onedio

Halkların Demokratik Partisi Haberleri

Halkların Demokratik Partisi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Halkların Demokratik Partisi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Aksaray'da 5 Bin Kişilik HDP Protestosunda Olaylar
Aksaray'da dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı açılışında laf atmayla başlayan olaylar bugün kitlesel gösteriye dönüştü. Çıkan olaylarda 30 kadar kişi yaralandı. HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel’in katıldığı dünkü tören sırasında zafer işareti yapan HDP’lilerle bir grup arasındaki olaylar sırasında partinin seçim otobüsü taşlandı. Polisin oraya girmesiyle olaylar yatışırken bugün akşam saatlerinde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, HDP il binasına yürüyüşe geçti. Saldırı girişimine karşı önlem alan polis öfkeli kalabalığı dağıtmak için biber gazıyla müdahale etti ve ortalık savaş alanına döndü. Milliyet
HDP'ye Saldırılar Sürüyor
Türkiye en gergin yerel seçim arifesini yaşarken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yetkililerine ve teşkilat binalarına yönelik saldırılar kaygı verici boyutlara ulaştı. Son olarak sosyal medyada örgütlenen yaklaşık bin kişilik bir grubun Muğla’nın Fethiye ilçesindeki ilçe örgütü açılış törenine saldırması, bugüne kadar HDP’ye yapılan diğer saldırıları gündeme getirdi. Hemen hemen her saldırıda, HDP’li yetkililerin de belirttiği üzere kamu görevlilerinin olayları engellemekte ‘zaafiyet’ göstermesi dikkat çekiyor.    ‘Kamu görevlileri kışkırtıyor’ HDP Eşbaşkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Radikal’e verdiği demeçte, ‘ İzmir Urla’daki saldırıyı emekli bir özel harp görevlisinin, Ordu’daki saldırıyı üniversitede görevli bir okutmanın kışkırttığını, Fethiye’de ise belediye başkanı ve emniyet müdürünün saldırganların istediği yönde hareket ettiğini’ ileri sürdü. Bugüne kadar HDP’ye yapılan saldırılar şöyle: 8 Mart: Giresun’da HDP seçim otobüsü, polis eşliğinde Kürkçü’nün partililere sesleneceği Bulancak Cumhuriyet Meydanı’na gelirken kalabalık bir grup tarafından taşlandı. 7 Mart: Seçim çalışmaları için Ordu’ya giden Ertuğrul Kürkçü, parti binasındayken bir grup tarafından protesto edildi. Uzun süre büro önünden ayrılmayan protestocular yüzünden saatlerce içerde beklemek zorunda kalan Kürkçü’yü polis arka kapıdan taksiyle kaçırmaya çalıştı, ancak bu kez de protestocu grup taksiye saldırdı. Olaylar kitlesel gösteriye dönüşüyor 5 Mart’ta Aksaray’da İl Başkanlığı binası açılışında laf atmayla başlayan olaylar kitlesel gösteriye dönüştü, 30 kadar kişi yaralandı. 4 Mart’ta Keşan’da, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in seçim otobüsüne yaklaşık 30 kişilik bir grup Türk bayrağı açarak taşla saldırdı.Seçim bürosu açılmadan taşlandı 23 Şubat günü İzmir’in Urla İlçesi’nde seçim bürosu açma hazırlığındaki HDP’lilere yönelik bin kişilik bir grubun saldırısıyla başlayan olaylarda dördü ağır dokuz kişi yaralandı. Aynı gün, İstanbul’da Kadıköy’de de HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder’in katılımıyla gerçekleşen mitingin ardından parti seçim otobüsü saldırıya uğradı. 27 Şubat: Yaklaşık 300 araçlık bir konvoyla Urla’ya gitmek isteyenHDP’liler polis engeliyle karşılaştı. HDP’liler polis eşliğinde ilçeden ayrılırken, ilçe girişinde bekleyen HDP’lilere de polis tazyikli suyla müdahale etti. Kaynak: Diken
‘Tampon’ mu, ‘Güvenli Bölgeler’ mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin IŞİD’e karşı “askeri destek verebileceğini” söylemesiyle birlikte yeni bir tartışma başladı.Bu açıklamanın hemen ardından Türk yetkililer, “tampon bölge” ya da “güvenli bölge” ve bunlara ek olarak “uçuşa kapalı bölge” olasılıklarını gündeme getirdi. Bu kapsamda Türkiye’nin, IŞİD’le mücadeleye ne kadar katkı yapacağıyla ilgili tartışmalar ise daha da büyüdü.2 Ekim Salı günü TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen Irak ve Suriye ile ilgili tezkereler de Ankara’nın gündemini oldukça meşgul etmeye başladı. Hükümet, tezkerelerin içeriğine ilişkin net açıklamalar yapmazken, ana muhalefet partisi CHP “tezkerenin içeriğine katkı yapalım” diyerek hükümete çağrıda bulundu.Özcan: Politik hedefiniz, stratejiniz olacakBBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Tezkerenin içeriği de dahil her türlü katkıya hazırız ama öncelikle hükümetin bir talebi ya da teması olması lazım” dedi.Altay, ‘IŞİD’le mücadelede, Kürtlere silah yardımı yapılması’ yönündeki kimi taleplere karşı, “O konuda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yorumu, görüşü önemli. IŞİD’le mücadele etmek için her yol da mubah değildir. İç güvenlik hassasiyetlerimizi de dikkate alarak süreci götürmek lazım” ifadesini kullandı.TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, ‘tampon’ ya da ‘güvenli bölgeler’in teknik tarifinin birbirinden farklı olduğunun altını çizdi.Özcan, “Tampon bölgede, daha çok sınır güvenliğiyle ilgili ve geride sizin bölgenizin güvenliğini sağlaması açısından talepte bulunuyorsunuz. Güvenli bölgede ise güvenlik kenarda kalıyor, insani amaçlarla bunu yapmak istediğiniz argümanı ön plana çıkıyor. Bu nedenle böyle bir fikri uluslararası alanda daha kolay kabul ettirebilirsiniz” dedi.‘Güvenli bölgeler doğru bir tercih mi’ sorusuna Özcan, “Bu, tek başına hiçbir şeyin çözümü değil. Sizin önce bir politik hedefiniz, onu da gerçekleştirmek için bir stratejiniz olacak. Eğer o stratejinizin bir parçası ‘tampon’ ya da ‘güvenli bölge’, ‘uçuşa yasak bölge’ ise ancak o zaman bunun bir karşılığı, anlamı olur. Yoksa tek başına böyle bir şey yapıyorsanız, ‘neden yapıyorsun’ sorusu sorulduğunda, cevap veremezsiniz. Stratejinizin parçasıyla evet, gerekçesi de kendi içinde tutarlı olur. Tüm bunları gözetmeden, ‘bu mu, bu mu’ yaparak sorunun üstesinden gelemezsiniz” yanıtını verdi.Turan: ‘Tampon’ oluşturmak birkaç yönden güçİstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan ise Türkiye’nin ‘tampon bölge’den beklediği faydayı, “Suriye’den kaynaklanan göçün bu tampon bölgede tutulması ve Türkiye’ye gelmemesi” diye açıkladı.Turan, bunu gerçekleştirmenin ise “birkaç yönden güç olduğunu” ifade etti ve “Birincisi, bir tampon bölge kurulabilmesi ve oraya yerleşecek nüfusun korunabilmesi için siz, o bölgenin saldırıdan korunmasını da temin etmek mecburiyetindesiniz. Bu da ancak sizin oraya karadan silahlı güç göndermenizle mümkün olabilecek bir şeydir. Bölgenin uçuşa yasak ilan edilmesi, oranın yeterince korunmasını sağlamaz. İkincisi, dar olması düşünülen bir tampon bölgede çok sayıda nüfusun barındırılması son derece güçtür” yorumunu yaptı.Turan ayrıca tampon bölgenin gerçekleştirilmesi için uluslararası işbirliği yapılması gerektiğini de ekledi ve Suriye’nin “böyle bir tampon bölge kurulmasını kendi egemenlik hakkının ihlali olarak göreceğini” söyledi.Kaplan: Çözüm sürecini dinamitlerHalkların Demokratik Partisi (HDP) ise ‘tampon bölge’nin “fikrine” bile karşı. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ‘tampon bölge’ kurulması durumunda Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Rojava bölgesindeki “direnişin de kırılacağı” yorumunu yaptı ve 'Tampon bölge kurulma fikri, çözüm sürecini dinamitler' dedi.Kaplan, çözüm sürecinin, “Türkiye'deki Kürtler açısından olduğu kadar, Rojava ve Irak'taki Kürtler açısından da geçerli, birbiriyle bağlantılı bir süreç” olduğunu savundu ve “Kimin arasına tampon kuruyorsunuz? Bunların hepsi akraba' diye konuştu.Gazeteci Semih İdiz ise ‘tampon bölge kurulması yönündeki tartışmaların çözüm sürecine zarar vereceği’ ve ‘sınırın diğer tarafındaki Kürt halklarını dağıtacağı’ yönündeki yorumlar için “Bunlar biraz yakıştırma. Çünkü şimdi ilk etapta herhalde Kürt Devleti, Türkiye gibi konularla meşgul değiller. Şu anda kendilerinin halklarının güvenliklerini sağlamakla meşguller” dedi.Bu yöndeki yorumlar için “spekülatif kalıyor” ifadesini kullanan İdiz, “Şu anda bölgede sadece Kürtler değil, bir koalisyon var. Hem Özgür Suriye Ordusu, hem de ılımlı ve Batı'yla işbirliği yapan İslami Cephe var. Bu tip yorumlar mevcut durum karşısında biraz prematüre gibi geliyor bana” yorumunda bulundu.Sinan Onuş | BBC Türkçe
Aslında Hangi Partiye Oy Vermelisiniz?
