onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İkinci Dünya Savaşı'nın Kaderini Belirleyen Stalingrad Muharebesinin İlginç Hikayesi

İkinci Dünya Savaşı'nın Kaderini Belirleyen Stalingrad Muharebesinin İlginç Hikayesi

1942'nin başlarında, Adolf Hitler'in Sovyetler Birliği'ni yok etme hayali gitgide daha da gerçeğe dönüşüyordu. Morali yüksek Alman askerleri Leningrad'ı kuşatıp başkent Moskova'yı tehdit ederken, komünist ulusun büyük şehirlerinin sokaklarında zaferle yürüyorlardı. Ancak 42'nin sonlarına doğru Nazi lider, Stalingrad'a saldırdı. Bu karar Almanya'nın Doğu Cephesi'nde aldığı ilk büyük yenilgi ve 2. Dünya Savaşı'nın en keskin dönüm noktası oldu. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Kaynak: https://www.history.com/news/battle-s...
İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

İnsanlık tarihinin en kanlı muharebelerinden bir tanesi.

İnsanlık tarihinin en kanlı muharebelerinden bir tanesi.

Bu savaş üzerine beş kitabın yazarı olan Stalingrad tarihçisi David Glantz, “Operasyonun tamamına bakarsanız, Sovyetler Alman Altıncı Ordusunu ve bir Panzer ordusunu tamamen ortadan kaldırmıştır... Almanlar bu yarayı asla tam olarak kapatamadı' diyor. 23 Ağustos 1942 - 2 Şubat 1943 tarihleri arasında yapılan Stalingrad Savaşı, yaklaşık toplam 4 milyon askerin katılımıyla Batı Cephesi'ndeki diğer tüm savaşları gölgede bırakıyordu. Naziler ve onların Macar, Romen ve İtalyan müttefikleri bir milyondan fazla kayıp verdi. Stalingrad'ın beş ay süren savunması sırasında, tüm 2. Dünya Savaşı boyunca ölen Amerikalılardan (416 bin) daha fazla Kızıl Ordu askeri (yaklaşık 480 bin) öldü.

Sovyet vatandaşları için Kızıl Ordu'nun Stalingrad'ı vahşice savunması, muazzam bir ulusal gurur kaynağı haline geldi.

Sovyet vatandaşları için Kızıl Ordu'nun Stalingrad'ı vahşice savunması, muazzam bir ulusal gurur kaynağı haline geldi.

Alman askerleri bile Sovyetlerin şehrin savunmasında büyük kayıplara dayanma ve acımasız kış koşullarında çatışmalara devam etme yeteneğini kabul etmişti. Nazi askerleri sık sık “Resmen aslanlar gibi dövüşüyorlar” ibaresini kullanırlardı. Ekim 1942'de bir Alman onbaşı babasına gönderdiği mektupta “Stalingrad'da hâlâ kadınlar, erkekler ve çocuklar savaşmaya devam ediyor” dedi.

Hitler'in Sovyetler Birliği'nin güneyine ilerlediği savaşlar, Nazi savaş makinesine petrol sağlamak için Kafkasya'ya yönelik büyük bir saldırı olarak başlamıştı.

Hitler'in Sovyetler Birliği'nin güneyine ilerlediği savaşlar, Nazi savaş makinesine petrol sağlamak için Kafkasya'ya yönelik büyük bir saldırı olarak başlamıştı.

Almanya'nın tek bir hedefe odaklanması gerektiğini söyleyen kıdemli komutanların tavsiyelerine karşı Hitler, General Friedrich Paulus komutasındaki Güney Ordular Grubu'nun Altıncı Ordusunu Volga Nehri boyunca uzanan büyük bir sanayi, iletişim ve ulaşım merkezi olan Stalingrad'a yönlendirdi. Luftwaffe (Alman Hava Kuvvetleri) şehri havadan bombaladıktan sonra, Altıncı Ordu neredeyse tüm Kızıl Orduyu Volga'nın doğu kıyısına itti. Ancak Almanlar kısa süre sonra şehrin enkazının ortasında vahşi, kentsel savaşta adeta bir bataklığa saplandı. Bir Alman askeri yazdığı mektupta 'Stalingrad artık bir şehir değil; Gündüz yanan, kör edici bir duman bulutu. Gece olduğunda ise hayvanların Volga nehrinin dondurucu sularına atlayıp kaçmaya çalıştığı bir kabus. Buranın koşullarına sadece insanlar dayanabiliyor' diye bahsetmiştir.

Bu sırada Sovyetler, Altıncı Ordu'ya zarar vermek için ellerinden geleni yapıyordu.

Bu sırada Sovyetler, Altıncı Ordu'ya zarar vermek için ellerinden geleni yapıyordu.

