Kadınların Yaş Almakla İlgili Sorunlarına Çare Bulundu !
Kadınların ortalama 40 yaşından sonra yaş almakla ilgili sorunları başlıyor. Buna bir de menopozla gelen değişimler eklenince kadınların çoğu ‘Eyvah yaşlanıyorum’ korkusuna kapılıyor… Üzülmeyin çaresi var…
Yılları geri getirmek günümüzde neredeyse olabilir hale geldi. Artık kadınlar yaşlanmıyor, sadece yaş alıyor. Bu yaş almada bilinç düzeyi, bakım, düzenli spor ve beslenmedeki dengede önem taşıyor. Kaçınılmaz bir gerçeklik olan menopozda ise tüm vücut etkileniyor. Tabii deri de!
Bu dönemdeki hormonal değişiklikler derinin yapısını değiştiriyor. Östrojen düzeyindeki azalma derinin yaşlanmasını hızlandırıyor.
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Dermatoloji Kliniğinden Prof. Dr. Sibel Alper, menopoz öncesinde yağ bezlerinin çalışmasını düzenleyen östrojen azalıp, testosteron artınca yağ bezlerinin daha yoğun yağ üretmeye başladığını, derinin yağlı bir görünüm kazanıp hatta erişkin sivilcelenmesinin de ortaya çıkabileceğine vurgu yaptı.
YAĞ DAĞILIMI DEĞİŞİYOR
Prof. Alper, “Yine testosterona bağlı yüzde, meme başlarında, karında kıllanma artışı dikkati çeker. Östrojen deri altında yağ dokusunu destekler, azaldığında ise yağ dağılımı değişir. Karında, kalçada yağ artarken deri altında, boyunda, kollarda azalır ve belirgin sarkma ortaya çıkar. Memelerde de benzer durum söz konusu olacaktır” dedi.Menopozda daha az kolajen ve elastik doku yapılanması olduğuna dikkat çeken Prof. Alper, derinin kendini yenileme özelliğinin azalıp, güneş hasarına karşı daha savunmasız hale geldiğini, deri altındaki damarlarda kan akımının azalıp, derinin cansız, mat görünüm kazandığını ve damarların belirginleştiğini ifade etti.
DERİ KURUYOR
Menopozda en önemli sorunlardan birinin de deri kuruluğu olduğuna dikkat çeken Alper, “Kuruluk sadece deri ile sınırlı kalmaz, saçı, tırnağı, genital bölgeyi de etkiler” dedi. Prof. Alper bu sorunlarla baş etmede 12 önemli maddeyi de paylaştı.
PEKİ NASIL BAŞA ÇIKACAĞIZ?
Omega-3 içeren besinler tüketin: Derinin yağ tabakasını korumada yardımcı olacağından ve nemi arttıracağından somon, diğer balıklar, soya, ceviz, yumurta gibi omega-3 içeriği zengin gıdalarla beslenmek. Bu besinleri az tüketenlerde deri kuru, kaşıntılı olacaktır.
Günde en az 8 bardak su için: Sıvıyı kolalı ve şekerli içeceklerinden değil su ve meyve çaylarından almak.
Koruma faktörü 15’den yüksek güneş koruyucuları tercih edin: Düzenli kullanarak, kahverengi lekeleri ve deri kanseriniengelleyebilirsiniz.
Küvet değil duşu tercih edin: Sıcak sudan uzak durup, ılık suyla ve fazla sürtmeden, hırpalamadan yıkanmak. Hemen sonrasında gliserin, hiyaluronik asit, seramid, skualen içeren nemlendiriciler kullanın.
Mezoterapi-peeling: Yıllık kürler halinde derideki yaşlana etkilerine göre dermatoloğunuzun seçeceği peeling, mezoterapi, dolgu ve lazer uygulamalarını yaptırabilirsiniz.
Cildin nemi önemlidir: Hiyaluronik asit içeren dolgular ile derinin nemini koruyun. PRP, Fibroblast kültürü uygulamaları ile lekeleri, yaşlanma etkilerini düzeltmek.
Cilt bakımını peelingler ile zenginleştirin: Evde de doktor önerisine göre seçilecek hafif meyve asidi peelingleri ile cilt bakımı yapmak.
Östrojenli kremler ile deriye destek olun: Bitkisel östrojenler içinde en sık soya isoflavonoidleri ve resveratrol kozmetik kremlerde yer alırlar.
Antioksidanlardan vazgeçmeyin: Antioksidan kullanın. A, C, E vitamini, ginko biloba içeren antioksidanları tercih edin.
Saç ve tırnak bakımıyla güzelliğinizin bütününe önem verin: Çuha çiçeği yağı ile deri, saç ve tırnaklara destek olun. Ama her şeyden önce menopoza girmeden çok önceki yıllarda, 30 yaşlarından itibaren deriyi çok iyi korumak, doğru ürün seçerek, güneşten korunarak yaşlanma etkilerini geciktirmek hedef olmalı.
Kolajen yapımını arttıran kremler kullanın: Bu sayede derinin ışıltısını, elastikiyetini koruyabilirsiniz. Vitamin A asidi içeren kremler, c vitamini içeren serumlar, kök hücre ve büyüme faktörü içeren bakım kremlerinden her gün sürerek yararlanın.
Yorum Yazın