Bildiğiniz üzere 30 Mart'ta yerel seçimler olacak. Herkesin de aklında mutlaka bir parti var; kimisi 'tatava yapmadan basıp geçecek' kimisi de her şeye, her söze rağmen aklındaki partiye oy verecek! Bakalım sizin aklınızdaki parti neymiş?
"HDP, AKP ile İşbirliği Yapıyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki seçim turu sırasında yaptığı 'bozkurt' işaretini, 'Bana bir ülkücü kardeşim bozkurt işareti yaparak, 'ben ülkücüyüm oyumu size vereceğim, Mansur Başkana vereceğim' dedi ben de bozkurt işaretiyle jest yaptım' diye açıkladı. Kılıçdaroğlu, HDP ile işbirliği için görüştüklerini ancak kabul etmediklerini belirterek, 'Bugün HDP, AKP ile işbirliği yapıyor' ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Kral FM'de 'Mehmet'in Gezegeni'ne konuk oldu. Bazı yerel televizyon kanallarından da yayınlanan programda Kılıçdaroğlu, vakit buldukça müzik dinlediğini söyledi. HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in, 'Biz seçim döneminde en başlarında 30 Mart seçimlerine beraber girelim teklifinde bulunduk, Sayın Kılıçdaroğlu'na, kendisi kabul etmedi. Pensilvanya Sayın Kılıçdaroğlu'nu Başbakan yapacak zannediyor' dediğinin hatırlatılarak, 'Böyle bir teklif geldi mi?' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Doğru öyle bir teklif geldi ve biz bu teklifi uygun görmedik. Ben siyasete atıldığım zaman şunu söyledim; halka doğruları söyleyeceğim. Geldiler işbirliği önerdiler kabul etmedik. 'Bize zarar verir' dedik bu. Aynı düşüncemi bugün de söylüyorum, zaten. Bugün HDP, AKP ile işbirliği yapıyor. Onu gayet iyi biliyoruz zaten. Çünkü sadece bizi eleştirerek, siyaset yapıyorlar. Yolsuzluğu, AKP'yi, diğer partileri eleştirmek konusunda bir çabaları yok. Eleştirebilirler, benim her partiye saygım var. Bizi Pensilvanya'yla beraber tutmalarını, ellerinde varsa bir bilgi, belge varsa getirsinler öğrenelim, nasıl bir işbirliği kurmuşuz acaba. Eğer bu ülkede kul hakkı yiyenleri eleştirmekse, bunu Pensilvanya'yla ne ilgisi var. Bir Başbakanın oğlunun evinde 30 milyon avro çıkacak da ben bunu eleştirmeyecek miyim? Rıza Sarraf dört bakanı satın alacak parayla, ben bunu eleştirmeyecek miyim? Bunun ne ilgisi var Pensilvanya ile. Baktığınız zaman ben bu ülkenin insanlarının çıkarlarını savunuyorum.' 'Cemaat ile ilgili görüşünüz nedir?' Kılıçdaroğlu, 'Cemaat ile ilgili görüşünüz nedir?' yönündeki bir soru üzerine ise 'Görüşüm şu, CHP'nin bakışı şu: İnsanlar belli bir inanç çerçevesinde bir araya gelebilirler, bunun adı cemaat, tarikat olur... Biz bunlara saygı gösteririz. Hiç kimsenin inancına karışmayız. Allah'la kul arasına birinin girmesi zaten inancımızda da yoktur. O zaman olması gereken şudur; herkesin inancına saygılıyız, cemaatse cemaat, tarikatsa tarikat, buna karışmayız ama siyasete karışmamak kaydıyla. Dinin siyasete girmesini istemeyiz' diye konuştu. Ergenekon operasyonuna atıfta bulunarak, 'Bu delillerin cemaat tarafından toplanıp hükümete verildiği, bu kumpasın cemaat tarafından yapıldığına inanıyor musunuz?' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, muhataplarının hükümet olduğunu söyledi. 'Bu davaların savcılığını üstlenen kimdi?' diye soran Kılıçdaroğlu, 'Recep Tayyip Erdoğan. 'Ben bu davanın savcısıyım' dedi. Geçen gün bir istihbarat şefi televizyonlara çıktı, 'Ben 35-40 kez Başbakanla görüştüm, makamında görüştüm' dedi. Bir ülkenin Başbakanı, istihbarat şefiyle 35-40 kez değil, bir kez bile görüşmez. Eğer iş o noktaya gelmişse zaten işbirliği vardır orada. O davaların tamamen göstermelik olduğunu, masum insanların hapse atıldığını defalarca söyledik. Ben bunu söylediğimde 'Ergenekoncu' diye suçluyorlardı. Şimdi kendisi suçluyor. Ama ben hiç bir zaman o davaların savcısıyım demedim' ifadesini kullandı. 'Özel hayatla ilgili dinlemeler dünyanın her tarafında suçtur' Başbakan'a 'TİB kayıtlarını yayınla' dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili bazı sorular yönelttiğini belirterek, bu sorularını yineledi. Dinlemeleri mahkeme kararıyla polislerin yaptığını değerlendiren Kılıçdaroğlu, kendilerinin dinlemeler konusunda daha önce defalarca hükümeti eleştirdiğini bildirdi. Hükümet kanadından bu eleştirilerine karşılık, TBMM'de 'verilmeyecek hesabınız yoksa rahat rahat konuşun' dendiğini savunan Kılıçdaroğlu, 'Özel hayatla ilgili dinlemeler dünyanın her tarafında suçtur ve bende asla kabul etmem. Ama toplumu ilgilendiren dinlemeler hiç bir zaman suç değildir. Yasa dışı olsa bile suç değildir, çünkü bunlar toplumu ilgilendirir' açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine şunları kaydetti: '17 Aralık Operasyonu'nu devletin vicdanı yapmıştır, bu devlet sahipsiz değildir. Olay devleti koruma iç güdüsüyle yapılan bir şeydir. Rıza Sarraf devletin dört bakanını satın almıştır ve devletin sırlarını satmaktadır. İşin özünde bu vardır. Devlet buna tepki göstermeyecek mi? Türkiye Cumhuriyeti gelenekleri olan bir devlettir, biz bin yıllık devletiz. Devletin kendi vicdanı kendini korur. Başbakan geldi diye, her istediğini yapacağım diye bir kural yoktur. Devletin örfü, kuralları vardır.' 'Bu operasyonlar neden dershane tartışmalarından sonra başladı?' sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, 'Hayır, Kapıkule'de 202 kilogram eroinin bulmasıyla başlamıştır süreç. Olay büyümüştür, MİT raporunu vermiştir, mahkeme dinleme kararı almıştır, asıl failleri bulmak için. Operasyon çok önce başlamıştır ama düğmeye basılma ne zaman olmuştur kendilerinin takip edildiğini öğrendikleri andan itibaren' değerlendirmesini yaptı. Twitter'a tedbir amaçlı erişim engelinin hatırlatılarak, 'Türkiye'nin mahkemelerini twitter neden tanımaz?' sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu: 'Keşke Erdoğan burada olsaydı da söyleseydik, demiyor muydu 'ben dünya lideriyim...' 'Twitter merkezi bile seni tanımıyor' Neden? Asıl sorulması gereken soru bu. Çünkü bu ülkede demokrasinin olmadığını dünyanın her tarafı biliyor. Erdoğan'ın yargıya nasıl müdahale ettiğini, herkes izliyor. Hiç bir zaman özel hayatla ilgili bir olayın twitter veya başka bir şey olur, yayınlanmasına karşıyız. Hiç bir zaman benim ağzımdan bir şey çıkmadı. Pek çok milletvekiliyle de ilgili özel şey çıktı, bir şey demedim. Kim girdi buna Erdoğan girdi. Baykal dolayısıyla. 'O özel değil, o geneldir, genel' dedi. Allah büyüktür ya şimdi o'nun başına geliyor. Büyük lokma yutabilirsin ama büyük laf etmeyeceksin. Öyle büyük laflar etti ki şimdi başına geliyor.' Kılıçdaroğlu, tapeleri yayınlarken özel hayat olan bölümleri de hep çıkardığını savundu. Yaptığı konuşmalarda Türkiye'nin Suriye ile savaşa sokulmak istendiğini ileri sürmesi hatırlatılarak, TSK tarafından düşürülen Suriye uçağının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, 'Bütün bu olayları örtmek için 'Suriye ile savaşırsam, ben kahraman olurum, bu olaylar örtülür, yolsuzluklar unutulur' diye düşüncesi var. Daha önce söyledim, 'hırsızdan kahraman olmaz.' Bizim itiraz ettiğimiz nokta, Genelkurmayın açıklamasından önce Erdoğan'ın bunu miting meydanında açıklaması. Savaş, miting meydanlarında açıklanmaz, savaş acıdır, göz yaşıdır. Siz burdan nema toplamaya çalışıyorsunuz. Kendisini kahraman ilan ettirmeye çalışıyor, hırsızdan kahraman olmaz, şaibeli bir kişiden kahraman çıkmaz' ifadelerini kullandı. Adım adım iktidara yürüdüklerini ve bunu meydanlarda gördüklerini savunan Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine ise 'Başörtüsünü siyaset ortamından çıkardık, her tarafa gidiyoruz, her inanca saygılıyız, 53 kadın başkan adayımız var bunlardan bazıları başörtülü' dedi. Kılıçdaroğlu, Mustafa Sarıgül'e dönük yolsuzluk iddialarına ilişkin olarak da 'evet yolsuzluk dosyaları iddiasıyla suçlanıyordu, araştırdım zaten bir kısmını İçişleri Bakanlığını doğru değil diye işleme koymamış, bir kısmını savcılık 'bunlar soruşturulamaz' diye karar vermiş, bir dosyası dolayısıyla davası devam ediyordu o dosyadan da nihai beraat kararı çıktı ve partiye geldi' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Sarıgül'ün İstanbul'dan aday gösterilmesinin 'O'ndan kurtulma operasyonu' olarak değerlendirildiği yönündeki soru üzerine ise bunun gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. 'Bozkurt işaretiyle jest yaptım' Ankara'daki seçim turu sırasında yaptığı 'Bozkurt' işaretinin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, 'Bana bir ülkücü kardeşim bozkurt işareti yaparak, 'ben ülkücüyüm oyumu size vereceğim, Mansur Başkana vereceğim' dedi ben de bozkurt işaretiyle jest yaptım' ifadesini kullandı. 'Peki, Rabia işareti yapar mısınız?' şeklindeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, 'Rabia'yı yapıyorum tabi '4 bakan, bir başçalan' şeklinde' diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin bir kadın Cumhurbaşkanı düşüncesi olduğunu hatırlattı. Kılıçdaroğlu, bir ismin olup olmadığının sorulması üzerine, 'İsim yok, kadın olmasını şunun için istedim. Kadınlar bu ülkede gerçekten siyaset açısından baktığınızda çok daha başarılı olabiliyorlar, geçmişte bunun örnekleri de var. Bir cumhurbaşkanlığına da yabancı dili çok iyi olan iyi eğitim almış, siyasi kimliği çok öne çıkmamış , bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını isterim' yanıtını verdi.Halkın talebi olması durumunda İlker Başbuğ'un Cumhurbaşkanı olmasına sıcak bakıp bakmayacağı yönünde bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, 'Elbette halkın nabzını tutarsınız, İlker Başbuğ çok saygıdeğer bir insandır, mağdur edilmiştir. Devletin bütün sırlarına vakıf bir kişiye terörist muamelesi yapılmıştır. Ben beraat edeceğine inanıyorum ama bugünden insanların isimlerini telaffuz edip onları yıpratmayı doğru bulmuyorum doğrusunu isterseniz. Ama zaman ne gösterir önümüzdeki süreçte göreceğiz' açıklamasını yaptı.CNN TÜRK
Bülent Arınç: 'Merkez Bankası'nı Tehdit Etmek Doğru Değildi'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Merkez Bankası’nı tehdit etmek doğru değildi. Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı' dedi. Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Abdullah Gül'ün olası adaylığı ile ilgili ise ''İsabetli olur, güzel olur'' sözlerine ilişkin ''Cumhurbaşkanımızın sözleri bir ümittir ışıktır. Şık olanı kendisinin bizzat davet edilmesidir. Henüz o noktada olmadığımızı düşünüyorum. Eğer Başbakan olmayacaksa Abdullah Gül için gönlümden geçen Meclis Başkanlığıdır' açıklamasında bulundu.Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün olası adaylığı konusunda ''Güzel olur, isabetli olur'' demesini nasıl yorumlarsınız?Abdullah Gül ile dava arkadaşıyız çok başarılı bir siyasetçidir. Cumhurbaşkanlığında çok başarılı bir performans sergiledi. Görevi büyük bir şerefle arkadaşına devretti ve İstanbul'a gitti. Şu ana kadar adaylık söz konusu değildi. Cumhurbaşkanımızın sözleri bir ümittir ışıktır. Kendileri bu konuda bir görüşme yaparlar siyasete devam etmek isterlerse biz sevinç duyarız. Cumhurbaşkanlığı başbakanlık yapmış olması 6 bin adaydan biri gibi karşılanmamalıdır. Gönülden arzu ediliyorsa şık olanı kendisinin bizzat davet edilmesidir. Henüz o noktada olmadığımızı düşünüyorum.Partideki dengeler açısında meselenin boyutları ne olabilir?Bizim partimizde her şey fedakarlık üzerine kurulmuştur. Eğer Başbakan olmayacaksa Abdullah Gül için gönlümden geçen Meclis Başkanlığıdır. Meclis Başkanı olursa Türkiye' de kazanır Meclis de kazanır. Seçimi kim kazanırsa Başbakan o olur. 7 Haziran'dan sonra Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'dur.DOLARDAKİ YÜKSELİŞ2002'den bu yana iç kaynaklı ekonomik kriz yaşamadık. Merkez Bankası hükümete karşı sorumlu senede 2 defa bize hesap veriyor ama bağımsız bir kuruluş, dikkatli gidiyor ve üzerine düşeni yapıyor. Bize diyor ki sadece faiz düşürmekle olmaz başka parametreler de var onlara da bakmak zorundayız. Sizi dinliyoruz ama biz bildiğimizi yapıyoruz diyorlar.''MERKEZ BANKASI'NI TEHDİT ETMEK DOĞRU DEĞİLDİ''Merkez Bankası'na bu noktadan sonra bir şey söylenmemesi gerekir. Neden? Üzerlerine aldıkları görevleri yapıyorlar. Sen yanlış yapıyorsun diyerek görevlerine müdahale etmek yasal sınırları dışında hatta onları tehdit etmek onları küçültmeye çalışmak bence doğru değildi. Bu, psikolojik bir rahatsızlık meydana getirdi.''CUMHURBAŞKANI BELKİ SADECE YOL GÖSTERMEKLE KALMALI''Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı. Cumhurbaşkanı'nın sözleri farklı anlaşılabilir. Batı mentalitesi tartışmadan endişeleniyor 'Bunlar Merkez Bankası'nın başını yiyecekler' herhalde diyor bağımsızlığı elden gidecek herhalde diyor.CHP'NİN KAPATILACAĞINA DAİR İDDİALARÇok yanlış bir şey. Bunların hiçbirisi ciddi değil, iddialar deli saçması. Twitter'daki o şahsın (Fuat Avni) söyledikleri üzerinden yorum yapmak yanlış bir şey. Bazen doğru çıkabilir bazen de zarf atabilirler. Kılıçdaroğlu adeta istihbaratçı kimliği ile konuştu.ÇÖZÜM SÜRECİÇözüm sürecini destekleyenlerin başında gelirim. Eski, yeni siyasetçilerle aram iyidir. Sayın Demirtaş'ın 'Çözüm sürecinin önündeki en büyük engel Arınç'tır' sözüne üzüldüm. Bu noktaya kolay gelinmedi, önemlidir. Sözlerin tutulmasından örgüt sorumludur. Çözüm süreci silahlı kişilerle yürütülemez. Demirtaş siyasette olabilecek bir kişidir.''BURADA BARIŞ ÇUBUĞUNU TÜTTÜRÜYORUM''Sen partnerine bu işi beraber götürdüğün hükümete güvenmiyorsun öyle mi? Güvenmediğin için de çözüm sürecini baltalamaya çalışıyorsun. Sen bana güvenmeye mecbursun. HDP ben sana güvenmek mecburiyetindeyim. HDP'nin İmralı heyetine sürecin iyi çalıştığına biz inanıyoruz güveniyorum. Demirtaş ile bu atışmamızı burada sonlandırmış olalım. Burada barış çubuğunu şimdi tüttürüyorum. Bundan sonra mecbur kalmadıkça hiçbir zaman Demirtaş'ın şahsı ile ilgili söz söylememeye çalışacağım.İÇ GÜVENLİK PAKETİ DEĞİŞECEK Mİ?Maddelerin yeniden görüşülmesi şu anda düşünülmüyor.HAKAN FİDAN'IN ADAYLIĞISayın Cumhurbaşkanımızın duygusal yönü çok güçlü. Duygusal planda olaya bakmamak lazım. Ben de bir televizyonda o saatlerde yayındaydım. Arkadaşlar dediler ki, 'Hakan Fidan adaylığını koymuş.' Ben şahsen kendi tepkimi ortaya koydum. Ne söylediğimi herkes biliyor. Dedim ki, yaptığın iş çok önemli bir iş, çok önemli işler yaptığın için sana koruma zırhı da getirdik o zaman bu işine devam etmen lazım. Neden? Çünkü milletvekili olmak bu görevlerden daha üstün değil. Sen şu anda 100 milletvekilinin yapacağı işi yapıyorsun. Sadece milletvekili bazında baktığımız zaman.550 milletvekili var. AK Parti'nin diyelim ki 350 milletvekili olacak 400 milletvekili olacak sen onlardan birisi olacaksan hiç milletvekili olma bu israftır dedim. Dilim de durmuyor. Neden? Çünkü MİT çok önemli bir kurum. Bırakma neden bırakıyorsun dedim.''BİR MİT MÜSTEŞARINDAN DA HER TÜRLÜ BAKANLIK OLMAZ''Sonra ikinci bir şey daha ekledim, eğer bakan olmayı düşünüyorsan bir MİT Müsteşarından da her türlü bakanlık olmaz. Mesela sen bir Dışişleri Bakanı olacak olsan ben karşı tarafın Almanya'nın Dışişleri Bakanı olsam 'Bu adam her şeyi bilir kardeşim. Ben bununla nasıl konuşacağım?' diye düşünebilir. Belki yanlış söylüyorum. Ama şahsı ile ilgili hiçbir sıkıntı hiçbir şikayetin olmaması lazım. Çok iyi yetişmiş, çok başarılı, çok güzel bir insan.Aday olursa siyasi ayrışma demeyeceğiz buna. Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı da olması kolay olmadı birilerine rağmen. Artık bir gerçek var, Hakan Fidan AK Parti'nin Ankara milletvekili aday adayıdır. Bundan sonra gazetecilerden ricam bu konuyu sormasınlar. Hakan Fidan'ı üzecek bir hareketi bir sözü bundan sonra da lütfen sarf etmeyelim.Kaynak: NTV
'Yalova'yı CHP 28 Oy Fark ile Aldı'
CHP’li İnce bir oyla AKP’nin seçimi aldığı belirtilen Yalova’da, CHP 28 oy önde olduğunu duyurduCHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce adaylar arasında 1 oy fark olduğu açıklanan Yalova’da belediye seçimini CHP’nin kazandığını belirterek, “Bunlar AKP’nin meydanda kaybettiği seçimi masa başında alma çabaları. Bizim zafer sevincimize mani olmak için yapılmıştır. Yalova’da seçimi AKP 1 oyla almadı. 28 oyla CHP aldı” dedi. İnce, şu bilgileri paylaştı, “1137 nolu sandıkta CHP’nin 154 oyu 1 olarak yazılmış. Yine 1070 nolu sandıkta 135 oyu 0 olarak yazılmış. Dolayısıyla 289 oyumuz yok. AKP’nin 1036 nolu sandıkta 136 oyu 0 olarak yazılmış. 1045 nolu sandıkta da 123 oyu 0 yazılmış. AKP’nin de burada 259 oyu eksik yazılmış. Çıkardığınız zaman 28 yapıyor. Yani biz 28 oyla seçimi aldık. Sadece ilk birleştirme tutanaklarına 1 oy diye yazıldığı için böyle bir sonuç çıktı. İtiraz süresi henüz gerçekleşmediği için kafa karışıklığına gerek yok.'T24
Tek Soru 10 Cevap: Seçimde Büyük Şehirler Neden Başa Baş?
30 Mart yerel seçimlerden çıkan sonuçlar, AKP ve CHP'nin belediye yönetimlerini kazanmak için başa baş yarıştığını gösterdi. Seçimler sonrası tekrar oy sayımları oldu, YSK'ye itirazlar yapıldı. Gerekirse sandıklar halk tarafından korundu. AKP'nin seçimleri kolay kazanmasına izin vermedi. Muhalefet, AKP'yi her büyükşehir, il ve ilçede yakın oranlarda takip etti, bazı yerlerde kazandı. Yarınhaber 10 isme 30 Mart yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul'da AKP ve CHP'nin bu kadar başa baş gitmesinin sebebini sordu.Nuh Gönültaş - Bugün GazetesiGezi etken oldu 30 Mart yerel seçimlerinde birçok büyükşehirde AKP ile CHP başa baş gitti. Sonuç alan ancak fotofinişle alındı. Yani oy oranları birbirine çok yakındı. Ankara ve İstanbul için gözlemim şu: Bu iki şehirde AKP adayına karşı CHP adayı, bu defaya mahsus MHP ve cemaat tarafından desteklendi. Bu desteğin, CHP açısından, AKP ile başa baş gidilmesinde önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta daha önceki seçimlerden önemli bir fark böyle bir destek olması oldu. Ayrıca bu iki şehir Gezi olaylarının merkezi durumundaydı. Gezi şiddeti daha çok bu şehirlerde yaşandı. Dolayısıyla bu iki şehirde, yani Ankara ve İstanbul’da hükümet ve polis şiddeti seçmenleri AKP’nin karşısındaki en güçlü aday olan CHP’ye yöneltti. Yani Gezi eylemlerinde polisin şiddetini yaşayanlar, AKP’nin siyasetini yanlış bulanlar AKP’nin karşısında bir güç, bir alternatif olarak CHP’ye yöneldiler. MHP ve cemaat bütün gücünü olmasa da önemli ölçüde CHP’ye çalıştı. Bu nedenle muhalefet açısından, AKP ile başa baş bir durum yakalanmıştır diye düşünüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu - CHP Genel BaşkanıBirden olmuyor İstanbul, Ankara ve İzmir’de oylarımız ciddi oranda arttı. Kul hakkı yemeyenler, mazlumun yanında bulunanlar kaybetmezler. Çoğu büyükşehirde ise ilk kez kırsalın da oy kullandığı bir seçim oldu. Biz hep kırsaldan dolayı seçimleri kaybediyorduk; ilk kez oralarda da varlığımızı hissettirdik. Sonuçta biz her türlü yanlışı doğruyu tabii ki değerlendireceğiz ve daha iyi olması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir yerine diktatörler kazanamaz. Bu mesajlar önümüzdeki süreçte daha fazla baskının uygulanacağını gösteriyor. Medyaya, sivil toplum örgütlerine baskı uygulanacak. Ama bu daha başlangıç. Ankara ve çok yerde itirazlar var. Hukukçu ekibimiz çalışıyor. İtirazlarımızı yaptık. Sandıktan yolsuzluğun, hırsızlığı meşruiyeti çıkmaz. AKP seçmenini gerçekten kulak kabartıyor ve dinliyoruz, onlara hitap etmeye çalışıyoruz. Ama tabii anlaşılan onları birden bire ikna etmek olmuyor. Bunun bir süreç alacağını düşünüyorum; bunu değerlendirmemiz gerek, sosyologların, ilgili tüm uzmanların yeniden bir bakış getirmesi gerekiyor. Hasip Kaplan - BDP Grup BaşkanvekiliAradaki fark az değil Ankara’daki durum belediye başkan adaylarının etkisi. Parti yarışından çok aynı kökenden gelen iki adayın yarışı vardı. İstanbul’da da aradaki fark az değil yani o kadar çokta başa baş bir yarış olmadı. Normalde üç dönemden fazla görev başında olan bütün herkes yeni dönemde dezavantajlı duruma düşmesine rağmen maalesef buralarda başarılı olamamıştır. Seçimlere katılım oldu çünkü yerel seçiminden öte genel seçime dönüştü, cumhurbaşkanlığı seçimine dönüştü. Üç seçimin kapışma alanına dönüştü. Bu seçimde aslında kim kazandı, nerede kazandı ona bakmak lazım. Yerel yönetimlerde partimiz Barış ve Demokrasi Partisi bütün imkansızlıklara rağmen ana muhalefet partisi konumuna yükseldi. Eşit bir yarış olmamasına rağmen aldığımız 3 büyükşehir belediyesi ve 8 il, 80’e yakın ilçe ve büyük ilçeler olması sebebiyle seçimin en başarılı partisi durumundayız. Bir, yerel yönetimleri güçlendirmesini sağladı. İki, eş başkanlık sistemini getirerek dünyada bir ilk modeli hayata geçirdi ve en fazla kadın belediye başkanı seçilen parti olarak da tarihe geçti. Alper Taş - ÖDP Eş Genel BaşkanıMücadele yükseldi CHP’nin oyları arttırması nedeni AKP’nin adaylarından, AKP’ye olan öfkeden kaynaklanıyor. Bir diğeri de Ankara konusunda seçim hilelerinden kaynaklı. Yani AKP’nin kaybetmiş olduğu görünüyor fakat seçim hileleriyle kazandığı görülüyor. Böyle bir tabloda AKP hem Ankara’yı hem İstanbul’u kaybetme psikolojisini, korkusunu yaşadı, yaşamaya devam ediyor. İstanbul ve Ankara doğal olarak AKP’ye karşı geçtiğimiz dönem mücadelenin yükseldiği yerler. Gezi direnişi büyük bir biçimde yaşandı. Doğal olarak AKP belediyelerine karşı bir öfke adaylara da yansıdı. Bir de adayların getirdiği artı bir özellik de var. Mansur Yavaş Ankara’da muhafazakar, milliyetçi tabandan gelen oyları alması da söz konusu oldu. Yani o yüzden Gökçek’e yakın, hatta şuan sayım devam ediyor. Kazandığı da söyleniyor. Sonuçta hile olduğu söyleniyor. Ama Melih Gökçek’e yakın bir oy oranı olduğu olgusu var. Şöyle özetleyeyim, CHP’de AKP zihniyetine karşı verilmiş mücadele, adayların aynı zamanda Ankara’da muhafazakar oyları da alarak yükselme gösterdi, başa baş bir yarış yaptı. Devlet Bahçeli MHP Genel BaşkanıDoğru okumalı MHP Türk milletinin tercihlerine saygılıdır. Enine boyuna incelenecek ve analiz edilecektir. AKP seçim sonuçlarını doğru okumalıdır. Muhalefetin başarılı olmasını doğru yorumlamalıdır. Türkiye’nin bekası ve esenliği için bundan sonra uygulayacağı politikalarda hassas hareket etmelidir. MHP, milletinin kendisine verdiği yetki ile yeni bir görev ve sorumluluk üstlenmiş olup, bunun gereğini daha etkili muhalefet anlayışıyla idare edecektir. 30 Mart seçimleri sonrası Türkiye çok şeye gebedir. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bilinmelidir. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşma Türkiye’nin bundan sonraki hal ve gidişatı konusunda önemli ipuçları vermiştir. Başbakan cepheleşmeyi ısrarla sürdürecektir. Hukuken temizlenmeden muhalefete yüklenmesi her şeyden önce demokratik terbiye ve adaba hakarettir. Yeni Türkiye ucubesi yetmezmiş gibi yeni muhalefet nakaratlarını dillendirmesi de aymazlıktır. Yaşanan çok sıkıntılı siyasi süreçler dikkate alındığında MHP önemli sayılabilecek bir siyasi başarıya imza atmıştır. Birçok Büyükşehir’i ya almıştır, ya da az farkla kaybetmiştir. Sibel Uzun - EHP Genel Başkanı En önemli sebebi Gezi AKP’nin koruduğu, iktidardaki sağcı bir parti olarak korumaya devam edeceği oy oranının nesnel temelleri vardır. Ekonominin çok belirleyici olduğunu görebilmeliyiz. Gezi’ye gelince halkımız çok iyi sandıktan AKP çıkınca bir anda kötü mü oluyor? Katılımın bu kadar yüksek olması da mı AKP’ye yazılacak? Halkımızın olan bitene sandıkta sözünü söylemek istemesi memleketteki ağır bir perdenin kalktığının en önemli göstergesidir. CHP bir önceki seçimlere göre oranı metropollerde net bir şekilde zorlamıştır. Bunu Bütün Şehir Yasası AKP’nin önemli oranda işine yararken başarmıştır. En önemli sebebi büyük şehirlerin büyük meydanlarında gerçekleşen Gezi’dir. Ankara’da tüm muhalefetin şaibeli sonuçlar karşısında CHP’den yana kenetlenmesi de Gezi’deki kenetlenmeyi hatırlatıyor. AKP’yi yıkacaksak bu nesnellikten hareket etmeliyiz. Kürt illerinde önemli bir kısmının BDP tarafından kazanılması da çözüm ve demokratikleşmenin ilerlemesinde önemli bir gelişmedir. Seçim önümüzdeki süreçte mücadele imkânlarımızın çoğaldığını gösteriyor. Aydemir Güler - TKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan AdayıAKP seçime girememeliydi Seçimlerin en başından itibaren şaibeli olduğunu düşünüyorum. Sadece sandık başındaki hırsızlık meselesi değil, seçime giden bütün süreç şaibeli. Ankara ve İstanbul sonuçlarını şu anda AKP kazanmış olabilir. AKP böyle bir seçime parti olarak girememeliydi. AKP’nin bir kısım aldığı oyların muhalefet tarafından dengelenmesi gibi bir durumla karşılaştık. Oysa olması gereken bu iktidarın bir siyasi parti olmaktan çıktığının tecil edilmesi gerekir. AKP’nin seçim sonuçlarının şuan herhangi bir anlam taşımadığı düşüncesindeyim. Ben AKP’ye karşı tepkinin birikmiş olmasını tek başına anlamlı ve yeterli saymıyorum. Bu tepki zaten vardı. Bu tepkinin üzerine AKP’nin bugün Türkiye siyasi sahnesinden tamamen silinmesi gerekirdi. AKP buna ayak direyen bir kuvvettir, seçim yasasını değiştirmiştir, belediyeler yasasını değiştirmiştir, seçime baskı altında sokmuştur, yalan da sokmuştur, fotoshop da sokmuştur. Sandık başında, seçim kampanyası sırasında terör estirmiştir. Bütün bunlardan ortaya çıkan bir oy kazanımı var. Bu oy kazanımı AKP’yi kurtarmaz. Sebahat Tuncel - HDP Eş Genel BaşkanıMuhalefet boşluğu Türkiye’deki ciddi muhalefet boşluğu bunda etkili oldu. Çok zorlu bir seçim süreci geçirdik. Yerel seçim olmasına rağmen daha çok genel seçim niteliğinde oldu. Türkiye’deki kutuplaşmanın sandıklara da yansıdığı seçim süreci yaşadık. CHP yaptığı muhalefet ile AKP’nin elini güçlendiriyor tespitini yapmıştık. CHP çok kemiksiz ve ilkesiz bir siyaset yürüttü. Halklarımız, Dersim’de Kürt olup, Ankara’da kurt olan, her nabza göre şerbet veren bir siyaset tarzını kabul etmiyor. Biz HDP olarak kendi ilkeli duruşumuzu bütün baskılara rağmen devam ettirdik. Bu açıdan HDP’nin iyi bir noktada olduğunu ama yolun daha çok başında olduğunu, özellikle de Türkiye halklarıyla güçlü bir diyalog kurmanın henüz gerçekleşmediğini görüyorum. Türkiye’de yaşanan bu kutuplaşmada bir şekilde AKP kazanmış görünüyor. Ama bunun önümüzdeki dönem siyasi tablosunu nasıl etkileyeceğini de beraber göreceğiz. Sandıktan AKP’nin çıkmış olması, tüm bu yapılan yolsuzlukları, kutuplaştırmaları aklamaz. Sonuç itibariyle AKP’nin tabanı yaşananlara rağmen AKP’ye destek verdi. Doğu Perinçek - İşçi Partisi Genel BaşkanıABD ve cemaate yanaştılar CHP’nin büyükşehirlerde rekabet edebilmesindeki tek etken, ABD’ye ve cemaate yanaşmasıdır. Tayyip Erdoğan seçmeni kendi hâkimiyeti altına almayı başardı. Bu ABD’nin başarısı değil CHP’nin başarısıdır. CHP bizim önerdiğimiz gibi güçbirliğini kabul etseydi güçbirliği iktidar olacaktı. Güçbirliği bütün belediyeleri alırdı. Oy toplamı olarak da AKP’yi geçerdi. Cumhuriyet güçbirliğinin oyu yüzde 60’tır. Sistem çıkmazda ve bu çıkmaz seçmene dayatıldı. Sıcak para ekonomisi çıkmazdadır. AKP ülkeyi bölmektedir ama bunu seçmene dayatabildiler. Seçime tek parti girdi. AKP, AKCHP, AKMHP. Sistemin önüne her konuda AKP'nin programını savunan bir parti koyarsanız, sonuçta A takımı kazanır. Sistemin A takımı AKP, B takımı CHP’dir. CHP Genel Başkanına AKP’nin başarısını sağlama görevi verdiler. Şu saat itibariyle AKP’nin kopyası olduğu için CHP yönetimi yoktur. Vatandaşlara buradan sesleniyorum, kimse karamsarlığa düşmesin. Bu sonuçlara bakarak Türkiye’nin önünü görmek mümkün değil. Bu işin 19 Mayıs’ı var, 29 Ekim’i var. Süreç böyle devam ediyor ve biz oraya yöneldik, çözümü orada görüyoruz. Melih Gökçek - Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıTürkiye Osmanlı ruhuyla dirilecek Ankara'da bugüne kadar aldığımız dualar ve Ankaralıların desteğiyle bir sefer daha 5 yıl Ankara'yı Allah ömür verirse birlikte idare edeceğiz. Şunu herkes bilsin. Biz dostluğu, yol arkadaşlığını da unutmayız; hainlik yapanı da unutmayız. Daha önce anlattım, dedim ki “tezgah yapacaklar, son ana kadar bizi mağlup gösterecekler, insanları sokağa dökecekler” birebir bunları yaptılar. 7 düvel birleşti, Allah'a hamdolsun güçleri yetmedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü karşısında, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin gücü sayesinde mağlup oldular. Bizim tespitimize göre 70 bin oy bize ait olan oy. Akşam arkadaşlarla konuştuk durduk. Biz de itiraz ediyoruz, biz de hakkımızı almak için o iptal edilen sandıklardan geri alacağız, inşallah arayı da açacağız. Allah muhabbetimizi bozmasın, Allah gücümüze zeval vermesin. Türkiye Cumhuriyeti o eski Osmanlı'nın ruhuyla tekrar dirilsin inşallah. Bizim seçimden en ufak bir endişemiz yok. AK Parti Ankara’da büyükşehir belediyesini ve 21 ilçeyi kesinlikle kazanmıştır. Üç ilçede de durum ortadadır. Dolayısıyla Ankara’da AK Parti tarihi zaferini kazanmıştır. Kaynak: Yarınhaber
BDP Milletvekilleri, HDP'ye Katılacak
BDP ve HDP milletvekilleri, BDP Genel Merkezi’nde toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda BDP milletvekillerinin HDP’ye katılması kararı alındı. BDP ve HDP milletvekilleri, BDP milletvekillerinin HDP’ye katılmasının yanı sıra gündemdeki konuları değerlendirmek üzere bugün toplandı. Basına kapalı olarak yapılan toplantıya BDP Grup Başkan vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, HDP eş genel başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü de katıldı. Gazetemize konuşan Sebahat Tuncel, bu konuyu bir süredir tartıştıklarını söyleyerek BDP’nin zaten HDP’de mücadele yürüttüğünü söyledi. Bileşenlerle birlikte nasıl bir parti olacaklarını konuştuklarını belirten Tuncel, “Yürüyüşümüzü nasıl daha etkin hale getiririz bunları değerlendirdik” dedi. Bu karar sonrası Meclis faaliyetleri tamamen HDP adı altında yürütülecek. Öte yandan Vatan'a konuşan İdris Baluken, Coşkulu, görkemli bir törenle HDP'ye katılım olacak' derken geçiş kararının BDP'nin yetkili organları, teşkilatları, yerel yönetimlerini kapsamadığını belirterek 'Önümüzdeki dönemde diğer şeyler için belli bir yol haritası çıkarılacak. Haziran başında BDP ve ortasında HDP kongresi yapılacak' dedi. BDP Hakkari milletvekili Adil Zozani ise 'BDP'nin tüzel kişiliğini devam ettireceğini' belirterek 'Grubun bu yönlü karar alma yetkisi zaten yok. Genel Kurul'da bu konuda nasıl bir karar alınacağını bilemeyiz. Prensip kararı olarak BDP'li vekillerin grup şeklinde HDP'de birleşmesine karar verildi. Kamuoyunda biraz tartışılıp anlaşılır kılınmasına çalışılacak' dedi.  (İstanbul/EVRENSEL)
BBC Bizim 1 Mayıs'ı Böyle Verdi
Türkiye'de yaşanan 1 Mayıs ana akım medyada heyecansız başlıklarla nakledildi. Sık sık Türkiye'de yaşanan basına sansür konularını gündeme getiren ünlü İngiliz Yayın Kuruluşu BBC başta İstanbul'da yaşanan 1 Mayıs'ın kutlanmasına ilişkin yasak ve baskılara aldırmadan yine dakika dakika okurlarına yansıttı. BBC her zaman yaptığı gibi canlı bağlantılar ve sokaktan insan manzaralarını yayınlayarak Türk basınından daha zengin bir arkaplan sunmuş oldu, İşte dakika dakika 1 Mayıs Türkiye BBC'de böyle yer aldı.ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği) İstanbul Şubesi'nden avukatlar İstiklal Caddesi'nde bir basın açıklaması yaptı.Açıklamada bugünkü gösterilerde 250 kişinin gözaltına alındığı, 50 kişi yaralandığı belirtildi.Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Ankara'daki gözaltı sayısının 102 olduğunu belirtti.Dernek, gözaltına alınanlar arasında İstanbul'da üç, Ankara'da iki avukatın da bulunduğunu bildirdi.İstanbul Valiliği'nden yapılan 1 Mayıs açıklamasında bugün yaşanan olaylarda 19'u polis 90 kişinin tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldığı, 142 göstericinin gözaltına alındığı bildirildi:'1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında kamu düzenini bozan yasadışı eylemlerde 19'u polis memuru olmak üzere toplam 90 kişi hastanelere tedavi görmek üzere intikal etmiştir. Halen 23 yurttaşımız müşahade altında tutulmakta olup hayati tehlikeleri bulunmamaktadır.''Kutlamalar için yapılan müracaatlara Valiliğimiz tarafından Yenikapı yönünde gerekli izin verilmiş ve 300 adet otobüsün de ulaşımı kolaylaştırmak üzere tahsis edildiği bildirilmiştir. Ancak Taksim ısrarı doğrultusunda sabah 08.00'dan itibaren şehrin muhtelif yerlerinde polisle çatışmaya girilmiş ve yapılan müdahalelerde güvenlik güçleri ile çatışmaya giren farklı yapılarda eylemci gruplara mensup 142 eylemci gözaltına alınmış olup haklarında adli makamlarca yasal işlemler başlatılmıştır.''Ayrıca emniyet güçlerimiz tarafından yapılan kontrollerde 8 adet el yapımı bomba ile birlikte bol miktarda eylemlerde kullanılmak üzere hazırlanan malzeme ve molotof ele geçirilmiştir. Saat: 14.00 itibariyle trafik akımı ile ilgili alınan kısıtlayıcı tedbirler çok büyük oranda kaldırılarak ulaşımda normal seyre dönülmüştür.'Sinan Onuş Ankara Sakarya Caddesi'nde polisin gaz ve plastik mermiyle müdahalesi sırasında caddeden geçen bir çocuğun gözüne plastik mermi isabet ettiğini belirtiyor.Sinan Onuş Ankara'dan son durumu bildiriyor:'Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Kolej yönü hala trafiğe kapalı. Polis ile göstericiler arasında yeniden çatışma başladı. Polis Sakarya Caddesi yönüne doğru yoğun gözyaşartıcı gaz ve plastik mermi atıyor. Çevik kuvvet ve sivil polisler özellikle ara sokaklarda göstericileri gözaltına alıyor'Fotoğrafta iki gösterici sivil polisler tarafından gözaltına alınırken görülüyor:Öğle saatlerinde sendika kortejiyle Taksim'e yürümeye çalışan ancak polis müdahalesi nedeniyle Taksim'e ulaşamayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sabahat Tuncel, daha sonra Taksim İstiklal Caddesi’nde bulunan parti il binasına gitti. Çıkışta açıklama yapan Ertuğrul Kürkçü, “Şu anda İstanbul kendi güvenlik güçlerinin, kendi devletinin işgali altındadır. Hükümet 1 Mayıs’ta Taksim alanının işçilere yasaklamak istedi, ama bütün İstanbul Taksim 1 Mayıs alanı haline geldi. Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça' dedi.Ankara'da 1 Mayıs kutlamalarında Ziya Gökalp Caddesi ile Sakarya Caddesi'nin kesiştiği bölgede polis ile Kızılay'a çıkmak isteyen gruplar arasında çatışma çıktı.Sinan Onuş 'un çektiği görüntüler.Polisin kullandığı gaz bütün gösteriler sırasında sokak hayvanlarını da kötü etkiliyor. Sosyal medyada 1 Mayıs öncesinde sokak hayvanlarına yardımcı olmak için neler yapılabileceği hakkında tavsiyeler dolaşıyordu.Polisin Beşiktaş çarşısı içindeki gruplara tekrar müdahale ettiğini duyuran gazeteci Dinç Çoban Twitter hesabından şu fotoğrafı geçti:3 saat 17 dakika önce - @CHDistanbul - TwitterGazeteci Pınar Öğünç 'ün objektifine yansıyan bir kare. Beşiktaş'tan.3 saat 18 dakika önce - @pinarbihter - TwitterDİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu , BBC Türkçe'den Rengin Arslan 'a yaptığı açıklamada, İstanbul'da bugün 'adı konmamış bir sıkıyönetim yaşandığını' söyledi.Çerkezoğlu, AKP iktidarının Taksim Meydanı'nı işçi ve emekçi sınıfına bir kez daha kapatmasıyla 15 milyonluk bir kente zulmedildiğini belirtti.Beşiktaş'ta yaşanan ilginç bir anı da gazeteci Elif Ilgaz yakalamış:3 saat 32 dakika önce - @eagunes - TwitterDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK yaralılarla ilgili şu bilgiyi verdi:Sinan Onuş Ankara'da Ziya Gökalp Caddesi ile Sakarya Caddesi'nin kesiştiği bölgede polis ile Kızılay'a çıkmak isteyen gruplar arasında çatışmanın sürdüğünü bildiriyor.Gazeteci Fatih Yağmur, Şişli'deki müdahalenin ardından gaz fişeğine konulan karanfilleri fotoğraflamış.3 saat 34 dakika önce - @fatihyagmur - Twitter1 Mayıs gazeteciler için de zor geçiyor. İstanbul'da serbest dolaşabilmek için sarı basın kartı ve yer yer valilik izni koşulu getiriliyor. T24 Haber sitesi gece editörü Deniz Zerin'in ofisine ulaşmaya çalışırken gözaltına alındığını duyurdu.Daha önce yaralandıklarını duyurduğumuz 4 gazeteci, Sedat Suna, Elif Örnek, Ali Haydar Doğan ve Ozan Güzelce'den sonra gazeteciler Emin Şentürk, Yusuf Ali Gümüşlü ve Haydar Daşdan'ın da yaralandığı haberleri geldi.İngiltere basınından Guardian gazetesi, internet sayfasında 1 Mayıs için canlı anlatım yapıyor. Sayfada ağırlıklı olarak polis müdahalesine yer veriliyor.'Dünyada 1 Mayıs kutlanıyor İstanbul'da biber gazı atılıyor' manşetiyle verilen haberde, dünyadaki 1 Mayıs kutlamalarından özetler ve fotoğraflar yer alıyor.Türkiye'de Taksim yasağını konu alan haberde, ayrıca Moskova, Kuala Lumpur ve Phnom Penh kentlerindeki protestolardan da güncellemeler yer alıyor.Diyarbakır'dan Zübeyde Sarı, kentteki kutlamaların hiçbir sorun yaşanmaksızın devam ettiğini, halaylar çekildiğini söylüyor.Efe Moral, Twitter hesabından İzmir'deki 1 Mayıs kutlamalarına dair fotoğraflar paylaştı. Fotoğraflarda LGBT örgütlerinin de 1 Mayıs'a destek verdiği görülüyor.4 saat 31 dakika önce - @oemoral - TwitterBBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu, Beşiktaş'taki gelişmeleri izliyor. Son twitinde Barbaros tarafında ara ara müdahale sürerken Çarşı tarafında halay çekildiğini belirtiyor.Rengin Arslan Şişli'deki son durumu aktarıyor:'Halaskargazi Caddesi’nde ortalık sakin. Birçok polis cadde dinleniyor. Bazı ara sokaklarda ise geçişe izin verilmiyor. Hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Şişli'nin ara sokaklarında ise yer yer çatışmalar sürüyor.'Sinan Onuş Ankara'da Kızılay Meydanı'na yürümek isteyen gruplarla polis arasında Ziya Gökalp bulvarında çatışma yaşandığını bildiriyor. Polisin gözyaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahalesine göstericiler zaman zaman havai fişekle karşılık veriyor.Beşiktaş'ta Taksim'e çıkmaya çalışanlara CHP az önce sıcak kumanya dağıtmış.Diyarbakır'da Dağkapı meydanındaki kutlamalarda yoğun güvenlik önlemleri vardı.Zübeyde Sarı , yapılan konuşmalarda 'çözüm süreci, inşaa edilen kalekollar ve Rojava' konularının öne çıktığını bildiriyor.HDP Muş Milletvekili Demir Celik, konuşmasında 'Özgür, özerk Kürdistan'ı inşaa edeceğiz' dedi.Türküler ve halaylar eşliğinde 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganlar atan gruplar daha sonra dağıldı.Barbaros bulvarında yeniden biraraya gelen bir grup gösterici Beşiktaş'a doğru yürüyüşe geçti.Fotoğraf: Leyla AlpBBC Türkçe'den Sinan Onuş, Ankara'da 1 Mayıs'ı kutlamak üzere Kızılay Meydanı'na gitmek isteyen gruplara polisin Sıhhiye Köprüsü üzerinde müdahale ettiğini, gözaltına alınmamak için köprüden atlayanlar olduğunu bildirmişti. Sıhhiye Köprüsü'nden bir kare:Twitter'da 20 bin takipçisi olan Polis Reform Grubu (@polishaklari) adlı hesap, dün 1 Mayıs için şu temenniyi yayınlamıştı:Aynı hesap bugün polislere aşırı güç kullanımı konusunda uyarılar yapıyor.Twitter'da paylaşılan bu fotoğrafla, hükümetin 1 Mayıs’ta İstanbul’da miting alanı olarak gösterdiği Yenikapı’ya tepki olarak kimsenin gitmemesi ele alınıyor.“Yanımda sıfır insanla birlikte Yenikapı’dayım”5 saat 21 dakika önce - @HG_Masters - Twitter5 saat 42 dakika önce - @140journos - TwitterBeşiktaş'taki gelişmeleri izleyen BBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu, polisin apartmanlara girdiğini yazdı.''Taksim tamamen kuşatılmış durumda. Giriş çıkışlar, bir kaç kat bariyerlerle çevrilmiş. Divan Oteli'nin önündeki kavşak tamamen kapatılmış durumda. Turistler var, karşıdan karşıya geçip otellerine gitmeye çalışıyorlar.''''Polis onlara da izin vermedi ve 'otelinizi arayın, gelip sizi alsınlar' tavsiyesinde bulundu. Polise, 'Harbiye yönünü gösterip geçebilir miyim' diye sordum. Şaka yollu, 'Yasak olan bu tarafa yürümek, o tarafa yürüyebilirsiniz. Ama ne kadar gidebilirsiniz onu bilemem' dedi.''''Cumhuriyet Caddesi'nde polis dışında kimse yok. Kaldırım kenarında bekleşiyorlar, gergin bir halleri yoktu, güneşleniyorlardı. Ortalık sakindi.''''Askeri müzenin çevresinde de yoğun polis varlığı dikkat çekiyor.''''Valikonağı Caddesi'ndeki pankart ise günün ironisydi. 1 Mayıs kutlaması mesajının asıldığı cadde bomboş.''''Dükkanların çoğu kapalı.''Oyuncu Emre Canpolat İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde gözaltına alındıktan sonra, bilekleri plastik kelepçeyle bağlanmış halde kendi fotoğrafını çekerek Twitter'dan paylaştı.6 saat 1 dakika önce - @canpolatemre - Twitterİstanbul'daki gösterilere polis müdahalesinde gazetecilerden de yaralananlar oldu.Okmeydanı'ndaki polis müdahalesi sırasında yere düşen Etha muhabiri Ali Haydar Doğan'ın kolu kırıldı.Sol gazetesi muhabiri Elif Örnek Beşiktaş'ta başından yaralandı. Hastaneye kaldırılan Örnek’in durumunun iyi olduğu bildirildi.Yine Sol gazetesi muhabirlerinden Emin Şentürk plastik mermi nedeniyle hafif yaralandı. Şentürk’ün durumu iyi.EPA muhabiri Sedat Suna ayağına gelen gaz fişeği nedeniyle yaralandı. Suna hastaneye kaldırıldı.Milliyet foto muhabiri Ozan Güzelce de biber gazı fişeğiyle bileğinden yaralanarak hastaneye kaldırıldı.1 Mayıs'ı kutladığını belirten Gül, bu günün 'huzur ve dayanışma içinde kutlanmasını diliyorum' dedi.Gül, 1 Mayısların geçmişteki 'acı hatıralarla' gündeme geldiğini belirtti ve bu günün 'toplumsal barışı güçlendiren bir bayram' olarak anılmasına dair temennilerini ifade etti.Açıklamasında herkesi 'sağduyulu ve sorumlu' davranmaya davet eden Cumhurbaşkanı, çalışmaya ilişkin sorunların karşılıklı anlayış, diyalog ve uzlaşma çerçevesinde çözülebileceğini vurguladı.Sinan Onuş, Ankara'daki son durumu şöyle ifade ediyor:'Kızılay Meydanı'na çıkmak isteyen kalabalığa polis Kurtuluş Kavşağı'nda müdahale etti. Kalabalık ikiye bölündü. Bir grup Cebeci'ye yöneldi, burada da polis müdahalesiyle karşılaştı. Diğer bir grup ise Sıhhiye Köprüsü üzerinden gitmek istedi. Polis burada çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınmamak için köprüden atlayanlar oldu. Sıhhiye Meydanı'ndaki miting sürüyor.'6 saat 34 dakika önce - @istabip - TwitterBeşiktaş'ta müdahale sonrası soluklanan bir eylemci.Dokuz8 haber ağında, @illaleyla adlı kullanıcının fotoğrafı paylaşılıyor. Saraçhane'de çekildiği belirtilen fotoğrafta, Antikapitalist Müslümanların yürüyüşe geçtiği belirtiliyor.6 saat 34 dakika önce - @illaleyla - TwitterAnkara'daki 1 Mayıs kutlamalarını izleyen Atakan Foça, Sıhhiye köprüsü yakınlarında polisin çok sayıda göstericiyi gözaltına aldığını, bir otobüsün taşımaya yetmediğini ikincisinin beklendiğini yazdı. Foça küçük yaşta göstericilerin de gözaltına alındığını söylüyor.Bağımsız milletvekili Hakan Şükür, 1 Mayıs'ı kutladığı için kendisine hakaret edildiğini ve 'Gezici' denildiğini söyledi. Şükür, bu kişilere AKP'nin birkaç sene önce 1 Mayıs'ı kutlayan afişiyle cevap verdi.İzmir'de de sendikalar Gündoğdu meydanında yapılacak 1 Mayıs kutlamaları için Basmane ve Konak'da sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başladı. Kalabalıkların Gündoğdu meydanına akışı sürüyor.Reuters haber ajansı İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde plastik mermi atan bir polisi böyle fotoğrafladı:Çağdaş Hukukçular Derneği'nden alınan son yaralı ve gözaltı sayılarını, direnişteki Karşı gazetesi çalışanlarının Twitter hesabı şöyle duyurdu:DİSK kortejine Şişli'de polis müdahale etti... Rengin Arslan'ın görüntüleri...Gazeteci Mehmet Atakan Foça Ankara Kurtuluş Kavşağı'ndan Kızılay'a yürümek isteyen gruplara polis müdahalesinin başladığını bildiriyor.7 saat 4 dakika önce - @matakanfoca - TwitterBBC Türkçe'den Selin Girit , Beşiktaş'tan gözlemlerini aktarıyor....Mersin milletvekili ve HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü, 'Gazdan sonra hala ayaktayız' mesajıyla bu fotoğrafı paylaştı. Kürkçü, en son Şişli'deki DİSK kortejindeydi.7 saat 10 dakika önce - @ekurkcu - TwitterGazeteci Hilmi Hacaloğlu , 1 Mayıs tertip komitesinin müdahaleden sonra genel merkez binasına sığındığını bildiriyor.Gazeteci Zübeyde Sarı , Diyarbakır'da Dağkapı meydanındaki kutlamalar için kortejlerin gelişinin devam ettiğini aktarırken, ''Polisin arama noktasından geçen gruplar sorunsuz bir sekilde Dağkapı meydanına giriş yapıyor. Yol boyunca ''Her yer Taksim, her yer direnis. Biji berxwadana Rojava, yani Yaşasın Rojava devrimi' sloganları atılıyor'' diyor.Gazeteci Leyla Alp, Metrocity alışveriş merkezinin önünde de bir grubun toplandığını söylüyor.7 saat 15 dakika önce - @leylaalp - Twitter7 saat 15 dakika önce - @asli_bucak - TwitterSosyal medyada DİSK'in Taksim Meydanı'na bırakmak istediği ancak Şişli'deki polis müdahalesi nedeniyle bırakılamayan çelengin fotoğrafları paylaşılıyor.7 saat 32 dakika önce - @DevLis1969 - TwitterGazeteci Şenol Çarık, DİSK kortejine yapılan müdahalenin ardından Halaskargazi caddesinden fotoğraflar paylaşıyor.7 saat 32 dakika önce - @senolcarik - TwitterTwitter'dan @stereger isimli kullanıcı, Zincirlikuyu'da TAT Towers'ın önünde gazlı ve plastik mermili müdahale gerçekleştiğini söylüyor.7 saat 44 dakika önce - @stereger - TwitterDiyarbakır'dan Zübeyde Sarı 'nın notları:Diyarbakır’da Türk-İş’e bağlı sendikalar ve KESK, DİSK, TMMOB, Tabip Odası 1 Mayıs’ı Dağkapı Meydanı'nda kutlayacakOrtak kutlamada ise Rojava ve çözüm sürecine dair beklentiler de önemli gündemlerden biri olacak.''Kadıköy'de Türk İş'e bağlı sendikalar ve İşçi Partisi'nin katıldığı 1 Mayıs kutlaması da başladı. Gruplar Kadıköy meydanına doğru yürüyor.İstanbul'da Şişli ve Beşiktaş'taki polis müdahalesine karşı göstericiler yer yer hava fişek, sapan ve taş kullanarak karşılık veriyor.Beşiktaş'tan bildiren Çağıl Kasapoğlu, TKP'lilerin Abbasağa Parkı'ndan sahile doğru indiğini söylüyor. Ara sokaklarda müdahalenin aralıklarla devam ettiğini belirten muhabirimiz, polisin kalabalığı Kartal heykeline doğru ittiğini kaydediyor.Şişli'deki muhabirimiz Rengin Arslan, polisin DİSK kortejine ağır bir müdahale gerçekleştirdiğini belirtti.Önce biber gazı sıkıldığını belirten Arslan, ardından TOMA ile su sıkıldığını söyledi.Ortalığın toz duman içinde olduğunu belirten muhabirimiz, kortejin dağıldığını, protestocuların ara sokaklara ve caddenin diğer tarafına kaçıtığını kaydetti.Doğan Haber Ajansı, Beşiktaş Abbasağa mahallesinde yapılan polis müdahalesinin ardından bazı evlerin boşaltıldığını yazıyor.Fotoğraf: Timur Tarlığİstanbul'da polis, DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) kortejinin Taksim Meydanı'na yürümesine izin vermiyor.8 saat 5 dakika önce - @hilmihacaloglu - TwitterBeşiktaş'tan Taksim'e yürümeye çalışanları izleyen Elif Ilgaz, son olarak polisin gaz atmaya devam ettiğini ve bir pastaneye sığındıklarını anlatıyor.İstanbul'da polis yer yer göstericilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale ediyor.DİSK korteji polisle karşı karşıya geldi. Gökhan Tan da izleyen gazeteciler arasında.8 saat 15 dakika önce - @ccanannnn - TwitterŞişli'de DİSK kortejini izleyen Rengin Arslan notları aktarıyor.''Yaklaşık 500-600 kişilik bir kalabalık var. Kürtçe ve Türkçe yaşasın 1 Mayıs sloganları atılıyor. HDP, Halkevleri, feministler, LGBTİ kortejde yer alıyor. Kalabalık bir gazeteci grubu var. Polis yaklaşık 10 metre önlerinde barikat var ve kortej barikata doğru yürüyor.''Polis Kurtuluş'un ara sokaklarındaki gruplara biber gazı ve tazyikli su kullanarak müdahale ediyor.Sokaklarda barikat kuran göstericiler polise taş ve hava fişek kullanarak karşılık veriyor.Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan Arzu Demir, ETHA muhabirlerinden Ali Haydar Doğan'ın 1 Mayıs protestolarını takip ederken yaralandığını duyurdu.Okmeydanı'ndaki protestoları takip eden Ali Haydar Doğan'ın polis müdahalesi sırasında düştüğü ve kolunun kırıldığı belirtildi.Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Doğan, ameliyata alınacak.Gazeteci Cem Gurbetoğlu Ankada'da Sıhhiye Meydanı'nda 1 Mayıs için kurulan yeni polis barikatlarını böyle fotoğrafladı.