Ani ve Beceriksizce Zenginleşen Ülkelerin Kendi Başlarına Ördüğü Çorap: Hollanda Hastalığı
Don Kişot’un 16. yüzyılda yaşamış ünlü yazarı Cervantes, bir keresinde “Zenginlikten elde edilecek haz, zenginliğin akıllıca kullanılmasından gelir” demişti.
Cervantes bunu söylerken, yıllar sonra ortaya çıkıp literatüre geçecek bir hastalığı mı teşhis etmişti farkında olmadan? Tıbbi değil, ekonomik bir hastalıktan bahsedelim sizlere; Hollanda Hastalığı.
Hollanda Hastalığı en özet haliyle, ekonomi için yararlı bir gelişmenin bir süre sonra zararlı sonuçlar vermesidir.
Tanımı daha basit hale getirirsek:
Hollanda 1960’lı yıllarda büyük doğal gaz kaynaklarını keşfetmişti.
Artan talep Hollanda’ya çok büyük miktarlarda döviz girmesini sağladı ve ülke hızla zenginleşti.
Ülkenizin parası aşırı değerliyse, ithalat ucuza gelir.
Tüm bunların sonucu ise, 'sanayisizleşme'dir. Yani, de-endüstrilizasyon.
İşte Hollanda örneğindeki bu ekonomik küçülmenin yarattığı tahribat, literatüre 'Hollanda Hastalığı' olarak geçmiştir.
Hollanda Hastalığı sadece doğal kaynaklar ekseniyle sınırlı değil.
En güzel örneklerinden biri de Kolombiya'dır.
İspanya ise bir başka ibret alınası örnek.
Hollanda hastalığını şu grafik çok güzel özetliyor:
Peki gelelim Türkiye'ye. Yıllardır Hollanda Hastalığı Türkiye ekseninde de tartışılır.
Fakat bu hastalığın teşhisindeki kritik değişken, döviz bolluğu sonucu ulusal paranın aşırı değerli hale gelmesidir.
Bizim paramız ise değerlenmekten ziyade, dolar ve euro'yla başa çıkabilmek için adeta savaş veriyor. Kaldı ki herhangi bir aşırı döviz getiren ihracat ürünümüz yok. Hemen hemen tüm kritik mallarda ithalata bağımlıyız.
Yani hastalığın teşhisi için gereken temel değişkenlerden çok bahsedemiyoruz.
Neticede tanımsal olarak baktığımızda, bu teşhis Türkiye için pek doğru gözükmüyor olabilir.
Yine de imalat sanayii günden güne küçülürken büyüme kriterinin inşaat - yol - köprü ekseninde temellendirilmesi uzun vadede ne kadar sürdürülebilirdir; tartışılır. İşsizliği de unutmamak gerek.
Yani isim olarak doğru teşhis olmayabilir ama benzerlikler gösterdiği de gerçek.
Son olarak, dikkat ederseniz Hollanda hatasını düzeltti.
Eğitime, tarıma ve teknolojiye yatırım yaptı. Tarımda özellikle, haberimizden hatırlarsanız, küçücük yüz ölçümüyle ihracat şampiyonu oldu; kat be kat büyük tarım toprakları olan bizi de fazlasıyla geride bıraktı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
turkiyenin yasadigi durumda disardan gelen kaynak paranin ta kendisiydi. 2000lerde amerikanin dusuk faiz politikasiyla yatirim yapacak yer arayan sicak para ... Devamını Gör
bizde kore gibi yatırım yapılmadı maalesef
Üniversite zamanlarım geldi aklıma :D Şu an aslında TL nin bu kadar değersiz olması ülkede ihracatın artmasını gerektiriyo ama biz 1 ihraç ediyosak 10 ithal ... Devamını Gör
hiçbir üretim aracı toprak kadar vefalı ve verimli değildir. tarım ülkesi türkiye'nin plazalarda can çekişiyor olmasını tv dizilerine borçluyuz. oldu olası t... Devamını Gör