Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi
Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi
Türkiye Cumhuriyeti, 1930’larda, Nazi zulmünden kaçan, yüzlerce profesör, öğretmen, doktor, avukat, sanatkâr ve laborant ile binlerce az veya çok tanınmış kişiyi mülteci olarak kabul etmiştir. Bunların çoğunluğuna, Naziler tarafından kovulmalarından sonra altı ay içinde Türkiye’de önemli görevler verilmiştir. Çoğunluğu, o sırada reforme edilmekte olan ve modernizasyon safhasında bulunan İstanbul Üniversitesi ile Ankara Üniversitesi’nin yeni kurulmakta olan fakültelerinde kürsü profesörlüklerine atanmışlardır. Diğerleri ise birçok bilim adamı kuşağının yetiştirildiği önemli bilim ve araştırma enstitülerinin kurulması ve yönetilmesinde görevlendirilmişlerdir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
1. Genç Türkiye Cumhuriyeti 20'li Yıllardan Beri Faşizmden Kaçanların Sığındığı Bir Adresti
2. 30 Ocak 1933 Bir Dönüm Noktası
3. Yahudi Düşmanlığı Yükseliyor
4. Einstein Almanya'dan Ayrılıyor
5. 17 Eylül 1933'de Albert Einstein Ankara'ya Bir Mektup Gönderir
İçeriğin Devamı Aşağıda
6. Mektupta Neler Yazılıydı?
7. Teklif Kabul Edilmedi mi?
8. Atatürk Devreye Girer ve Onlarca Bilim İnsanı Türkiye'ye Gelir.
9. Prof. Dr. Münir Ülgür’ün Bizzat Tanık Olduğu Einstein'ın "Atatürk'e Olan Sevgisi ve Saygısını Gösteren" Sözleri
"Einstein Neden Türkiye'ye Gelmedi?" Sorusunun Yanıtı da Görüşmede Ortaya Çıkıyor
İçeriğin Devamı Aşağıda
10. Türkiye Nazi Almanya'sına Yahudileri Geri Vermiyor, İnönü'nün Hitler'e Cevabı..
11. Yabancı Bilim İnsanlarının Eğitim Sistemine Katkıları
12. Bazı Örnekler
13. Yabancı Bilim İnsanlarının Bıraktığı Miras
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda