Başbakan Yıldırım Ekonomik Tedbirleri Açıkladı: İşte Öne Çıkan Başlıklar

EKK toplantısı sonrası ekonomik tedbirlere ilişkin açıklama yapan Başbakan Yıldırım, 'Hazine kefaleti getirmek suretiyle, 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz. İhracatta teminat yüzde 100, KOBİ’lerde yüzde 90 düzeyinde uygulanacak' dedi. 2017'nin muazzam bir tasarruf yılı olacağını vurgulayan Yıldırım ekledi: 'Vatandaşa 'ekonomiye omuz ver' derken, devlet kurumları olarak bizlerin de elini taşın altına koyması lazım.'

Başbakan Binali Yıldırım, bugün Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında Ekonomi Koordinasyon Kurulunda alınan kararları paylaştı.

Başbakan Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:

'Reel sektörün, yani üretimle, istihdamla uğraşan sektörün sıkıntılarını biliyoruz. Yatırım yapan, üreten, Türkiye’nin değerine değer katan bütün kesimlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede bugüne kadar aldığımız tedbirlere ilave olarak yeni bir tedbir daha almış bulunuyoruz.

Bunlardan birincisi: Firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var. Nakit sıkıntısı var. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmelerini sağlamak, hatta istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek suretiyle kredi garanti fonunun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz. 

İhracat kredilerinde garanti yani teminat yüzde yüz, KOBİ'lerde yüzde 90, ticari kredilerde yüzde 85 uygulanacak. İstihdamımızın yüzde 65-70’ini oluşturan, firma sayısı olarak yüzde 98’ini oluşturan, ihracatımızın yüzde 60’tan fazlasını oluşturan kobilere burada bir ilave kıyak yapmış oluyoruz. Buna da ihtiyaç var çünkü bunlar ekonomimizin bel kemiğini oluşturuyor. 

Bu nasıl olacak? Burada bir kere bütçe açığını artıracak, yeni borçlanma gerektirecek bir düşünce yok, bunu bilmekte fayda var. Bu sadece 2017 bütçesinde ve harici gelen paralarla karşılanacak. Bütçe kalemleri arasında bazı kaydırmalar yapmak suretiyle bunu gerçekleştirmiş olacağız. Birinci ve en önemli tedbir budur. Bu tedbir iş dünyamıza, üretim yapan, ihracat yapan tesislerimize ciddi bir rahatlama getirecek.

Bunun devamı olan konu da 2017’de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek, artmasını sağlamak amacıyla imalat sanayine yatırım teşvik kapsamındaki projelere artı destek vermek. Ciddi bir yatırımın teşvik edilmesinde seferberlik başlatıyoruz. Biraz daha detay verirsek: 2017’de yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını mevcudun üzerine yüzde 15 daha artırıyoruz. 

Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız. Teşvikin tamamını diğer kazançlara uygulama imkânı getireceğiz. Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi vereceğiz.

İstihdamı korumak, artırmak için de bazı tedbirler alıyoruz. Özel sektör işverenlerinin, asgari ücret desteğinden yararlanmalarını, 'esas prim ödeme gün sayısı'na karşı gelecek şekilde 2017 Ocak, Şubat, Mart, üç aylık primlerini 2017'nin Ekim, Kasım, Aralık ayına öteliyoruz. Yani burada diyoruz ki ‘devlete vereceğin parayı sonra verirsin kardeşim'.

Bir başka önemli iş, malum işsizlikte hafif bir kıpırdama var. Bunu dikkate alarak önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmaya yönelik, özel sektör firmalarımızın da maliyetlerini düşürmeye yönelik bir tedbirimiz var. Aslında burada iki tane tedbir var. İş başı eğitim programları, mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitim programlarını daha da güçlendiriyoruz. Bu bağlamda 2017’de eğitim programları, mesleki eğitim, girişimcilik eğitimi olmak üzere toplam özel sektörde 500 bin vatandaşımızı İŞKUR'un aktif iş gücü programlarından yararlandıracağız. Bunu özel sektöre sağlıyoruz, bu çok önemli. Bu arada 500 bine ilave olarak 100 bin de toplum yararına çalışma programına devam edeceğiz.

BDDK bu arada bankacılık sektörünün reel sektörüne kredilerini yeniden yapılandırılması için yetki ve ve imkan veren karşılıklar kararnamesini kabul etti ve yayınlandı. Özellikle KOBİ'lerin maaliyetlerinin düşmesi hedefleniyor. KOBİ tanımı da 40 milyon ve aşağısı diye düşünülüyordu. Şimdi kredilendirme yönünden KOBİ tanımını 125 milyona çıkardık.

Bir başka konu ihracatı daha çok ilgilendiriyor. İhracatın artırılmasına yönelik bir dizi önlemler alındı. 2017’de bir önceki yıla ilave ihracat yaparsa Eximbankın sermayesini artırıyoruz. Eximbank’ın sermayesi de artmış olunca ihracat destekleri de otomatik olarak artıyor. Mevcut durumda 3.7 milyar sermayesi var. Bunu daha da yükseğe çıkaracağız. 

Yurt dışı müteahhit hizmetlerine yönelik kullandırılan döviz kredilerinde firmaların yurt içinden sağlayacağı Türk malı ve hizmetlere yönelik kısımda 0 faiz uygulaması getiriyoruz. Yani buradan oraya yapacağız işlerde götüreceğiniz mal ve hizmetler için ayrıca bu kredilerde faiz alınmayacak, bu faiz farkı da Exim'den karşılanmış olacak. Eximbank tarafından kullandırılan kredilerde risk ağırlığını sıfırlamaya yönelik sermaye yeterlilik oranını kredilerde artırmış olacağız. 

Yine bilim sanayi bakanlığımızın KOBİ'lere yönelik bir desteği var. Bu destek çerçevesinde mevcut bilançolarını esas alarak işletmelere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 3 yıl vadeli 50 bin TL kredi sağlanacak. Yani faizsiz 3 yıl boyunca 50 bin TL’ye kadar para verilecek. İlk yılı ödeme yok. Son 2 yıl 3’er aylık eşit taksitlerle ödenecek. 

'2017 için yapısal reform uygulamalarını da takvimlendirdik'

2017 için yapısal reform uygulamalarını da takvimlendirdik. Yani yıl boyunca hangi yapısal reformları yapacağız, hangi alanda yapacağız, bunların hepsinin listesini yaptık, bir bir hayata geçireceğiz. Bunları yaparken de vatandaşlarla, paydaşlarla paylaşacağız. 

'Kamu bankaları aralarında para toplarken yarış yapamayacak'

Son olarak burada iki tane husus daha var. Birincisi, geçtiğimiz günlerde bir genelge imzaladım. Bu genelgeye göre kamu bankaları artık aralarında para toplarken yarış yapmayacaklar. Diyoruz ki sizin işiniz faizcilik, daha çok kâr etmek değil, aldığınız paraları reel sektöre, üretime ihracatı artıracak projeleri aktarmak. Bunu da uygulamaya soktuk. Bu neyi getirecek? Dolaylı olarak daha düşük faizle kaynağa eriştiğiniz için, bankalar verecekleri kredilerde de ona göre maliyetlerini azaltacaklar. 

Son konu da piyasalarda yaşanan dalgalanmalar üzerine, sağolsun milletimiz yine Sn. Cumhurbaşkanımızın da çağrısıyla beraber bir sorumluluk üstlendi ve ciddi anlamda milli paramıza, liramıza yönelme oldu. Bunun için teşekkür ediyoruz. Ama aynı zamanda bunun vatandaşlarımızın tek başına yapması yetmez dedik, biz de kamuda bir dizi önlemler aldık. Nedir bu önlemler? Devlet mevcut kalmadıkça döviz üzerinden sözleşme yapmayacak. Dış sözleşmeler, mecburiyetler olur onlar hariç ama mecbur değilse yapmayacak.

2: Yapılmış tüm sözleşmelerde mümkün olanlarını Türk parasına dönüştürmek. Uygulamalar başladı. Bazı kuruluşlar da ihtiyaç fazlası olan dövizlerini Türk parasına dönüştürdü. Bu şekilde kısa vadede 10 milyar dolar civarında bir kaynak yerli paraya geçmiş oldu ve bunun anlamı şudur: Piyasanın diğer ihtiyaçları olan döviz imkânına da bir takviye yapılmış oldu. Bu uygulama bundan sonra da devam edecek ve son söyleyeceğim şey, önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmamız lazım.

2017 muazzam bir tasarruf yılı olacak. Vatandaşa 'Ekonomiye omuz ver' derken, devlet kurumları olarak bizlerin de elini taşın altına koyması lazım. Çok ciddi tasarruflar yapacağız. Tüm detaylarını çalıştık. Önceliği olmayan harcamalar. Yeni bina, yeni araba vs… Gereksiz masraflar, seyahatler yapılmayacak. İnşallah aldığımız tedbirler semerisini kısa sürede verecektir ve dünyadaki var olan dalgalanmaların etkileri ülkemiz bakımından ülkemiz bakımından ortadan kalkacaktır diye inanıyoruz.'

Toplantı yaklaşık 5 saat sürmüştü.

Onedio