarının derlendiği 'Asitane'sinden bir alıntı yaparak ve 1908'e dönerek, ne demek istediğimi anlatayım...
Roboski'yle Hesaplaşmak | Mehveş Evin | Milliyet
Dördüncü yılına giren Roboski katliamı üzerinene isabetli, ne acıtıcı yazmış Ümit Kıvanç:
Roboski, yanlışlığın, değersizliğin, entrikanın, vicdansızlığın, hukuksuzluğun adı...Roboski bir ayna. Roboski bir dürbün. Oradan bakınca millet topluca aynı yerde.
Peki, nasıl bir yer bu?
Güvenlik güçlerinin çocuklara alenen nişan alabildiği, füze veya gaz fişeği attığı, göz çıkardığı, kafatası kırdığı...
Medyanın da marifetiyle Kürt, Alevi, Ermeni, Ezidi, Rum, Musevi, her azınlığın, her farklı sesin bazen alenen, bazen alttan alta “düşman”ilan edildiği...
Günahların, suçların, vahşetin üzerinin örtüldüğü bir yer.
Hakarete Uğradığına İnanmanın Psikolojisi | Mehmet Y. Yılmaz | Hürriyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı konuşmalarını dinlerken 'acaba' diyorum, 'biz ayrı ayrı evrenlerde mi yaşıyoruz?'
Mesela geçen gün şöyle dedi: 'Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye kadar serbest değildir.'
Cumhurbaşkanı'nın 'dünya' diye tanımladığı yer neresi, 'Türkiye' denildiğinde aklına hangi ülke geliyor, kestirebilmek zor!
Dedim ya sanki paralel evrenlerde yaşıyor gibiyiz.
Cumhurbaşkanı aynı konuşmasında, Türkiye'de medyanın sıkça 'hakaret, ırkçılık ve nefret suçu' işlediğini de söyledi.
Osmanlı Torunu: Müzikli Güldürü | Özgür Mumcu | Cumhuriyet
Sonunda Başbakanımızın bir şarkısı var. Geç bile kalmıştı. İlçe belediye başkan adaylarının bile merdiven altı stüdyolarda kendilerine şarkı yaptırdığı bir ülkedeyiz. Yeni şarkısıyla Sayın Davutoğlu gerçek bir siyasetçi olmaya ilk adımını attı. Hafife almaya gelmez. Hakkında şarkı yazılmış biri bir daha biz fanilerle aynı olamaz. Hayatı sonsuza dek değişti.
Davutoğlu’nun şarkısında Ayna grubunun meşhur ettiği, “Kiziroğlu Mustafa” türküsünün bestesi kullanılmış, şarkının sözleri tornistan edilerek Başbakan’a uyarlanmış.