Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Oyladı: Türkiye Yeniden Denetim Sürecine Alındı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, bugün Türkiye’nin Avrupa’yla ilişkileri açısından en kritik oylamalardan birine ev sahipliği yaptı ve oturumda oy çokluğuyla Türkiye'nin siyasi denetime alınması kararı alındı. Karar, 45'e karşı 113 oyla kabul edildi, 12 parlamenter ise çekimser kaldı.
Oylanan 'Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi' başlıklı rapor ve beraberindeki taslak kararda 'Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülükleri artık yerine getiremediği' belirtiliyor ve Türkiye'nin denetim sürecine alınması öneriliyordu.
Türkiye bu kararla 13 yıl sonra tekrar denetim sürecine girdi ve bu süreçten çıkıp yeniden giren ilk Avrupa ülkesi oldu.
Strazburg'da başlayan Bahar Dönemi Genel Kurulunda bugün, Türkiye'de demokratik kurumların işleyişiyle ilgili hazırlanan rapor üyeler tarafından değerlendirildi.
AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan belge ve oturum sonunda oylanan karar tasarısı 113 evet 45 hayır oyuyla kabul edildi. Türkiye izleme sürecine alındı.
AA'nın verdiği bilgiye göre raporun görüşülmesinden sonra oylanan karar tasarısında Türkiye'ye 35 maddeden oluşan tavsiyelerde bulunuluyor ve AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Dışişleri Bakanlığı, yazılı ve uzunca bir açıklama yaptı: "Siyasi saiklerle alınan bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik: "AKPM'nin Türkiye kararı tarihi bir hatadır"
Başbakan Yıldırım: 'Bunun doğuracağı sonuçlar var'
Raporda, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getiren ülke olmaktan çıktığı belirtiliyor.
“Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” başlıklı rapor ve beraberindeki karar tasarısında, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL altında alınan önlemler nedeniyle demokratik kurumların işleyişinin “ciddi anlamda” bozulduğu savunuluyor.
İfade ve medya özgürlüğü ile yargının bağımsızlığı konularına özel vurgu yapılan karar tasarısında, 16 Nisan referandumu konusundaki “kaygılar” da dile getirilmekte.
Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, özellikle “kuvvetler ayrılığı” ve “yargının bağımsızlığı” konularında soru işaretleri doğacağı mesajı veriliyor.
Bugün basına yansıyan kulis bilgilerine göre atmosfer olumsuzdu...
Hürriyet gazetesinden Güven Özalp'in haberine göre, AKPM kulislerinden gelen sinyaller, daha önce oylamaları erteletmeyi başararak zaman kazanan Türkiye’nin işinin bu kez çok daha zor olduğuna, oylamanın Ankara aleyhine sonuçlanacağına işaret ediyordu.
Basit çoğunlukla alınacak kararın aleyhte olması ve Türkiye’nin denetime alınması aynı zamanda bir alt lige düşmesi ve 13 yıl geriye dönüş anlamına geliyor.
Türkiye, denetim sürecinden çıkarılıp bu sürece sonradan yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi oldu.
Türkiye, AKPM bünyesinde 1990’lı yılların başlarında oluşturulan denetim sürecine 1996 yılında dahil edilmiş, gerçekleştirdiği reformlar sayesinde koşullu olarak Haziran 2004’te bu süreçten çıkarılmış ve 'post-monitoring” olarak adlandırılan “denetim sonrası sürece” dahil edilmişti.
Türkiye, denetim sürecinden çıkarılıp bu sürece sonradan yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi oldu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi bünyesinde Rusya, Ukrayna, Moldova, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerin bulunduğu seviyeye alındı.
Çıkan kararın Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından sonuçlar doğurması da gündemde. Yani karar yeni bir tartışma yaratma potansiyeline de sahip.
AKPM’deki Türk heyetine başkanlık eden AKP milletvekili Talip Küçükcan rapora ek yayımlanan bir bildiriyle karar metnine tepki göstermişti.
Raporun “hatalarla dolu” olduğunu savunan Küçükcan, Türkiye’nin yeniden denetime alınması kararının “adilane olmayacağını” ve “Avrupa Konseyi değerleriyle bağdaşmayacağını” dile getirmişti.
Küçükçan, Türkiye’nin denetime alınması halinde “AKPM’nin Türk kamuoyu gözünde değer kaybedeceği” ve “Türkiye’ye karşı açıkça ayrımcı yaklaşımda bulunulmuş olacağı” görüşünü de ifade etmişti.
Türkiye'den giden heyette yer alan AKPM üyesi Emine Nur Günay toplantıda, Türkiye'nin iki önerge ile kendini savunacağını açıklamıştı.
AKPM'nin referandumun OHAL kapsamında yapılmasına olumsuz baktıklarını söyleyen Günay, 'Fransa'daki OHAL kapsamında geçen hafta sonu yapılan seçimleri örnek göstereceğiz' demişti.
Sabah'tan Selva Ünal'a konuşan Günay 'İkinci önerge ile OHAL kapsamında FETÖ ile mücadele çerçevesinde çıkarılan KHK'ların Türkiye'nin bekası için şart olduğunu anlatacağız' diye konuşmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın "Bu açıkça bir siyasi operasyondur" demişti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, oylama ile ilgili dün yaptığı açıklamada, 'Bütün bizim bu iş birliği çabalarımıza rağmen bazı maksatlı çevrelerce ülkemize karşı birtakım siyasi girişimlerin yapıldığını da görüyoruz. Bugün ve yarın devam eden müzakerelerde AKPM Genel Kurulunda 'yeniden denetime alınma' konusunun belli çevreler tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz. Bu açıkça bir siyasi operasyondur. Ne Türkiye'deki objektif gerçeklerle ne Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile ilişkisinin geçmişine baktığınızda, bunun izah edilebilir, meşrulaştırılabilir, gerekçelendirilebilir hiçbir temeli söz konusu değildir.' demişti.
Karar sosyal medyanın da gündeminde...
Kaynaklar: AA, NTV, Deutsche Welle, Sabah ve Hürriyet
Yorum Yazın
Kimse kusura bakmasin da bunu yapmak için geç bile kaldılar. Biraz empati kurulim hadi Avrupa birligi bizim olsaydi eger Türkiye gibi Demokraside sınıfta kal... Devamını Gör
bir grup mal hala islamafobi ve yabancı düşmanlığından böyle yapıyorlar diyip sağ politikanın 50 senedir bitmek tükenmek bilmeyen ajitasyonundan medet umuyor... Devamını Gör
Hazır olun; "Eeeeey AB, Sen kimsin ya?!