Bir Kızıl Ordu çavuşu, “Silahlarımız olmasaydı bile Volga'mızı elimizden almaya gelen bu canileri çıplak ellerimizle öldürürdük” demiştir. 19 Kasım 1942'de Sovyetler, zaten kuşatılmış Altıncı Ordu ve müttefiklerini kuşatmak için bir karşı saldırı olan Uranüs Operasyonunu başlattı. Üç gün sonra kuşatma tamamlandı ve halka kapandı: 250 bin Alman askeri ve müttefiki yaklaşık 50 kilometre genişliğinde ve 30 kilometre derinliğinde bir alana hapsolmuştu.

Luftwaffe'den de yeterli erzak alamayan Altıncı Ordu, aralıksız saldırılara maruz kaldı.

Luftwaffe'den de yeterli erzak alamayan Altıncı Ordu, aralıksız saldırılara maruz kaldı.

Sıcaklık o kadar düştü ki makineler çalışmaz hale geldi. Binlerce Alman askeri donma ve yetersiz beslenmeden acı çekti. General Paulus, geri çekilmeye çalışmak için izin istedi fakat Hitler bunu reddetti. Kuşatmanın dışından bir Alman ordusu kurtarma çabası başarısız oldu. Ocak 1942'nin sonlarında Paulus, Hitler'den yok olma riskini almaktansa teslim olma izni istedi. Nazi lideri, 'Altıncı Ordu son adama ve son mermiye kadar pozisyonunu koruyacak, ve kahramanca dayanıklılıklarıyla bir savunma cephesinin kurulmasına ve Batı Dünyasının kurtuluşuna unutulmaz bir katkı yapacak' diye yanıtladı. 31 Ocak 1943'te Paulus, Stalingrad'ın kalbindeki hırpalanmış karargahından çıktı, neredeyse beline kadar gelen insan pisliği ve kalıntılarının arasından geçti ve Sovyetlere teslim oldu. Haberi duyduğunda, genellikle aniden sinirlenebilen Führer sadece sessizce çorbasına baktı.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Ocak 1943'ün sonuna kadar Alman kamuoyuna bu felaket yenilgiden bahsedilmedi.

Ocak 1943'ün sonuna kadar Alman kamuoyuna bu felaket yenilgiden bahsedilmedi.

Hitler felaketten o kadar sarsılmıştı ki, 30 Ocak'ta Nazilerin Almanya'da iktidara gelişinin 10. yıldönümünde her zamanki radyo konuşmasını yapmadı. Konuşmayı onun yerine Propaganda Bakanı Joseph Goebbels yaptı. Stalingrad'ın akıllara durgunluk veren insan kayıplarının yanı sıra, Almanlar 900 uçak, 500 tank ve 6 bin top bataryası kaybetmişti. Sovyet fabrikaları, Alman fabrikalarını üretkenlik olarak geride bırakırken Nazilerin kayıpları telafi etmesi imkansız bir hale gelmişti. İşler Almanlar için zaten kötü giderken Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen çok büyük yardımlar almaya başlamıştı. Stalingrad'ın (bugünkü adıyla Volgograd) savunmasına yardım eden gelecekteki Sovyet lideri Nikita Kruşçev, “ABD bize yardım etmeseydi, savaşı kazanamazdık” diye yazmıştır.

Temmuz 1943'teki Kursk Muharebesi'nde Sovyetler, Almanların 200 bin kaybına karşılık en az 800 bin kayıp verdi.

Temmuz 1943'teki Kursk Muharebesi'nde Sovyetler, Almanların 200 bin kaybına karşılık en az 800 bin kayıp verdi.

Ancak Kızıl Ordu'nun pahalıya mal olan zaferi, Nazileri savaşın geri kalanında savunmaya geçirdi. Bu sıralarda, 1942 sonlarında Kuzey Afrika'da birleşik İngiliz, Amerikan ve Fransız kuvvetleri de Nazilere karşı saldırıya geçti. Müttefiklerin Haziran 1944'te Normandiya'yı işgali, Almanları Fransa'dan ve sonunda Batı Avrupa'dan itti. 9 Kasım 1944'te Sovyetler Doğu Avrupa'dan Alman İmparatorluğuna girmeye hazırlanırken Hitler, Nazi Almanya'sının yaklaşan ölümü için Stalingrad'ı suçlamaktaydı. Kızıl Ordu Doğu Avrupa'da ilerlerken Sovyet askerleri, Almanların Stalingrad'a yaptığı yıkımın aynısını Berlin'e yapacaklarının sözlerini veriyorlardı. 1945 Mayıs'ında sözlerini tuttular.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
1
1
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın