Görüş Bildir
Haberler
Aşı Dozları Neden Her Yaş İçin Farklılık Gösteriyor?

Aşı Dozları Neden Her Yaş İçin Farklılık Gösteriyor?

Sıla
17.01.2023 - 08:56

Doğduğumuzdan itibaren çeşitli hastalıklara karşı korunmak için defalarca aşı oluyoruz. Aynı aşı türünü aralıklarla neden tekrar yaptırmak zorunda olduğumuzu siz de merak etmişsinizdir. Covid-19 hastalığının hayatımıza girmesinden sonra aşılara olan ilginin arttığına da şahit olmuştuk. Peki neden aşılar farklı yaş gruplarına farklı dozlarda veriliyor? Gelin bunun cevabını birlikte inceleyelim! 👇

Kaynak: https://health.howstuffworks.com/well...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bağışıklık sistemi de aynı emeklemekten yürümeye geçmemiz gibi gelişim evreleri yaşıyor.

Bağışıklık sistemi de aynı emeklemekten yürümeye geçmemiz gibi gelişim evreleri yaşıyor.

Yani bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı vücudu korumayı zamanla öğrendiğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda Covid-19 aşısında da olduğu gibi aşılar test edilirken farklı yaş gruplarına farklı dozlar uygulanıyor. Böylece aşının koruyuculuğu artarken yan etkiler de azalıyor.

Bağışıklık sisteminin aslında ikili çalışan bir yapısı var. Bunlardan ilki daha anne karnındayken edindiğimiz bağışıklık.

Bağışıklık sisteminin aslında ikili çalışan bir yapısı var. Bunlardan ilki daha anne karnındayken edindiğimiz bağışıklık.

'Pasif bağışıklık' adı verilen bu bağışıklığı, anne karnında plasenta yoluyla ve doğduktan sonra anne sütüyle vücudumuza aldığımız antikorlar sağlıyor. Bu bağışıklığın olgunlaşması ise doğduktan sonra birkaç yılı buluyor.

Diğer taraftan ölene dek sahip olduğumuz "doğal bağışıklık" adı verilen sistem, bizi her daim mikroplardan koruyor.

Diğer taraftan ölene dek sahip olduğumuz "doğal bağışıklık" adı verilen sistem, bizi her daim mikroplardan koruyor.

Bebeklerin pasif bağışıklığına karşılık doğal bağışıklık, öğrenmeye veya adapte olmaya ihtiyaç duymuyor. Eğer bu sisteme sahip olarak doğmasaydık çok daha hızlı hasta olur ve enfeksiyonlara karşı korunmasız kalırdık.

Doğal bağışıklığa geri dönersek bu sistem, deri ve mukoza zarlarında kendini gösteriyor.

Doğal bağışıklığa geri dönersek bu sistem, deri ve mukoza zarlarında kendini gösteriyor.

Böylece vücuda zararlı olacak ya da yabancı organizmalar girdikleri anda etkisiz hale getiriliyorlar. Anlayacağınız doğal bağışıklık vücudunuzun işgalcilere verdiği ilk tepki! Daha sonra buna pasif bağışıklık eklenerek mücadeleyi güçlendiriyor. Pasif bağışıklık bu sürede boş durmuyor ve kendi antikorlarını üretmeye devam ediyor.

Antikorlar mikropları, virüsleri ve bakterileri vücuttan atmaya yarayan protein tanecikleri aslında.

Antikorlar mikropları, virüsleri ve bakterileri vücuttan atmaya yarayan protein tanecikleri aslında.

Bu tanecikler yabancı organizmaları tespit etmede ve onlarla mücadele etmede oldukça yetenekliler! Bu sayede pasif bağışıklık, yeni tür zararlı organizmaları keşfetmekte ve uzun zamandır rastlanmamış olanları tanımada sıkıntı yaşamıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yeni yürümeye başlayan bebekler için nasıl merdivenleri korunaklı hale getiriyorsak bağışıklık sistemi için de aynı şeyi yapmak şart.

Yeni yürümeye başlayan bebekler için nasıl merdivenleri korunaklı hale getiriyorsak bağışıklık sistemi için de aynı şeyi yapmak şart.

Bu da elbette ki aşılarla mümkün! Bağışıklık sisteminiz daha önce karşılaşmadığı bir organizmayı kovmayı bir şekilde başarabilir ama enfeksiyon kapma riskiniz bu ihtimalden daha yüksek. Aşılar bu olasılığı neredeyse ortadan kaldırarak bağışıklık sisteminizi virüs ve bakterilere karşı baştan hazır hale getiriyor.

Bağışıklık sistemi vücudu yabancı bir organizmaya karşı koruduktan sonra 'hafıza hücresi' de denilen uzun ömürlü akyuvarlar üretiyor.

Bağışıklık sistemi vücudu yabancı bir organizmaya karşı koruduktan sonra 'hafıza hücresi' de denilen uzun ömürlü akyuvarlar üretiyor.

Bu akyuvarlar sizi tehditlere karşı koruyacak olan antikorları üreten hücreler aslında. İşte aşılarla enjekte edilen ve antijen adı verilen hasta etmeyecek dozdaki virüs ve bakteriler hafıza hücrelerinin oluşmasını sağlıyor. Bir hafıza hücresinin etkinleşmesi aşıdan yapıldıktan 10 gün sonra gerçekleşiyor.

Aşılarla vücudunuza enjekte edilen antijenler ile vücudunuz antikor üretmeye başlıyor ve bağışıklık sisteminiz yeni tehdide zaten hazır olmuş oluyor.

Aşılarla vücudunuza enjekte edilen antijenler ile vücudunuz antikor üretmeye başlıyor ve bağışıklık sisteminiz yeni tehdide zaten hazır olmuş oluyor.
www.flickr.com

Bir aşının etkili olabilmesi vücudunuzun ne kadar antikora cevap verdiği ve aşının güvenilirliği ile doğru orantılı. Bu yüzden uzmanlar, bağışıklık sisteminin hangi bölümlerinin hangi yaş grubunda etkin çalıştığına dikkat etmek ve buna uygun dozu belirlemek zorunda.

Covid-19 aşısının üretimi sırasında testlerin bebekler, çocuklar, gençler ve yetişkinler şeklinde gruplar halinde yapılmasının nedeni de buydu.

Covid-19 aşısının üretimi sırasında testlerin bebekler, çocuklar, gençler ve yetişkinler şeklinde gruplar halinde yapılmasının nedeni de buydu.

Yeni doğan bebekler için aynı aşının birkaç ayda tekrarlandığını belki bilirsiniz. Bunun sebebi bebeklerin pasif bağışıklıklarının unutkan ve laf dinlemez olmasından kaynaklı; aynı yürümeye çalışıp başarısız olmaları gibi! Neyse ki böylece bağışıklık sistemlerinin her bir bölümü her dozda güçleniyor ve iyileşiyor.

Bebeklikten 4 yıl sonra ve gençliğiniz boyunca, bağışıklık sistemi daha az unutkan hale geldiği gibi daha uyumlu çalışmaya başlıyor.

Bebeklikten 4 yıl sonra ve gençliğiniz boyunca, bağışıklık sistemi daha az unutkan hale geldiği gibi daha uyumlu çalışmaya başlıyor.

Aslında insanların hangi alerjilere sahip olduğunun bu dönemlerde ortaya çıkması da tesadüf değil. Araştırmacılar, Covid-19 Pfizer aşısının ilk üç dozunda 5 ila 11 yaş arası çocuklar ile 12 yaş sonrasının bağışıklıklarının benzer tepkiler verdiğini saptamıştı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Aşı araştırmaları sırasında bilim insanları genelde 18 ila 55 yaş arası insanları tercih ediyorlar.

Aşı araştırmaları sırasında bilim insanları genelde 18 ila 55 yaş arası insanları tercih ediyorlar.

Bunun sebebi bu yaş grubundakilerin bağışıklık sistemlerinin olgunlaşmış olması. Yetişkin bağışıklık sisteminin tepkisi daha güvenilir olduğu gibi olumsuzlukları da daha hızlı bir şekilde ortaya çıkarıyor. Böylece hekimler aşılar uygulandıktan sonra görülebilecek yan etkilere karşı da hazırlıklı olmuş oluyor.

55 yaşından sonra ise bağışıklık sistemi bebeklikteki gibi unutkan ve zayıf haline geri dönmeye başlıyor.

55 yaşından sonra ise bağışıklık sistemi bebeklikteki gibi unutkan ve zayıf haline geri dönmeye başlıyor.

Neyse ki tekrarlanan aşılar ile yaşlı insanların vücudu antikor bakımından tazeleniyor ve eskisi gibi bedeni korumaya devam ediyor. Bunu tüm hayatları boyunca yürümüş olan insanların yaşlanınca yürümek için desteğe ihtiyaç duymalarına benzetebilirsiniz.

Peki fazla dozda aşı olmak zararlı mı?

Peki fazla dozda aşı olmak zararlı mı?

Elbette hayır. Ekstradan aşı olmanız, günlük hayatınızda farkında olmadan maruz kaldığınız mikrop ve bakterilerden daha tehlikeli değil. Hatta bu durumda hangi organizmayı vücudunuza aldığınızı ve bunun sizi koruyacak olduğunu biliyor oluyorsunuz.

Sonuçta aşılar bağışıklık sistemini olası tehditlere karşı korumada oldukça hayati bir önem taşıyor.

Sonuçta aşılar bağışıklık sistemini olası tehditlere karşı korumada oldukça hayati bir önem taşıyor.

Aynı şekilde farklı yaş gruplarının farklı dozlarda aşı olması da antikorlardan en etkili biçimde fayda sağlamak için elzem. Böylece vücudunuz güçlü ve donanımlı bir bağışıklığa sahip olup virüs, bakteri ve mikroplardan sizi koruyabiliyor!

Bu konu hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın