Yunanistan 'Evet' ve 'Hayır' Arasında İkiye Bölündü

Alacaklıları ile giriştiği zorlu pazarlıklardan sonuç alamayan Yunanistan çözüm umudunu sandığa bağladı. IMF’ye borcunu zamanında ödeyemediği için teknik temerrüte düşen Yunanistan, reform karşılığı kredi verilmesi teklifini Pazar günü halka götürüyor.

Hükümet referanduma “Hayır” oyu verilmesini isterken, Yunan halkı ikiye bölünmüş durumda. Referandumdan evet çıkması durumunda istifa imasıyla propaganda yapan Başbakan Aleksis Tsipras, bütün seçenekleri değerlendirmek istediğini belirtiyor:

“Bizim AB’ye olan jeopolitik yönelimimiz tartışılmaz. Bununla birlikte jeopolitik dinamiklerimizi geliştirmemiz ve olasılıkları keşfetmemiz ancak çok boyutlu dış politika izlemekle mümkün.”

Pazarlık masasına eli güçlü dönmek isteyen Yunan hükümetine bağlı Maliye Bakanlığına hayır verilmesini isteyen pankart asıldı. Bakanlık eleştirilerin ardından pankartı kendilerinin asmadığını savundu. Maliye Bakanı Yanis Varoufakis de pazar günü yapılacak halk oylaması öncesi “evet” sonucu çıkarsa koltuğu bırakacağını ilan etti.

Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem ise “hayır” sonucunun farklı neticeleri olacağının altını çizdi:

“Eğer halk, ‘bunu istemiyoruz’ derse, herhangi bir temel kalmaz. Sadece yeni bir program için dayanak kalmadığı gibi, Yunanistan’ın euro bölgesindeki yerinin temeli de sorgulanacak.”

Ülkede uzun süredir devam eden krizin ardından uygulanan sermaye kontrolü, pazarları ve esnafı olumsuz etkiledi. Maaşları ve birikimleri pazarlık konusu yapılan emekliler de evet ve hayır arasında bölünmüş durumda.

BBC'den Aylin Yazan'ın aktardığına göre, araştırma şirketi GPO'nun (Greece Publis Opinion) yaptığı son kamuoyu yoklamasında 'Evet'in diyeceklerin, yani AB'nin kurtarma paketini kabul edeceklerin oranı yüzde 47, 'Hayır' diyeceklerin oranı ise yüzde 43.

Yazan, muhalefet ve destekçilerinin, yani merkez sağ ve üst orta gelir sınıfına mensup Yunanların oyu büyük oranda 'Evet'ten yana olduğunu belirtiyor.

'Hayır'cılar ise genel anlamda iktidardaki Syriza'nın destekçilerinden, yani solcular ile büyük oranda gençlerden ve bazı aşırı sağ gruplardan oluşuyor.

Atina Ekonomi Üniversitesi'nde öğrenci örgütleri ve sendikaların düzenlediği bir toplantıdan izlenimlerini aktaran Yazan, 'Hayır demekteki amacımız Euro'dan çıkmak değil' diyenlerin de, 'Avrupa Birliği Avrupa'daki kapitalist sistemin kalesi olduğu için hayır oyu kullanacağım' diyenlerin de olduğunu ifade ediyor.

Psikoloji bölümünde okuyan 20 yaşındaki Sylvia 

'Arkadaşlarımın çoğu hayır diyecek, ama sadece üniversite sisteminden hoşnut olmadıkları ya da geleceklerinden endişe ettikleri için değil, şu anda yaşadığımız sistem çıkmaz bir yol olduğu için. Avrupa Birliği bizi sürekli tehdit ediyor. Halkın buna bir cevap vermesi lazım. Bu yüzden, benim gibi onların da çoğunun hayır diyeceğini biliyorum' diyor.

Avrupa Birliği'nin resmi istatistik birimi Eurostat'a göre Yunanistan'da genç işsizlik oranı Mart 2015 itibariyle %49,7. Gayri resmi rakam ise yüzde 60'lara varıyor. IMF ve Euro Bölgesi'nin yeni kemer sıkma önlemlerinin oylanacağı referenduma ise 3 gün kaldı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Yunanistan'ın gelecek 3 yıl içinde 50 milyar avroluk finansmana ihtiyacı olacağını ve müzakere edilen yapısal reformların uygulanmamasının ülkenin borçlarının bir kısmının silinmesini gerektirebileceğini belirtti.

Yunanistan'ın kamu borcunun geçen yılın ortalarına kadar nispeten daha sürdürülebilir bir yol izlediğine işaret edilen IMF raporunda, 'Ancak, politikalar ve ekonomik görünümde bu yılın başından itibaren meydana gelen önemli değişiklikler, finansman ihtiyacının kayda değer seviyede yükselmesine neden oldu. Kreditörlerin Yunan makamlarına önerdiği pakette, bu ihtiyaçların Ekim 2015'ten 2018'in sonuna kadar toplam 50 milyar avroya ulaşması öngörülüyor, bu 36 milyar avroluk ek kaynak gerektirecektir' ifadelerine yer verildi.

IMF'nin borçlarını tahsil edemediği Yunanistan için hazırladığı analiz raporunda, ülkenin hali hazırda yüksek olan borçlarının son dönemdeki politika değişiklikleri nedeniyle 'sürdürülemez' hale geldiği ifade edildi.

Raporda, ayrıca 'ülkenin Kasım 2012'de imzaladığı mali programdaki reformları uygulamaya koymuş olsaydı, herhangi bir ek yardıma ihtiyacı olmayacağı' yorumunda bulunulurken, o zamanki beklentilerin kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının 2020 itibariyle yüzde 128'e inmesi yönünde olduğu kaydedildi.

'Borçların silinmesi gerekebilir'

Yunanistan'ın borcunun sürdürülebilir hale getirilmesi için ilgili reformları uygulamaya başlaması gerektiğini vurgulayan IMF, bunun yanı sıra Avrupalı ortakların da ülkeye sağladıkları kredilerin vadelerini 20 yıl ertelemesi önerisinde bulundu.

Bununla birlikte, 'müzakere edilen mali paketteki reformların azaltılması ya da uygulanmaması ülkenin borçlarının bir kısmının silinmesini gerekli kılacaktır' görüşünü paylaşan IMF, son olarak raporun, ülkenin 30 Haziran vadeli ödemesini kaçırmasından ve sermaye kontrolüne başlamasından önce hazırlandığını not etti.

ANT1 televizyonuna konuşan Tsipras, 'Referandumdan sonra 48 saat içinde bir anlaşmamız olacak. Anlaşmaya varılınca da bankalar açılacak' dedi.

Tavizlere hazır olduğunu belirten Yunan lider, 'Tavizlere hazırım yeter ki çözüm sürdürülebilir olsun. Eğer anlaşma, finansman ihtiyacımızı karşılamazsa ve anlaşmada borcun kabul edilemez olduğu ifadesi yer almazsa, böyle bir anlaşmayı kabul etmeyiz. Müzakerelerin sonuna geldik ve Yunan halkı bu müzakereleri pekiştirecek' dedi.

Referandumda kreditörlerin ültimatomuna 'hayır' oyunun daha elverişli bir anlaşma için şansları artıracağından emin olan Tsipras, 'Eğer 'evet' zafere ulaşırsa sürdürülemez bir anlaşmamız olacak. Her sonuca saygı duyacağım ve gereken süreçleri başlatacağım' dedi.

Euro Bölgesi'nden çıkmak gibi bir amaçlarının olmadığını belirten Tsipras, 'Yaptığımız küçük bir devrim' diye kaydetti.

Euronews, AA, Sputnik News ve BBC