Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 130 Sayfalık Ekonomi Brifingi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz eleştirilerine hedef olan Başbakan Yardımcısı Babacan ve MB Başkanı Başçı, Erdoğan'a brifing verdi. Başçı, 130 sayfalık sunum yaptı. Erdoğan sunumu danışmanlarıyla dinledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz politikası konusunda sert eleştirilerine hedef olan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, son haftalarda dolardaki hızlı yükselişin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda. Başçı, faiz tartışmalarında kendisini destekleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na geldi. 16.45'te planlanan görüşme 1 saat 15 dakika gecikme ile saat 18.00'de başladı. Cumhurbaşkanlığı görüşmeyle ilgili herhangi bir fotoğraf ya da görüntü paylaşmadı. Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomi konusundaki Başdanışmanları Yiğit Bulut ve Cemil Ertem'in de hazır bulunduğu daha sonra yapılan açıklamadan anlaşıldı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı saat 20.00 sıralarında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan ayrılırken, Erdoğan'ın Babacan ile görüşmesi devam etti. Babacan da yarım saat sonra Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.
Görüşmenin bitiminden kısa bir süre sonra, Merkez Bankası internet sitesine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan 130 sayfalık sunum koyuldu.
Cumhurbaşkanlığı'ndan yazılı açıklama
Merkez Bankası'nın sunumu
Hükümetten destek açıklaması gelmişti
Yatırımcılar ve ekonomi uzmanları da kritik toplantının sonuçları hakkında bazı değerlendirmelerde bulunmuşlardı.
BBC Türkçe'den Enis Şenerdem'in sorularını yanıtlayan Garanti Yatırım Direktörü Tufan Cömert, piyasa oyuncularının temel beklentisinin Merkez Bankası'nın görevine dair tartışmaların bitmesi ve faiz indirimlerinin durması olduğunu söyledi.
Londra merkezli Standard Bank'ın Stratejisti Tim Ash ise brifingi Erdoğan ile Başçı arasındaki ilişkilerin onarılmasını amaçlayan bir 'halkla ilişkiler çalışması' olarak yorumluyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ash, 'İşlerin normale dönmesi için Erdoğan'ın kamuoyu önünde Merkez Bankası'nı desteklediğini göstermesi gerek' diyor ve ekliyor:
'Merkez Bankası'nın iyi iş çıkardığını açıkça söylemeli. Hükümet de para politikasına müdahalelerden ve eleştirilerden vaz geçmeli.'
Gerilim devam ederse ne olacak?
Erdoğan- Başçı görüşmesinin ardından siyasi kanattan yine Merkez Bankası'nı hedef alan açıklamaların gelmesi halinde piyasanın bunu hoş karşılamayacağını ifade eden Tim Ash, 'Dolar/TL'nin 2,70 üzerine doğru hareket ettiğini görebiliriz' diyor.
Tufan Cömert ise böyle bir senaryoda seviye belirtilemeyeceğini, panik fiyatlamasının gündeme gelebileceğini söylüyor.
Tansiyon düşerse ne olur?
Merkez Bankası'na yönelik eleştirilerin duracağına dair bir sinyalin çıkması halinde ise TL'de değerlenmenin gözlenebileceği ifade ediliyor.
'Toplantıdan çıkacak tansiyonu düşürücü bir sinyal, TL'de yaşanan ilave değer kaybının bir kısmı geri alınabilir' diyen Cömert, böyle bir mesajın ardından kurun rahatlıkla 2,45-2,50 bandına çekilebileceğini söylüyor.
'Dolar/TL yurt dışı gelişmelerin de etkisiyle zaten belli bir seviyeye yükselecekti. Ancak yılbaşından bu yana yaşanan yükselişin yüzde 5 ila 6'lık kısmı iç sebeplerle gerçekleşti' diyen Cömert'e göre, Merkez Bankası tartışmaları gündeme gelmemiş olsaydı Dolar/TL bugün 2,50 seviyelerinde olabilirdi.
ABD Merkez Bankası Fed'in bu yıl içerisinde faiz artırımlarına başlayabileceği beklentisi dünya genelinde dolara yönelim yaratmış durumda. Özellikle Türkiye gibi gelişen piyasa ekonomilerinden çıkan yatırımcılar Dolar cinsi yatırım araçlarına yöneliyor.
Kur neden hızlı yükseldi?
Garanti Yatırım'dan Tufan Cömert'e göre TL'de hızlı değer kaybı yaşanırken, tahvil piyasasından çıkışın sadece 1 milyar dolar civarında kalması da dikkat çekici.
Tufan Cömert bu durumu şöyle açıklıyor:
'Tahvil piyasasında 1 milyar dolarlık satışa karşın faizde hızlı bir yükseliş gördük. Yatırımcı için de tahvil varlıklarını satıp çıkmak zorlaştı. Bunun karşılığında yaptıkları şey Türk Lirası'nın düşeceği varsayımıyla kısa poızisyon alarak tahvil piyasasındaki pozisyonlarını dengelemek etmek oldu.'
Merkez Bankası ne yapacak?
Bundan sonraki süreci yorumlayan Tim Ash ise TL'deki değer kaybının devam etmesi durumunda Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini bir kenara bırakıp faiz artırımını dahi düşünür hale gelebileceğini söylüyor:
'Merkez Bankası faiz artırımını gündeme almak zorunda kalabilir. Bu karar genellikle para biriminin ne kadar hızlı değer kaybettiğine bağlı olur. Kademeli değer kaybı Merkez Bankası'nın bu senaryodan kaçınmasını sağlayabilir. Ama Dolar/TL 3 seviyesine doğru hızla yükselirse Merkez Bankası faiz artırmak zorunda kalabilir.'
- BBC Türkçe ve Al Jazeera
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!