Görüş Bildir

İbrahim Kalın Haberleri

İbrahim Kalın ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İbrahim Kalın ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Yandaş İşadamının Kaçak Elektrik Zararının Karşılanması Tapesi TBMM'de
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı İbrahim Kalın ile Dicle Elektrik A.Ş. özelleştirmesini alan işadamı Abdullah Tivnikli'nin tapelerinde geçtiği şekliyle, bölgede elektrik borcunu ödemeyen abonelerin elektriklerinin Ağustos 2014'e kadar kesilmemesi yönünde bizzat Erdoğan'ın talimat vermesini TBMM gündemine taşıdı.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından yanıtlanması istemiyle bugün TBMM'ye sunduğu soru önergesi şöyle:1.                  Abdullah Tivnikli Dicle Elektrik A.Ş.’nin ihalesini hangi tarihte kaç TL’lik teklifle aldı? Öngörülen ödemenin ne kadarlık bölümü hangi tarihlerde kaç dilim/taksit halinde ödendi? Teklifte ödemeyi vaat ettiği toplam miktarın ne kadarı kamuya aktarıldı, kalan borcu kaç TL’dir?2.                  Abdullah Tivnikli’nin, Dicle Elektrik A.Ş.’yi aldığı tarihten bu yana abonelerinden tahsil edemediği fatura tutarının toplum meblağı kaç TL’dir? Bu batık paralar kaç abonenin hangi tarihler arasındaki dönem borcudur?3.                  Sosyal medyaya yansıyan mahkeme kararıyla yapılmış yasal (TAPE ID: 2445202860) ses kayıtlarında Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği biçimde söz konusu kayıp/kaçak oranı yüzde 60-70’leri mi bulmaktadır?4.                  Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tabii ki ödememiz lazım yüzde 60-70’lerde kaçakla nasıl başedecekler?” talimatı üzerine Abdullah Tivnikli dışında bu şekilde kayıp/kaçak oranı çok yüksek olduğu için zararı karşılanan başka işadamı örneği var mıdır?5.                  İbrahim Kalın kimdir, Başbakanlıktaki görev tanımı nedir?6.                  18 Kasım 2013 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan’ın, danışmanı İbrahim Kalın ile Abdullah Tivnikli arasında geçen telefon konuşmasında sözü edildiği biçimde Ağustos 2014’e kadar kaçak elektrik bedelinin karşılanması talimatını verdiği açıklaması doğru mudur?7.                  Ağustos 2014 tarihinin belirlenmesinde o tarihte yeni Cumhurbaşkanının görevine başlayacak olması ve seçim süreci mi etkili olmuştur?8.                  Telefon kaydında Abdullah Tivnikli sizin farklı düşündüğünüzü belirtmesi karşısında yapılan bu hukuksuzluğa karşı girişiminiz oldu mu, siz hangi girişimde bulundunuz?9.                  Tivnikli’nin bu konuşmada sözünü ettiği şekliyle bölgedeki 3 ildeki elektrik iletim bürokrasinin “aşırı tutucu yapısı” nedir?10.             Abdullah Tivnikli’nin ihale şartnamesi dışında, bölge bürokratları nedeniyle ödemek zorunda kaldığı toplamda 173 milyon TL’yi bulan meblağneyin karşılığı olarak kim tarafından tahsil edilmiştir?11.             Bölgedeki 300 bin köy abonesinin 188 bininin borcunu ödemediği doğru mudur?12.             Bölgede aylık 80-90 TL elektrik faturası gelen bir abonenin aylık sadece 5-10 TL ödemesi nedeniyle kendisine ihbarname gönderilerek elektriği kesildiğinde AKP’li bakanların milletvekillerinin “bu elektriği kesmeyin yoksa bizim oyumuz düşecek” diye şikayet ettikleri iddiası doğru mudur?13.             AKP’li Mardin Belediyesi, Kasım 2013 itibariyle birikmiş olan 25 milyon TL’lik elektik borcunu niçin ödememektedir?14.             Kaçak elektrik bedelinin karşılanacağını bilmediği için Dicle Elektik A.Ş.’nin özelleştirilmesinde düşük fiyat vererek Tivnikli’nin gerisinde kalan firmalar aleyhine haksız rekabet yaratılmış olmuyor mu?15.             Bu şekilde kaçak elektrik kullanım bedeli, Hazine, kamu maliyesi tarafından karşılanan son 5 yılda kaç şirket oldu? Yapılan ödemelerin toplamı son 5 yıl içinde yıllar itibariyle kaç TL olmuştur?
Erdoğan Ermeni Patrik Vekili Ateşyan'ı Kabul Etti
ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan ve beraberindeki heyeti kabul etti. Başbakanlık Resmi Konutu'nda basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 1.5 saat sürdü. Görüşme öncesinde Ateşyan, Başbakan Erdoğan'a, Paşabahçe'nin Osmanlı serisinden Osmanlı Çeşmesi vazosunu, Başbakan Erdoğan da Ateşyan'a gümüş anı tabağı hediye etti. Kabule Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakıf Başkanı Bedros Şirinoğlu, Karagözyan Okulu Yönetim Kurulu Başkanı Dikran Gülmezgil ve Ateşyan'ın yardımcısı Ayk Mürzoğlu da katıldı. 'Takdirle karşılıyoruz' Ateşyan, görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Konuşmasına 'Nuh Peygamberin gemisi Ağrı Dağı'nın tepesine oturduğunda Peygamber bir karga gönderdi. Civardan haber getirmesi için ama gidip gelmedi. Daha sonra beyaz bir güvercin gönderdi ve kısa sürede güvercin ağzında bir zeytin dalıyla döndü' ifadeleriyle başlayan Ateşyan, 'Etraf huzur içinde oldu, etrafın huzur ve sükunet içinde olduğunu belirtmeye çalıştı. Bugün artık o gönderilen karga gibi vurdum duymaz olmak veyahut at gözlüğü kullanıp etrafta konuşulan, yazılan, söylenen sözleri duymamazlıktan gelmek ve yahut üç maymunu oynamak ortadan kalkması lazım' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada, topraklarda acılar yaşandığını kimsenin inkar edemeyeceğini, on binlerce ailenin evlatlarını, annelerini, babalarını, kardeşlerini kaybettiğini vurgulayan Ateşyan, 'Kimse diyemez ki bu topraklar, özellikle Anadolu toprakları kana doymadı. Bütün bunlar bu ülkede yaşandı, acılar yaşandı. Şimdi ortada bir ceset var ve aşırı kokmaya başladı ve herkes bu kokudan rahatsız. İki toplumun yanyana gelmesi lazım. Ne şekilde dua edecekse etsin, ancak bu cesedin çürümeden, kurtlanmaya başlamadan gömülmesi lazım' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın her zaman ilklere imza attığına, bu sefer de ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının 24 Nisan'da Ermeniler'in acısını paylaştığına dikkati çeken Ateşyan, şöyle devam etti: 'Sayın Başbakanımız, peygamberin gönderdiği güvercin gibi zeytin dalı uzattı. Biz bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bu barış sembolüdür, zeytin dalı. Bu dalın kurumasını istemiyoruz, onu dikip meyve vermesini istiyoruz artık. Bunun da oluşması için herkesin desteğine ihtiyacı var. İki toplum asırlarca iç içe kardeşçe yaşadılar ve bugün o günleri özlüyoruz. Çağrımız iki tarafa; Yanyana gelin, dostluk ve barış köprüsünün temellerini atın. İki taraf da kendi köprüsünün ayaklarını sağlam temeller üzerine koysunlar. Dediğim gibi bu cesedin kalkması lazım artık. Koku her tarafa yayıldı, herkesi rahatsız etmektedir. İnanıyorum ki Sayın Başbakanımız tarafından başlatılan bu ilk adım cemaatimizin çoğunluğu tarafından takdirle karşılandı. Patrikhane olarak takdirle karşılıyoruz. Gelin el ele verelim, bu barış köprüsünün atılmasında katkı payımız olsun. Bu vesileyle ben Sayın Başbakanımızı ziyaret ettim.' Ziyaretinde kendisine Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakıf Başkanı Bedros Şirinoğlu ile Şişli Karagözcan Okulu Yönetim Kurulu Başkanı Dikran Gülmezgil'in eşlik ettiğini belirten Ateşyan, Başbakan Erdoğan'a teşekkürlerini ilettiklerini ve gelecekten beklentilerini aktardıklarını söyledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ateşyan, Başbakan Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı ardından gerçekleşen ziyaretin de geleceğe dair atılacak köprüye bir vesile olmasını diledi. Gelecekte atılacak adımlara ilişkin Başbakan Erdoğan'ın bilgi verip vermediği sorusu üzerine Ateşyan, Erdoğan'ın herhangi bir bilgi vermediğini ama muhakkak bir şeyler olması gerektiğini dile getirdi. İki taraf da fedakarlık yapacak Aram Ateşyan, 'Dostluk kurmak için neler feda etmek gerekiyorsa, iki taraf da fedakarlık yapacak. Neler olacağını ben bilemem. Dost olmak istiyorsanız karşıdakine sadece 'seni seviyorum' değil... O sevgi değildir, sevgi fedakarlık getirir. İki taraftan da fedakarlık yapacaklar ki dostluk köprüsü kurulsun' diye konuştu. Bir gazetecinin 'Acılarımıza su serpti demiştiniz, hala aynı noktada mısınız?' sorusuna da 'Evet' yanıtını verdi. Görüşmeden mutlu ayrıldığını, Başbakan Erdoğan ile sohbetlerinin çok güzel geçtiğini, fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Ateşyan, Ermeni cemaatini ilgilendiren sorunları konuştuklarını, görüşmeden geleceğe umutla bakmak üzere ayrıldıklarını kaydetti. Kabulde vakıf mallarının gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine de Ateşyan, vakıf mallarının AK Parti hükümeti döneminde azınlıklara iadesine başlandığını anımsatarak, 'Halen talep ettiğimiz emlaklar var, hala mahkemede çözülmesi gereken sorunlar, davalar var, ama bütün bunlar zamana ihtiyaç duyuyor, zaman içinde bütün bunların çözüleceğine, en azından çoğunluğunun çözüme kavuşacağına inanıyoruz. Bu umutla biz, mutlulukla Sayın Başbakanımızdan ayrılıyoruz' dedi. Başbakan Erdoğan'ın, 1915 olaylarına ilişkin mesajında 'torunlara vatandaşlık hakkı'ndan söz ettiğinin anımsatılması üzerine de Ateşyan, bu konunun görüşülmediğini, zaman içinde nelerin değişeceğini bilmediğini, gelişmeleri zamanın göstereceğini söyledi.AA
Financial Times: İsrail ile Türkiye Arasında Uzlaşı Umutları Tükeniyor
Financial Times gazetesinde bugün, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendiren bir haber yer alıyor. Daniel Dombey imzalı haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP grup toplantısına boynunda 'kefiye' olarak bilinen Filistin atkısıyla çıktığına dikkat çekiliyor ve 'Türkiye ile İsrail arasında uzlaşı umutlarının tükendiği' yorumu yapılıyor. Makalede şu ifadeler yer alıyor: 'Bu yılın büyük bir kısmında, aralarında Erdoğan'ın da bulunduğu her iki ülkeden etkin isimler, 2011'de derecesi düşürülen diplomatik ilişkilerin yeniden inşasını, 'kaçınılmaz' olarak tanımlıyordu.' 'Fakat, İsrail sularındaki tesislerden Türkiye'ye petrol boru hatları üzerinden enerji işbirliği beklentilerini doğuran bu yakınlaşma, Türkiye'nin İsrail'i Gazze'ye yönelik saldırılarından dolayı sert bir şekilde kınamasının ardından gündemden de düştü.' Başbakan Erdoğan'ın muhalifleri 'İsrail'e hizmet etmek ve uluslararası komplonun parçası olmakla, İsrail'i de 1948'den bu yana soykırım ve katliam girişiminde bulunmakla suçladığını' ifade eden gazete, başbakanın 'Haçlı ittifakıyla karşı karşıyayız' sözlerini de aktarıyor. Financial Times, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da 'sömürgecileri bölgeden uzaklaştıracakları' yönündeki sözünü ekliyor. Gazete ayrıca, Erdoğan'ın 'İsrail ile normalleşmenin mümkün olmadığı' sözlerine ve 'Barbarlıkta Hitler'i geçtiler' ifadesine yer veriyor.   'ABD, İsrail'i ikna etmişti' Buna karşılık İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun da Erdoğan'ı 'Yahudi karşıtı ifadelerinden dolayı eleştirdiği ve İsraillilere Türkiye'ye seyahat etmemeleri uyarısında bulunduğu ve diplomatik temsil seviyesini de düşürüp diplomat ailelerini çektiği' hatırlatılıyor. Makale şöyle devam ediyor: 'İki ülke de, 2010 yılında Gazze Şeridi'ndeki ablukayı delmek isteyen gemideki dokuz Türk eylemcinin İsrailli birlikler tarafından öldürülmesinin ardından ilişkileri geliştirmeye çalışıyordu. ABD Başkanı Barack Obama, 2013 yılında Netanyahu'yu ölümlerden dolayı özür dilemeye ikna etti ve geçen yılın sonunda da, tazminat ödenmesi için yürütülen müzakereler neredeyse tamamlanmak üzereydi.' 'ABD, anlaşmayı özellikle Orta Doğu'daki iki müttefiki arasındaki ilişkilerin yatışması ve yakın işbirliğine gidecek yolunun açılması için önemsiyordu. Türk yetkililer de, ülkenin giderek artan enerji ihtiyacının karşılanması için İsrail açıklarındaki gazdan faydalanma isteklerini dile getiriyorlardı.' 'Türkiye'nin Gazze'de tırmanan can kayıplarına tepkisi, Ankara ve çoğu NATO ülkesiyle arasındaki ilişkilerin sakin olduğu bir dönemde geldi.' Financial Times gazetesi makalesini, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi John Bass'ın 'Türkiye'de otoriterleşme yönelimi olduğu' yönündeki sözleri ve Erdoğan'ın dış politika danışmanı İbrahim Kalın'ın da Twitter'da paylaştığı 'İsrail'in bir haftada 300'den fazla Filistinliyi öldürmesi bazıları için sorun değil. Ama Başbakan'ın bu katliamı kınaması sorun oluyor!' sözleriyle sonlandırıyor. BBC Türkçe
Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Sahiplerini Buldu
'2014 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin sahipleri açıklandı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, '2014 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin, sinema alanında Hülya Koçyiğit'e, müzik alanında Niyazi Sayın'a, edebiyat alanında Alev Alatlı'ya, tarih alanında Prof. Dr. Engin Akarlı'ya, kurum kategorisinde Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ne verilmesini uygun gördüğü bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödülün, her yıl kültür ve sanatın farklı dallarında verilmesi talimatını verdi. Ödüller için kurulan Değerlendirme Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Mustafa İsen, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. Savaş Barkçın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Aydın Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Haluk Dursun ve Yunus Emre Kültür Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi'den oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül verilecek isimleri, Değerlendirme Kurulu'nun önerisi üzerine belirledi.Buna göre, yüzüncü yılı kutlanan Türk sinemasına yaptığı büyük katkılar nedeniyle sinema alanında Hülya Koçyiğit'e, uzun sanat hayatı boyunca Klasik Türk Müziği ve Tasavvuf Müziğine yaptığı büyük katkılar nedeniyle müzik alanında Niyazi Sayın'a, Türk edebiyatına ve gelişmesine yaptığı önemli katkılar nedeniyle edebiyat alanında Alev Alatlı'ya, Abdülhamit Dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarına dair değerli çalışmaları için tarih alanında Prof. Dr. Engin Akarlı'ya ve İslam dünyasında hazırlanan ilk ve en kapsamlı İslam ilimleri ansiklopedisi olması ve Türkiye'de ilim dünyasına sunduğu başarılı çalışmalar nedeniyle kurum kategorisinde Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, ödüle layık görüldü. 2014 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreni, daha sonra duyurulacak bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Beştepe Yerleşkesi'nde yapılacak. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatının gelişmesine ve tanınmasına katkı sunan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişi ve kurumları, devlet adına onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla veriliyor.AA
Cumhurbaşkanı Fatih Terim'e Sahip Çıktı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün akşam saatlerinde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve cemiyetin yönetim kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti ve Fatih Terim'e olan güvenini de bir kez daha ortaya koydu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün akşam saatlerinde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve cemiyetin yönetim kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Görüşmede; Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Cumhurbaşkanlığı Özel Başdanışmanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Lütfü Göktaş ile Başdanışman İbrahim Kalın da yer aldı. Kabulde, Erdoğan Türkiye'nin gündemindeki konularda önemli değerlendirmelerde bulundu.KUMDA TOP OYNUYORLARKabul sırasında konuşulan konulardan biri de; dün akşam Kadıköy'de oynanan Türkiye - Brezilya maçıydı. Türkiye'nin 4 - 0 yenildiği maçtan hareketle Erdoğan, bazı çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı, önce Brezilya'da çocuk ve gençlerin hangi şartlarda futbol oynayarak yetiştiğine dikkat çekti. Erdoğan, 'Brezilya'da deniz kenarında kumda top oynuyorlar. kum kasları güçlendirir. Kumda koştukları için atak ve güçlü oluyorlar. Bizim gençler halı sahada, sentetik yerde maç yapıyor. Altyapı çok önemli. Bizim de güzel tesislerimiz var. Sporu sadece futbol olarak da görmemek lazım. Diğer spor dallarına da gençlerimizi yönlendirmemiz gerekir.'FATİH TERİM BAŞARILICumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Terim'e de sahip çıktığı anlamına gelen değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, 'Fatih Terim iyi bir hocadır. Futbolcu oynamazsa Fatih Hoca mı oynayacak? Gayet güzel işler yapıyor ve başarılı biri' dedi.Maraton
Putin: 'Doğalgazda Yüzde 6 İndirim Sağlayacağız'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara'ya geldi. İlk olarak Anıtkabir'i ziyaret eden Putin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından karşılandı.Özel uçağı ile saat 13.08'de Ankara'ya gelen Putin ve beraberindeki heyeti, Esenboğa Havalimanında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile Rusya Büyükelçiliği yetkilileri karşıladı.Uçaktan indikten sonra tören kıtasını selamlayan Putin, Şeref Salonu'na girmeden aprona getirilen özel aracına binerek, konvoyu ile havalimanından ayrıldı.
Hakikat Kontrolü: 7 Maddede Sosyal Güvenlik Sistemini Kim Batırdı?
Başbakan Ahmet Davutoğlu 10 Aralık 2014 tarihinde TBMM'de yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben 'SSK'ya geldiğinizde az da olsa kurum kar ediyordu. 8 yıl kaldınız 1 katrilyondan fazla SSK zarar yaptı' dedi. Gerçekten SSK ve Sosyal Güvenlik Sistemini Kılıçdaroğlu mu batırdı, ne oldu, hakikat kontrolünden geçmeli.
Erdoğan: 'Türkiye ile Katar Hiç Ayrı Düşmedi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Katar'ın bugüne kadar hiç ayrı düşmediğini belirterek, 'Her zaman dayanışma içerisinde dünya mazlumlarının yanında olduk' dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye ve Katar bugüne kadar hiç ayrı düşmedi. Her zaman birlikte olduk, her zaman dayanışma içerisinde olduk ve her zaman da dünya mazlumlarının yanında olmayı ortak paydamız olarak belirledik. Bundan sonraki süreçte yine bu kararlılığımızı aynı şekilde sürdüreceğiz' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından, mutabık kalınan konulardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık ettiler ve basın açıklamasında bulundular.Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti arasında askeri işbirliği anlaşması, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile Katar Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Haman Ali Al Attiyah tarafından imzalandı.Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti arasında Yüksek Stratejik Komite kurulmasına ilişkin ortak mutabakat da Erdoğan ve Temim tarafından imza altına alındı.İmza töreninin ardından açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'değerli dostum, kardeşim' diye hitap ettiği Katar Emiri Şeyh Temim’i Türkiye’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şeyh Temim ile gerek baş başa gerekse heyetlerarası görüşmelerde Türkiye - Katar arasındaki ilişkinin sürecini ele aldıklarını, bugüne kadar gelinen noktayı siyasi, ekonomik ve ticari alanda verimlilik açısından değerlendirdiklerini, gelecek dönemdeki hedefleri ve atılacak adımları konuştuklarını anlattı. Görüşmelerde askeri alanda neler yapabileceğinin de gündeme geldiğini ifade eden Erdoğan, iki ülke arasında imzalanan askeri işbirliği anlaşmasının da bu görüşmelerin neticesi olduğunu kaydetti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri alandaki anlaşmayla gelecek dönemde iki ülkenin beraber yapabileceklerinin açık ve net olarak ortaya konulduğunu belirtti.Şeyh Temim ile imza altına aldıkları Yüksek Stratejik Komite kurulmasına yönelik mutabakat zaptının önemine işaret eden Erdoğan, 'Bu konuda, bundan sonraki süreçte, gerek bakanlarımızın gerekse Emir ve Cumhurbaşkanı olarak aramızdaki ilişkileri çok daha detaylı, çok daha farklı şekilde sürdüreceğiz ve atacağımız adımlar geleceğe yönelik her iki ülkenin de gerek ulusal, gerek bölgesel, gerekse uluslararası bazda neler olabileceğinin bir teminatıdır' dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleri sırasında Arap ve İslam dünyası ile atılan olumlu adımlar olduğuna vurgu yaparak, 'Bu adımlarda Türkiye ve Katar bugüne kadar hiç ayrı düşmedi. Her zaman birlikte olduk, her zaman dayanışma içerisinde olduk ve her zaman da dünya mazlumlarının yanında olmayı, ortak paydamız olarak belirledik. Bundan sonraki süreçte yine bu kararlılığımızı aynı şekilde sürdüreceğiz' diye konuştu.Şeyh Temim ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde Irak, Suriye, Filistin, Libya, Tunus ve Kıbrıs’taki gelişmeleri ele alma imkanı bulduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konulardaki çalışmaların da kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ticari faaliyetlere de değinerek, şöyle konuştu:'Ülkemizin birçok yatırımlarında, artık Katarlı iş adamlarının Türkiye’ye yönelik kararlı adımlarını görüyoruz. Katar’ın bu noktadaki iradesini çok açık, net görüyoruz. Bundan dolayı da memnuniyetimizi ifade etmek isterim. Türk işadamlarının da Katar’da bugüne kadar 15 milyar dolarlık bir yatırımının olduğunu ele aldığımızda, Katar yönetiminin ne kadar işadamımıza, girişimcilerimize sıcak baktığını göstermesi bakımından bu da önem arz ediyor. Şu anda aramızdaki ticaret hacmi bizleri tatmin eder noktada değil, henüz ortalama olarak 600 milyon dolar civarında. İstiyoruz ki burada milyar dolarları inşallah konuşmaya başlayayım, Bu ticaret hacmini buralara çıkartabilirsek bu çok çok daha iyi olacak, güzel olacak. Bugün atılan imzalar Türkiye-Katar arasındaki süreci çok daha verimli kılacak imzalardır. Bu imzaların da ülkelerimiz için, halklarımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.'Sani: 'İlişkilerimiz kardeşlik boyutundan öteye geçti'Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve hükümete misafirperverliği için teşekkür ederek, 'Değerli kardeşim Erdoğan, Türkiye-Katar ilişkileri kardeşlik boyutundan öteye gitti, büyük ivme kazandı. Bugün gerek savunma gerekse Yüksek Stratejik Komite kurulmasına ilişkin imzaladığımız anlaşmalar bunu gösteriyor' dedi.Türkiye'ye yatırıma devam edeceklerini ve Türk yatırımcıları da özellikle dünya kupası için Katar'da yatırım yapmaya beklediklerini ifade den Al Sani, 'Türkiye ile ayrıcalıklı ve stratejik bir dostluğa sahibiz' ifadesini kullandı.Türkiye ile yapacakları askeri işbirliğinin de kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Al Sani, 'Türkiye'nin deneyimli ordusu, Katar ordusunun gelişmesine katkıda bulunacaktır' diye konuştu.Bölgesel konularda işbirliğiCumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde önemli bölgesel konuları ele aldıklarını belirten Al Sani, iki ülkenin dış politika ile ilgili konularda aynı görüşü paylaştıklarını vurguladı.Görüşmede Suriye'deki iç savaş, Irak'taki son durum, Yemen'deki gelişmeler ve Filistin meselesi gibi önemli konuları ele aldıklarını ifade eden Al Sani, şöyle devam etti:'Filistin halkının kendi haklarına ve özgürlüğüne kavuşmasının zorunlu olduğundan bahsettik. Suriye'de yaşanan trajediyi ele aldık, ilk baştan beri Suriye'de ciddi sorun çıkaracağını söyledik, çok tehlikeli organizasyonların çıkacağından bahsettik. Biz her daim çözümden yanayız ama önümüzde bir çözüm görünmüyor. Suriye'de halkın yanında yer alan tüm tarafların bu sorumluluklarını ciddi şekilde almaları gerekiyor.'Irak'ta bir takım tehlikeli örgütlerin ortaya çıkmasının sebebinin, geçmişte Irak yönetimince sergilenen bazı yanlış tutumlar olduğunu belirten Al Sani, yeni hükümetin daha başarılı olacağına inandığını söyledi.Al Sani ayrıca Yemen'deki gelişmeleri de ele aldıklarını ve bu ülkedeki durumun bölgesel anlamda tehlikeli boyuta ulaştığını vurguladı.Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, açıklamalarının ardından tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.Basın toplantısına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,  Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Ahmet Demirok ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın katıldı.Kadir Karakuş - Halit Gülşen, AA
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: 'Netanyahu'nun Çağrısı Utanç Verici'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, 'İsrail Başbakanı'nın, Sayın Cumhurbaşkanımızın beyanının kınanması çağrısı ve Gazze'deki suçlarını unutturma çabası, insanlık adına utanç vericidir' dedi.Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte 12 Ocak’ta Ankara’da düzenledikleri basın toplantısında Filistin’de geçen yıl yaşanan yıkım ve katliamın hafızalarda tazeliğini koruduğuna işaret ettiğini, binlerce masum Filistin vatandaşının hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açan saldırıların etkilerinin bugün de devam ettiğine dikkat çektiğini anımsatan Kalın, şu ifadeleri kullandı:'Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail Başbakanı’nın İsrail'in Gazze'de katlettiği kadın, çocuk ve gazetecilerin hesabını vermek yerine Fransa’da yaşanan elim terör olayını kınamak üzere gerçekleştirilen yürüyüşe katılma cüretini gösterebilmesini anlaşılamaz bulduğunu ifade etmiştir.'İsrail’in, 2014'ün temmuz ve ağustos aylarında, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne karşı sivil, kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda bin 483’ü sivil 2 bin 205 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 11 binden fazla Filistinlinin de yaralandığını vurgulayan İbrahim Kalın, şunları kaydetti:'Ölenlerin 521’i çocuk, 283’ü kadındır. İsrail'in saldırıları sonucunda 20 bin Filistinlinin evi tahrip edilmiş, 110 bin kişi evsiz kalmıştır. İsrail’in saldırıları neticesinde 14 gazeteci de hayatını kaybetmiştir. İsrail, BM binalarını, okulları ve hastaneleri bombalamış, yaralıların tedavi edildiği kliniklere bile saldırmaktan geri durmamıştır. Sahilde oynayan çocukların hunharca katledilmesi, 21. yüzyılda insanlığın hafızasına kara bir leke olarak kazınmıştır.Ayrıca İsrail hükümeti Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırmış ve 10 vatandaşımızı katletmiştir. Bu katliam bütün dünya tarafından en şiddetli şekilde kınanmıştır. Bu tablo ortadayken, İsrail Başbakanı’nın, Paris’te teröre karşı düzenlenen yürüyüşü kendi siyasi amaçları için istismar etmeye çalışması, Gazze’de öldürülen masum sivillerin hatıralarına saygısızlık olduğu gibi uluslararası kamuoyuna karşı da zavallıca bir siyasi şov yapma arzusundan başka bir anlam taşımamaktadır.''İsrail, Filistin halkının hak ve hukukuna saygı göstermeyi öğrenmelidir'Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, 'İsrail Başbakanı'nın 14 Ocak günü Sayın Cumhurbaşkanımızın beyanının kınanması yolunda çağrıda bulunması ve Gazze'de işlediği suçları unutturmaya çalışması, insanlık adına utanç verici ve ikiyüzlü bir durumdur' değerlendirmesinde bulunarak, şöyle devam etti:'Öte yandan başta Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Hollande olmak üzere önde gelen tüm dünya liderlerinin Paris’teki terör olaylarını İslam ile ilişkilendirmekten özenle imtina ettiği bir dönemde, Netanyahu'nun 'İslami terör' ifadesini kullanarak bu saldırıları açıkça İslam ile ilişkilendirmeye çalışması tek kelime ile İslamofobik bir tavırdır ve kabul edilemez.İsrail Başbakanı'nın Paris saldırısını ve terör karşıtı yürüyüşü kendi siyasi çıkarları için kullanmaya çalışması esef vericidir ve herkes tarafından kınanmalıdır. İsrail hükümeti, antsemitizmin arkasına sığınarak başkalarına saldırmak yerine kendi saldırgan ve ırkçı politikalarına son vermeli ve Filistin halkının hak ve hukukuna saygı göstermeyi öğrenmelidir.'Emel Öz - Kadir Karakuş, AA