Gazeteci Tayfun Talipoğlu Son Yolculuğuna Uğurlandı...
Tayfun Talipoğlu için Ankara’daki Kocatepe Camii'nde öğle namazını müteakip cenaze töreni düzenlendi.
Törene, Tayfun Talipoğlu'nun babası Yalçın Talipoğlu, oğlu Candaş Talipoğlu ve yakınlarının yanı sıra milletvekilleri, eski bakanlardan Hikmet Çetin, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, meslektaşları, çok sayıda vatandaş katıldı.
Törenin ardından Talipoğlu'nun cenazesi, Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Gazeteci Tayfun Talipoğlu, İzmir'de tedavi altına alındığı hastanede 55 yaşında hayatını kaybetmişti.
Candaş Talipoğlu: "Herkes tarafından sevilen ender bir gazeteci olduğunu düşünüyorum"
Oğlu Candaş Talipoğlu yaptığı açıklamada babasını kalp krizi geçirdiğini belirtmişti:
'Bu geçirdiği üçüncü kalp kriziydi. Stent takılmıştı. Krizler yakın aralıklarla üst üste geldi. Bünyesi dayanmadı. Tayfun Talipoğlu'nun bu toplumun kendisine en yakın hissettiği gazetecilerden birisi olduğuna inanıyorum. Başka bir şey söylemek istemiyorum. Tayfun Talipoğlu o. Bu ülkeye birçok katkısı oldu. Barış ve birliktelik için çaba sarf etti. Eğitim, bölgesel ekonomik kalkınmalarda çok emek verdi. Herkes tarafından sevilen ender bir insan olduğunu düşünüyorum. Yakın zamanda 'Yol Hikayeleri' kitabı çıkardı. Bu hafta sonu da albümü çıkacaktı. Kendisine görmek kısmet olmadı. Onun bıraktığı yerden biz devam ettireceğiz.'
Tayfun Talipoğlu kimdir?
1962 yılında Kars'ta doğan Tayfun Talipoğlu İlkokulu Malatya Şeker İlkokulu ve Eskişehir Yunus Emre İlkokulu'nda okudu.
Ortaokulu Eskişehir'de, liseyi Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1983 yılında mezun oldu.
Siyasi görüşleri nedeniyle kaymakam yapılmadı ve bu süreçte kargoculuk, Ankara düğün salonlarında ve pavyonlarında orkestra solistliği gibi birçok değişik iş yaptı.
Milliyet Gazetesi'nde muhabir olarak başladığı gazetecilik yaşamına önce Star1'de, sonra ATV'de haber muhabiri olarak devam etti.
Yorum Yazın
"Yol hikayeleri" bitti, "bam teli" koptu. Uğurlar olsun
"Yollar uzun, memleket şartları çetin. Biz artık gidelim" demiş ve huzur bulmuş.
Zaten ben iyi olupta uzun yaşayan insan ne gördüm ne duydum.