Sosyal Medyada Gördüğümüz Şeyler Gerçekliği Yansıtıyor mu?
Sosyal medya mecraları günümüzde milyonlarca kullanıcıya sahip takdir edersiniz ki. Toplumun da dayattığı güzellik algılar ve yaşam tarzları, Instagram gibi platformlarda gerçeklikten kopmuş bir dünya görmemize sebep oluyor. Peki sosyal medya gerçekliği yansıtıyor mu?
Anlattık...👇
Takdir edersiniz ki milyonlarca insan artık tam anlamıyla sosyal medyada yaşıyor.
Şaşaalı yaşam tarzları şöyle dursun,
Sosyal medyayı domine eden fotoğrafların ardında birbirinden ilginç hikayeler de bulunuyor.
Peki sosyal medya toplumsal tabuları yıkıyor mu yoksa kamçılıyor mu?
Sosyal medyada gördüğümüz fotoğraflar gerçeği yansıtmıyor diyoruz ama sadece bu kadar mı? Peki Instagram ve diğer sosyal mecralarda paylaşılan fotoğraflar neden gerçeklikten kopuktur hiç düşündünüz mü?
Birçok insanın ve yaşam koçunun görüşlerine göre Instagram ve diğer sosyal mecralar, insanların kendini gizleyebildikleri bir 'perde' niteliğinde!
Yani anlayacağınız, Instagram'da gördüğümüz konser, tatil ve envai çeşit şaşaalı hayatın arkasında aslında içinde yaşanılmak istenen bir 'ütopya' yatıyor. Bu nedenle gerçek hayatta 'pasif' olarak gördüğümüz kişiler aslında sosyal medyada son derece 'aktif' bir hayata sahip.
Bu nedenle telefonlar bir kontrol mekanizması olabilir mi?
Fotoğraflar aracılığıyla gerçek hayatını gizleyen kişilerin genellikle 'narsistik' özelliklere sahip olduğu ve içten içe aşağılık kompleksine sahip olduğu söyleniyor. Günlük hayatta da telefonlar artık bir parçamız olduğu için, 'idealize' edilmiş bir dünyayı telefonlar aracılığıyla yansıtabiliyor ya da yaratabiliyoruz. Bu nedenle evet, teknik olarak telefonlar bir kontrol mekanizması niteliğinde!
Sosyal medyada hayatımızı kısıtlı bir perspektiften yansıtıyor olabiliriz!
Bazı analizlere göre hayatında depresyon gibi hastalıklarla mücadele eden kişiler genellikle bu yanlarını sosyal mecralara yansıtmıyorlar. Bu da bizlere herhangi bir kişi hakkında 'kısıtlı' bir perspektif sağlıyor ve bu nedenle de 'algıda seçicilik' konsepti devreye giriyor.
Sosyal medya kullanıcıları 'sıra dışılık' konseptini mi benimsemek istiyorlar?
Instagram ana sayfanızda gezerken okuldan tanıdığınız bir kişinin bir gün 'bungee jumping' yaptığını diğer gün de Travis Scott konserine gittiğini görebilirsiniz. Bu iki aktivite de hiçbir insanın günlük yaşamının bir parçası değil. Zaman algısının bile yönetildiği mecralarda istediğimiz zaman video ve fotoğraf paylaştığımızda 'sıra dışı' görünmek istiyoruz.
'Beni tercih et, beni seç, beni sev' konsepti nedir?
Grey's Anatomy dizisinden aşina olduğumuz bu konseptte aslında insanların 'onayını' ve 'beğenisini' kazanmak amaçlanır. Sosyal medyada insanlar tarafından hayranlıkla izlenmek, kullanıcıların bu mecralara bağımlı hale gelmesinde ve gerçeklikten kopuk bir dünya yansıtmasında önemli bir rol oynuyor. Yukarıda da dediğimiz gibi, sosyal medyada gezilen görülen yerler ve dış görünüş, çoğunlukla 'idealize' edilmiş bir olgudan öteye gidemiyor.
Sosyal medya toplumun dayattığı güzellik standartlarına mı hizmet ediyor?
Eğer sosyal medyada sıklıkla stereotipik (basmakalıp) insanlar görüyorsanız bu sorunun cevabı evet! Toplumda dayatılan 'zayıflık, dolgun dudak, fındık burun, sarışınlık' gibi özellikler, insanların diğer kişiler tarafından 'yargılanma' korkusunu kamçılıyor. Bu nedenle de Instagram'da tek tip insanlar görebiliyoruz.
Sosyal medya gerçeği yansıtmasa da aynı zamanda işe yaramayan bir şey mi?
Sosyal medya dikkatli kullanıldığında farklı bakış açıları ve vizyonlar kazanmamızı sağlayan da bir yer. 'Yargılanma' korkusunu bir kenara bırakıp sosyal medyaya temkinli yaklaşmak ve bu mecraları lehimize kullanmak bu mecraların kalitesini de artıracaktır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Toplumsal onay, onamı anlatan ve çok çarpıcı bir şekilde önümüze süren bir yapım var. Black Mirror 1.sezon 1.bölüm.